ESERİNİ PROVA BİR ROMANCI Yazan: İLHAN S. TANAR b 4 &srin, istasyona geldiği zaman fren kalkmak üzereydi.. Düdükler çalıs nıyor, kapılar kapanıyordu. Lökomotif, çıkacağı yolculuktan o bhoşlanmıyormuş gibi, burnundan solumağa, homurdan- mağa başlamıştı. Birinci mevki kompartmana giderek geniş, kırmızı kadife kanapeye kendisi” ni atarcasına oturdu; ve başını kanape nin arkasına yaslıyarak gözlerini kapa” ip Yorucu bir temmuz havası bütün vü. cuduna bir halsizlik; kesiklik veriyordu. Gözleri kapalı olduğu' halde, kompart- manda kendisinden başka kimsenin ol- Hikâye : Bostan» rahat mayişinâ, cıya kadar rahat gideceğine" sevinirken; kapı hızla açıldı ve içe- demet gül, sonra d bir kız girdi. Genç kız, taşıdığı paketleri ve çiçeği kanapenin arkasındaki raflara yer” İeştirip te yüzünü Nesrine dönünce, kompartmanda iki çığlık birânde çın ladı ; ei A, Nesrin — Leylâ! Nereden çıktın? İki genç kız, bu umulmadık buluş: manın sevinciyle bütün yorgunluklarını unutmuşlardı. — Senelerce biribirimizi görmeyip te, şimdi! trende karşılaşmamız ne hoş tesadüf! Hani sende pek hiyanetmişsin doğrusul. İnsan eN defa aramaz mı? Nesrin gülüyor — Hakkın var. Sen de beni arama dın.. Ama senin meşguliyetin, derslerin var. Ben bomboş oturuyorum bildiğin tembel okullu kızım. — Gördün mü? sen bile bak verdin. Bu sene benim dünyayı görecek halim mi vardı? Üniversitede olduğumu bili» yorsun, bir kere gelseydin, ne olurdu? Tren bömurtusunu artlırdı.. yerinde sarsıldı, bir iki Si ileri geri kımıl dadı: Memur eN — Tam; Mass. Rem) irki Sarararak Jâkır- dısını yarıda bırakmıştı. Leylâ gülerek arkadaşına doğru eğildi: — Ne oldun? Niçin rengin uçtu? Yoksa tren hareket ederken korkmak | adetin midir esrin gülmiyordu! — Bu kelimeyi işitmemek için tre- ne binmiyordum., bugün, artık, tesir elmiyeceğini umarak nasılsa bindim. Nefret ediyorum o kelimeden... duy mak, ee istemiyorum. — Hangi kelime bu kuzum. . neler söyliyorsun Yi