sırların konserve - yi, çürüyüp kokmak- tan, geçmişi bayatlamaktan ko- ruyan bu koskoca tarih şehri, * hudutları içinde, ğin de ilk istasyonu olmak rolüne devam ediyor: batının doğuya yolladığı her yeni fikir | ve zevk, ilkönce bu transit mer- kezinden geçer. Bana öyle geliyor ki ,İstan - bulun plânmı yapmak demek, hcrlşe_vden önce, burada eskile yeninin en güzel terkibini bul - mak, dünle yarımın transandan- tal bir mekân ve zaman vahde - ti, ahengi içinde birleşen taraf- larını anlamak demektir. O tarz da ki, Süleymaniye camii, arka tarafıma çıkılacak bir kübik apar tımana yan bakmasın; şehrin ıı(:ndeki minarelerle dışındaki fabrika bacaları biribirini ya - dxrga_maım: Eyüp mezarlığı, kendisini her gün biraz daha ko valayan madde medeniyetinden u_.'kup kaçıyormuş gibi şehrin bir köşesine büzülüp kalmasın ve Yahya Kemalin bize bizden haber getiren ebedi servilerinin mırıltılarını genç Nâzım Hik - mMetin özlediği makina traktiki- taktakları dağıtmasın. Bugünün Roması gibi, İstan- h_u!_ eski tarihle yeni medeniye- tin en halis maddelerini biribi - ne katarak, üstelik bir de yer- mün en nefis tabiat deko - ru içinde, doğudan batıya doğ - Tü, Avrupanın en güzel antresi olmaya lâyık bir şehir haline ge lebilir. Fakat bunun için bir ec- nebi mütechassısla beraber İstan bul şairine de danışmak lâzım - dir, çünkü bu şehir bir liman ol- duğu kadar da bir şiirdir. Peyami SAFA Tramvay Şir- ketini Protesto Betediye: Tramvsy *Şirketinin yay mecbur olduğu y 4 iresinde tâamir etmediğinden d şirketi resmen protesto etmiştir. Pro testoni bebi şudur Tramvay şirketi mukaveleye gö - te tramvay hattının iki tarafında bu- Tunan yolları tamir etmekle mükellef- r. Bu tamir de belediyenin kontro- | ltmda yapılır. Eğer şirket muka- veleye göre yolları yapmaz veya ta- | Mir etmezse belediye bir ihtarda bu- | Tunur, Bu ihtara rağmen şirket yolu | yaptamarsa belediye bu yolu istediği gibi yaptırır ve parasını şirkete öde- tir. Son aylarda şirket; Fatih hattında bulunan yolları tamir etmemiştir. Be lediye ibtarda bulununca şirket ta - mire başlamağa mecbur olmuş ve kı- a zamanda işi bitirmiştir. ffhı belediye mühendizleri yolu tetkik ettikleri zaman üsülen parke taşlarının altına kotması icap eden 15 santim kum yerine $ santim bulundu- gunu görmüşlerdir. Bundan başka birçok — yerlerde de killenmiş toprak tabakalarının üzerine parkelerin döşendiğini de an- lamışlardır. Bu vaziyet karşısında be lediye şirketi retmen protesto etmiş ve dünden itibaren şirket hesabına bu yolu yeniden tamire başlamıştır. 54 Erik Çiçekleri fahmud YESARI — Buğgün aptallığın üstün - de...Burada kapana kapana, bey nin de kapandı, sersemleştin... Dediği doğruydu, hakiki ola- rak sersemleşmiştim : — Senden başka bi sevdi? Kaşlarını çatmıştı; kuvvetin- den emin, mağrur bir dikilişle başını doğrulttu: — O, daha bir müddet ben - | den başkasını sevemez! — Bundan da bir şey anla - madmm. — Konuşüyor muyuz? Yoksa bilmece düğümü mü çö- züyoruz? Sesine garip bir hüzün çöker gibi olmuştu: — Biraz uyan, sevgilim... — Uyanığım! — Hiç te değilsin... Açık açık mı söyliyeyim? Benim, zavallı şairimin başına ne geldi, biliyor musun? y her | | Tuz Kanunu Tatbik Ediliyor Tuz fiyatları hakkında Kamutay - dan çıkan kanun bugünden itibaren tatbik edilmeğe başlanıyor. Tuz, bu suretle memleketin her köşesinde tiç kuruş daha ucuza satılacaktır. Tuzlı larda yeni satışlar için 3 kuruş fiyı konmuştutr. Ambarlar, nakliye ve gorta ücretlerini ekleyerek satış y pacaklardır. Buna nazaran Karadeniz sahili ambarlarında 3 kuruş 90 san- | time, Akdeniz ve havalisi ambarların- da da 4 kuruşa satılacaktır. Hudut- larda ve Orta Anadoluda turun ma- liyet fiyatı olan 3 kuruşa nakliye üc- reti de eklenerek ona göre fiyat ko- nulacaktır. Tuzun yeni fiyatı eskisinden 3 ku- ruş aşağı olduğuna göre, bakkallarda 9 - 10 kuruşa yapılan satışlar bu ta- bahtan itibaren 6 - 7 kuruşa inecek- tir. Tuz, diğer inhisar maddeleri gibi her yanda net fiyatlarla satılmadı - ı için, perakendecilerin ihtikâr yap- mamaları için İnhisar idaresi memur- ları tarafından sıkı köntroller yapıla- caktır. Tecimenlerin — ve bakkalların ellerinde bulunan tuz mikdarı İnhisar idaresi tarafından dün akşama kadar tesbit ettirilmiştir. Tenzilâttan hâ- ul olan fiyat farkları mal sahiplerine uz verilmek suretile ödenecektir. Esnafın kaydı bitmedi j anbuldaki esnafın sağlık bakma- | € yazılmaları, yazma zamanı bit- | ği halde, bitmemiştir. Yazma işine dün de, Birleşik Esnaf bürosunda ve diğer Esnaf cemiyetlerinde bakılmış- 'tır. Dün son gün olmasr yüzünden bir ok esnaf yazılma işlerini — bitirmek | için acele etmekte idi. Yazım işleri | gayet çabuk yapılarak dün birkaç bin | canafın yazılması temin edilmiştir. Fa kat geride daha yazılmağa galmiyen birçok esnaf kalmıştır. Şimdiden son- ra yazılacak esnaftan çeza alınacak - tur. Fi —— Bir kaçakçı yakalandı Avrupadan konvansiyonel treni ile gelen yolculardan Osman isminde bir adamın hal ve durumu muhafara teş- kilâtr memurları tarafından şüpheli gö rülmüş ve üzeri sıkı bir şekilde aran- mitşer. Bu aramada Osmanın cepleri- ne ve vücudünün ayrı ayrı yerlerine yerleştirlmiş bir İpekli rop değeri Yüksek kumaştan, bir ipekli kombine- zon, bir büluz, iki eşarp ve saç toka- larile altın bilezikler - bulunmuştu Osman hakkında lâzimgelen muame- de yapılmıştır. Gülümseye gülümseye yüzü- | me bakıyordu: -— portunu verdim. Bu kadının günü gününe, sa- atı saatına, dakikası dakikasına ;ıyı:ııuyşrdu. Kalar i leri, esinti ar Vi değişiklikleri — ile fır ll!ır döllıe: fırıldaklara benziyordu, Daha iki gün önce, yeni Âşı - kımdan bahsederken gözlerinde ateşler yanıyor, sesine baygın - lıklar geliyordu. Yüzünü gör - | mediğim bu genç çocuğa acıyor dum, Onu böyle birdenbire in - T .B ŞEHİRDE OLUP Beyaz düşman Karargâhı basıldı ! Muhafaza teşkilâtr mühim bir ero- in fabrikasını meydana çıkarmış ve | jJandarma kuvvetlerile birlikte evvelki gece bu fabrikayı basmıştır. Fabrika Bakırköyünde Nifos köyü civarında | dişçi Atefım sahip olup Kemal tara « fından kiralanan çiftlikte kurulmuş. tur. Eroinciler Kemal, dayısı Fehmi ve Moizdir. Moiz İtalyan tebaasından o- Tup ustabaşıdır. Muhafaza - teşkilâtı memurları bu işin uzun günlerden - beri arkasını gütmüşlerdir. Evvelki gece, jandarmalarla - birlikte çiftliğe giderek baskın yapmışlar ve eroinci» | leri, ercin yaparlarken iş Üzerinde yakalamışlardır. Çok büyük bir şekil. de kurulan fabrükada 10 kilo ercin ile kilolarca iptidal mevad bulmuşlardır. | Kemalin bu zehirli; fakat kârlı işi ö. tedenberi yaptığı anlaşılmıştır. Bura ya taşınalr iki ay kadar — olmuştur. | Bunlar bir kilo ercini 400 liraya satar | larmış. Dün jandarma kumandanı Binbaşt İzzet ve Muhafara teşkilâtı başmüdürü Hasan bu eroin fabrikası- nı görmüşlerdir. | Suçlular mahkemeye verilecektir. Daha başka ortakları olup olmadığı araştırılmaktadır. ——— Tramvay şirketine verilen S>mühlek hiti Tramvay Sirketinin te borçlu olduğu iki buçuk milyon li ranın İadesi için sosyeteye verilen mühlet dün akşam bitmiştir. Sosyete Direktörü Gindorf Anka- cada bu hususta Bayındırlık Bakan- liğile temaslara başlamıştır. Direk- tör ayni zamanda sosyete ile bakan- | hık arasmdaki ihtilâflı diğer isleri de | düzeltmek için müzakerelerde bulu. nacaktır. hüküme | — Robert College'in yeni mezunları Dün “Robert College,,de —mekte- bin yetmiş ikinci diploma tevzül me. rasimi yapılmıştır. Merasime saat 17 de başlanmıştır. Merasimde Amerika büyük elçisi Mr. Robert Peet Skin- ner tarafından bir söylev söylenmişe tir. Bunu müteakıp mektebin direk- törü Dr. P. Monroe bugiüne mahsus hususi kıyafetlerile gelen mezunlara diplomalarını dağıtmıştır. Merasim - den sonra talebe velilerine ve misa- firlere çay ikram edilmiştir. Mektep bu sene 54 mezun yermiş- tir. Bunlardan 5 şi edebiyat, 25 şi fen, $ ü elektrik mühendisi, 13 ü na- fın mürendisi ve & | de makine mü- hendisi olarak çıkmaktadı Acıyordum, çünkü kayıbı çok büyüktü, yerine güç gelirdi. A- cımıyordum, çünkü, Kadriyenin kalbi, bos kalmıştı! Sonra?.. Yani boş kalınca?.. Kadriye'nin hakkı var, Ben | ayakta uyuyorum, bugün ser - | semliğim, aptallığım üzerimde.. Sordum: — Her halde sebepsiz değil - dir. Gözlerini kırpıştırıyordu; — Evet, sebepsiz değil... — Kabahatı ne? safsızca fırlatıp — attırabilmek için hangi hava esmişti? Donup kalmıştım; — Sebep? Bana daha — sokulmuş, uzan kirpiklerini indirerek süzük sü- zük bakıyor, yanağını çukurlaş- tırarak gülümsüyordu: — Sebep mi? Onun vücudunun hararetini, vücudumda duyuyordum. Se - sim, yorgun, hasta mıydı? bil - miyordum. O dakikada, yaka - dan atılan — genç çocuğa, hem Omuzlarını oynattı: — lA(ıhıhatî yok... — Anlamıyorum... Zavallıya gi;ıâığö yüı: verdin, çımırmzyı... g yı atıvermek günah, değil mi? vare Gözlerini yummuştu : — Kalb bu... Sevgi bu... K ile güdülmüyor kî.v_' v — Peki, hiç mi acımadın? Birden gözlerini açtı ve sol eliyle çenemden yüzümü tuttu, sıktı: — Hain! Ona, sen acımadın! — Ben mi? İ acıyor, hem de — acımıyordum. Sesi dik ve titizdi; — 15-6-01$5 FG B z 30 Bin Değil, 60 Bin Lira! Tramvay işçilerinin, sosyetede ku- rulan “Ceza ve yardım,, adlı bir san- dıktan hava kurumuna 60 bin li kadar teberrüde bulunacaklarını mıştık. Ancak, işçilerin söyledikleri- ne göre, sosyete bu sandıktaki para tamamını, işçilerin tahmin ettiğinden çok daha az olduğunu ileri sürmek- tedir. İşçiler şöyle söylüyorlar: “— Ceza ve yardım sandığı şirket kurulurken yapılmış ve bügüne ka- dar işçilere besap gösterilmemiştir. Biz, sandıktaki para — tamamını beş yüz bin lira tahmin ediyo- ruz, Çünkü, uzun senelerdenberi sık sık işçilerden para kesilerek bu san- yebiliriz ki, ameleden hiç kimseye hemen hemen hiç yardım yapılma- mişür. Bu defa bütün arkadaşlar, kendi yevmiyelerinden kesilen ve kendile- Tine hesabı gösterilmiyen bu paranın mühim bir kısmını, vatanın selâmeti için bir iki tayyare almak üzere ha- va kurumuna terke karar — verdik. Ancak sandık — mühteviyatını tam Sap vermesi için tik. Hava kurumuna diğer vatandaş- larımız gibi bir an evvel yardım için aa aS SÖLİEAR. OEXE O — Tramvay kazalarının önüne geçilecek 'Tramvay kazalarına ekseriya kü- gük mektep çocuklarının sebebiyet verdiği gör önünde tutularak Bayın- dırlık Bakanlığı İmtiyazlı Şirketler Başmüfettişliğine tebligat yapmıştır. Şehrimizdeki bütün ilkmekteplere, çocukların tramvaylara atlamalarının önüne geçmek için icap eden tedbir- lerin alınması müfettişlikten bildiril. miştir. Mektep idareleri tramvaylara atlıyan yaramazlara cezalar tertip edecek ve çocuklarının hareketlerine dikkat etmelerini talebe velilerine bildirecektir. — Berber dükkânları kapatılacak Berberlerin Pazar günü kapalı bu- lunmak Üzere yaptıkları müracaatlar müsebt netice vermiştir. Ankara be- lediyesince alıman karar gibi, şehrimiz de de berber dükkânlarının haftada bir gün kapalı durması temin edile - cektir. Bunun için İlbayın Avrupadan dönmesi beklenmetkedir. — Evet..-Sen! 5 Köşkte, balkonlu kırmızı oda- dayız, Gece... Çamların arasında, ge- veze bir bülbül, titriyerek, kısa, sürekli dem çeke çeke şakıyor... Vakit, gece yarısı.., Ne bağ aralarında, ne komşu köşklerin pencerelerinde, tek ışık yok... Bülbülün sesi; gecenin kalbi, gecenin sesi, gecenin ruhu san- ki.. Kadriye, ateşi al kimonosunu giydi. Karşımda oturuyor. Vü- cuduna yapışık ince al i kombinezon, göğsünün ve beli- nin bütün kıvrımlarımı, yuvar- laklıklarını,, tekmil inceliğiyle Bösteriyor. Dudak ucuyla gülüşlerinde, göz ucuyla bakışlarında; süzü- lüşlerinde, kırılıp dökülüşlerin- de, olgun ve güzel kadın, guru- Tü var, Bu olgun ve güzel kadının yanmda, yakınında bulunmak- tan, ben de gürür duyu; V Pekaz kcnuşuxonız_y.mm' olarak bilmiyoruz. Şirketin bize he- | teşebblsata giriş- | 44 Üncü İikmeklep dün sergisini açfı, Roberi Collej'den 54 genç mezun oldu ve dün diplomalarını aldılar | KÜÇÜK HABERLER * Fransa hükümeti, 27 Temmuz 1933 tarihli Türkiye - Fransa muvak- kat tecim anlaşmasına bağlı bulunan takas anlaşmasını 13 Ağustos 1935 tarihinden itibaren feshettiğini Türki yye hükümetine bildirmiştir. * Kızılayın gezintisi lemdar nahiyesi tara ma için'tertip edilen Yalova gezinti | si, hafta tatilinin değiştirilmesi Tine yarın (Pazar günü) yapılaca! Ptır. Akayın bir vapuru gezmeğe gi - denleri sabah saat 9 da Köprüden ala- taktır. Davetiye alamıyanların daveti yeleri de vapurda verilecektir | — * Kraliçe Marya vapurile dün şeh | rimize 150 seyyah gelmiştir. Seyyah- lar şehrin mühtelif yerlerile cami ve müzeleri gezmişlerdir. Vapur yarın li manımızdan ayrılacaktır. * Akay ve Şirketi Hayriyenin ya için Perşembe akşamları ket € | mek Üzere tertip ettikler | taları çumartesi akşamına çevrilmiş, ancak cumartesi günü öğleden sonrı yönetge tatil olduğundan gerinti purlarının cumartesi günü saat 2,5 da kaldırılması kararlaşmıştır. * Dükânında yapılan aramada 47 kaçak çakmak taşı bulunan Derviş Ahmedin duruşması dün 9 uncu ihti- sas hakyerinde bitirilmiştir. Suçlu al- tı ay hapse ve 11 İira para cezasına A |a anadana yi çi en Fakültesi jeolo Hâmid Natiz. ilmi etütlerde b yaya gidecektir. * Yatanbul Üniversitesi — Edebiyat fakültesinin Türk inkılâbı imtihanı 26 Hariranda ersite konferans salonunda yapılacaktır. * Yaz çalışmasına başlamış olan Yabancı diller mektebine son gün! de fazla talebe kaydolmuştur. Her | san için 2 - 3 kur açılmıştır. Talebe- nin çoğunu İise talebesi toşkil etmek- tedir. * Avrupada seyahatte bulunan Ts- tanbul ilbayr ve şarbayı Muhiddin Ustündağın önümüzdeki hafta içinde Istanbula döneceği duyulmuştur. * Brükselde toplanmış olan Ulus Jar kurumu müzaheret kurumu kon « gresinde Türkiye delegesi Istanbul Universitesi rektörü Cemilden dün Ü- niversiteye bir mektup gelmiştir. Bu mektuba göre Cemil ayın 20 sinde 1s- tanbula dönmlş olacaktır. * Sofya elçimiz Şevki, dün ekspres le Sofyadan şehrimize gelmiştir. Bir kaç gün Istanbulda kalacak ve sonra Ankaraya gidecektir. * Bu sene sebze fiyatlarının biraz pahalı oluşu, bir kısm İstanbül bos - Kadriye birdenbire sordu: — Defterde neredesin? Ben de doğruldum, cebim- den delteri çıkarırken: — Avrupadan İstanbula dön- dün! dedim, |— O, düşünmeğe başlamıştı: — Hasta yavrum, öldükten sonra mı? — Evet, | Defteri açıyordum, elile işa - | ret etti: — Açma... bırak... hatta tek- rar cebine koy. Elini alnından geçirmişti, şünüyor gibiydi. Defteri cet me koydum; ona bakıyor, söze başlamasını bekliyordum. Kadriye, ayağa vuşturdu; salına salına yürüdü, kaptya doğru gitti. Onun, böyle salına salma yü- rüyüşünden, aklına yeni bir şey geldiğini ,yeni bir şey düşündü- ğünü anlıyordum. Onun, tavır- larından, hallerinden, dimağının zembereğinin nasıl işlediğini :mrıl:mağı, duymağa başlamış- gezinti pos mak ürere önümüzdeki hafta Alman- | kalkmıştı; | kimonosunun açık önünü ka - | BU DA BENDEN KENDİ KENDİMLE KONUŞTUM Sıra ve bağ gözetmeksizin, ak lzma gelenleri yazıvererek ken - di kendimle şöyle konuştum: Ben No, 1 — İtalyan - Habeş işine ne dersin? Ben No. 2 — Kurtla kuzu me | selesi. Yalnız bizim bildiğimiz kuzu kurt kara olur. Burda iş tersine; ak tüylü bir kurt, ka- ra tüylü bir kuzuyu parçalamak ister. Tüylerin boyalarındaki bu aykırılıkla, iş büsbütün bulan - dırılıyor. Maşalda, kara kurt ak kuzuyu yutar; fakat senin de - diğin işde ak kurtun kara tüylü kuzuyu yutacağını sanmıyorum, Ve istiyorüm ki; masal tersine çıksın, kuzu koç ol: . Ben No. 1 — Dilenci, dolan- dırıcı ve tiraşçı arasındaki ayrı- lık nedir? Ben No. 2 — Dilenciye para- yı verirsin gider; dolandırıcı pa- rayı alır bir daha kendi görün - mez; tıraşçı barmağını yakan' « zın iliğine geçirmiye görsün, bir daha elinden kurtulamazsınız. * | Orhan SELİM Kazalarda Tapu Direktörlükleri Tapu genel direktörlüğü, tapu ida- relerinin kazalara ayrılacağını bildi | rerek noksanların tesbit edilmesini Is | tanbul tapu yönetgesinden istemiştir. Istanbul Tapu müdürlüğü yönetgesi derhal faaliyete geçerek kazalarda ku i için müsait bi- muştur. —Yeniden, iminönü, Fatih, Beyoğlu, Kadıköy, Beşiktaş ve Sarıyer kazalarında bi « rer tapu yönetgesi kurulacaktır. Diğer taraftan Beyoğlunda yenl ihdas edilen kadastro direktörlüğü « nün kadrosu da seçilmiştir. Kornisyon azalığına Konya kadastro memurla- vndan Mustafa, Posta memurlukları- Bursa kadastro memurlarından Mennan, İstanbul ikinci kadastro mıntaka memurlarından Necmedi » Kemal atanmışlardır. — Kibrit daha ucuzlayacak mi Finans Bakanlığınca gönderilen bir mütebassısın Kibrit- Şirketinde tığı tetkikat sonunda kibrit fiyatları- nın yeniden on para indirilebileceği anlaşılmıştır. Kibrit Şirketi. Bakan- Uğa müracaatta bulunarak bu indi menin hangi rakamlara istinaden ya- pıldiğini sormuştur, Bakanlık verdiği cevapta besaplı n şirket komiserinde bulunduğunu bildirmiştir. Bunun üzerine şirket bu hesapları tetkik etmeğe karar vermiş m yaptığı hesapları ko- N ştir. — Şirket tetki- bitirdikten sonra hesaplar üze- abakat hâsıl olursa kibrit rını ga para indirecektir. en ist tanlarına hastalık ârız olmasından ileri gelmektedir. * Telgraf müvezzilerinden şimdi - ye kadar Tramvay ve vapurlarda pa- ra alınıyordu. Posta ve Telgraf kanu- nunun On beşinci maddesine göre, Telgraf müversileri ve hat bakıcıları şehir içindeki nakil vasıtalarile para- sız. seyahat edeceklerdir. O, kapının yanmdaki zile basmıştı. Biraz sonra içeri gi- ren hizmetçiye sordu: — Buz dolabına şampanya koydun mu? Hizmetçi kadın, başını eğdi: — Siz iki şişe söylemiştiniz. Ben, ne olur olmaz, diye, üç şi- şe koydum. — Çok iyi etmişsin. — Şimdi getireyim mı. — Yalnız bir şişe getir. Ama | kovaya da buz at. Hizmetçi çıktı. Kadriye, ba- | na dönmüştü; gene ağır ağır. salına salıma yürüyordu. Önümde durdu, yumruklarını kalçalarına dayadı ve gözlerini — Nastl, fikrim fena mı? — Şampanya içmek, neredel | aklına geldi? — Onu da anlatacağım. Bu | gece, bira, rakı, karışık - içtik Başımda bir sersemlik var, Şam panya bu sersemliği dağıtır. Hizmetçi kadın, parlak kovâ içinde şampanyayı getirmişti. Kadriye, usta bir metrdotel € (Arkası var). lem memurluklaşına da Jetanbuldan kırparak baktı: bE VI