İKTİSADİ ve Piyasa Buhranlar haftası ecen hafta sanki harp yıllarını yenı— den yaşadık; piyasada se- nedir gorul medi k bır can lılık (') var di. Şekerden tutun da çınko kukurt tereyağı, —inşaat malzemesi, dem zeytınyagı ve hattâ bazı şehırlerımız— de ekmeğe varıncaya kadar bir sürü malı tedarikte güçlüğe uğradık. Üste- lik fiyatları da mütemadiyen artıyor- du. Acaba bu baş döndürücü süratle artan fiyatların istinatgahı nedir? Bu kalem inallar bugünden yarına pahalı- laşacaklar mı? Pahalılaşsalar da, ların hepsi inhisar malı mı? Fiyatı tâ- yin eden kanunlar ve âmiller bir gün- de işlemez hale mi geldi? dair peşin hükümler var. bazı sınıflar tahditli ithalât rejimi do- layısıyle havadan inme kâra alışmış. mleket iktisadi bir hamle içinde, mevsım yaz başlangıcı, ınşaat devre- sindey übre m /ihtiyaçlar ıçın oto- matık tahsısler yapmışız amma, SİS- ler daha ithal malı halinde gumruk ambarlarını doldurmuyor. Bu vaziyet karşısında ellerinde mallan bulunan- lar 7 Hazirandan itibaren yürürlüğe gi- ren yeni Gümrük tarifeler kanununu da nazarı itibara alarak "hayat yüzde yüz pahalılaşacaktır çunku ödediğimiz vergiler yüzde yüz temasını tut- turmuslar, mevcut mallarım stok yap- mışlar İthalât malı olarak ne arars nız yok; hepsi yeniden ithal edılecek her şey yeniden gelecek. Bu vaziyet karşısında bağı kükürt, inşaatı ve kereste beklıyen bag ınşaat nin mMı i geçmiş, diğerinin düzeni bozulmuş olacak İhtiyaç mübrem ve âdi. — Karşınızdaki mal sahibi kötü mânada kurnaz, fırsat, bu fırsattır de- yip müşterisinden bir kuruş fazla para alabilmeyi kâr telâkki ediyor. Öyle i şeker zeytınyagı kıtlığım nasıl zah etme Gayet basit. Kış eyveleri artık pazarda ve manavda görülmez olmuş- tur. Yeni mevsimin meyveleri ise tur- fanda olup, fiyatları yüksektir: İyi bir kilo kayısı semt semt 00 kuruşa, iyi bir kılo kiraz 100 - 150 kuruşa, ta- ze erik 80 - 120 kuruşa satılmaktadır Bu vaziyette toz şekeri 140, kesme şe- keri 178 kuruşa yemek buyuk bir bah- tiyarlıktır. Demek ki şekere, bilhassa toz şekere talep artmıştır. Bakkalların, ellerindeki mevcutlar tükenir tüken- mez ikinci çuval şekeri tedarik etmek istediklerinde toptancılardan "mevcudu muz kalmadı" diye cevap almaları bir bardak suda fırtına koparmaları için ekmek AKİS, 26 HAZİRAN 1954 MALİ SAHADA Yok! Yok! Yok! Peki kâfidir. Ekmekçiler, daha doğrusu fi- rıcılar ise kendilerinin mağdur ol- dukları zehabındadırlar: Vatandaşlar— dan bazılarının satınalma güçleri art- mış, dar ve değişmez gelirli sınıİlar i- çin bile bır ayarlanma yapılm On- lar hâlâ 1950 deki, fiyat uzerınden sa- tıyorlar! Hele ışçılerden bir kaçı üc- retlerinin arttırılması için müracaatta bulunup ta bu kale alınmayınca işleri- ni terketmiş, — yenileri biraz yüksek ucretle işe alınmışsa aradakı fıyat far- kını müstehlike inikas ettirmek için yeter sebep var demektir!. Bu buhran sun'idir ama ecen hafta zarfında bazı emtia fi- Gyatları üzerinde husule gelmiş olan şışkınlık sun'idir. Daha doğrusu eko- sebeplerden ziyade, ekonomi sebeplere istinat etmektedir. 7 i ük ta- kanunu ile ithalâtçılarımızın ad alorem — usule göre spesifik vergi usulünden daha fazla vergi Ödiyecek- leri doğrudur. Nitekim 1954 — 1955 bütçesi tahminlerinde 9 ay zarfında gümrük gelirleri ıçın 80 milyonluk bır artış tahmin olunmaktadır. Fakat vergiyi müstehlike ınıkas ettırebılecek— leri hususu munakaşalıdır Şoyle ki: Bir memlekette muayyen bir n fi- yatı o mala karşı duyulan satınalma isteği, talep ile o malın arzının birbir- lerini karşıladıkları noktada taayyün o D. Bu durum karşısında tüccarlarımız şu tezi savunmaktadırlar: Yeni it edeceğimiz malları daha fazla vergi ödiyerek gümrük ambarlarından çıkar- tacağız. Dolayisiyle bu malları daha b « neredeler? pahalıya maletmiş olacağız. Onun için yeni malların f'yatının hıç olmazsa ar- tan vergi nisbetin se mesınden daha tabii bir şey olamaz. Çünkü vı gi maliyete giren bir unsurdur. Maliyet artmıştır, fiyatlar da artacaktır. Bunlara şu şekilde cevap vermek i- cap eder; — Muayye muayyen bir mala karşı muayyen bir zaman için sabittir. Arz da öyledir. Fıyat graf'ıkle gösterecek Ş iki eğrinin birbirlerini kestıklerı noktada teşekkül edecektir. Bu nokta şimdiki halde tüccarların normal kâr hadlerinin fevkindedir. l en 7 Haziran gü göre ve arz da sabit kaldığına nazaran gümrük vergisi müstehlike ınıkas etmıyecek ıthalatçı karınd an artan nisbeti- ye intikali şeklınde tecellı edece Fak,; t 'bu tez savunulmamaktadır Çünkü "vergi maliyet unsurudur" tar- zında, kafalarda yer etmiş olan ve her hal için doğru olmıyan bir peşin hü- üm vardır. u peşin hükmü itha- lâtçı sınıf kendi işlerine elverdiği için söküp atmak. istemiyor, çünkü kimse kârından fedakârlık yapmak istemez. Fakat ilim adamlarımız da her neden- se ilmi bir hakikati bütün çıplaklığıyla rtaya koymuyorlar. Bu vaziyet kar- şısında yanlış da savunulan bir tez, savunulmıyan bir teze karşı gale— be çalıyor. Ortaya hayat yüzde yüz pahalılanacaktır. gibi haberler, hava- rıyor, paradan kaçıp mala koşmalarını 17