No. 64 Aya - Teodozis kilisesinden dualar okuya- T Nizameddin NAZIF rak çıkan kadın alayı Vefa civarında Yeniçerileri görünce bunları bir şeytan ordusu sanmışlardıl Şilumberger mücadelenin son vakalarını şöyle anlatıyor: “Artık Türk askerleri surla- rın her tarafından şehre akıyor- lardı. Büyük kalenin her tara » fındaki huıristiyanlar korkula - rından ne yapacaklarını şaşır- mışlar, canlarını kurtarmaktan başka bir şey düşünemiyorlar - dı. Türklerin eline geçmemek i- çin biricik çare firardı. Hepsi li- mana koşuyorlardı. Bu, Bizans muhasarasının en müthiş sahnesi olmuştu. Sur- lardan kaçan son hıristiyan mu hariplerini görünce şehrin gö - beğinde toplanmış olan halk eteklerine yapışıyor; kadınlar: — Bizi kimlere bırakıyorsu - nuz? Diye bağrışarak onları alıkoy mağa çalışıyorlardı. Türklerin şehre girdiklerini haber alanlardan bazıları kadın | Jarını boğazliyorlar ve kendile - rini kör kuyulara atıyorlardı. Bu sırada surlarda yalnız Bakşiyardi ailesinin üç çocuğu harbe devam ediyordu. Peskopos Leonardo bunlar « dan bahsederken diyor ki: “Bu İtalyanlar Miryandrom' un en yüksek yerinde bulunu - yorlardı. Edirne kapısı civarın- da harp eden bir kolun yanıba - şından Türklerin şehre daldık - larını görünceye kadar kudur - muşçasına harp ettiler. Fakat bunun faydası Ş km:l b’“zîa %a ada Ka- rar verdiler. En büyükleri Pol; — Heyhat! Şehir elden gitti! -diye bağırdı - Bizde birlikte mahvoluyoruz. Ey - Güneş tit- Te! Ey arz inle! Şehrimiz zapte- dildi. Kardeşlerim! Artık çar - pışmak zamanı değil, eğer müm künse kendi selâmetimizi dü - şünme zamanıdır! Bunun üzerine üçü de gemi - lerine atlayıp kaçmak için dört nala atlarını sürdüler. Yolda Türk müfrezeleri ile karsılaştılar. Fakat atlarınm sağlamlığı sayesinde Türk pa- laları altında can vermekten kurtuldular ve Galataya ulaş - tılar, Fırançes ise Horeya (1) ci- varındaki 'surlarda harp eden Kiritli gemicilerden şöyle bah- sediyor: “Bunlar çokluk değillerdi. Vasil, Aleksi ve Leon burçları- na sığınmışlardı, Türklerin elle rine canli olarak düşmemeğe karar vermişlerdi. Öğle vaktine kadar öyle inatlı bir mukavemet gösterdiler ki, İkinci Mehmet bunu haber alınca kendilerine hayatlarını tahsin etti ve kılla- rına dokunulmadan gitmelerine müsaade etti.,, Bu sırada (2) halktan ve as- kerden bor çoğu Ayasofyaya dolmuşlar ve kapıları kapamış- lardı. Muhasaranın sinirleri boz duğu günlerde bazı ihtiyar ke- şişler, “bu şehir Türklerin eline düşemez. Eğer onlar surları yı- kıp içeriye girmiş olsalar bile ancak Ayasofyanın önüne ka - dar gelebilirler, Burada o za- man İsa mucizesini gösterecek ve Meryemle melekler o densiz- | leri mahvedeceklerdir,, diye bir sürü kehanetler ve palavralar savurmuşlardı. Bunlar işte bu kehanetlerin hakikat olacağı ha Ji beklemeğe karar vermiş olan- lardı. Bazı sokaklarda ise ellerinde yanmış mumlat tutan bir takım kadınların ağlayarak, ilâhiler o- kuyarak dolaştıkları görülüyor- du. Şehrin Türkler tarafından zaptedildiğini öğrenince bir Inı şehirden | Artık surlarda lek Bizanslı ve tek lâtin kalmamıştı... mının dilleri tutuldu, bir kısmı delirir gibi oldu; sonra hep bir- den çığlıklar atarak çil yavrusu gibi dağılıverdiler. Bu sırada muzaffer Türk as- kerlerinin naraları hec tarafı çınlatıyordu. Bu naralar henüz evlerinden çıkmamış olanı çoluk çocuğu ve genç kızlarla kadın- İart sollaklara fırlatıvermişti. Diğer taraftan Sen - Teodoris kilisesinde de bir başka âlem vardı. Bizans payttahtının büyük, küçük her kilisesi gibi Sen - Te odoris kilisesi de (3) tıklım tık- irm dolmüş bulunuyordu. Bun - lar daha bir gece evvelinden bu- tüyleri diken diken olmuştu. Bir an gökten inmiş bir şeytan sürüsünün içinde kaldıklarını sandılar, . DA Limanda ise bir Başka hercü merç vardı. Zencirlerin gerisin- de toplanmış olan İtalyan ge - milerinin tayfaları Sarayburnu civarında surlara tırmanmağa çalışan Türk gemicilerile bir harbe tutuşmuşlardı. Lâkin bu harpten ziyade bir kudurganlık bir delilikti. Zaferi elle tutmuş bir donanmanm mürettebatile baş etmeğe imkân mı vardı? Türkler bunları kolaylıkla pa taklayıvermişlerdi. 29 maua g ye adı verilmiş olan A- zizenin günü idi. Ve güneşin doğmasile beraber bütün dua e- denler - ki ekserisi kadındı - el- lerinde mumlar taşıyarak bü- yük bir dini alay halinde “Dilâ- a,, (4) taraflarına doğru yü - rümeğe başlamışlardı. Fakat ne olduğunu anlayamadan, birden- bire her taraftan saldıran Türk akıncılarının kılıçları arasında kaldıklarını gördüler. Hepsinin ediyorlardı. Bir eve girer gir - mez ilk işleri bu eve bir bayrak dikivermek oluyordu. Bundan maksat eve saldıracak bir başka Türk askerine bu evin daha ev- vel işgal edilmiş bulunduğunu anlatmaktı, (Arkası var) (1) Balıkpazarı kapusu (2) Miçatoviç'ten.., (3) Gül camii (4) Bugünkü Vefa — Istanbul 3 icra Memurluğundan: Emniyet Sandığına Birinci derecede ipotekli ebli vukuf tarafından — tamamına n et takdir'edilen Kadıköy Osmanağa mah. Söğütlü Çeşme * Çilek s. &s. 120,122. 23 y.44.44.25 No. lu kâgir ma odalar boza ve şıra imalâthanesi açık arttırmaya vazedilmiş olduğundan 25-7-935 tarihine müsadif perşembe günü saat 14 ten 16 ya kadar dairede bulunan yerhinli Üüç 2912 lira kıy- birinci arttırması icra edilecektir. Arttırma bedeli kıy- meti muhammenenin yüzde 75 ni bulduğu takdirde müşterisi üzerinde bırakılacaktır, Aksi takdirde en son arttıranın taahhüdü bakı kalırsık üzere arttırma 15 gün müddetle temdit edilerek 9-8-935 tarihine müsadif cu- ma günü saat 14 ten 16 ya kadar keza dairemizde yapı- lacak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli kıymeti muhammenenin yüzde 75 ni bulmadığı takdirde satış 2280 No. lu kanun ahkâmına #evfikan geri bırakılır. Satış peşindir. Arttırmaya iştirak etmek - isteyenlerin kıymcn muhammenenin yuzde 7,5 nispetinde pey akçe- si veya milli bir bankanın teminat mektubunu hamil bu- lunmaları lâzımdır. Hakları Tapu sicilli ile sabit olmı- yan ipotekli alacaklarda diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masa- rife dair olan iddialarmı evrakı müspiteleri ile birlikte ilân tarihinden itibaren nihayet 20 gün zarfında birlik- te dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde hakları Tapu sicilli ile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaş- masından hariç kalırlar,. Müterakim vergi, tenviriye, tanzifiyeden mütevellit Belediye rusumu ve Vakıf icaresi bedeli müzayededen tenzil olunur. Daha fazla malümat almak isteyenler 10-7-935 tarihinden — itiba- ren herkesin görebilmesi için dairede açık bulunduru- lacak arttırma şartnamesi ile 34-2218 No, lu dosyaya müracaatla mezkür dosyada mevcut vesaiki görebilecek- leri ılân olunur. (3516) KN BRİÇ DERSLERI Yeni bıılıyunlır için : Empasın hangisi? İki renk arasında, ihtimalleri daha büyük olan rengin empası- nt tercih ediniz. Meselâ bir tenkten elinizde as, dam, onlü veya as, vale, on- lu; başka bir renkten de elinizde as, dam, ufak veya rua, vale, u- fak bulunduğu zaman; eğer mor dan iki defa oynamak imkânı varsa as, dam, onlu veya as, va- le, onlu bulunan rengin empası- nı yapınız. Yok eğer mordan ancak bir defa oynıyabilecek ise- niz, as, dam, ufak veya rua, va- le, ufak bulunan rengin empası- nı tercih ediniz. Diyelira ki morda: Kör: 8, 7, 5 Karo: 8, 4, 3 Trefi: A, D, 3, Z. Pik: V, 10, S. Elinizde de: Kör: A, D, 9, 6, 4. Karo: A, V, 10, Trefl:; 7, $. Pik: D, 4, 3, var. İki kör oynuyorsunuz. Oyüu«: sa trefl dörtlüsü ile başlanmış- tır. Eğer trefl empası geçerse iki defa karo empası, geçmezse koz empası yapınız. İki empastan hangisinin seçi- leceği hakkında dün ve bugün yazdıklarımız dışında tercih için kâğıtların bülundukları yerleri size gösterebilecek olan deklâ- rasyonları, hasımların verdikleri kâğıtları daima gözönünde tut- mak lâzımdır. Bugüne kadar bricik kaidele- rini, deklârasyondaki incelikleri ilk çıkılan kâğıttan ne anlaşıla- cağını, empas şekilleriyle zarar ve faydalarını gördük. Yarından başlıyarak da kozun nasil oyna- | nacağını anlatacağız. Bilenler için ŞrdVIĞT *&2 DA w9j )e ne .. e eleser 490874 |e aV0 « aı0rKs Yvıire .. ADGA 1013 Kâğıdı (S) vermiştir. , (8) bir, (N) iki, (S) üç san- zatu söylemişlerdir. (0) Oyuna kör dörtlüsü ile başlamış, mor üçlü, (E) onlu koymuştur. Bir kere karolar sağlamlarım- €a mora el geçecek yegâne kâ- Kat kör valesidir. Fakat eğer (S) kör onlusunu dam ile alacak o- lursa yerdeki kör valesini öldür- müş olur. Çünkü karoları sağ- lamladıktan sonra kör asını ve ufak körü oynuıyacak olursa (O) ufak körün Üstüne ruayı koya- cak ve valeyi düşürecektir; eğer (8) asdan evvel ufak körü oynı- yacak olursa (O) gene ruayı koyacak, bu sefer de mordaki vale (S) in elindeki asa kurban gidecektir. Şu halde bricik ümit (S) in (O) yu aldatabilmesidir. S onluyu kör ası ile alacak, bu suretle (O) damın kendi arka- daşında olduğunu " sanacak ve karo ası ile el tuttuğu zaman u- fak bir kör oynıyacaktır. O za- man (S) mordaki vale ile alacak ve karoları yapacaktır. Prensip: Sanzatuda bazı kere bir kâğıdı lüzumundan daha büyük kâğıtla alarak hasımlar- dan birini aldatmak ve ona daha ufak kâğıtların kendi arkadaşın- da bulunduğu zannını vererek morda el tutacak bir kâğıt mey- dana getirmek kabildir. ı —— Birinci . sınıf fenni SÜNNETÇİ | Evlerde, hususi hastanelerde | sünnet yapar. Büyüklerin işle. rine devamına mâni olmaz. An- karadan davet kabul eder. Be- Erib apartımanı Telefon: | K.:Mıı ev 40691 a« 2858 - 9353 ——— Se vişmeler İ”DMe DŞ Kumarda Mahvolan Koca Ayaspaşada Bedriye imzasile aldığımız bir mektup on beş se- nedir evli bir kadının kumarbaz kocasından şikâyetlerile dolu- dur. Kumar yavaş yavaş İstan- bulu sardı. Beyoğlunun ve İstan bulun birçok evlerinde poker oy- nanıyor. Birçok kadınlar' kazanç larından veya kayıplarından bah sederek yalnız kumar konuşu - yorlar ve oynuyorlar. Bize mek- tup yazan kadın üç çocuğu ile nihayet perişan kalacağından haklr olarak korkarak diyor ki" ». Bu böylece on beş seneden beri devam etti. Artık o Paşaza- denin ne Erenköyündeki köşkün den, ne Fatihteki dükkânların - dan, ne Izmirdeki yalılarından eser kaldı. Biz çoktan mahvol - muştuk. Fakat gayrimübadille « rin bonosundan istifade ederek eline geçen 18 bin lira ile son bir kaç seneyi geçirdik, Bu 18 bin lira bir anda eline geçseydi daha evvel mahvolacaktı. Fakat bono ları daha almadan kırdıra kır - dıra, iradın 14 bin lirasını faiz olarak verdi de bugüne kadar sü- rüklendik. Onun fikrince hayat zaten bit kumardır. Kendisi bu kumarı tazelemekten başka bir şey yapmıyor ve bütün bu kayıp larından sonra bir gün hayat o- na gülecek, kısmeti yaver ola « cak olursa ihya olduk, gitti. Ge- ne ona kalırsa hangi işte kumar yoktur, ki.,, Şay>i bir ticaret işi- ne girseydi ve kısmeti olmasay- dı mahvolmayacak mıydı? Tali olmadıktan sonra isterse fırın sa hibi olsun; insan ya zengin olur, ya mahvolur, Ama kendisi bu kumarı daha açık, daha sade ola rak oynuyormuş. Bu da neden kabahat olsunmuş!... Tnmasem Varsemeşn adan sinema artiştinin bir sözü varı| Bir hikmet değil. Bir fantezidir ama sırası gelmişken bu sade, güzel lâkırdıyı yazıyoruz: Hayat varım yoğunu ileri süt- müş bir kumarbazın önünde açı- Tan kâsda benzer. Eğer kazanır- sa saadet te, refah ta, namus ve asalet te onun iiçn.. Ama bir de kaybederse felâkete ve sefalete göğüs germeye hazır olsun, Baş ka oyunlarda olduğu gib bunda öyle kolayca hile yapmaya da gelmer. Ayaspaşadan bize mektup ya zan kadımın kocasını şunu hatır- latmak lâzımgelir ki ne hayat, ne de fırınctlık hiç te poker oyu- nuna benzemez - ve ikisinde de bir saat içinde milyoner olmak veya mahvolmak yoktur. Tehli- keyi sczince geri dönmek, zeki harcekt edip kurtulmak imkân- ları vardır. Sonra br adam kendi hayatı, kendi serveti ve kendi şerefile oynayabilir. Fakat bu ha yat, bu servet ve bu şeref biraz da başkalarına aitse artık bu o- yunda serbest değildir. Çünkü mahvolursa kendisile birlikte bütün bir aileyi de mahvedecek- tir; ki ona hakkı yok, . Bu mektup evvelki gün verdi- Eimiz bir cevaba dair dün “eski bir muallim” imzasile cevap al- dik, Bu zat diyor ki: Meslek sahibi kadınların ev « lendikten sonra mesleklerinde devam etmelerine, kocalarının mâni olmamasını tavsiye ediyor sunuz. Bu tavsiye, çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin aleyhine değil midir? İşi gücü olan bir kadın nasıl çocuk doğurur, do« ğurursa nasıl büyütür?.. Eski muallim okuyucumuzun bu suali bir asırdan beri sorul « muş, binlerce cevabı verilmiş, bununla beraber itiraf edelim hâlâ mesele halledlimş değildir. İş güç sahibi kadımların çocuk doğurdukları takdirde ne yapa- caklarını büyük devletler, inkı - lâpçılar düşünmüşler, bunların çocukları için müesseseleri ya « nında daireler yapmışlardır. Ço« cuklu kadınlar sabah işlerine ge Hirken çocuklarını da getiriyor, bu sütnineli, temiz dairelere bı- rTakıyorlar, öğle paydosunda gö- rüyor, akşam giderken alıp gö- türüyorlar. Bunun emsali temiz dareler yapılmıştır. Size bir İn« gîhı kadın wiıyecııımn gu söz #irrtentarsayürn “Kadınların bırnlıım meslek- lere girmeleri anneliğe ait birta kım ruhi ve bedehi istidatları sarsmamış, bilâkis kuvvetlendir miştitr. Birçok işlere girip çı - kan kadınlar, çalışan, didinen, yorulan kadınlar, tıpkı köylü kadınlar gibi, evlerinde otturan- lTardan daha çabuk ve daha ko- lay doğururlar. Bir kadın işten ve hayattan ne kadar uzaklaştı- rılırsa cinsi işihaya o kadar çok maruz kalır; sonunda anne ol « mak için zahmet çeker. Cinsi ih tirasın çoğalması, kadını iyi an- ne olmaktan mahrum bırakır; bazı kibar kadınlarda olduğu gi- bi kendi zevklerini annelik vazi- telerinden yüksek tutturur...., Iktisat Vekilliğinden: iliginden ; İstanbul'da bulunan Türk ve Ecnebi ve Sigorta Şirs ketleri ve ikraz ve rehin işlerile uğraşan müesseseler ve- sair alâkadarlar Vekâletle olan işleri için tanzim edecek- leri evrak ve vesaiki bundan böyle doğrudan doğruya Ankara'daki Vekâlet Merkezine göndermeleri ilân olu- nur. (3481) Kartal Belediyesinden: Kartalda yaptırılacak olan 4938 lira S1 kurüş keşif bedelli fenni mezbahanın yapılma işi 22 Haziran 1935 günlemecinden itibaren işin acele olmasından ötürü 15 gün müddetle açık eksiltmeye konmuşdur. İhalesi 3 'Temmuz 935 çarşamba günü saat 15 de Belediye Daimi Encümeninde yapılacakdır. Muvakkat teminat 370 lira $8 kuruşdur. 2490 sayılı arttırma, eksiltme ve ihale kanunundaki evsafı haiz isteklilerin Belediye Başkan- lığına müracaatları ilân olunur. (3464)” ı ISTANBUL 'BELEDİYESİ İLANLARI l Senelik muhammen kirası 36 lira olan Kapalı Çarşı- da Hacı Hasan sokağında yeni 16 numaralr kâgir dük- kân 936 senesi mayısı sonuna kadar kiraya verilmek üzere açık arttırmaya konulmuşdur. İstekli olanlar şe- râiti anlamak üzere levazım müdürlüğüne müracaat etmelidir. Amırrnaya girmek için de 2 lira 70 kuruşluk muvakkat te'minat makbuz veya — mektubile berafer ihale günü olan 10-7-935 çarşamba günü saat 15 de dıl- mi encümeude bulunmalıdır. 5) (3483),