15 Ekim 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 25

Bir boks müsabakasının yıl önce becerd in, bugün televizyon- dan önde bulunuyor. Hayali, onu teşkil © eden unsurlara ayırmanın çaresini, ancak ondan 20 yıl sonra bulabildiler. Demek ki televizyon, bir resmin veya m veya eşyiğ - üzerinde ye İİ lelayonun radyo Oomakinelerinin : bir modeli (yukardaki levha resimleri riyor) eşyanın açıklı koyulu ışık noktalarını biri biri arkasında nakletmek ve onları topla- için, posta pulu kadar kü- çük, ama büyük büyük noktalardan yapıl- mış birşeyi nakletmek, bir gazele sayfası kadar kolaydır. Öyle ise çok noktası olan bir cektir. çare buldular; Resmi 40,000 noktaya ayrılıyor ve bu kırk nokta, saniyenin yirmi beşte biri gibi kısa bir müddet içinde aksediliyor. İşte bu sürate erişlikten sonra bu mahzurda orta- dan kalkmış oluyor. * naklolunacak iv n * Televizyonun radyodan daha bir zer iş olması, ikinci bir sebepten de ileri gel- mektedir: Televizyon da, radyoda kendin- den çok daha kısa dalgalar bulmak isti- yor. Radyoda kullanılan 200 le 600 metre arasındaki dalgalar, televizyonda işe yara- mıyor. Ona gayet. kısa, 5 veya 6 metro uzunluğunda dalga istiyor. Ancak bu kıs; dalgalar ışığı ve hayalı nakledebiliyorlar. verici televizyon makinesi ile resimleri alınmak üzere yapılan hazırlıklar, Bu kısa dalgalar teleyizyonu ortaya getiriyor lar ama, onun uzak mesafelere kadar iler- İemesine engel oluyorlar. Çünkü televizyon ancak ya bir şehir içinde, yahut'da biribi- rine çok yakın iki şehir arasında resim ve film nakline yarayabilir, bütün acuna yayılmak kabiliyeti yoktur. Bugün ancak 60 kilometrelik bir mesafedeki iki nokta arasında televizyon iş görebilmektedir. Bundan başka, göz kulaktan daha müş- külpesendir. Kulak iyi veya fenn bir sesi pek farketmez: o Radyoda duyduğumuz sesler hakikattaki seslerin daima bozulmuş bir şekildir. Böyle olduğu halde onları pek farketmeyiz. Ama göz öyle değildir: Bir şık biraz bozuk şekilde aksetti mi göz o şeklide karmakarışık görür. olsa televizyon insan zekâsının yeni ve büyük bir keşfidir. «Hayal dünya- sı» nın artık yeni yeni memleketleri, birer birer adam oğullarının eline geçiyor demek...