15 Ekim 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 7

15 Ekim 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rlik, misafiri şile ayrı ay kaybolmuşk in arâamızdı ranlıkta bin mahzun gözl rum baba,. rafından bın şı doluydu. a ? Mf asındaki iç nişanlı çok uzak üzülme, en; yolun ağ e artti, yi ık caddeye ii köşkün demi ırdu, karşılayalım, ında minimit dınlık bahçe 1 önünde üzül akaklarını k yordu. Men tüçük kızı gö geç kaldı i bekliyord kulağına e gilim.. sana bi ini çirptı (0 i aydınlanan ii larla doluyü adan indi. Ya i büyük kufur wenin kadar mdu. İki erki ir, önlerinde en küçüğün ar ivenleri çıktık ı kutuyu açiy içinden si bir bebek yanyana saçlı, pembe elbiseli Bebekle ! Meralı çırpıyorlar, alkışlıyorlardı.. Cazband çılgın bir havayla gençliği P çağırınca, Meral ve nişanlım dediği yaşlı adam başbaşa kaldılar. Paketleri, kutuları, kucaklıyarak yandaki küçük salona geçtiler. Şakakları gümüş saçlı, derin gözlü erkek, küçük kızı dizlerinin üstüne oturttu konuşmağa başladılar. Meral kalabalığı, hediyeleri, masa ortasında yanan mumları herşeyi unufs muş; nişanlısı sesinde şaklık dolu karşısında genç ve anlayışlı bir kadın varmış gibi içten, yürekten çıktı. görenler el tatlı bir yumu: rm Biraz, sevgilim. Yaşlı erkek Meralin ailesinin en yakın dostlarındandı. Küçük kıza doğ» duğu gündenberi büyük bir sevgiyle bağlanmıştı. Onu kucakladı: — Seni yatağına götüreyim mi sev» gilim?.. Meral buna sevinmişti; — Götür. Salona çıktılar. Herkes dansediyor, içiyor ve eğleniyordu. Salondaki masanın üstü ka şık olmuştu. Büyük şokola yanmış, dört külçe halini almıştı. Mem ma, karı . tortaya minimini süzgün bu uğu sarmıştı, Buna rağmen yüzü My Cebinden küçük plhtin yi alyon çıkardı. “Meral yn yememe ve ğın baş ucunda ya mbası mavi ışığı Müzde, osdaiyeünn içimdeki bir çift resme uzun uzun baktı g * # , Aradan tam bir yıl geçmişti. Bir kaç aylık küçük bir Meralın gecesine İstanbula dönmüştü. gelmiyeceğini (o sanan Merale birdenbire en güzel bir sürperiz olacaktı, seyuhata çıkan küçük kızın yetişebilmek nişanlısı, anlatıyor anlatıyordu. O da, tabiatın vaktinden evvel ira, pırıl- dattığı, eşsiz zekâsile, yaşını unutturan bir anlayışla onu dinliyordu. Bu olgu damla minimini kızın yakınlığını görenler, konuşmalarını du- nlar o şaşıyorlardı, Bunu O bisseden küçük Meral, iri siyah gözlerinin içinde keskin bir alay ediş ışığı yakarak onlara bakıyor, şaşırmalarına gülüyordu.. Yaşlı erkek te, uzun yılları içine alan yaşlarına rağmen, bu küçük kızdan daha çocuk olan şavallıs İara acıyarak bakıyordu.. # boylarına, *# w Vakit geceyarısını geçince, Meralin 5 gözleri süzgünleşti ve yaşlı erkek sordu: — Uykun mu geldi Meral? Meral bukleli ya geriye iterek, süzgün gözlerini aç Kl dertli bakışla doldu. Küçük nazlı sile; —Sevgiliml. dedi. Bak mumlar sön» müş İ.. — Buna mü Meral? di sm girmişlerdi. Meral giydi. Küçük, mavi boyalı karyolasına uzandı., mini: kollarını soyunarak pijemasını mini doladı: — Beni her iy değil mi sevgilim? sevgin biribirlerine nişanlısının boynuna zaman öbürü kadar &« senin ayrı değil ki ai karışmış zaten., — Haydi göreyim. — Peki sevgili ml.. Yaşlı erkeğin gözlerini ili birkere daha göster.. belirsiz bir Avrupadan getirdiği hediyelere, bü» birçok şeyler daha ekini şokola» dolü' otomobil köşkün tün gün dolaşarak ilâve etti. Bebekler, lar, çiçeklerle d demi kapısında durunca; yaşlı erkegin başladı. Geçen yıl bir sip cenneti gibi bulduğu köşk, Karanlık bir ölüm sükütile u Uy yor gibiydi. Ne bir damla ışık, ne ses, ne de kahkaha, kalbi hızla göğsüne wurmağa Kuvetle ç al iL köşkün karimin ihtiyar kalfa Elinde küçük bir Tü ordu 21, ek li lü gi görünce ağlamaya başladı: — Çocuk öldü. Onlarda gittiler Meralın nişanlısı re atina İnana» pi vücuc fun bir örperti neler e siribirine (o çarpıyor, düşecek ibi larda İbtiyar kadin hıçkırıklar arasında, kesik, kesik söy» lüyordu; (Arkası 33 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: