İKTİSADİ Maliye Paralar Merkez Bankasında toplanırken Eskı ıktısatçılar paraya Iayık olduğu i vermemişler, dah doğrusu kendisi iktisadi hâdiselerin seyrine iş- tirak eden bir unsur olmaktan ziyade bu hâdiselerin seyrinde kullamlan bir vasıta idi. n için, onlara göre, şa- yet hâdiselerin derin tahlılıne gırışmek icap ederse paraya değil paradan baş- ka unsurlara dikkatli bir nazar atfet- mek gerekirdi. Halbuki, bugün hiçbir iktisatçının hattâ hiçbir devlet adamı- nın zerre kadar şüphesi yoktur ki pa- ra, hadıselenn tezahurunu gosteren dur. Şayet bu unsur olmıyacak olursa kansız vücut ne hale gelirse, iktisadi ayat da ale gelir, yani kur Bu tamamlıyamaması arasında hıçbır fark yoktur Biri bünyeyi iske- let haline getirir, diğeri iktisadi hayatı çeşitli halsizliklere sürükler Türkiye iktisaden geri kalmış bir memleket olduğu için kalkınma ham- lesine girişir, yani çeşitli ıstıhsal fak- törlerini müsmir hacminin genişletil- mesi. z para siy: setı 32 senedenbe- ri sulh devresinde yasamadan dolayı memleketimizdeki faal nufusun nüfus ilâh... sebeplerden dolayı kamcıla- dı kamçılandıkca şahlandı Eger dev let bu arada müdahaleci bir polıtıka takip etmemiş olsaydı kabaran istihsal haçmi bolluk yaratacak, bunun tabit neticesi de ucuzluk olacak, bidavette fiyat- üstünde satın alndı, satışlar serbest vakit dünya fiyatları seviyesinde oldu müşteri bulunamadı- ğı vakit takasa gidildi, takas pahalılık getirdi, ihracı yapan müessesenin Za- arları para piyasasından yapılan ik- razlarla a fiyatların du ol Artık görüyoruz ki — herhalde pi- AKİS, 7 AĞUSTOS 1954 VC MALİ SAHADA Merkez Bankasında kambiyo Müşterisiz gişe yasadan bazı emtiaların çekilmesiyle olacak — hükümet hastalığı teşhis et- meğe muvaffak olmuştur. Şimdiye ka- dar zaten bu teşhiste ittifak edileme- miş olduğu içindir ki hâdiselerin ken- dilerini zorla kabul ettirmelerine ka- dar beklendi. Hastalık tesbit edildik- ten sonra hastayı devaya götüren yol- lar çabuk bulunur. Çünkü reçeteye yazılacak ilâçlar müsbet ilim kitapla- rının hepsmde aynıdır. mevcudıyetı iktidar ta- ş tahdıtl it- ilançomuzun önliyecek tedbirlere başvurul- karılan kararnameyle tüccara takati nisbetinde ithalâtta bulunabile- ceği bildirildi Bankalar ithalât için ta- vassut ettikleri fırmaların ithalât tuta- itibaren transfer Merkez Bankasına ödemekle mükellef tutuldu. Teminat akçeleri yüzde dört- ten yüzde ona çıkarıldı. Bundan böyle yurd dışı seyahat yapacakların dışar- da ne şekilde ve kimlerin yanında ka- lacaklarına dair sıkı kontrol tedbirleri alındı. Devlet namına yabancı memle- ketlere iş takip etmek için gidecekle- rin hanımlarıyla birlikte tenezzüh yap malarına mâni olundu. Elhasıl dışarı- ya a akıtan çeşitli devlet devair ve müesseseleriyle, hususi teşebbüs erba- binin muslukları sıkıca kontrol edildi. Merkez Ban- Şimdi bu paraların Merkez Banka— günde birkaç el değiştirmeğe alışmış olan çapkınlar acaba uslu bir çocuk itaati ile ne kadar müddet Merkez Bankasının kasalarında kalabilecektir? Sualimize cevap ararken, başka bir endişe zihnimize takılıyor; Tedavül- en binbir meşakkatle çekebildiği pa- rayı, iktidar tekrar tedavüle arzetme- sin! Bu endişenin tesellisi bir atalar sözündedir: "Tecrübe edılmışı bir daha tecrübe etmek hatadır Malüm oldugu üzere rahmetli Sa- raçoğlu varlık vergisi tahsilatını tek- rar piyasaya arzettiği vakit husule gel- miş olan yeni durum eskisinden de be- ter olmuştu Akıl için yol müşterek olduğuna göre inşaallah evvelki tecrübeden ge- reken ders alınmıştır. Çalışma Açlık orucu bozdurur Türkiye ikinci cihan harbi esnasında harbin dışında kalabildi, fakat har- bin ağır yükünü olanca sikle tiyle his- setti. Zaman oldu harbin mütecaviz kuvvetleri etrafını bir çember gibi sar- dı, zaman oldu harp içinde takip ettigi dış politikadan dolayı hergun resmi büyük lçil iylebi C C]&KUI uı:ıuuuu gönderen memleketler güzel yurdu- muzdan — parçalar istemeğe başladılar. 1939 — 1945 seneleri arasında devro 17