KADINLAR ARASINDA tika hayatına girişi aynı — zamanda, aynı suretle tabii oldu. Tlabar, Beyoğ- lu - Taksim bucagının muteşebb s he- yet âzası idi. ilk toplantıda, kendisi bir eczacı- ya, diğer altı üye ise ona rey vermek suretiyle başkan seçildi. Ve; "Yürü ya Kulum!.. Fa k b yürüyüş söylendiği — veya yazıldıgı kadar kolay olmadı. Y enı kurulmak ta olan bucağa vari- ni, âza temini ve hayatiyet temını gunk şartlar içinde — kolay değildi. Durmadan, dinlenmeden gece ve gündüz çalışmak lâzımdı; çalıştı. Birinci sene sonunda Beyoglu ılçe başkanı oldu. İş biraz daha büyümüş, biraz daha gücleşmiş ve mesulıyeı de biraz daha ar ıştı Bu arada sosyal mevzular ve parti gand sı mev- zuu da ele alınması gereken birer prob lemdi; aldı. 950 seçımlerınde Istanbullular Nazlı Tlabar'ı kendileri mebus s r, O, Meclise gırdıkten sonra, arzu ettiği şekilde çalışamadığı kanaatin. ciye encümeninde ve işçi [problemlerı üzerinde akademik çalış- r yapmak 1st1yor fakat vakit bu- lamadıgını söylüyı Gerçekten oyle Nazlı Tlabar'ın vatandaşlardan gün de vasati olarak elli ile yüz mektup söylersek işin ehemmiyetini belırtenleyız Zira günde devamlı ola. ırak beşyüz, hattâ binden de fazal mek- tup alan tanınmış kimseler var. Fakat 22 Nazlı Tabar — Madam Dünyayı kadınlar mı idare ediyor? Nehru o mektuplar sadece, resim ister veya hayranlıklarım bıldırır Halbuki Nazlı Tlabar'a gelen her mektup bir iş taki- bini 1cabettırıı' her biri ayrı bir sos- yal mevzudur. Nazlı Tlabara gelen mektupların içinde, hakikaten çok eğlenceli olan- lar vardır. Meselâ bir gün, İstanbu- lun köylerinden bırınden mektup ge lır Y azan tabii endir. — Inegım hasta der Ya buraya bir baytar gonder ya da ineğimi alıp Ankaraya geliyı T labar, Vatandaşlardan gelen mek- tupları mutlaka neticelendirip ce- vaplandırmayı başlıca vazife Bunu yapıyor, başarıyor ama, kendisi de herhalde helak oluyor. Hem bir me busun — muakkip olmaktan mühim ve çok daha hayati vazifeleri vardır Halkın derdine çare aramak, her. hangi bir şekilde sürüncemede kalmış bir işini takip ve intaç ettirmek mu. hakkak, ki kbul hareketlerdendir. Fakat ded z gibi, mebus: şahısla- rın degıl mılletın vekilidir. Bu sıfat- la da millete geniş olçude faydalı ol- k için zamana muhtaçtı Kendısı ile bu bahsi konuştugumuz zaman Tlabar diyor ki: "Vatandaşın müracaatını yerıne getirmezsem üzülü yorı bır aile uzvu sayıyo- rum, kendı Nazlı abara gelen — mektuplar- dan çoğu cezaevlerinden... O da onla- ra sabır ve teselli mektupları yazıyor. "Ben dertlinin hemderdiyim..." diyor. kinci defa İstanbuldan mebus seci- len Nazlı Tlabar, kendisini, nahif bunyesınden dolayı sık sık hasta düş. meşine rağmen urup dinlenmeden çalışmaya mecbur sayıyor. Eğer bugün b r şey oldumsa, veya olmak yolunda şeyi -kendi "R3 d bulursa Istanbulda Bogazda balık tut mak suretıyle dınlenebılecegını tahay- yül etmektedir. Halk hızmetını son derecede be- nimsemiş. Halkla - teması olmayanın bir iş yapamıyacağı kanaatinde. Sozun gençlıge mtıkal ettiği sırada dâvalarını ele a- lıp, tevhıd edebılmeyı Ve o davaya hiz- met etmeyi çok isterdim.. ler bir insan olsaydım; sem tün gençlik teşekküllerinin bır çatı al tında toplanması yoluna hasrederdim alde Nazlı Tlabar'da tebellür ş üç ana fikir ve gaye müşahede edılmektedır Harici meseleler işçi problemleri ve gençlik dâvaları! Biz, yeni bir devrenin eşiğinde bu- lunan Is anbul Mebusu Nazlı Tlabar'- n bu teşrit devre içinde şu üç mevzu uzerınde çalışabilmek için imkân bul- masını memleket hesabına temenni ediyoruz— T Di AKİS. 5 HAZİRAN 1954