26 Haziran 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

26 Haziran 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASKERLİK SAHASINDA Havacılık Moskovada geçit resmi Moskovayı — koruyabilecekler mi? Rus tayyareleri us tayyarelerinin batı memleketle- rindeki havacılık ilerlemesini yakın- dan takip ettiği gerek Kore muhare- belerinde düşürülen tayyarelerin ge— rekse Rusya içinde yabancı müşahit- lerin açıklamalarından — anlaşılmakta- dır. Rusların av tayyarelerinde çok iler- de oldukları bılınıyordu Daha mühim olan uzak me i bombardıman tay- yarelerının ııe derece ılerlemış olduğu meselesi idi. uslar uzak — mesafeli bombardıman tayy recılıgınde rikan modellerini taklit etmektedirler. 1954 mayıs bayramında geçit resmi ya- an yeni model tayyareleri yabancı— ların dikkatini çekmışt Bu tay - lerin Amerikalıların B 52 tayyarelerıne muadil olduğu iddia edilmektedir. Bunların henüz Prototip tayyareler mi yoksa seri halinde — yapılarak kıtalar vücude getırılmış tayyareler mi olduk- ları hususundaki taminlerde ihtilâf mevcut ıse de bu o kadar mühim bir mesele sayılmamaktadır. Asıl üzerin- de durulacak nokta Rusların, e ak mesafelere kadar — Amerikanın haya- ti noktaları dahil — bombardıman ya- pıp dönebilecek kudrette bombardı- man tayyarelerine — malik olmalıdır. Daha önceki TU-4 tayyareleri hareket mesafeai olarak yalnız gidiş imkânına maliktiler. Rusların bu tip tayyarelerden kıta- lar teşkil edip etmedikleri hakkında henüz kati bir şey soylenemıyorsa da, bu birlikler teşekkül etmemiş d ol- sa kısa zamanda meydana gelebılecek— AKİS, 26 HAZİRAN 1954 Hür Dünyanın Müdafaası Hür dünyanın kızıl emperyalizme karşı müdafaasında — Avrupanın Öncelik ve ustunlugu kabul edılmış ve müdafaa politikasiyle stratejisi de buna göre ayarlanmıştı. Asyada ce- âdiseler, hür dünyanın mudafaa stratejisinde esas- li hatalar yapılmış olup olmadığı hakkındaki tereddütleri yenılemekte ve Asyanin öncelik ve üstünlüğünü müdafaa edenlerin tezlerine kuvvet vermektedir. Komünistler Avrupaya hâkim ol- makla daha kısa zamanda dünyaya hâkim olmayı kolaylaştırmış olabilir- lerdi. Fakat Asyaya hâkim — olmak ve onun engin kaynaklarını organı— ze etmekle de Avrup: ve dünya- ya hâkim olmak mumkundur Ko- münistlerin dunya hâkimiyeti strate- jisi birkaç yıl için değil, uzun bi zaman için düşünülmüştür ve ona gö lığına ve muvaffakıyetsızlıgıne dair tarıh e çok misaller vardır. Komü- nistler 194 den sonra Avrupayı Orta Şarkı ve Asyanın birçok yerle- rini ışgal edebılırlerd Fakat bu is- tilânın âkibeti Nazilerinkinden farklı olmazdı. İşte bunun içindir ki komünist yayılma hareketleri itidal ile, sabır ve teenni ile ve asla açık e umumi bir harbe sebebiyet ver. meden ınkışaf etmektedir. Bu metod erede mümkün olursa orada tat- bık edilecektir. atının kalkınması ve müdafaa or- ganizasyonu bu sahada komünist hakımıyetı yollarını oldukça tıkadığı ıçın gayre in Asyada teksıf edilmek- olduğ anlaşılıyor. rede — ko- ünyası kuvvetlerını larını mühim ölçüde hır- Hindicinide ise tecavüz ınkışaf halindedir. Bu vaziyette göze çarpan mühim bir nokta, hür dünyanın mudafaa politi- kası sevk ve idaresinde lüzumu ka- dar kuvvetli bir istikrar, tesanüt ve azim görülememesidir. Müdafaa me- todları ve prensıplerı uzerınde tered- düt ve ayrılık hüküm mektedir. Amerika, İngiltere ve Fransa hükü- metleri, Asyada takip edilmesi ge- rekli müdafaa polıtıkasında düşünüş birliğine varamamışlardır. Fransa, Amerika ve İngiltereden asker yar- dımı istemiş, fakat — reddedilmiştir. Amerikalı — müşahitler Hındıçınıdekı Fransız kuvvetlerinin — kulla dıgı takdirde — muvaf’fak olabılece— ğini iddia edıyorlar Fakat Fransada harbin unızm ba ti ak e ile netıcelendırıl mesi uzerınde ünakaşa ve müca- deler yapılırken ordulard moral kuvvetin — yükselmesine elbette im. Seyfi Kurtbek kân bulunamaz. Ingıltere bu harbe fiilen katılma- yı a miyor ve zaten memlekette stratejık ıhtıyatları da yoktur. Aksi- olarak İngilizler Rusya ıle anlaş- ma k ve ticaret yapmak istiyorlar. İkinci dünya harbinden evvel olduğu gibi Fransa ve İngiltere karar ve azim — gösterilmesi lâzım gelen fedakârlık polıtıkasıyle muteca vize hayli avanslar tedirler. Bu politika ile belkı bıraz zaman kaza— nabılırler aybedilen, daha k fedakarlıklarla telafî e— Bu iki memleketin polıtıkalarında iç politika onomilerin tesirleri kuv- vetle hâkimdir. merikada, önce konu devlet adamları ula öyle ki harbine katılmak üzere olduğu bile zannolundu. — Cenevre konferansına takaddüm eden bu sözleri daha zıyade siyasi maksatlarla soylendiği, sonradan lisanın suratle itidale ve da, Hindicini polıtıkası üzerinde fi- kir birliği yoktur. ırleşı kurmay- lar başkanı askeri müdahale lüzu- mundan, taktik atom bombaları kul- lanılmasiyle büyük kara kuvvetleri müdahalesine lüzum kalmıyacağın- dan bahsetmiştir. Hava erkânı harbi- yesi hava kuvvetlerinin, serbest bı- rakıldığı takdirde, zaferı temin ede- bileceğini ileri sürmüş; ordu erkânı harbıyesı ise, Hindicinide atom he- defleri olmadığı için hava kudretinin beklenildiği kadar müessir olmayacağı mütalâası- nı açıklamış ve Hindiçinideki milli ordunun takviyesini istemiştir. Hal- buki bu ordu, bütün ihtimamlara rağmen ümit verici bir hale gele- Yerliler, sömürge halinde kalacak olduktan sonra — bu şekilde fedakârlıklara girişmeye pek hevesli değillerdir. —Tecavüz ve istilâ hare ke tlerının en büyük avanta]ları Ser ve idarelerinde birlik ve ahenk bu- lunması, devamlı ve ısrarlı gıdışlerı— dir. Mud faa cephesinde ve idare birliği yoktur. Halbuk harp— leri kazandıran kaybettiren faktörlerin başında sevk ve idare gelir. r dünyanın müdafaasından mesul olanların en mühim işleri kuv- vetli ve mütesanit bır sevk ve idare mekanizması kurmak olmalıdır. Tarıhın bir dersi de şudur ki, bü- yük ve cihanşümul istilâ ugrunda yola çıkmış milletlerle - konuşmak- tan, müzakereden ve anlaşmaktan bu gibi memleketlerde 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: