yulmamış ha ii, neşredilmiş mmine tercih a Rac haber “Ça in matbaalar: re mühim hel reçirilmiş | bir büy n » hayatına UN na (makamın le, eski Avrupi irtii resin We yarın, atlamamak korkusile, atlatmak isteği yüzünden farkına armadan atlayan bütün Tü rk v #matbuatı, Hin bedava reklâ- mını yapaca Hem de binlerce lira sarfile i eiyaak kadar mükemmel bir şek il de.. Bu bi benim ihtiyatım yüzünden casusluk vazifesini epeydir beceremediği için, yüksek dinden fazla sevindirdiği muhak- kak. Yarın gazeteleri alıp önüme gelecek masüm bir zairi bihaber edasile * — Hayret üstadi... diyecek," hai t Muhakkak kapının dışında e larımızı dinleyen birisi vardı. Yoksa bu haberi başka nereden duyabilirler ki? Ve sahte bir eseflenişle yüzüme b ilmri ahmak bakışlarında yine, mu- De aldatmış kKurnazların istih, zası zek. yare bukadar gülünç tarafları varken, insanların kahkaha atmak için nükte bulmaya çalışmalarına şaşıyorum. * *$ — Sana bir sürperizim var İ Hicranın içleri gülen yeşil g gözlerimde. Tıpkı zifiri karanlığın için” de, görmek istedikleri noktayı seçmeğe çalışan insanların dikkatile bakıyor, ve yüzümden, bakışlarımdan yapacağım sürperizi okumaya, anlamaya çalışıyor. € azla üzmeye kıyamadım. Hem apacağım sürprizin uyandıracağı tesiri görmek merakı, sabrımı kırıyo Arkamda gizlediğim gazete yığınla- rını ortadaki masanın üzerine yığdım. Ve güldüm: eri — Şunlara bir göz gezdir bakalım de adının büyük puntolarla y; ıldığını gören İlicranın özleri bayretle büyüdü: — Bu, Avrupadan ei meşhur sanatkâr İlicran ben miyim Sadece tasdik ettim : — Evet| O, bu hareketimin sebebini tahmin edememiş, neticesini kestirememişti. Gözlerindeki merak, koyu bir endişeye bulanmıştı ! — Peki, bu işin asılsızlığı meydana çıkınca ne olacak? e Bu işin asılsızlığı meydana çik» mayacak ki. — İmkâni mi — Sonunu düşünmey e bir işe girişebileceğimi umar mısın Elicran ? — e lr e kin yolma korkuyorum ? 7 — Ö halde, bir parça itimadın varsa, inan ki, bu teşebbüsü yaparken, hesap etmedik tek fena ihtimal bırakmadım. Hatta bir müddet sonra, gazetelerde, halkı bu işe büsbütün inandıracak ha- berler, vesikalar, ve yazılar çıkacak | Hicran, pek haklı olarak, bu hare ketin fehlikesizliğine akıl yatıramamıştı, Fakat beni kırmamak ii bir türlü yalışamıyan endişesini eleme çalıs şıyordu. Gi aksine ikna edilemiye ceklerine kani oldukları fikirler, kana- atler, ve mes'eleler etrafında konuşan insanların gizli ve acı lâkaydisi de sin mişti. Son sözlerim onun merakını yeni» den uyandırmıştı. Çünkü bahsettiğim inandırıcı haberlerin, vesikaların, yazı» İsrın meçhul mahiyetlerini hiç kestire- memişti, Ben, onun bütün endişelerini gide rebileceğime kani idim. Ve bu kanaatin keyfile, O, köşedeki koltuğa oturdu, gazete: leri dizlerinin üzerine yığdı. Ve, evvelâ sade başlıklarına göz gezdirdiği yazıları, çin için gülüyordum. dikkat ve merakla okumaya başladı. G ni satırlar özerinde koştur dukça, yüzünde beliren gilerden, hayretinin zerre zerre artışı Mailde Ben ses çıkarmıyor, gayet ince he. saplar üzerine kurduğum plânın tefer. tuatını anlatmak için, önun, hakkında çıkan yazıları tamamen okumasını bek- liyordum. Az sonra, ihtiyar Binnar, Perid'in ge i haberledi. Samimiyeti, ekseriya lâubaliliğe kadar vardırmak itiyadında olan şımarık dos» tüm, içeri girmek için, İnnazın götü. receği cevabı beklemeğe lüzum görme. mişti, linde gazeteler, ve halinde, büyük müjdeler vermeye hazırlanan insanların gizli neşesi vardı. Fakat Hicranın, kucağındaki gazete lere, kendi gelişini dahi farketmi- yecek derecede daldığını görünce, niyetini kabikte baylı geciktiğini anladı. Elimi sıkarken: — Monşer, dedi, olur şey deği. İsin... Meğer az zamanda dünyaya meli için, ge bir ahbap edinmek kâfiy ME gazino sahnelerinde yıllarca ud, keman, tambur, det, piyano, kemençe, zurna, davul çalmış; gazel; ve şarkı okumuş, ses we emek harcamış ni sanat ve şöhret em va “a :) Arkası 32 inci sayfada)