nra ben » istikl İlâhın çi şmaktır, zde pa yemye kavurmi ine Muh çocuklı ven ya dır. gn şey, seyre ettirebilmek 21 ardı, bana gü idi 17 dir. , pek ender etmenin tam v& ilerle konuşmı anla o konuşunü m diller kalır iağa sevkeden | mmm Muhlis 5 bahattii YARI! AY yani sına, bül musiki « natkârlari nın dertle “ni yanıyf o... Taksim bahçesinin Boğazın mavi sularına bakan bir masasının başında konuşuyoruz. Bana diyor ki: — ben sanat işimi bitirdim. nl Üstadım, dedim. Bütün bu artistleri bir araya toplamaktan, anladığıma yanıldığımızı mı gösteri- enimle bir sanatkâr gibi mi 7 konuşmak İstiyorsunuz hesiz.. dem ki bir sanatkâr gibi konu: şacaksınız; bende bir sanatkâr olarak öyle En öyle coşkunum ki.. söyli- özleri yazmanıza belki asla ; şu halde yazmıyacağınız peri bana söyletmekteki kârınız nedir? Bu kadar dertli olduğunuzu bilmi- yordum. Bu küskünlüğünüze sebep nedir? — Hak tanınmamak, hizmet bilmemek, — Buna rağm yaz yine büyük bir kadro i faaliyete geçtiniz? bu sözüm Özerine düşündü. Monoklunu gözünden indirdi; ve cebin- den çıkardığı bir Samsun cigarasını bana uzatarak: U sözüme rağmen; gönlüm rahat etmedi, çünkü bu, gördüğünüz otuz kişinin ekmeğini çıkarması için lâzımdı. Bunun için çalışıyorum, Fakat, beklediğim günler geldikten sonra, pılıyı pırlıyı toplayıp göçmek zamanım gelmiştir. — Ne gitmek niyetindesiniz... Öpereti uzun bir Adadolu götüreceksiniz? Yoksa, k istirahata mı çekile- a pek tuhaf olduğunu anlatan bir bakışla; — Bunları soracağınızı ümit etmezdim?, — Ya nereye göç ediyorsunuz? — Misira bu sözüne şaşkınlıkla tekrar sordum! — Mısıra mi? vet inanamadım ve — Orada yine sanat işlerile mi gul olacaksınız meş- — Hayır pamuk işlerile. — Yani? — Yani bir fellâhın çiftliğine yanaşma yazılacağım. — Tabii bu sözünüzü bir lâtife olarak Vi. 8, gayet ciddi olarak yazınız. Bu beri ilk olarak ta siz yazınız. Ben gittikten sonra belki gündelik gazeteler bunu yazacaklar aya varınca göreceksiniz ki benim sürüp ektiğim O tarla, tabii haddinden fazla mahsul verecek — Üstad!.. Bütün bu ar- tistleri bir araya topla- manız sizin yepyeni sanat hare ketlerine giriştiğimizi göstermez mi ?.. muvakkat Tab bu sözleriniz, bir o? gidermek için kurmuş olduğunuz hayaller olsa gerek? — Küskünlük ve hayal mı? Ne müna- sebetl, Bu, ekmeğini eee kazanabil- mem için ilk hamlemdir sanat, sizi di ak kadar hi temin etmedi mi ki ta Mısır çölle- rine gidiyorsunuz? — Kazanmak ne kelime.. dediğimiz gün, elimizdeki yoruz. — Belki siz bu sanattan göklere yükselen bir apartıman kuramamışsınızdır. Tramvaylardaki izdihama bir nihayet ver- k için o bir otomobil alamamışsınızdır; fakat sizin birçok takdirkârlarınız ve eser- leriniz (varken bunlara lüzum var mı? Sanatkâr hayali boldur. O avunmak için de çareler bulur... — Öyle.. öyle diyelim de avunalım, (Deringbirğiçiçekerek) : kazanalım mevcultan olu- YAZAN: Niyzı Acun bundan fazla uza- yoktur. Artık bu mevzuun masına tahammülüm — Asıl ilinin istediğiniz şey nedir? - Sorular uzarsa cevaplar çok acı gi işi burada ta yn bağlıyalım, dostum. — Münakaşasız sanat neye yarar? — Oğlum, ben 20 senemi memleketin sanat harsina, zevkine hizmet yolunda öldürdüm, Bu yolda gücüm yettiğinden fazla çalıştığımı kimsejinkâr edemez üphesiz. Bugünkü sanat nesli, anlayan ve dinleyen asa bunları ben, sanat hey canımla.. a pahasına hazırlamı- şımdır. Bukadar hizmetten sonra benim ekmek davası solünda vatanımdan uzak illere gitmemden, ne büyük hüzünlere düşeceğimi takdir edersiniz? Yine sanatla meşgul olmayı düşünsem, bir ömür paha- sına yetiştirdiğim bir sanat nesli var, Ben onları nasıl feda ederim? emek ki, sanat işile uğraşamıyacağım gayet aşikâr. — Sizi Misir çöllerine., hani göndermeğe işte bu yetiştirdiklerimdir. Asıl ledi yer a, Üstadın bu sözleri üzerine yaralarını fazla di bir gaddarlık olacaktı. Ken- dilerinden ayrıldığım zaman, © ; — Haydi bağırıyodu. Bahçeden çıkarken kulaklarıma üstadın kendi yazdığı eserlerinden Ayşenin şarkı- ları geliyor çocuklar, iş başınal.. diye Heyyy! vur patlasın Çal oynası Bu hayat böyle geçer Heyyy...