26 HAZIRAN ÇARŞAMBA 19385 SAYISI 5 KURUŞ BUGÜN Ç3 incide 3 Safa'nm “Öene za- cevab”, Orban Se- “GCene gandan bun dan " fıkruları — Şehir ha- berleri. Büncüdet —Ankara haberleri — Kronik — Felek'in " Yağmur ” fık- vakt. Güncüder Bizde casısluk — Kendi kendimize çatıyoruz. $ incide © — Son haberler — Icmel € meda 1 Memlekette TAN — Sağlık öğüdleri, ? incide t — Özdil. B incide * —Ekonoml. Yuncuda » — Spor — Meraklı resimler. J0 uncada * — Fatih İstanbalu nasdl aldı ? — Briç — Bevişmeler, ev- lenmeler. Y1 incide * 12 incide $ 13 üncüde : 14 üncüde IRANDA Son aldığımız haberlere göre İran- da şapka giyilmiştir; Poligami ve mauta nikâhı kaldırılmıştır; din es- vablart hakkında kayıtlar konrmtştur: Dili, yabancı etkilerden arıtmak için kamisyon kurulmuştur. Bütün bu değişimlerin değeri ne olduğunu en çok biz anlarız. Bütün bunlar, bir yandan, ulus birliğini, ben Hiğini ve özlüğünü barıyarak, öbür yandan, kurtarıcı kültür ve medeni- 'et kadroat içine girmek içindir. Tür kiye gibi, İran'da da fes veya kalpak yerine şapka giymek, başlık değil, baş değiştirmek demektir. Türkiye gibi, İran'da da, halkı vicdan özgenliğine kavuşturmak, onu gerici ve kaytak unsurların baska ve başadlığı altın- dan kurtarmak demektir. Bu hareketler — yapılabilmek için, sıyasal ve ekonomik erkinlik, ve Rıza Şehinşah gibi bir önder lâzımdır. Kal- İran'a sıyasa ve ekonomi erkin- liği kazandıran gene odur. Geçen asrın başındanberi ne göl yoruz? Çağdaş medeniyetin kültari. ve tekniği, bu kültür ve tekniğe uy- mryan eski medeniyetlerden artayan- ekkelesirin Sözürmektedir. Batı medeniyet ve kültüründen”ölan hiç. ut Bukar wei savgayamaz. Kalaca, teknikçe ve bi: tün sıyasa ve ekonomi cihazlarında, | içinde bulundukları çağdan geri ka- lanların sonları ne olabileceğini, bıs kalarımı bir tarafa bırakalım, Osmanlı ve Kaçar hanedanları zamanında Tür- kiye ve İran bize pek iyi öğretetilir. İranda atılan ileri adımlara, batı devletlerinin — sömürmekte — olduğu memleketlerde izin verilmez. Çünkü batr medeniyetinden olmak demek, dil, kültür. sıyasa ve ekonomi özlük ve özgenliğini kazanmak, yani kurtu! mak, sömürgelikten çıkmak demektir. Öyle memleketlerde erkeler, ancak, gerici ve kaytak unsurları tutarlar; halkın din bağmazlığı damarına ba: sarlar; onları, yavaş yavaş, bir daha kalkınamıyacak gibi, tüketirler. Böy- | le memleketlerin erkinlik ve eşitlik haklarından — bahsolunan yerlerde: “— Onlar bizden, medeniyetimizden değildir. lerler, Atatürk'ün İran sınırlarına kadar genişlettiği batı medeniyeti sınırını, Rıeza Şehinşah Asya ortalarına kadar sürüyor. Henüz istediklerini yapabi. Iecek olan ve eski, yeni medeniyet ve kültür kavgası içinde yuvarlanıp erilen memleketlerin — önderleri için tutulacak yol, kurtuluş yolu budur. Dünya buhranını devam ettiren büyük sebeplerden biri, dünya ulus- İarr atasındaki büyük ayrımlardır. Ulusların eşitliği davasını ileri git- mekten alıkayan başlıca önge budur. Dünya ulusları arasındaki medeniyet ve düzey ayrımlarını — kaldırmağa, balk — yığınlarını — medenileştirme - ğe ve ilerletmeğe çalışan önderler, yalnız kendi memleketlerini kurtar- mış olmiyacaklar, ararulusal barış ve düzene de hizmet edeceklerdir. Uluslar sosyetesinin salgınları ön- Kiyemediğinden bahsedenlere bir fran- sız fikir adamı şu cevabı veriyordu: “Bu sosyete, batı medeniyeti ulusla- Tınm sosyetesidir.,, F.R. ATAY Yeni kelimeler: Etki — Tesir. Barımık — Muhalasa etmek. Kaytak — Mürteci Başadlık — Hükimlik (domitation) Arta- mak — Sürvivre. Erke — Mevkli iktidar. Bağmazlık — Taassub. Aydın demiryolu Ankara, 25 (Hususi muhabi- Timiz bildiriyor) — Aydın De- miryolu devlet idaresi tarafın - dan teslim alındıktan sonra Ba- yındırlık Bakanı Ali Çetinkaya hat yolunda bir tetkik seyahati yapacaktır. Onbirinci YIL SAHİB ve BAŞMUHARRİRİ Mahmud SOYDAN ISTANBUL TELEFON 24318. — Yazı işleri : 24319. OZASI0. Müdür : İdare ve Matbaz : ATiNA HUSUS1 MUHABIRIMIZIN TELGRAF Atina 25 - Birçok Liderler Plebisit Arifesinde Atinadan Ayrılıyorlar. Liderlerin Avrupada Venizelosla Buluşarak Bir Konferans Yapacakları Söylenrmnektedir. Stoyadinöviç Belgrad, 25 (A-A.) — Başbakan Stayadinoviç Avala ajansına gu diyev de bulunmuştur “Herkesin bildiği iç siyasa hâdise - lerinden çıkan hükümet buhranı, naip Prens Pol tarafırıdan türlü drıııl kü in;H;: Bakam Eden'in Roma Görüşmeleri Mussolini, Suviç, Eden Roma, 25.A.ÂA. — Mutsolini Lorâ Edenin şerefine bir yemek vermiştir. Bu Şölen de İngiltere büyük el çisi ile Lord Eden'in yanındaki- ler, senato başkanı, Baron — Aloizi ve İngiliz büyük elçiliği ile dış bakan- lığın yüksek işyarları hazır bulun- muşlardır. Hava meselesi ve İtalya Roma, 25, A.A. — Söylendiğine ÇArkası $ incide) Dış SiyasadaHiç De- ğişiklik Olmıyacak Stoyadinöviç küçük anlaşma ve Balkan andlaşmasına sadık kalacak meler arasında yapılan geniş danışma lardan sonra çok şükür sona ermiştir. Anlaşma ve uzlaşma esasr altında ye- ni bir hükümet kuruyorum ki bu hü- kümet, yalnız eski hükümeti tutan gu | rupları değil, ayni zamanda şimdiye 4 kadar hükümetten uzak kalmış olan grupları da kapsamaktadır. Memleke- tin yapıcı kuvvetlerinin uzlaşma oyu- mu yöretinde gittikçe daha fazla iş yapmak isteğinde bulunan hükümet Otoritesi bu suretle genişlemektedir. Bunun için yeni kabine bir iş kabine- sidir. Ve herkesin elbirliğine güven- mektedir. Dış siyasanın, geçen baftaki hâdi - seler sebebiyle hiç bir vakit bahse ko- nu olmadığı tabildir. Yugoslavyanın dış siyasası, çok şükür iç siyasanın gidişine bağlı değildir. Memleket bü- yük asığlarını kendilerine yüksek kay gu edinmiş olanlar bu asığları iç siya- Sa gidişinin üstünde tutmaktadırlar.,, Bundan sonra Stoyadinoviç, Yugos lavyanın dost ve bağlaşları, küçük an iaşma ve Balkan anlaşması ile olan sıkı elbirliği siyasasına ve kendisini büyük batı bağlaşı Pransaya bağlryan ananevi döstlük siyasasına bayrı ol - makta devam edeceğini kaydetmiş ve sözlerini şu suretle bitirmiştir : (Arkası $ incide) SORABİLİR MiYiİZ P eaRanmede o HAĞ ND d e | noPHarBAN BCEkU. B MA Prflk BağLoTO tok 33 Wâ.-..îm we y KolTO TeSBOPM HPONĞ d yuma YAREK v Dplaki ACAPOAN MAç' 0 Kü | b ee LA Bulgarlar, Bulgaristan Türklerinin bulunduğu mıntakalara uçaklarla bir- takım beyannameler dağıtmışlardır. Bu beyannamelerden — biri — yu - karıda kilişesi konandır. Bunda: bulgarca deniyor ki: “Her türkçe ko- nuşan Bulgarı tel'in et. Çünkü böyle- si bütün Bulgar milletinin nefret ve ittihamına lâyıktır.,, KA B GĞ 1 — BBNRPMHOL İama * ar ça imak caan” aai aa < İBL A LA prakım saanı H Takamlam Y a aç Ka 300 deşimemetlacşar aC Devee TaLa sekn mapsan. w MAV gelgek, VC YE rq..ıw.ı-îı ğ &ı Cavd Erarapcmn * O Bğ e İ A0 beyannamede - deniyor ki: muş, milletini telvis etmiş, esirliğini yaptıklarının dilini konuşarak kendi tatlı ve tannan ana dilini unutmaktan Ikinci ATATÖRK KA T Geliyor (HUSUSİ MUHABIRIMİZ BILDİRİYOR) Ankara, 25 Cumur Başkanı Atatürkün İstanbulu şereflendirmeleri nü yaklaşmıştır. Başbakan f met İnönü de Atatürkün İstan- bula hareketinden sonra tetkik seyahatine çıkacaktır. İsmet İnönünün seyahati bir buçuk ay sürecektir. SrA aA MA a T Hij Ti l! a v r.ı. öi Aörüna ve Gt aöf tocmm Tökapi peşude İi fesar e G KN &5 Üçüncü beyannamede deniyor ki: “Türk! Dnıduııın ve ilk defa aydın. hk g urdunu sev. Onun ha- kiki evlâdı olduğunu isbat ct Ana di. lin olan bulgarcayı konuş!,, Bulgarların Bulgaristan Türklerini türkçe konuşmaktan açıkça meneden Takas Yolsuzluğu Ankara, 25 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — İstanbulda tetkik ve tahkikatı devam etmek te olan takas suiistimali işinde kıymet — meselesinden başka, miktar üzerinde de yolsuzluk ol duğu anlaşılmış olduğundan, bu mesele üzerinde meşgul olmak üzere yeni bir tahkik heyeti teş- kil edılmııur. Heyet, tahkikatına başlamış ve ecnebi memleketlere sevke- dilen malların miktarları hak - kında mahalli — konsolosluklar- dan malümat istemiştir. iç işleri Bakanı Ankaraya döndü Ankara, 24 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — İç işleri ba- kanı Ş. Kaya ile Sümer bank ge nel direktörü Nurullah Esat bu akşam Kayseriden döndüler. Kayseri, 24 A.A, — İç işleri bakanı Şükrü Kaya dün Halke- vini, müzeyi, uçak fabrikasını ve yeni yapılan bez fabrikasını gezmiştir. Akşam Sümer Bank bez fab- rikasının verdiği şölende bulun- muş ve bugün 7,30 trenile Anka Taya dönmüştür. beyannamelerini okuduktan — sonra, hiç olmazsa, ikide bir ekalliyet hakla. rından bahseden bu adamlara, “Bul - garistandaki Türklerin dil hakları ne- rede kaldı?.,, diye olsun sorabilir mi- yiz? —<— — Yeni Emniyetdirek- törü işe başladı Yeni emniyet direktörü Salih dün sabah Ankaradan şehrimize geli istasyonda Emniyet direktörlüğü e kânile dostları tarafından karşılanmış tır. Salih, eski direktör Fehmi ile bi likte doğruca direktörlüğe gelmiş, & leye kadar kalarak işleri devir almış- tır. Öğleden sonra yeni vazifesine baş- lıyan Salih, kendisile görüşen bir mu- harririmize, henüz işe başladığını söy lemiştir. Emniyet şube müdürleri, dün, yeni direktörün başkanlığında toplanmışlar, geç vakte kadar #üren bu toplantıda gencl durumu görüş - müşlerdir. Mardin valiliğine atanan Fehmi Vu ral dün vazifesinden ayrılmıştır. Bu- İgünlerde Mardine gidecektir, DÜNKÜ HEYECAN istanbul Yıldırım Sağnağına Uğradı! Dün şehirde üç eve, bir camiye ve Muzeye yıldırım duştü İsmail, yıldırımın eve nasıl düştüğü Dün İstanbul birden şiddetli bir yağmur ve yıldırım sağnağına uğra- mıştır. Evvelki gece hafif hafif başlayan — yağmur, dün sabah saat dokuz buçu- a doğru birden bütün şiddetile yağ. maya başlamıştır. Her sene bu ay beklenilen bu yağmurlar, gayri tabil görülmemekle beraber şehrin birkaç yerine yıldırm düşmesi, mütemadi Bök gürültüleri umumi bir heyecan uyandırmıştır. Saat ona doğru yağ- mur, ve şehrin muhtelif verle muştıt, Rasadhane düşen yağmur mik Garmın 3,5 milimetre olduğunu söyle- mektedir. Yağmurun devam ıl:ı!aı Üsküdara, Yeniköye, Nuruosmaniye | camlindeki bir ağaca, Müzeye ve Ga- latadaki bir apartımana yıldırım düş- müştür. Galatada apartımana düşen yıldırım, bütün bir mahalleyi telâşa vermiştir. Apartıman, Perşembepazarında Ya - vıkkapı - sokağındadır. Altı aktlıdır. | En üst katta bir çamaşırhane, bir oda ve bir mutvak vardır. Önünde taraçası olan bu katta mâzul memurlardan Ts- mail ktiçük kızile oturmaktadır. İs - mail hâdiseyi şöyle anlatıyor: Yıldırım düşerken " — Şiddetli yağmur devam eder - ken mutbakta idim. Bir mendilim var dr, onu yıkıyordum. Dalmışım, bir ara lık tarif edemiyeceğim bir gürültü ku laklarımı doldurdu, sağır oldum zan- nettim, etrafımda sarı ve yeşilimtrak hir alev gördüm. Apartımana yıldırım düştüğünün farkında idim. Bacağım tutmuyordu ki kızımı arayım. Kendi- mi zorla sofaya attım, sofada çamaşır hanede çalişan Ojini ile karşılaştım. Biçare kadın, şaşkınlıktan, korkudan boynuma atıldı. Baygınlık geçiriyor- du. Tokatladım. - Bayılmıştı. Hemen oraya yatırdım. Kızımı odada sağ gö- rünce ferahladım. Fakat ne olursa ol- sun, yıldırımın korkusunu bu dakika- da bile»çekiyorum detsem yalan ol- (Arkası 3 üncüde) tlenmiş le cadde ve sokakları su bas- — | nü anlatıyor Yıldırım evin damından girdi ve muhtelif seyirler içinde kim- seye dokunmadan toprağa ganıı.ıldu EKMEK KIRK PAI PARA ARTTI Fırıncılar Bir Az Başı Boş | Bırakıldılar ! Belediyenin Kontrolu Lâzım Narh komisyonu ekmeğe kırk para daha zam yaptı. Bugün ekmek 11 ku- |rosa, francala da 15 kuruşa satılacak- Aistak b yükselmelere rağmen bir kısım fırıncilar, vaziyeti istismar edip bozuk ekmek çıkarıyorlar. Bir haftadanberi, yani narkın ilk arttırıldığı günden itibaren ekmeğin çeşnisi yavaş yavaş bozulmuştur. Ba- zı semtlerde, bilhassa dün, âideta si- yahlaşmış renkte ekmek çıkaran fi - rınlar olmaştur. Belediye, sert huğ * day unu karıştırarak ekmek yapan I- rınlar hakkında takibata karar verdi- ğ halde, henüz teİtiş ve kontrola baş- TÂrkası 3-üncüde) — Bir hamurkâr ekmek hazırlıyor ' !