DÜNYADA OLUP BİTENLER Ortadoğu Selâh! ir zincir dünyayı çevırıyor Elle tu- tulan değil, esini bilen gözler için gözle görülen bir zincir. Bu, bat tan, öteki Japonya olan zincirdir. Zincirde boşluklar vardı ve bunlar- dan biri dünyanın "tansiyonu en yük- bölgesindeydi. Orta Doğudaydı. Şimdi, oraya da bir halka ilâvesi yo- lunda, senelerden beri ilk müsbet adım atılmış bulunuyor. Mısır, Batı camia- sına dahil olmayı kabul etmiş, yahut kabul etmenin kaçınılmaz bir zaruret olduğunu anlamıştır. İngiltere ile ara- sında olan Süveyş ihtilâfının hallini. Amerikan yardımı vaadi ve teklifi ta- kip etmiştir. Zincirde başka bir boşluk daha bu— lunuyordu ve o da Orta Doğuda İran. Petrol memleketı petrol ihtilâfı yüzünden senelerdir türlü sıkıntı, dert, perışanlık içindeydi. Bir insan, inat yü arasını nasıl bankada bloke tuttuğu zaman geçmişini dahi teminde şekilde Iran da, petrollerinin “bloke" kalması yüzünden memurları- nın maaşım dahi Ödeyemeyecek hale düşmüştü. Toprağın altı işlenmedik- çe, toprağın üstündekilere, bırakınız refahı bir yana, rahat bile yoktu. O- rada da bir anlaşmaya varılmış bulu- nuluyor. Petrol konsorsiyumu İran pet rolleri hakkında Tahran hükümetiyle Ame- edeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu balamdan, şu geçen bir hafta sulh ve sükünet yolunda hayırlı bir hafta olmuştur. İşte, hikâyesi: Süveyş üzerinde Mısır bayrağı gün Kahirede bir bayram havası e- siyordu. Nasıl haber almışlardı, hat- tâ nasıl tafsilâtı öğrenmişlerdi, bilin- mez. Ancak z sonunda, halk, entarileri içinde dahi bir yandan ter- lerken diğer taraftan da birbirine soru- yordu: — İngilizler gidiyorlarmış, doğru mu? Sonra, aynı mevzuda bir rivayet “gayet emin" teminatiyla ağızdan ağı- za dolaşıyordu. Gece Başvekâlet bina- sında İngilizlerin Süveyşi terketmeyi kabul ettiklerini bildiren anlaşma Mı- sır namına Başvekil — Albay mı, yar- bay mı, bu mesele bir türlü halledıl— mış degıldır hele bizim radyomuz i- çin... — "Bikbaşi" Gamal Abdül Nasr, Haşmetlı İngiltere Kraliçesi Elizabeth AKİS. 7 AĞUSTOS 1954 namına d, Kahirede merasim Kim — yaşasın? a —Harbiye Vekili Anthony Head tarafından imzalanmıştı. 1942 se- nesinde ise Haşmetli İngiltere Kralı- nın bir başka temsilcisi tanklarla Abi- din sarayını sarıyor ve Haşmetli — ve göbekli - Mısır Kralı Faruk'a İngilte- renin arzu ettiği Başvekil Nahas Pa- şayı zorla kabul ettiriyordu. 1942'den bu yana, Nil üzerindeki köprülerin al- tından pek çok su akıp gitmişti. Başvekil — Abdül Nasr ağzında ne i. Fakat Başvekâlet binasını- dan çıkıp ta siyahlı sarılı Rolls-Roy- ce'una binerken kapının önünde topla- nan kalabalığa pek de sevimli sayılmı- yacak bir göz attığı dikkat nazarlardan kaçmadı. O Başvekâleti terkederken, İngiliz askerleri de Süveyşi terke ha- zırlanıyorlardı. a sonra, kalabalık, Başvekâlet- ten içeri girdi ve hazır bulunan ihtilal konseyi azalarını hararetle tebrik etti. Başta, bizzat Abdül Nasr vardı. Ya- nında — Milli İstikamet Vekili Salem, Vekili Zakaria — Mohiddin, ekili amaleddin Hu- Gelenler bazan Av- rupai tebrikte bulunuyor, bazan da sarılıp liderlerin elini öpüyordu, İhti- mal ki bunların bir kısmı, ihtilalin yıldönümü — dolayısiyle yapılan mera- J a) zz simde Nagip görününce Nasr'ı avazı çıktığı kadar yuhalayanlar arasınday- di. O gün Nagip görünmedi. Sahnede bulunan, sadece Nasr'dı; alkışlar ve zafler çelenkleri ona gidiyordu. O da hayatından son derece memnundu. Nitekim Fransada çıkan Le Monde ga- zetesinin hususi surette Kahireye gön- derdiği genç, esmer, annesi tarafından şarklı muhabiri Edouard Sablier'ye: Bu dakikayı, tam on iki senedir beklıyordum dedi. On iki sene evvel, Abidin sarayı İngiliz tankları tarafın- dan sarılırken vazifeten oradaydım ve bu tankları, içindekilerle beraber bir gün memleketimden kapı dışarı edece- ğime dair kendi kendime and içmiş- tim. İşte, o mutlu gün gelip çattı. Bu; aslında 72 seneden beri süren bir işgalin sonuydu. 1882 senesinde İngilizler, karışıklık çıktığı bahanesile İskenderiyeyi işgal etmişlerdi. Çekilme — nasıl olacak? Alaşmada İngiltereyle Mısırın, Bir- leşmiş Milletler andlaşması dahılın— de, aralarında daha sıka ve daha lam bir münasebet tesisi için Süv ihtilâfım hallettıklerı kaydedılıyordu Anlaşmanın hükm yedi seneydi. Fa- kat müddetin hıtamından 12 ay evvel taraflar, yenilenmesi hususunda iki ta- raflı görüşmeler yapacaklardı. Kanal- daki üssün faal halde kalması bahsin- de iki taraf da mutabıktı. Dördüncü maddede ise şöyle deniliyordu: Yabancı bir devlet tarafından Mu sıra. Arap Birliğine da! memleket- lere veya Türkiyeye sı!ah!ı bır tecavuz vaki olduğu takdirde Bü- yuk Britanyanın arken kullanılır halde olmasına itina edecektir. Ayrıca, üsten istifade için kullanılması — elzem Mısır - limanlarından da İngiltere lü- mlu istifadeyi sağlayabilecektir. i vukuunda ması gerekli tedbirleri — görüşecekler- dir. İngiltere üssü terkederken malzemeyi alıp mek hak ına sa- hip olacaktı. Ingıhz askerlerı de and- laşmanın imzalanmasını takip eden yirmi ayın sonunda Mısır toprakların, istediği sı meriyette kalacak, diğer küçük me- seleler ilerde —"dostane hava" içinde halledilecekti. Bu ma Kahirede sevin ile kutlanırken Kanal bölgesinde aylar- dan beri bir düşmanlık havası içinde vatanlarından uzak yaşayan Tommy'ler de bayram yapıyorlardı. Nihayet bu sıcak, Trutubetli iklimi terkedecekler, bulacaklar ve hepsinden mühim sam oldu mu sırtlarına bir kurşun ve- 11