20 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Borsada Kote edilmiş istikrazlar Borsada kote edilmiş, Devlet İstikrazlarının bugünkü fiyatla- rı ve bu fiyatlara göre yıllık Yo hesabile geilrleri şunlardır: 1 — 1918 95 5 faizli istikrazı dahili tahvi'dtı: İtibart kıymeti 100 T. L. olan bu tahvilin yıllık geliri 5 liradır. Bugünkü fiyatı . 93 lira olduğuna göre yılda 70 5 3/8 gelir temin etmektedir. 2 — 1933 ikramiyeli Ergani İstikrazı tahvilâtı: İtibari kıy- meti 100 T. L. olan bu tahvilin yıllık geliri 5 liradır. Bugünkü fiyatı 91 lira olduğuna göre yıl- da 9p 5,50 gelir getirmektedir. Ayrıca yılda iki defa ikramiyeli keşideleri de vardır. 3 — Erzurum - Sivas istikra. zı tahvilâtı: İtibari kıymeti 100 T. L. olan bu tahvilin yıllık ge- liri 7 liradır. Bugünkü fiyatı 95 lira olduğuna göre yılda 95 7.50 gelir getiriyor, 4 — 1933 9o 7 1/2 Türk bor- cu tahvilâtı 1 inci tertip: İtibari kıymeti 500 Fransız frangı yani 41,50 T. L. olan bu tahvilin yıl- lık geliri 37.50 Fransız frangı karşılığı 3.10 T. L, dır. 30.475 lira olan bugünkü fiyatına göre yılda Yo 10.375 gelir getirmek- tedir, 5 — 1933 9o 7 1/2 Türk bor- cu tahvilâtı 2 inci tertip: İtibari kıymeti 500 Fransız frangı yani $1,50 T. L. olan bu tahvilin yıl- lık geliri 37.50 Fransız frangı, karşılığı 3.10 T. L .dır. 28.75 li- ra olan bugünkü fiyatına göre yılda 11.375 gelir getirmekte - dir. 6 — 1933 ©6 7 1/2 Türk bor- cu tahvilâtı üçüncü tertip: İtiba ti kıymeti 500 Fransız frangı yani 41.50 T. L. olan bu tahvi- lin yıllık geliri 37.50 Fransiz frangı karşılığı 3,10 T. L. dır. 29.225 T. L, olan bugünkü fiya- tına göre yılda 9o 11.125 gelir getirmektedir. 7 — Anadolu demiryolları tahvilâtı 1 ve 2 inci tertip: İti- bart kıymeti 250 İsviçre frangı yani 102 T. L. olan bu tahvilin yıllık geliri 11.25 İsviçre frangı karşılığı 4.60 T. L. dır. Bugün- kü fiyatı 43,30 olduğuna göre âfldâ 70 10.75 gelir getirmekte- ir, 8 — 0 60 tediyeli Anadolu Demiryolu hisse senedi: İtibari kıymeti 150 İsviçre frangı yani 61.20 T L. olan bu hissenin yıl- lık geliri 6.75 İsviçre frangı kar şılıği 2.70 T. L. dir. Bugünkü fiyatı 24.70 T, L. oldu. re yılda 9o tedir. Gelirlerde bugüne ka i miş faiz hesap eguchnl:mştg" he ğuna gö- 11.50 gelir getirmek Ç No.28. Ekonomik savaş İtalya kendi kendine yeter olmaya çalışıyor İtalya Finans Bakanı Taon Di Revel, saylavlar kurultayın- da şunları söylemiştir: “Ekonomik savaştan kaçın- mış olan Faşist devleti, şimdi bu savaşı, bütün akibetlerile gö- ze almıştır. h A__merika buğdayı ile doğu tü- tününden kurtulan İtalya, lâ- zım gelirse, daha başka madde- leri yabancı ülkelerden almak- tan kurtulacaktır. Bununla be- rşl_)er ekonomik savaştan vazge- çilirse, o da silâhlarını bırakma- ğa hazırdır.., Bakan, ticaret dengelme (mu Vazene) sinin açığı 1932 de 1.456 milyondan, 1934 te 2.441 milyona çıktığını ve buna, gemi navlunlarının ve turizm hareke- ketinin azalmasile, devletin bir takım takas uzlaşmalarına mec- bur kalmasının sebep olduğunu söylemiştir. r Taon Di Revel, yabancı dö - vizlerin kontrolunu müdafaa et- miş ve ilerde durum uygun olur- sa, bundan da vazgeçileceğini bildirmiştir. Kavun, karpuz Kavun ve karpuzun halde sa- tılacak eşya arasına konmasın- dan dolayı Uzunköprü satıcıları biraz telâğa düşmüştür. Geçen senelerde Uzunköprü kavun ve karpuzları Sirkecide hat boyun- da satılıyordu. Halbuki bu sene hale kadar ötürmek mecburiyeti vardır. şte Uzunköprülüler bu yüzden hem mallarının pahalılaşacağını hem de nakledilirken bir çokları nın bozularak satılamıyacak ha- le geleceğini ileri sürüyorlar. Belediye Uzunköprü satıcıla- rının bu dileğine, malların mu- hakkak hale götürülmesi lâzım geldiği cevabını vermiştir. Be- lediye — mütaleasında nakliye masrafının parça başma 8 para- yı geçmiyeceğini ve zaten Uzun köprü mallarının ancak dörtte üçünün hat boyunda satıldığını bildirmektedir. İstanbul ticaret ve endüstri odası da bu iş etrafında tetki - kat yapmaktadır. Demir boru karteli Almanya ile Fransa arasında demir boru satışı için kartel ya- pılmıştır. Sar kısmının Alman - yaya geçmesi bu kartelin bozul- masına sebep olmuştur. Almanlar Sarı aldıktan son- ra kendilerinin daha fazla boru yaptıklarını ileri sürmüşlerdir. Netice olarak Fransız ve Alman fabrikaları karşılıklı rekabete geçerek fiyatlarını fatura üze - rinden yüzde 80 indirmişlerdir. Almanlar ihracatcılarını koru - mak için içerdeki boru fiyatını yükseltmişlerdir. Alman boruları, fiyatlar bu — KIRMIZİ VE SİYAR kadar düşünce dış piyasalarda STENDHAL kaya parçaları düşmüştü. Gü- heş şuvağının sıcaklığı yüzün- den şöyle bir durup dinlenile- miyecek yerlerin bir iki adım Ötesini birer tatlı, serin gölge- lik ediveren bu kayalar kadar büyük akgürgen ağaçları da vardı. Julien bu koca kayaların göl- gesinde durup bir nefes alıyor, sonra yine yoluna düzülüyordu. Yalnız çobanların bildiği belli belirsiz dar bir keçi yolundan yürüdü ve biraz sonra kendini dev gibi bir kayanın üzerinde buldu; orada dimdik durdu, bü- tün insanlardan ayrılmış oldu- ğuna emindi. Gülümsedi: bu kayanın üstündeki vaziyeti, ze- kâ ve iktidar hususunda eriş- mek istediği vaziyetin sanki ci- simleşmiş bir timsali değil miy- di? Bu dağların saf havası ru- İ huna sukâp. hattâ sevinc aşıla- ğ[.' q"*?i Verriğres belediye re- isi yine onun gözünde dünyanın bütün zenginlerinin ve bütün küstahlarmın mümessili idi; fa- kat Julien ona karşı içinde duy- duğu kinin, hareketlerinin bü- tün .şıd_det.mc rağmen, hiç de şahsi bir his olmadığımı anlıyor- du. M. de Rönal'i artık görmi- yecek olsa, sekiz gün geçmez, kendisini de, köşkünü de, kö- peklerini de, çocuklarını da, bü- tün ailesini de unuşuverir. “Ben onu, bilmem nasıl oldu? en büyük fedakârlığa razı et- tim. Yılda elli öcüd'en fazla pa- ra! bir dakika önce de -4 büyük tehlikeden kurtulmuştum. Bir günde iki galebe çaldım; ikin.- cisinin bir değeri yok, çünkü sebebini bulmak lazım. Fakat bugün öyle zor aramalarla uğ- raşacak vaktim yok, onlar ya- Ka İ e eiT 18 MAYIS CUMARTESİ PARALAR Alış Satış Sterlin 608.— 6l3.— Dolar 124,— 126,— 20 Fransız Frangı 167,— 169,— 20 Liret 203.— 205,— 20 Belçika FPrangı 79— 80.— 20 Drahmi 23,— 24— 20 İsviçre fr. 8B04.— 8Bü6.— 20 Leva 22,— 24 — Florin B3— Bdm 20 Çek Kuron 9Yöm 98.— Avusturya şilin Ze 24 Mark 43— 45— Zloti 22.50 Z4— Kroş 23 25 20 Ley 15 16.— 20 Dinar 5i Si Yen 33— İ4mn İsveç Kuron 32 33 Altın 932.— 933— Mecidiye 47 — 48.— Banknot 228 — 230.me ÇEKLER Kapanış Fransız Frangı 12,03,50 İngiliz lirası 620,— Dolar 79.24,93 Liret 09,61,20 Belga 4,68,82 Drahmi 83,71,50 İsviçre Frangı 2,45,12.50 Leva ,55,62 Florin 1,17,08 Çekoslovak kuronu 19,01,92 Avusturya 4.2. Pezeta 5,81,43 Mark 1,96,93 Zloti dülee Pengo 4.51,40 Ley 78,5443 Dinar 34,96,33 Yen 2.78,30 Çernovets 10,98 İsveç / uronu 3,12,68 ESHAM Iş Bankası Mü- BÜ ” .» N. 9.50 » » H 9.50 Anadolu 94 60 24,80 » ” 100 95 42 Şirketihayriye 6 Tramvay 30.25 Bomonti - Nektar 9,75 Terkos 16,2$ Reji 2,35 Aslan Çimento 9,95 Merkez Bankası 58.25 Osmanlı Bankası 26,50 Telefon 13 Ittihat değirmencilik T.A.Ş. 9,50 Şark Değirmenleri 0,90 Şark merkez eczanesi 4.80 IİSTİKRAZLAR TAN Lâvrens Öldü (Baş tarafı birinci sayfada)| mine girerek ve hattâ İslâm olarak, kabilelere sokulmuş ve onları biribirlerine karşı kışkırt- mıştı. Arabistanın neresinde bir azma olsa orada Lavrensin par- mağını görmek kabildi. Vakit vakit Londradan gelen bir tel - graf Lavrensin ortadan kaybol- duğunu bildirir ve bundan son- ra Arabistanın her hangi bir ye- rinde bir azgınlığın patlak ver- diği anlaşılırdı. Lavrens 1880 de doğmuştu. Bu hesapla 55 yaşında demekti. Yüksek okumasını Oksford'da yapmış, ve sonra İngiliz Enteli- cens Servisinde casuslara mah - sus ayrı bir tahsil görmüştü. Ni- hayet İngiltere casus kurumu kendisini Mısıra göndermiş ve Lavrens orada İngilizler hesa - bına çalışmağa başlamıştır. Lav rens sonradan bütün Arabistan- da, Suriyede uzun bir gezintiye çıktı. Arapların âdetlerini, dil - lerini ,yaşayışlarını uzun boylu gözden geçirdi. Ve ondan sonra Arap kıyafetine girerek onların içinde yaşamağa başladı. Lav - rens bu suretle onların bütün is- teklerini öğrenmişti. Bundan ö- tesi kolaydı. Nihayet harp za - manında hattâ sünnet bile ola- rak hepten İslamlaşmış görün- dü ve değişik Arap adları aldı ve herkese kendisini Arap san- Her tarafı bir Araba benzi - yordu. Yalnız saçları sarı idi. Bunları da koyu siyaha boyata- rak ve hattâ dalgalandırarak A- raptan farksız oldu, Mekke şerifi ile dost oldu. Kral Faysalla ahbaplık etti. Ve -Arabistanın bir çok yerlerinin birbirlerinden ayrılmasına çalış- tı. Ve bu çalışmaları da çok mey valı sonuçlar verdi. En nihayet Lavrensin artık casusluk alanından çekildiği ve Londrada oturduğu bildiriliyor- du. Fakat ayrıca bir bisiklet fab rikasında gl:şın Shav isminde- Türk Borcu I 30,47,50 "e II 28.68 aht < 5ll 29,25 Ergani Yil— Sivas-Erzurum 5e Istikrazi dahili FT YN TAHVİLÂT Rıhtım 10,75 Anadolu İ ve TI 43,25 a TI döm Anadolu mümessil 51,25 büyük rağbet görmüştür. Mem- leketimizde de bazi boru fabri - kaları olduğunu düşünen İstan- bul ticaret odası yerli borucula- rımızı korumak için gereğen şeyleri araştırmaktadırlar. İspanyaya ihracat Ankara, 19 A.A, — Türkofis reisliğinden: İspanya ile ticaret anlaşması müzakereleri neticeleninceye ka kar tüccarlarımızın zarardan korunmaları için bu memlekete mal göndermemeleri tavsiye o- lunur. Julien, kayanm üzerin- de ayakta durmuş, ağustos gü- neşinin bir ateş haline koyduğu göğe bakıyordu. Kayanın üst tarafındaki tarlada — ağustos- böcekleri ötüyor, onlar da su- sunca Julien'in her yanını ses- sizlik kaplıyordu. Ayaklarının altında belki yirmi fersahlık yer yayılıyordu. Başının üstündeki kayalardan uçmuş olan bir at- maca arasıra gözüküyor ve gök- te geniş daireler çiziyordu. Ju- lien'in gözleri bu yırtıcı kuşu, iradesine bağlı olmıyan, için- den gelen bir hareketle takip edt'ğoırg;ı—&önun sakin ve kud- retli | etlerine ha hay- ran bakıyor, onun lğ'urîvnetinî, ânım yalnızlığına gıbta ediyor- u. i Napol&on'un kaderi böyle ol. muştu, acaba bir gün kendi ka- deri de böyle olacak mıydı? Bölüm XI BİR AKŞAM Verriğres'de de bir gözük- | mek gerekti, Papasın evinden bi içgini SÜTEŞTÜ adam olmadığı da duyulmuştu. Bir gün Londradan bir telya- zısı almd: — Shav dün gece bisikletle bilinmiyen bir tarafa doğru git- < <F YA ; ıı'ımmgtı."â:;ı.yyıe ıızrlatştı 7 beııaııl' ıou— raştırmalar yapıldı. Ve sonra öğrenildi ki Lavrens casusluk alanında — kafasında kalanları yazmak, elindeki kâğıtları istife koymak için yakında bir eve çe- kilmiş... Bir aralık Lavrensin ismi u- nutulur gibi oldu. Sonradan ge- ne Londradâan alman bir telyazı- sı bu tanınmış casusun bir mo- tosiklet kazası sonucunda kafa- sından yaralandığını bildiriyor- du. Fakat bu duyum doğru mu idi? Kimse buna inanmıyordu. Çünkü bu' sırada İrakta bir az- gimliğin patlak verdiği haber ve riliyordu? , Kimbilir belki bu gözü açık dalavereci gene Arap toplüluk- çıkarken Julien, tesadüfün bir lutfu olarak M. Valenod'ya ras- geldi ve aylığının artırıldığını ona da anlatmak fırsatını kaçır- madi. Vergy'ye dönünce bahçeye, ancak ortalık tamamile karar - dıktan sonra indi. Bütün gün duyduğu o türlü türlü ve biribi- rinden üstün heyecanlarla gön- lü yorulmuştu. Kadınların kar- şısına çıkacağı aklıma geldikçe: “Onlara dane demeli?” diye düşünüyordu. Ruhunun o sıra- da, kadınların ekseriya alâka ile karşıladıkları küçük hadise- ler seviyesinde, tam o seviyede olduğunun farkında değildi. Çoğu zaman Julien'i madame Derville de, hatta madame de R&nal de anlamazdı; o da bu kadınların söylediklerini ancak yarı anlardı. Gözü pek yukarı- larda olan bu gencin ruhunu alt- üst eden ihtiras dalgalarında iş- te böyle bir kuvvet, hatta — ta- bir caizse — böyle bir azamet vardı. Bu garib delikanlının içinde hemen hemen h ü fırtma eserdi, ö vir5 Londradan Tokyoya (Baş tarafı birinci sayfada) motorlu, bir kişilik bir spro tay- yaresidir. Tayyarenin adı ja- ponca “mavi deniz,, mânasına gelen “SEİKAİ,,dir. Japon tayyareci kendisile gö- rüşen muharririmize demiştir ki: — “Seyahatim sadece spor- dur. Tek hevesim tayyare ile gezmektir. Geçen pazar günü Londradan uçtum. Viyanaya ka dar seyahat çok iyi geçti. Dün saat 11 de Viyanadan hareket ettim. Hava birden fena halde bozuldu. Saatlerce fırtına ile mücadele ettim. Ve bu sebeb- ten doğru Sofyaya gelecek iken “Niş,, te askeri tayyare hanga- rına inmek mecbüriyetinde kal- dım. Bugün saat 11 de Sofya - dan kaltım, şimdi de buradayım. Yarın sabah 9 da buradan kal- kacağım ve mümkün olduğu ka- dar az yerde tevakkuf ederek Tokyoya gideceğim. Tayyare - me bir sakatlık gelmezse bir haf ta sonra Tokyoya varacağımı ü- mid ediyorum. Maamafih tayyareme çok gü- venim vardır. Hususi olarak 4000 İngiliz lirasıma Londrada: yaptırdım. Bir defa aldığı ben- zinle 17 saat havada kalabilir. ğaatte 275 kilometre sürati var- ır. Ehn büyük zevkim uçmaktır. Ailem Japonyadadır. Biricik er- kek çocukları ben olduğum için evlendirmek istediler. Bu yüz - den Japonyadan kaçtım. Şimdi Londrada oturuyorum. Evlene- cek değilim, Benim için en iyi arkadaş tayyaredir..,, Tayyareci bu gece Japon el- çiliğinde konuklayacak, yarın sabah dokuzda buradan uçacak- tır. Krallık propagandası Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Eski dahiliye ve tay yare balsanı elup enilKelaliği An layısile kabineden — ayrılmağa mecbur kalan ve Metaksas ile muhalefete geçen Y. Rallis, kral lehindeki tezahüratın me - nedilmesi üzerine hükümet a - leyhinde gazetelere şiddetli be- yanatta bulunmuş ve intihapta hasarmlıntarı TtaKIiTUE Krali geti receklerini söylemiştir. ları arasına sokulmuş ve manev ralar çevirmeğe başlamıştır. Çünkü bu öyle bir adamdı ki ölüsünü görmeden bile öldüğü- ne güven olmazdı. Dün bir telyazısı Albay Lav- rense oksijen verildiğini ve du- rumunun çok kötü olduğunu bil- diriyordu. Akşama doğru şu ikinci tel -. yazısı geldi: ğ Londra, 19 A.A, — Albay Lavrens motosiklet kazası neti- cesi olarak bugün ölmüştür. Bakalım İngiliz gazetecileri ölüsünün Tresmini — basacaklar mı? O akşam bahçeye inerken Ju- lien, o iki güzel kuzinin düşün- celerini can kulağı ile dinlemek niyetinde idi. Önlar da Julien'i sabırsızlıkla bekliyorlardı. Her. vakitki yerine, madame de Rö- nal'in yanmma oturdu. Az sonra göz gözü görmez oldu, Julien, deminden beri yanında gördü- ğü, bir iskemleye dayanmış be- yaz bir eli tutmak istedi. Kadın biraz tereddüd etti, fakat en son elini, kızgınlik da gösteren bir hareketle çekiverdi. - Julien bunu ilk ve son ihtar diye kar- şılamağa hazırdı; tam o sırada M. de Rönal'in sesi duyuldu. Sabahki kaba sözler daha %ulîen'in kulağında çınlıyordu. çinden: “Talihin pek şımarttı- ğı bu herifle en iyi alay, ona en iyi hakaret onun yanında karı- sının elini tutmak olmaz mı? Ben, o kadar hafifsiyerek bak - tığı ben, bunu yapacağım.” Karakterinde zaten pek tabii olmıyan sakinliği hemen dağıl- dı; madamc de Röna!'in elini vermeğe razı olmasını kalbi çarparak başka bir şey düşün- —-——>— ——— Sporcuların Atatürk Günü (Baş tarafı birinci sayfada| lu ile Güneş kulübü reisi Bolu saylavı Cevat Abbas birer söy- lev vereceklerdir. Bu söylevlerden sonra muh- telif atletizm oyunları yapılacak ve en nihayet Galatasaray, Be- şiktaş, Fenerbahçe, Güneş ta- kımları tarafından bir “kardeş- çın Beşiktaş - Güneş kombine- zonu ile Fenerbahçe - Galatasa- ray kombinezonu arasında ya- pılması ihtimali kuvvetlidir. Bu süretle 24 mayıs gününü spor- cularımız şimdiye kadar mem- leketimizde yapılmadık mera- simle kutlulamış olacaklardır. ; Samsundaki Tezahürat Samsun, (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Atatürk'ün Millt Mücadeleyi hazırlamak ü- zere Samsuna çıkışının yıldönü- mü münasebetile bugün burada çoşkun tezahürat yapılmıştır. Binlerce halkın iştirak ettiği me rasim çok heyecanlı olmuştur. Gece de büyük şenlikler ve fe- ner alayları yapılmıştır. Beledi- yede gece verilen balo çok güzel olmuştur, 19 mayıs, halkın bü- yük tezahüratına vesile vermiş- tir. İzmirde İzmir, 19 A.A. — Bugün 19 mayıs olmak münasebetile Ata- türk'ün Samsuna ayak bastık - larr ve devrimin ilk başlandığı gündür. Bu kutsal günümüz için Halkevinde saat 17 de bir töre- ne yapılmıştır. Erkek öğretmen okulu direktörü Refet Tok bir söylev verdi. Ve Atatürk'e de - rin saygılar sunuldu. Odalar kongresi Toplanıyor rimiz bildiriyor) — Dördüncü ti caret ve sanayi odaları kongre - vi S aa yss salı güü saat vr VeŞ te yeni Ekomnumsü Dulu. 1 5- bi sında Celâl Bayarın bir söylevile açılacaktır. Kongre 2 mayıs ak- greye her vilâyet mıntakâsi için- deki ticaret odası Evine ikişer ü- yeden 60 KiŞI iştirak edecektir. Bunlardan başka Ekonomi Ba - kanlığının, diğer bakanlarla mil li banka ve müesselerin kongreyi takibe memur edecekleri üyeler de, rey hakkını haiz olmak üzere kongrede bulunacaklardır. İ Kongre münasebetile üyeleri muhtelif ticari filmler gösterile- cektir. Bunlar süt, yün imalâti yumurtacılık, hububat pancar vt şeker istıhsali, sütçü kuoperatif" lerine aittir. : Kongre üyeleri şehrir'ze ge- meğe başlamışlardır. Kongre U” mumi kâtipliğine iç ticaret W mum müdürü Hakkı Viral V€ muavinliğine de Türkofisi neşf! yat ve propaganda şefi Süreyyâ mesine imkân bırakmıyacak Kâ“ dar kalbi çarparak arzu ediyof” du: M. de Rönal öfkeli öfkeli PO” litika sözü ediyordu: Verriti endüstri adamlarından iki ÜS" zenginlikte onu geride bırâ”” mağa başlamış, belediye seçif lerinde de ona zorluk çrkau'n?'ı > istiyorlardı. Madame De! ı bu sözleri dinliyordu. Julief ıîlo £ .lediye reisinin söylevi büsbütün kızıp iskemlesini dame de Rönal'inkine yaâ! tırdı. Karanlık bütün harek€ ri gizliyordu. Julien elini, & elbisenin örtemediği güzel lun yanına götürmeğe cüret ti. Fikrinin sükünu bozuldu: g tık düşüncesini idare edem€? gl du, yanağını o güzel kola !dif' laştırdı ve dudağını ona de$ r ek cesaretini gösterdi. Mada.. : de Rönal he" Kocası şuracıkta idi, kadıf onv men elini Julien'e verdi VE goY biraz öte itti. M. de RE suz insanlar .- para et” w AT7 ler maçı,, oynanacaktır. Bu ma- * Ankara, 19 (Hususi muhabi- — şamına kadar sürecektir. Kon - — CArkası VE) ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: