Necati Ya.ya.ya ti. Sadece Kasım Göleğin muarızları, kulisteki mücadelelerinde Genel Baş. kanın isminden faydalanmışlar, onun çalışmak istemediğini r ve kanaat ihtilâfından ikisinin arasının bozuk muşlar, hattâ el- de fotoğraf dolaştırmışlardı akikada Ferid Melen'in nam- bir propaganda yapmışlardı: — Eğer Kasım Gülek rakipsiz o- larak Genel Sekreterliğe gelirse, İnö- nü'ye bile kafa t utar Onun için, biraz burnunu kırmalıyız. Buna mukabil Kasım Gülek, Ku- rultayın hele seçım günü İsmet İnönu- raber görünmüş, beraber resim tirmiştir. çek- şudur ki Kasım Güleğin muarızlarının Kurultayda Kasım Gü- leğe karşı çıkaracak İnönunün ismin- den başka bir şeyleri yoktu Daha sonra, seçimler olup bittiğin- de, ne o taraftan, ne bu taraftan bir delege bize: — az, kaplumbağa ile tavşanın hikâyesidir, dedi. Halk Partisindeki tavşanlar iki Kurultay arasındaki dev- bir kaplumbaga gayet metodlu şekil- ündüz, cuma pazar demeden teşkilâtla temas edıyor, dertlerle meş- gul oluyor, rey topluyor Son Kurultayda tavşanlar, can AKİS. 7 AĞUSTOS 1954 « YA Si0 İlter D.P. çok yaşa! havliyle fırlamalarına rağmen — yarışı kaybedince şaşırıp kalıyorlar." Kurultay neticelerini beğenmeyen, hele Parti Meclisine, hattâ Merkez İda- re Kuruluna girenlerin, bu suretle ta- riht Cumhuriyet Halk Partisinin en yüksek ve en selâhiyetli uzuvlarında yer alanların, onu temsil etmek mev- kiinde bulunanların aşikâr kifayetsizli- ği karşısında esef duyan partili, taraf- sız pek çok kimse La Fontaine'in bu hikâyesinden kendilerine faydalı ders- ler çıkarabilirler. Kifayetsiz. — şahsiyetler z ira Kasım Gülek "ne yapalım, Ku- rultay iradesi" diye müdafaa etse de, Parti Maeclisine, hele oradan Merkez İdare Kuruluna seçilenler hiç kimseyi tatmin etmemiştir. Bu kimselerin, Ka- sım Güleğin muarızları iyi mücadele edemedikleri için rey toplayabildikleri de bellidir İnönunün bir başka vesi- leyle — dediği gibi "Meydandan kaçanı pehlivanın gureşı kazandığı görülmüş şey değildir Nitakim ilk darbede meydandan ka çan "Islahat projesi taraftarları", İnö- nü de kendilerini açıkça destekleme- mek taktik hatasını gösterince koca parti bugünkü aciz ellere ve acıklı hale düşüvermiştir. Bundan böyle CHP. yi İnönü ve Kasım Gülekle beraber kim sevk ve idare edecektir? Meselâ Necati İlter. Necati İlter? Bu, eski Ankara, eski Sivas valisidir. Albaydı 1950 seçimin- de Demokrat Parti iş başına gelince, o- nu tuttu, ordudan aldı, başkente vali yaptı. Necati İlter — bugünkü C.H.P Merkez İdare Kurulu âzası — o zaman lar Demokrat Partinin icraatına hay- YURTTA OLUP BİTENLER randı. Altında arabası vardı, oturuyordu, Ankara gibi bir şehrin i- daresi — ellerine tevdi edilmişti. De- mokrat Parti erkânı, yani hükümetin ileri gelenleri kendisine karşı pek mül- tefitti. Hayat pek tatlı akıp gidiyordu. bir de icraat lâzımdı. Necati İlter kendisinden iş beklenildiği o mevkie getirilmişti. İş yapamayınca, niçin duracaktı? Buna rağmen Demok rat İktidar onu Sivas gibi büyük ve güzel vilâyetlerimizden birine tayin et- . Fakat Necati İlter, bu hareketi as- la affetmedi. Sivasa gitti, orada hükümeti tem- sil etti, fakat içten içe muhalifti. Halk Partisiyle temasa gelmişti. Bir yandan filen Demokrat Partiyi temsil eder- ken, diğer taraftan da seçimlerde ka- zanacağını zannettiği Halk Partisiyle anlaşmıştı. Tam 1954 seçimlerinin a- refesinde — valilikten gürültüyle etti, 12 ye 5 kala Cumhuriyet Partisine girdi, 24 saat evvel temsil ettiği hükümetin 24 saat sonra en ko- yu muhalıfı olarak seçim kampanyası- na başla Koyluler bile, o begenılmeyen köy lüler bile, onun et icraatını tenkid eden sozlerını dınlerken daya- namayıp: "— Bey! Bey! dediler. hükümet sen değil miydin Buna rağmen kampanya devam et- ti ve Cumhuriyet Halk Partisi, kendini şanslı gördüğü Sivasta seçimleri Necati İlterle beraber kaybetti. Şimdi bu zat, P. nin İnönü ve ve Kasım Gülekten sonra 3 numa- ralı temsilcileri, arasındadır, — Merkez İdare Heyeti âzasındandır, muhalefeti ıktıdara karşı o sevk ve idare edecek- konakta Daha dün, Iktıd arı -beğenmeyenler, onun ar- kasından gideceklerdir! Meselâ Osman Sabri Adal. 1950 ile 1954 arasında onu da İzmir- de vali olarak görüyoruz. İsmet Inonu seyahattedir, nutuklar söylüyor. yet hayli gergindir — kesir hâdisesi — cereyan edecektir —; İzmirde de konuşuyor. Akşam ziyafet vardır, Osman Sabri Adal da davet- idir Fakat nutuk üzerine, gürültülü bir şekilde yemeğe gitmeyeceğini ilân e. diyor ve muhalefet liderinin sözlerini alenen takbih ediyor. İyi Bu kadar değil. geçiyor, Osman Sabri Adal Valılıkten istifa ediyor. Tarih, — 1954 ne gırıyor ve bir açıklama Dıyo "Gerçi ben o zaman Halk Partisi- nin yemeğine gıtmemış, İnönunün nut kunu da takbi etmiştim. Ama, ne yapayım, mecbu rdum Ankaradan böyle harekat için emir almıştım. Hiç yapıyor.