üğünlerine fade ederek, yabani avların ne tarafta olduğunu anlarlar. ları da iştirak ederler, Fakat nasıl? Fil- “lerin sırtlarında onlara mahsus hususi köşkler kurulmuştur. nında olanı Hindistan, büyük ozanıRabindrat Tagorenin bütün içli ve ülkülü yazılarına rağmen, istiklâlini eldeetmekten çok uzaktadır Bu avlara racaların, mihracelerin ka- rı ve harem dairelerindeki odalık. karlar. Bütün ay zama» biteni oradan seyrederler, Avdan dönen kadınlar filin sırtın Hindistanda Avrupa emperyalizminin abidelerinden biri ları bu gibi garib ve acaib âdetlerin muhafaza eden halkla ve hükümdarlarla i anlayan, dan indikten sonra, derhal etrafı kapa- lı sedyelere binerler ve sarayın mer- divenlerini bu suretle hem ve hemde te Hindistanın bir kısmı kamamile Avrupalılaşmış görünürken, başka taraf- i hâlâ udur. Bu ike lale vatanla- lar, sefahetler içinde harçeder- en; ötede milyonlarca Hind- linin me büyük sıkıntılar, ıstırablar içinde yaşadıklarını hatıra bile getirmezler |.. şen ince ve coşkun « Gandi, bütün dua Hindistanı kurtar nesin manasını acaba kaç kişi 1 ve İedayi vardır Ölü bi inek yüzünden binlerce man biribirlerini boğazladık- ça... orada: milyonlarca cahil e müslü- orulmadan kimseye görünmeden 'Çis halk, racalaraNilâhi bir kudsiyet ve kud- ret atfederek huzurlarında bir köle gibi secde eyledikçe ; daha çok uzun seneler kırk gün kırk gece süren düğünleri... hayvani ihtirasları, dârat ve debdebeleri uğrunda o milyonlar (Oharceden racaları göreceğiz... TagoreninY güzeli istiklâl şiirleri de, | birer hoş sada gibi, Himalâyanın karlı aş tepeleri üzerinde eriyip gidecektir, ş İstiklâl aradığı için Hindli zincire vurulan bir mdli mücahit