25 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MARİNETTİ ” İstanbula ikinci defa - olaral: geleceği haber verilen fütürist Marinetti insan ruhunu otoma- tik bir tabanca gibi kullanmak istiyen bir sanatın mucidi diye tanınır. Bir tabanca ki, mermi- leri şuurun bir noktasında dur- madan ve soğumadan içimizin namlısından fırlasın ve mu- şambanm üstüne resim, kâğıdın üstüne şilir, tuncun ve alçının üstüne heykel ilh... halinde ya- pışsin. Fütürist'lerden sürrealist'le - re kadar muhtelif tekâmül dev- releri geçiren bu fikrin esası, ruhun gayri şuur denilen keş- fedilmemiş krtasına bir Cris- tophe Colombe aramaktır. Bu asrın felsefesi ve sanatı yanya- na böyle bir keşif seyahatine çıkalıdanberi varılan noktalar sabit olamadı. Bunun içindir ki yeni sanat hareketlerinin en es- kisi olan fütürizm'in atası Ma- rinetti, geçenlerde Parise gitti- Bi zaman, kendisini eri çok anla- mMası lâzım gelen büyük sanat şehrinde her hangi bir bulvar nazariyecişi kadar bile alâka bu- lamadı. Bütün nazariyelerden kanık- samış bir devirde fütürizm bir Ortazaman fikir hareketi gibi içi ölü ve kaskatı, fakat iddiası canlı bir akide sayılmaya mah- kümdu ve iddiası da cevherile aynı müameleyi gördü: hafif omuz harceketlerile karşılandı. Fakat, yine de Marinetti bi- zim durgun sanat iklimimize hiç olmazsa bir mevsim farkı sokabilecek kudrette adamlar- dan biridir. Çünkü Paris çok de- Zişti, fakat biz, aşağı yukarı, yi- ne aynı İstanbuluz. Peyami SAFA Hal ve kabzımallar arasında anlaşamamazlık - Belediyenin yemi hali 1 Temmurda açrlacağından esk hal boşaltılacaktır. Bunun için dün belediye kabzımallar cemiyetine bir tezkere göndererek eski haldeki yazı- hanelerin kaldırılmasını - bildirmiştir. Diğer taraftan, yeni hal nizamname- sinin değiştirilmesini isteyen kabzı- mallarla belediye arasındaki anlaşama matlık devam etmektedir. Kabzımal- lar halde yazıhane kiralamadan ser - best satış yapmağa karar vermişler - dir. Buna karşı belediye de gu kararı we>mlştir: Yeni halde serbest satış yapmak is- teyen kabzımallardan 3000 lira temi- rat mektubu alımacaktır. Bundan baş- ka hüsnü hal ve halin yeni nizamna- mesine tamamile riayet şart konmuş- tur. Yazıhane kiralayan kabzımallar- dan m ll;ıhk teminat mektubu al- nacağıma göre, diğerleri bu parayı iki misli olarak verecekler; .y,:. zaman- Gda yazıhane sahiplezine nisbetle ikin- «i derecede addolunacaklardır, — ğ 'ı::iy:i."mı cami vi irektörlüğü, Heybeli- adada yirmi beş bişı“ıiııclindılr para sarfile bir cami yaptıracak- tır. Vapurcular iki üyeyi çıkardılar Vapurculuk şirketi genel hissedar- lar beyeti dün fevkalâde olarak top- Tanmıştır. Bu toplantıda, idare mec- lisi azasından d tarafından evvelce verilen ve yersiz dedikodulara sebep olan takrir meselesi - görüşülmüştür. Genel heyet içtimanda, hissedarların ekseriyeti bulunmuştur. Kanuna aykı ti görülen takrir reddedilmiş, yersiz neşriyata imkân vererek şirketi müş- kül duruma düşürdükleri kaydı ile idarc meclisi üyelerinden Mehmet A- lemdarzade ile Ahmet Hacı Yakup | zade üyelikten çıkarılmışlardır. - Ya- pılan seçimde bu iki üyeliğe hissedar- lardan Muzafler ve Mustafa getiril- mişlerdir. Dünkü toplantıda, Ekono- mi Bakanlığı namına başmüfettişler- den Hüsnü bulunmuştur. Sosyetenin idare meclisi başkanı Ruşen, toplantı- dan sonra bir muharririmize şunları söylemiştir : “—— Toplantımızı yaptık. İdare mec hisi üyelerinden bazılarının vermiş ol- dukları takrir rüznamede yazılı oldu- Zu gibi genel heyete sunulmuş ve gö- Tüşülmüştür. Neticede, takrir sahip - lerinin yanlış görüşlerinin, kanun ve talimatnamelerimize uygun olmayan teklif ve hareketlerinin şirketin du - ruruma, kredi ve çalışma vaziyetle: ne tesir yaptığı anlaşılmış, bu arka - daşlar, genel heyet tarafından üyelil ae gADĞ di l etenin çalışmalarında yeni bir değiş; olacak değildir. Ekonomi Bakanlığındaki sösyete dilekleri neti- | ceye varmak üzeredir. Bu dileklerimi- ze kavuştuğumuz gün iki yeni vapur daha alacağız.., ——— Eti Bank bir ay içinde kuruluyor Maden kanununda yapdan değişik- liklerle Eti Bank ve Maden arama ens titüsünün kurulması hakkındaki ka - nun Jâyihaları Kamutayın son toplan 'tısında görüşülerek kabul edilmişti. Eti Bank, kanunun neşri tarihinden itibaren bir ay içinde faaliyete geçemniş bulunacaktır. Bu husustaki hazırlıklar ilerlemiştir. Kabul edilen esaslara gö- re, maden ve elektrik işlerini üzerine alacak olan Eti Bank, 20 milyon lira sermaye ile işe başlıyacak, lürum gö- rüldüğü takdirde bu sermaye 40 mil- yona çıkarılacaktır. Bankanın bir ge- nel direktörü ile üç muavini buluna- caktır. Muavinlerden biri maden, di- ğeri maden elektrik, üçüncüsü de ba: ka mütehassısı olacaktır. Banka, da- bilde ve hariçte maden işleri yapan girketlerie anlaşacağı gibi, ayrıca ken disi de şirketler kuracaktır. Memleke- timizdeki bütün mekşüf madenler No, 64 Erik Çiçekleri Gözlerini kapadı, sırtınır geniş hasır koltuğa dayadı, yavaş bir sesle: — Elini uzatman kâfi! dedi. Ne cevap verebilirdim? O, doğruldu; ağır ağır gözle- rini açtı, tatlı tatlı gülümsüyor- du: — Biliyorum ki bana ilânı aşk etmiyeceksin... Çünkü sen, dü- züneden adamlardan değilsin... Fakat bunun da bir sonu vardır. Ruhlarımız, kalplerimiz biribiri- ne kavuşuverecek! Ama, nasıl? Bana, neler söyliyeceksin? Bu- nu merak ediyorum. Seni, çeşit çeşit denedim. Bir taş duygu- suzluğu gösterdin. Sesinden, bakışlarından bu granit sertliği altında, yumuşak bir kalbin, alev alev yandığını sezdim. Ni- çin susuyorsun? Elini masanın kenatıma vur- İu:_ v« e'T d —Çünkü mağrursün. Alm- gansın... Lâkırdıların arasında dikkat ettim. Kendini beğenmi- yorsun... Sen de, abdalların be- genmeslleti yok... Çirkinliğe ve yaşlılığa kendini — inandırmiş- sın. Sessiz ve şikâyetsiz bir fe- ragatin var. Yüzde değil, binde değil, milyonda bir, red görmek, | tahkir edilmek ve gülünmek ih- | timali senin elini ve dilini tutu- yor. Ayağa kalktı; — Artık, açılmanı istiyorum. Kefeli köyde, yaşıyacağız. Çardaktan çıktı: — Otele telefon edeyim. — Kahvaltını yemedin. Bu kadar acele mi? Sol gözünü kapıyarak baktı: — Acelem hoşuna gitmedi mi? — Çocuksun! | — Mersi! Döndü, bana yaklaştı: — Fakat inanır mısın? İnsa- nın bir şeye çok canı sıkıldığı zaman iştahı kesilir ya? Çok sevindiği zaman da iştahı kesi- liyor. bankaya geçmektedir. Eti Bank, bu mekşuf madenler üzerinde diğer şir- ketlerle anlaşmalar yapabileceği gibi, elektrik imtiyazları alarak memleke- timizde elektrikasyon işlerini de ha- şaracaktır. Ayrıca, maden ve celek- trik malzemesi fabrikaları kurması, bunların alım satımı ile uğraşması mu karrerdir. Diğer taraftan, maden nizamname- sini değiştiren yeni maden kanunu ile, maden işlerinin bazı avantürlerin eli- ne geçmesini önleyici esaslr tedbirler alınmış bulunmaktadır. — İşletenlere karşı azami himaye ve kolaylık göste- rilmektedir. Milli servetten olan ma- denlerin herhangi bir formalite yüzün den âtıl vaziyette kalmaması için işle- miyen bütün madenlerin mukavelele. ri feshedilmektedir. Ayni zamanda madenlerin kiraya verilmesi usulü de tamamen ilga edilmiştir. Maden arama enştitüsü Diğer bir kanun ile kurulması ka- bul edilen maden arama enstitüsü, memleket dahilinde işlemeğe elveriş- Hi olan madenleri arayıp meydana çı- karacak ve bunlardan işlemeğe salih olanlarını Eti Barka teslim edecektir. Eti Bank, Ekonomi Bakanlığının tas- dikandan geçen bu raporlar üzerine derhal © madenleri işletmeğe başlıya- caktır. Altın ve petrol arama işleri de bugünkü teşkilâtı ile enstitüye bağlan maktadır. Enstitü, memleket dahi lerden de- jeolojik harita zlabilecek, fenni tetkikatta bulunabilecektir. Hu- susi şahısların maden aramasına gi- rişmelerine müsaade edilmiştir. Yal - bız, ayni vilâyet dahilinde enstitü ta- indan arama yapılacağı bildirildi - takdirde hususi izin verilmiyecek: tir. Enstitü ayni zamanda memleketin elektrikleşmesi işi için fenni tetkikat- ta da bulunacak, elek! di rar verilen mıntaka hakkında bu etüt- ler bakanlığın tasdikımdan sonra Eti Bank tarafından tatbik edilecektir. Banka, etütler için harcanacak parayı cnstitüye ödeyecektir. —— Yeşilay bayramı gez'ntisi Yeşilay senelik deniz gezintisini bu ayın 30 uncu pazar günü-yapacaktır. Yalnız üyelere ve ülkü arkadaşlarına tahsis edilen bu gezintisi için güzel bir program yapılmıştır. O gün ge - zintiye gelecekler, rozetler takacaklar dır. Programa göre Şirketi Hayriye- nin 68 numaralı vapuru — pa- sör günü saat sekizde Köprüden kKalkacak, Beşiktaş, ÜUsküdar, Kadı- köy, Heybeliada, Büyükada iskeleleri- gidecektir. Yalovadan dönüşte ayni iskelelere uğ rayacaktır. Vapurda caz bulunacak, | türlü eğlenceler yapılacaktır. — Sen, şimdi çok mu se yorsun? Yumruklarını, yüzüme uzatı- yordu: — Ben, senin adam değilim, Mersi! Yorulmuş gibi kollarını yanı- na sarkıttı: — Emele de telefon ederim, gelir bavullarımı hazırlar. Sen de sevgilim; apartımanına gi- der, bavullarını hazırlarsın. Durgun durgun baktı: — Sana, kendi elimle yeni çamaşırlar, hatta esvaplar hazır lardım, hazırlamak — isterdim ama, sen, alınırsın. Alınacağın- dan eminim, Güler yüz göstere- ceksin, fakat için için kendini yiyeceksin. Rahatın kaçacak... Sen tabiatte insanları, kendi ha- line, kendi havasına terketmeli.. Sinsi bir gülüşle başını sallı- yordu: — Nasıl, seni anlıyabiliyor muyum? gibi donuk  | Anneler Birliğinin yıllık toplantısı Çocuk Esirgeme kurumu merkezi- ne bağlı Anneler Birliği yıllık toplan- tısı, kurum merkezinde dün saat on beşte yaptı. Toplantıya ka: gelen kaza ve nahiye başkanlarile neler birliği üyeleri, merkez heyeti iş- tirak etti. Kongreyi Sivas saylavı Şemseddin idare etti. Köngreye ÂAnne ler birliğinin azami randıman verme- si için 10 maddelik bir proje verildi. Bu projenin esasları şudur: 1 — Kaza ve nahiye merkezlerinde birer Anneler Birliği mümessili bulu- nacaktır. 2 — Nahiye mümessilleri, kara mü ine ve onlar da vilâyet mer- gh: olacaktır. 3 — Nahiye ve kaazlarla merkezde varifedar olan anneler, vilâyet merke- zinin de tabil üyeleridir. Bunlar An- nelerin her toplantısına iştirak edebi- lecekler, söz söyliyebilecekler, fakat teye karışamıyacaklardır. 4 — Kaza ve nahiyelerdeki her vakit vilâyet anneler yardım isteyebileceklerdir. Proje aynen kabul edilmiş ve bun- dan sonra idare heyeti seçimine ge- Anmeler birliği vilâyet ida- re heyetine seçilenler şunlardır: Fat- ma Atıf, Maşırka İpekçi, Melek Fev- Feyifakimre Birincea> MarlbeManik Hem Anneler birliğine, hem de ka- za $e nahiye mümessilliklerine inti - hap edilenler: Beraat Ziya, Fatma Fehmi, Safinaz, | Muazzer Hikmet, Celile Hikmet, Fai- ka Talât, Nevzar, Taranto, Bedia, Etem, Melâhat Rami, Hasenadır. Bunlar da değişen nizamnameye göze Anneler birliği vilâyet merkezin- de çalışacaklardır. — Emniyet direktörlüğündeki tayinler Polis okulu direktörü Bahri, Sey - han emniyet direktörlüğüme, Seyhan emniyet direktörü Mehmet Ali Istan- bul polis okulu direktörlüğüne, İstan- bul emniyet direktörlüğü birinci şube merkez memurlarından Nureddin Mar din emniyet direktörlüğüne, emniyet işleri genel direktörlüğü altıncı şube direktörü polis müfettişliğine, emni - yet işleri genel direktörlüğü üçüncü şube şeflerinden Cemal İstanbul erm- niyet ikinci şube direktörlüğüne, Is- tanbul emi *t memurlarından Cahid Olucra emniyet memurluğuna, Sabri- den açık kalan İstanbul emniyet ikin- ci şube direktör muavinliğine Maraş emniyet direktörü Şevki tayin edil - | Anneler Birliğinde dün yıllık toplantı yapıldı — Vapurcular Şirketi beklenen münakaşalı toplantlısını dün yaptı KÜÇÜK HABERLER ı * Gemi alımı için yabancı el tezgâh larını görmek üzere Denizyolları iş - letme direktörü Sadeddinin başkanlı- ğında Avrupaya giden heyet bugün- | | üt semplon ekspresile şehrimize dö- | neçeklerdir. * Dün akşam Pireden Ingiliz ban- dıralı Homeriç vapuru ile şehrimize | üçyüz kadar gezgin gelmiş ve anıt yer lerini gezmişlerdir. * Küçük saantlar kanununun bü - | tün kısımları tatbik edilmiştir. Ancak kanunun tatbikatından herhangi bir suretle kaçan olup olmadığı araştırıl. maktadır. Kaçamak yapanlar ayrıca ceza da göreceklerdir. * Tstanbul İlbay vekili Rükneddin Sözerin Mersin valiliğne atanacağı du yulmuştur. * 1 Temmuz kaptuaj bayramında Istanbuldaki resmi yerler de bayrak. larla donanacaktır. * İstanbul ilbaylığı idare heyeti dün toplanarak Ziraat Bankası day alım ve satım işine ait tahkil adlarınım okumasını bitirmiştir. T olanlar için bügünlerde karar verile - cektir. * Avrupada bulunan ilbay ve şar- bay Muhiddin Ustündağ bu ayın s0- nuna kadar İstanbula dönmüş bulu- racaktır. * Jlk mektebi bitiran gocuklara a * Kültür Bakanlığımın - çıkaracağı kültür mecmuası fıkları bitmiş - tir. Mecmuanm ilk sayısı mektepler açıldığı vakit çıkacaktır. * Belediye şehrimizdeki otomobil ve bisiklet plâkalarını değiştirecek - tir. Bunların ü 7240 tane olarak hesap edilmiştir. * Belediyenin, Belediyelr Banka - #ından yapacağı 150 bin liralık istik- rara mahsuben gimdilik yüz bin lira alması İçişleri Bakanlığınca muvafık görülmüştü. Belediye bu parayr almış ve yeni yaptırdığı hale sarfetmiştir. * Kibritlerde fosforların azlığı gö- rülmüştür. Haklı şikâyetler çoğaldıs ğından kibritlerde fosforun siyadeleş- tirilmesi için tetbirler almacaktır. & Jandarma genel komüutanı — kor | general Kâzım Orbay, Trakya jan - darmasını teftiş ettikten sonra şehri- mizdeki vilâyet jandarma komutanı ile kaza jandarma komutanlıklarırir da teftiş etmtiş ve evvelki gün Anka- Taya gitmiştir. * Sıfat (aşım) istasyonlarına gön- derilmiş olan aygır deposuna ait da- mızlık aygırlar, sılat mevsiminin s0- nu olan 15 Temmuzda istasyonlarca mişlerdir. Mahzun mahzun — boynunu çarpıtmıştı: ç — Ne yazık ki, sen, beni an- lamıyorsun. — Neden? İçini çekti, sol omuzunu kal- dırdı, baktı ve yürüdü: — Çünkü, elini uzatman kâ- fiydi! . Otelin bahçesinin Üüst setin- deyiz. Kadriye, başımı dizime daya- dı, parlak lâcivert göke, yıldız- lara bakıyor: — Nedurgun hava... Kadriyenin sesinde öyle bir Ben de gülmekten kendimi alamıyordum: “ — Mükemmel anlıyorsun! , dÖ ağ ei DÜT ea DAĞ AL aa, ç durgunluk vardı ki, Set üstündeki kameriyede nan küçük kırmızı ampulü kırmızılığı, ağaçların sık gölge- leri arasında büsbütün sönüyor. Kadriyenin dizime yaslanan başma, dalgın gözlerine bakıyo- rum. Acaba o da, benim daldı- ğum rüya, hulya âleminin koku- larımı düyüyor. mu, renklerini görüyor mu? Gökyüzünde kıpışan yıldızlar, onun hür ruhunda, acaba hangi ı 1 merköze gönderileceklerdir. yeni ve uzak maceraların meç- hul yollarını işıldatıyor. Aydın- latryorlar? Yorgun yorgun: — Ne durgun hava”... Deyişi, kulaklarımda bir çın- lama gibi titriyor. Havanın dur- gunluğundan şikâyet mi ediyor? Bu durgunluk, hareketsizlik, onu, sıkıyor, boğuyor mu? Fa- kat halsiz yaslanıp uzanışından, onun, pek şikâyet etmediğini anlıyorum. Hayatı, bir düzüye, hareket ve heyecanla geçmiş, geçemev geçecek olan bu aceleci coşkun ruhlu kadın, ihtimal ki yıldızla- rin hareketsizliğne, gökyüzünün ve esihtisiz, çırpıntısız. denizin dür; ğuna kızıyordu. yat, onu o kadar şımart- miştı ki kendi durgun halinde, taşm, toprağın, gökün, denizin coşmasını, kımıldamasını; bu- Tutların ufuklardan — ufuklara yıldızların biribiriyle çarpıştna- sını istiyordu. Denize ve karşı kıyıda kama- şan ışıklara bakmıyordu. Gözü, gönlü gibi, göklerde, göklerin Vö —— 25 -6-035 BUDA BENDEN — ŞUNDAN BUNDAN Hava dün çok sıcaktı. Terle- | dim durdum. Terlemek kötü şeydir. Fakat sıcaktanda terle- mekten de kötüsü oturup iş di- ye bunları yazmaktır. Cıgara tiryakisi misiniz? Size tavsiyem olsun, doktora mokto- ra aldırmayın, vazgeçmeyin cı- garanızdan. Çoğunuz, ondan da € | vazgeçerse sonra yapacak ne işi kalır bu dünyada ? * Yukarı tükürsem bıyığım, aşağı tükürsem sakalım” der- | ler. Sanki hiç tükürmesen ne çe kar? Tükürmekten bir şey çıksay- dı, İngiltere Hindistanda barıma mazdı. Çünkü hesap etmişler, bütün Hintliler bir araya gelip bir kere tükürseler öyle bir de- niz çıkarmış ki ortaya, İngilte- renin Hindistandaki — bütün as- kerleri, kadın polislerine varın- cıya kadar, bu tükrük denizinin dalgalarında boğulup giderler- miş. “ Bülbülün çektiği dili belâ- sı” diye bir söz vardır. Bu sö- zün doğruluğunu yahut yanlış- lığını anlammam için, ilkönce ba- na bülbülün ne çektiğini anlatın. Çünkü ben bu kusçağıza yalnız kasideler yazıldığını, her yerde methü sena edildiğini duydum. Ve doğduğumdan beri görüyo- rum ki, ağaçların üstünde, dut yiyinciye kadar; ötüp durur, yan gelip keyfine bakar. & Böyle bülbüllüğe, böyle çek- meğe can feda. Orhan SELİM Yeni Emniyet Direktörü geliyor Istanbul Emniyet direktörlüğüne tayin edilen Salih yarın Ankaradan buraya gelecek ve işine başlıyacaktır, Salih inkılâbın yetiştirdiği genç, enere jik simalardan birisidir. Kendisi Top- çu Zabi; mektebinden çıkmış ve mü- da takın kumandanı iken İstanbulun işgall üzerine takımı ile beraber Millt Mücadeleye iştirak etmek üzere Anas doluya geçmiş, birçok yararlıklar göse termiş, ve bilhassa yetiştirdiği müsta- kil jandarma taburu ile müvaffakıyet. l hizmetler başarmıştır. Bu sıralarda Salih, İstanbul hükümeti - tarafından idama mahküm edilmiş bulunuyordu. Fakat, © bütün bunlara aldırmıyor, milli ödev uğurunda cephede çarpış- malarını sürdürüyordu. Salih zaferden sonra, mektebi hu« kuka girmiş, oradan yüksek derece İ- le diploma almış, sivil hizmete geç - miştir, Son beş yıldır Ankara Emni- yet direktörlüğünde çalışıyordu. An« karada çok muvaffak olan ve kendisi- ni herkese sevdiren bu genç idare âmi tinin Istanbulda da muvaffakıyetli hizmetler — göstereceğine emniyetle bakmak yerinde olur. Mardin valiliğine tayin olunan Feh mi Ural da Salih geldikten sonra mex muriyeti başına gidecektir. Florya yolu yapılıyor Filoryada yapılan modern tesisaf dolayısile- otomobil #servislerinin de düzgün gitmesi için yollara gidip gel me işaretleri konacaktır. Bakırköyün den ileride bozuk olan yol da Filorya» ya kadar onarılacaktır. enginlerinde idi. O, öbür insanlar gibi, hayalle. | re, hayal! diye dalmıyordu; ha- | yallerini, bir teviye hakikat ol- muş gördüğünden; inanarak;, is- tiyerek, ve projeler kurarak ba-, kıyordu. Ne düşünüyordu? Bu durgun, tlık ilik deniz - kokan, bu sessiz, kalbi durmuş yaz gecesinde, gök yüzüne serpilmiş yıldızlara ba- karak neler düşünüyordu? Yüzünde, gözlerinde tatlir bir | yorgunluk; dizime yaslanan ba- şında tatlı bir dinlenme ağırlığı vardı. Titrek elimi başıma uzattım, saçlarını okşuyordum. Saçları- nın ipekli yumuşaklığı, avucu- mu, parmaklarımı ürpertiyordu. - — Konuşmuyorsun, Yesari! — Ne söyliyeyim, ne konuşa- yım? Yorgun bir kendini verişle içini çekti: — Doğru.., Bir şey söyleme.. Konusma...

Bu sayıdan diğer sayfalar: