25 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

25 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| 2 25-6-935 SON.HABER imparatoriçe Zita Ve Otto için Yapılan Nümayişler İnsbrük, 24. A.A. — Eski İmperatoriçe Zita ile oğlu Arşidük Otto'nun, alelâde Tirol yurttaşları gibi Hall'de yaşamalarına şarbaylıkça izin verildiği duyulunca halk sokaklarda: “Yaşasm” diye bağırmış ve eski oİmpetatorluk marşını söy- lemişdir. Şarbaylığın bu çağrısını (davetini) o bildirmek üzere Hall ahalisinden bir salkur (heyet) Otto ile Zita'nm Belçikada otur- makda oldukları Steenokerzeel'e gitmek üzere yola çıkmışdır. Eden Paristen Romaya Gitti Musolini ile Görüşecek Roma, 24 A.A, —Eden dün akşam buraya gelmiştir. Bu sabah saat 10 da Mussolini ile görüşecekdir. . ie ş Londra, 24.A.A, — Daily Expres gazetesi, Eden'in yapacağı önerğeyi (teklifi) şöyle anlatıyor : “Ingiltere, Italyan Habeşistanındaki törümlü (meşru) umay- larını (emellerini) yerine getirebilmesine yardım etmek için, herhangi bir sücl saldırma geçmiyceği inancına (teminatına) karşılık, bütün nüfuzunu kullanacakdır. Bü törümlü umaylar (bu meşru emeller) arasında Habeşis- tanda, Eritre'yi, İtalyan Somalisine bağlıyacak yeni bir demir- yolu yapmak, Ogadenuk bölgesinde bulunan bir takım kaynak- larla otlaklardan faydalanmk, kuzey Habeşistanda pamuk eki- mini genişletmek hakları vardır. Bu haklar, 1906 tarihli ve üç taraflı andlaşmada bir dereceye kadar gözetilmişdi. Ayni zamanda 1925 tarihli iİngiliz-İtalyan uzlaşması da, demiryolunun geçeceği yerlerin İtalyan nüfuz bölgesine dahil bulunduğunu tanımakdadır.,, Bu gazete, henüz berkitilmiyen (teeyyüd etmiyen) bir ya- yıntıya (şayiaya) göre, ltalyaya vereceği bu imtiyazlara karşı- lık, İngilterenin Habeşistana Somaliland üzerinden denize bir mahreç teklif etmesinin mümkün olduğunu yazıyor. Kondilis'in Roma Seyahati Atina, 24 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Kondilis Roma- da Mussolini ile yapacağı görüşmelerde Türkiye ile Yunanista- nm Tuna konferansına iştiraki meselesini de ortaya koyacağı söyleniyor. Musolini Dün Eden'le Görüştü Roma, 24 A.A. — Mussolini bugün Venedik sarayında Edeni kabul ederek kendisile iki saat kadar görüşmüştür. Bu konuşma şubat tarihli Fransız - Ingiliz anlaşmasile ilgili . bulunan hava pâktı projesi ve diğer meseleler gözden geçirilmiştir ———— Balkan Kupası Yugoslavlarda Sofya, 24 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Balkan futbol şampiyonluk müsabakasında Bulgarlar ve Yugoslavlarla kar- Şılaştılar, Balkan kupasını Yugoslavlar aldılar. HABEŞ IMPARATORUNUN SÖYLEDİKLERİ Vehip Pş. Habeş Ordusuna Komutanlık Etmiyecektir Bir Habeş ailesi ve meskenleri "Adisababa, 24. A. A.— İmpa- Fator Haile Selâsiye, Matin ay- tarına şunları söylemiştir : ,,, © Harbe tutuşduğumuz tak- dirde komşu islâm ülkelerinden maddiğ yardım göreceğimiz bir zandam ibarettir. Kimseden bir şey dilemiş değiliz. Eski 'Türk Generali o Mehmet Vehib . Fakat söylendiği gi- bi Habeş ordusunda ti ik etmiyecektir. Masrafı bizim a, ödenmek üzre, b yan sandığı gibi, saldırma hazırlanmadığımızı yerinde ger- Şinlemesini (tahrik etmesini) istiyoruz. Habeşistanın barışsal Miyetlerini bir kerre daha isbat m için bu önergeyi yapıyo- İtalyanların karşılaştıkları zorluklar Londra, 24.A.A. — Kahreden Taymis gazetesine yazılıyor : İtalyanm, doğu Afrikada kuv vetli bir ordu bulundurmak için katlandığı zahmetler hakkında bir fikir edinebilmek üzere, Mu- savva'dan 350 mil uzakda olan port Sudan'a gemiler gönderip su aldırdığını bilmek yeter, Sudan makamları, Habeşista- run bu ülkeden bilhassa pek çok buğday ve yük hayvanları satın almakda olduğunu bildirmek- dedirler. Sudan'ın Habeşistana şimdi yapmakda olduğu çıkatm (ih- racatım) ölçüsü geçen yıla göre elli kat artmışdır. i BALKANLARDA HU- SUSİ ISTIHBARATIMIZ Yunanistanda Yağmurlar Atina, 24 (Hususi muhabiri- mizden) — Makedonyada ya - gan pek şiddetli yağmurlar muh telif yerlerde büyük hasar yap- mıştır. Geçen gün yangından yarısı harap olan Edessaya yağmur i- le birlikte büyük cesamette di- şen dolu yangından kurtulan tarlaları mahvetmiştir. Vardar ırmağı çoştuğundan Selânik şehrinde bazı yerleri su basmış ve mezruata büyük zarar ver- miştir. Bir fabrikaya yıldırım düştü Atina, 24 (Hususi muhabiri. miz bildiriyor) — Atinaya elli kilometre mesafede Megarda bir zift fabrikasına yıldırım düştü. Fabrika yandı: bei Kondilis Neden Kralcı? Dün Atina muhabirimizden Kondilisin bir Yunan gazetesin de krallık lehinde yazdığı bir makaleye dair aldığımız bir tel- grafı neşretmiştik. Ajans bu ma kalenin tafsilâtını vermiştir. A- şağı koyuyoruz: Atina, 24 A.A. — Asbaşba- kan general Kondilis, kendisi- nin krallığa niçin eğğin olduğu nu (meyyal olduğunu) izah i - çin, Elinikon Mellon gazetesin- de yazmış olduğu bir yazıda di- ki: yor ki: Son bir yıllık denemeden son ra, cumurluk rejiminin, ıhtilği- den başka bir şey ve siyasal a- SAY ARRMAR İLLET ARAŞ yanan bir rejim için henüz ol- gün bulunmadıkları anlaşılır - ca, cumuriyet hakkında bugün- kü deneci edinmezden önce bes- Temekte olduğum heyecanlı sev giyi nasıl ımhafaza edebilirim? Benim, cumurluktan yana oldu- ğum pek doğrudur. Ancak, si - yasal adamlar, yanlışlığı deneç ile belli olan ve memleketin a- sığlarına (menfaatlerine) artık uygun düşmiyen fikirlere sonu- na kadar bağlı kalmaya mecbur değildirler. Eski parlâmenter hükümete başkanı OVenizelist kuvvetleri meşru hükümete kar şı ayaklandırdığı zaman, on bir yıllık cumuriyet rejiminin sonuç larını geçen marttaki ihtilâl ha- reketinde gördük.,, Kral mı, parti reisi mi? Atina, 24 (Hususi muhabiri. miz bildiriyor) — Romaya git - mekte bulunan Kafandaris Pat- rasta gazetecilerle konuşurken demiştir kiz — Cepheli meclis tarafından rejim meselesinin reviâma ko - nulması, cebri bir iştir. Hele bi- taraf olarak yapılacağı temin edilmedikçe hükümsüzdür. IGMAL Yunanistanda Rejim Meselesi Yunanistandan gelen haberler, bu komşu memlekette krallık taraftarla- rının gittikçe kuvvetleşmekte olduğu- nu bildirmektedir. Kral taraltarları- na son olarak iltihak eden kuvvetli bir devlet adamı OKondilis'tir. Kondilis, gazetelere verdiği beyanatta ve yaz- dığı yazılarda krallığın iadesine âçık- tan taraftar olarak ileri atılmıştır. Bir aralık cumurluk taraftarlarının Ümit bağladıkları devlet adammın ansızm karşı tarafa geçmesi, Yunanistanda büyük bir heyecan uyandırmıştır. Bir çokları, Yunanistanda krallığın geri gelmesini artık bir emri vaki olarak telâkki etmektedirler. Cumurluk rejiminin en erdemli bir rejim olduğuna şüphe yoktur. Kral- İrk için şimdi ortaya atılan Kondilis, hatta koyu kral taraftarları da bu ka- naattedirler. O halde Yunanistan on küsür yıllık tecrübeden sonra neden tekrar krallığa geri dönüyor? Bu sua- le karşı verilecek cevabı, Yunanista- nın iç siyasasında aramak gerektir. Yunanistanda cumurluk bir parti me- selesi olarak kalmış, ulusa mal edile- memiştir. Parti son mart isyanında itibardan düşünce cumurluk ta itibar- dan düşmüştür. İkinci ve bir dere- ceye kadar birinciye bağlı olan bir se- bep te cumurluğun O Yunanistana beklediği sükün ve istikrarı temin edememesidir. Esasen bir ülkede re- jim meselesi bir parti meselesi yapılır- sa, © Ülkenin rejiminde İstikrar arana- Yunanistanda rejim değişti. Fakat krallığa ta: olan ve taraf- tar olduğunu ilân edip duran bir par- ti de çalışmakta devam etti, Bu par. tinin herhangi bir seçimde muvaffak olması, yalnız hükümet değişmesi de- gil, rejim değişmesine de delâlet ede- cekti, 1931 seçiminde muvaffak ol- duktan sonra Çaldaris'in rejimi de Ziştirmeğe kalkışmaması, henüz rejim meselesini İleri slirmenin vakti gel- mediğine kanaat getirdiğindendir. Çaldaris vakit ve zamanın: bekledi. Ve mart isyanı da bu fırsatı hazırla- dı. Yunanistanda krallığın geri gelme- sinde azacık ta yabancı devlet nüfu- zu aramak gerektir. İngiltere öte - denberi Yunanistanda krallığın iade- sine taraftar olmuştur. İskat edilen hanedan 1867 yılmda Yunanistan başına İngilterenin tavsiyesile geçi- rilmişti. Hatta bu hanedan geçirildi- Bi içindir ki, İngiltere, Viyana kon- nedi Rİ geri İstemiş - . Gerçe Kral Kostantin büyük savaş içinde Almanyanın tarafını tutmakla İngilterenin husumetini cel- betmişti. O Ancak Kral Kostantin tuttuğu yolun cezasını tacı ve tahtı ile ödemiştir. Kral Kostantinin kar- deşi, kızın: Ingiliz kralının oğlu ile evlendirmek suretile yeni akrabalık münasebetleri tecessüs etmiş oluyor. Bu vaziyette geri getirilmek istenilen İkinci Yorgi, İngiliz kralın oğlu ile evlenen Prenses Marina'nın birinci yeğeni oluyor. Yumanistandaki rejim meselesi Yu- nan komgumuzun iç işi olduğundan, biz buna karışmayız. Ancak cumuri- yetçi olduğumuz için Yunanistanın bu idareye kavuştuktan sonra karşı- laştığı zorlukları bu erdemli rejimin gerçevesi içinde halletmesini görmeği de çok arzu ederdik. # Buğday Fiyatı Yükseltilemez |Baş tarafı 1 incide) Yeni mahsulün çıkması yak- laşmış olduğundan ve bu mah- sul şimdiki halde, her mahallin kendine yetişebileceğinden bir taraftan diğer taraflara iaşeye Yardım için zahire nakledilmesi simdilik mevzuu bahis değildir. Sofulis te krallık Yunan mil- letini ikiye ayırmış bulunduğun dan gelecek kralın bir parti re- isinden başka bir Şey olamıya. cağını söylemiştir, mama Plânörle 200 kilometre Moskova, 24 .A.A. — Mosko- va planör mektebi öğretmeni Kartaçef plânörle Moskovadan 200 kilometre mesafeye kadar uçmuştur. —m— Birinci genel enspektör Elâzizde Elâziz, 24 (Hususi muhabiri- mizden) — Birinci genel ens - pektörlük baş müşaviri Fuat Batınay, hususi kalem müdürü Hikmet, Genel enspektör Abi - dini karşılamak üzere buraya geldiler. Genel enspektörün bu akşamki trenle geldi ve hararet le karşılandı. Gelecek ilkbahara doğru her hangi bir mahalde böyle bir sı- kıntr görülecek olursa, zahiresi fazla olan (o mıntakalardan bu yerlere yardım edilecektir, Buğday fiatları Türkiyede buğday fiyatı nor- mal olmak ve çiftçinin zararını mucip olmamak için 6 — 7 ku- ruştan aşağı düşmemelidir. Şim diki fiyatlar bu hudutlarda oldu ğundan bakanlık bu hususta hiç bir müdahaleye lüzum görme - mektedir. Ancak fiyatlar bu hadlerden yukarıya çıkacak o- Tursa, müstehliğin zararına mey dan verilmemek için, Bakanlık Ziraat bankası silo ve anı rındaki stok buğdaylarile vazi - yete derhal müdahale ederek fi- yatı normal haddine indirecek- tir, TA N aaa aa mm m m S Avrupada Türk Süvarileri (Baş tarafı 1 incide) alıp gönderdiği çok dikkate değer fo- toğrafları okuyucularımıza mümkün olduğu kadar çabuklukla sunmaktan kıvanç duyuyoruz :) Türk süvarilerinin Nis ve Ahen sehrindeki yüksek muvaffakıyetler- den sonra, Peşteye gelmeleri, haklı bir alâka uyandırdı. Ayrıca Melihat Akselin de konkurlara iştirak etmesi, büyük merakla karşılandı. Müsabaka- ların cereyanı Türk zabitlerinin uyan- dırdıkları alâkanm me kadar yerinde olduğunu meydana koyduğu gibi, Me- lâhat Akselin hiç tanımadığı stlerla yaptığı binişlerden sonra, Macar ga- zeteleri bu Türk kadm binicisinden değer vererek bahsettiler ve onun sâ de Türkiyenin değil. belki Orta Avru en tanmmış kadın binicilerin - den biri olduğunu yazdılar. Müsabaka sahası şehre oldukça ya» kın, çok geniş bir meydan... Yer ol- dukça sert, tozlu. Tertip heyeti “Par- cours” ları bu geniş sahada, mania- lar arasına 70 - 60 metrelik mesafe- ler koyarak ödeta (stepl şes) gibi tertip etmişti. Vaziyetin sebebini kon kurlar başlar başlamaz anladık: Ma- carlar hayvanlarını fazla süratle sürü yorlar, daha doğrusu hayvanlar ken- diliklerinden hırlı parkur yapıyorlar. Bu geniş mesafeli mânialar onlar için, tabiatile bir avantaj teşkil ediyordu. Nasıl ki ilk müsabakada bu avantaj kendini gösterdi. Bu yabaner yerde ve hiç alışmadıkları konkur izi üzerinde, bemen bütün meşhur ecnebi atlar ve süvarileri, hatâ yaptılar, böylece Ma- çarlar da pek kolay bir zafer kazandı- lar, İkinci gün yapılan ordu hizmet hay vam müsabakasında isc, birinci ve ikinciliği Almanlar aldıl Budapeşte şehri kupa: Alman zabiti kazandı. Çift atla yapılan müsabakada süva- ri birinci parkuru yapar yapmaz, ikinci hayvana athıyor ve parkura de- vâm ediyordu. Burada bir Macar za- biti kazandı. Ayni günü yapılan milletler kupa- snda İtalyanlar birinci, Almanlar ikinci oldu. Almanlar Londraya birin- &i ekiplerini göndermişler, Peşteye i- inci bir takım ile iştirak etmişlerdi. Onun cezasını çekmiş oldular, ekip birinci devrede dördün- cü, ikinci devrede üçüncü olarak par- kuru bitirdiler, Tertip heyetinin milletler kupası - nın yapılacağı güne ayrıca iki atla müsabaaktını bir batidiz. Veyahud 80 den fazla 1 gene bir hayvanla giren Mücarler işin bir avan | taj olabilirse de hayvanlarını, Millet- 8 i kupasına isteyen bilerin ekserisi, iki hayvanla atlayış müsabakasına girmediler, girmek İs- temediler. Ertesi günli yapılan yüksek dre « saj müsabakalarından birincisinde bir Macar binicisi, ikincisinde bir Avus- turya zabiti birinci oldular. Beşinci günkü müsabakayı İtal: har kazandı ii Son gün yapılan ve 1,90 a kadar yükselen 6 sırık üzerindeki mühim müsabakada ise en son dereceye ka- dar yükselmeye muvaffak olan yüzba $ Cevad Kola burada altıncı oldu. Birinciliği İtalyan kazandı. Bu müsa- bakaya giren beheri $ - 10 bin liralık hayvanlar arasında 400 liralık Macar atile-son dereceye yükselmeye muvaf fak olan bu kıymetli süvarimiz bütün sitayişlerin fevkinde ve cidden takdi. re lâyik bir maharet gösterdi. Bura- da atlayan at değil, Türk kan: idil. , Son müsabaka, 24 mâni üzerinde idi ve İlk hatâyı yapan müsabaka ha- rici oluyordu. Buraya 132 at ve en meşhur Alman, İtalyan, Macar süva- rilerile beraber zabitlerimiz de girdi. ler. Bizden beş at iştirak ediyordu. 132 ye karşı 5! Nisbet dehşeti! Müsabakanın başlamasından bir müddet sonra, Salm Polatkanın Çakal İle ilk hatsız parkurunu halk çılgın. ça alkışladı. hemen arkasından Eyüp Öncü, Bekri ile daha süratli bir par- kur çıkardı. Bundan sonra giren bü- tün müsabıklar - bir Macar Topçu za- biti müstesna » hatâ yaptılar, Bunla rın İçinde 10 hin liralık Egiy, Kampo- nak ve böyle bir sürü meşhur atlar ve Me vardı, Bütün bunlara kar- gı üç genel, Eyüp, Saim, Cevad Kola başı aldılar ve ?133 müsabıka karşı derecelerini muhafazaya muvaf- fak oldular. Böylece Eyüp Öncü birin iliği, Saim Polatkan üçüncülüğü, Ce- vad Kola onunculuğu kazanmaya mu. vaffak olarak (o Peşte konkurlarında Türklüğe yaraşır bir surette, yokluk içinde varlıklar yarattılar. Bu şerefli Bende ber Türk ne kadar sevinse azdır. AKINCI ———--—- talara maliktir, Binnetice orta- da bir buğday meselesi yoktur ve olmıyacaktır. Bugünkü fiyat çıkışma gelin- ce,bu çıkısbir spekülâsyon neticesi olamaz ve değildir, arz Işçilerin Hafta Tatili Meselesi Damga Matbaası müdürlü- ğünden aldığımız bir mektupta, hafta tatili münasebetile yazdı- Zımız bir yazı münasebetile İş- çilere kanuni imkânsızlıktan do layı cumartesi günleri yarım gündelik verilemediği yazılarak deniyor ki- “Son kanun, cumartesi öğle- den sonrayı resmi tatil yapmış ve İakat çalışmayan yevmiyeli- lere yarım günlüğün ve hattâ yeniden tesbit edilen diğer tam tatil günleri yövmiyelerinin ve- rileceği hakkında bir kayıt kon- mamıştır. Bu esasa binaendir ki, tütün depolarında, Devlet matbaasın- da çalışan yevmiyelilere cumar- tesinin yarım yevmiyesini ver - meğe kanlinen imkân olmadığı gümrük ve inhisarlar vekâleti ile Maarif vekâleti tarafndan tebliğ edilmiştir. Biz, Darphane ve Damga mat baasında çalışan yevmiyelileri cumartesi öğleden sonraki ya- rım yevmiyelerini telâfi etmek maksadile haftada iki gün birer buçuk saat fazla çalıştırarak ka- nunun kestiği bu yarım günlük- lerini temin etmiş bulunuyoruz, Bunu İstanbula bizden başka yapan bir müessse de yoktur sanırım.,, Darphane ve Damga matba- asının bu izahatını memnuni - yetle dercediyoruz ve işçinin hu kukunu korumak yolunda bu müessesece alman tedbiri ve bulunan şekli halli kıvançla öğ- reniyoruz. İşçi çalıştıran diğer müesseseler de aynı tedbirle müesseselerinde | çalışanların menfaatlerini koruma yoluna giderlerse bir çok şikâyete se - i bepolan haksız bir vaziyetin önüne geçerelr ve bundanda $üphe yoktur ki yine o müesse- seler hayır görürler. Dileğimiz diğer müesseselerin oDamga matbaasile Darphaneyi kendile. rine örnek ittihaz etmeleridir. Türk Ailesi UBaş tarafı 1 incide) birkaç şehrin bayanların: düşünüyor. Böyle bir düşünceyle bütün bir u- lus hakkında hüküm vermek haksız « lıktan da öte birşey olur, > Mi imdir. i düşkününün, yüzlerce ahlâk düşkününün hali, hayatı, bütün bir ulusun aileleri, bayanları için., Nasıl bir töhmet belgesi olur?! ——— ileri sürerek: ürk ailesi batıyor. Türk allesi yok oluyor. Türk ailesi, Türk beyinli uçurumlara gidiyor. diye, bağırmak yetgesini (salâhiyetini) kimden alıyo- Tuz? e Böyle değil de; Ahmet, batşanbaşa Türkiyeyi düşünüyor, "Türk ailesini, Türk bayanın: suçlamak (itham et, mek) isteyorsa: Apaçık söyleyebilirim kiz Yanlış düşünüyor, Yanlış anlıyor. Ve yanlış anlatıyor... Dünün erkinlik, (istiklâl) savaşım» daki Türk bayanı ne ise; bugün; Türkiyenin dört bir ucunda, Evi igin, geçimi için çalışan... ram, buram ter dökerek 'Türk bayanı da odur. sa) Onun damarlarımda vuran kan, er- kinlik savaşımı başaranların kanıdır, Inanabiliriz ki; Ağaoğlunun, Hüseyin Cahidin ve benim ve hepimizin kursağına inen lokma da; şimdi güneş altında, alev saçan kızgın ovalarda harman tavus Tan bayanın büyük payı vardır. şe , yurdu terile ve çocuklarınm kanı değerile bekliyor. Biz bunu, her memlekette rastla « Ran beş on bahıtsız yüzünden, ne bak, le düşüş halinde görüyoruz?. Anlamak istediğim budur... Bu?l, 246-935 Büyükada; Mahmut Esat BOZKURT ğe göre, ilerde daha yüksek fiyat- la satmak üümidile malı topla « mak tehlikeli bir iş olacağı için, buna cesaret edileceğine ihti- mal veremem. Çünkü müstah « silin menfaati kadar, müstehli- ve talep arasmdaki muvazene - nin tezahür etmiş bir ifadesi- dir. v Bakanlık fiyatlarda nazımlık rolünü ifa için icap eden vasr- , Bankanın elinde külliyetli buğday stokları bulunduğuna kin de menfaatleri aynı hassa- siyetle gözetilmektedir. ; Tekrar ediyorum. vaziyette bir fevkalâdelik yoktur, vaziyet tabiidi

Bu sayıdan diğer sayfalar: