t , p L » 93 lira olduğuna göre yılda 9ç 5 — ———REr Kote edilmiş istikrazlar Borsada kote edilmiş, Devlet İstikrazlarının bugünkü fiyatla- rı ve bu fiyatlara göre yıllık 9o hesabile geilrleri şunlardır: 1 — 1918 96 5 faizli istikrazı dahili tahvi'tı: İtibari krymeti 100 T. L. olan bu tahvilin yıllık geliri 5 liradır. Bugünkü fiyatı 3/8 gelir temin etmektedir. 2 — 1033 ikramiyeli Ergani İstikrazı tahvilâtı: İtibarf? kıy- meti 100 T. L. olan bu tahvilin yıllık geliri $ liradır, Bugünkü fiyatı 91 lira olduğuna göre yıl- da 9ç 5,50 gelir getirmektedir. Ayrıca yılda iki defa ikramiyeli keşideleri de vardır. 38 — Erzurum - Sivas istikra. zı tahvilâtı: İtibari krymeti 100 | T. L, olan bu tahvilin yıllık ge- liri 7 liradır. Bugünkü fiyatı 95 lira olduğuna göre yılda 96 7.50 gelir getiriyor. 4 — 1933 ©p 7 1/2 Türk bor- cu tahvilâtı 1 inci tertip: İtibari kıymeti S00 Fransız frangı yani 41,50 T. L. olan bu tahvilin yıl- lık geliri 37.50 Fransız frangı karşılığı 3.10 T, L. dır, 30.475 lira olan bugünkü fiyatına göre üldlî: Yo 10.375 gelir getirmek- $ — 1933 95 7 1/2 Türk bor- cu tahvilâtı 2 inci tertip: İtibari kıymeti 500 Pransız frangı yani 41,50 T. L. olan bu tahvilin yıl- lık geliri 37.50 Fransız frangı, karşılığı 3.10 T. L .dır. 28.75 li- HİA Ekonomik savaş İtalya kendi kendine yeter olmaya çalışıyor İtalya Finans Bakanı Taon Di Revel, saylavlar kurultayın- da şunları söylemiştir: | “Ekonomik savaştan kaçın- mış olan Faşist devleti, şimdi bu savaşı, bütün akibetlerile Bgö- ze almıştır. | Amerika buğdayı ile doğu tü- tününden kurtulan İtalya, lâ- zım gelirse, daha başka madde- leri yabancı ülkelerden almak- tan kurtulacaktır. Bununla be- rı_ıl?er ekonomik savaştan vazge- çilirse, o da silâhlarmı bırakma- ğa hazırdır.,, Bakan, ticaret dengelme (mu vazene) sinin açığı 1932 de 1456 milyondan, 1934 te 2441 milyona çıktığını ve buna, gemi navlunlarının ve turizm hareke- ketinin azalmasile, devletin bir takım takas uzlaşmalarına mec- bur kalmasının sebep olduğunu söylemiştir. ç 'Taon Di Revel, yabancı dö - vizlerin kontrolunu müdalaa et- miş ve ilerde durum uygun olur- sa, bundan da vazgeçileceğini bildirmiştir. ——— Kavun, karpuz Kavun ve karpuzun halde sa- tılacak eşya arasına konmasın- dan dolayı Uzunköprü satıcıları biraz telâşa düşmüştür. Geçen senelerde Uzunköprü kavun ve karpuzları Sirkecide hat boyun- da satılıyordu. Halbuki bu sene hale kadar ötürmek mecburiyeti vardır. şte Uzunköprülüler bu yüzden hem mallarının pahalılaşacağını K ra olan bugünkü fiyatına göre âğıdı 11.375 gelir getirmekte - r. 6 — 1933 ©ç 7 1/2 Türk bor- cu tahvilâtı üçüncü tertip: İtiba ti kıymeti 500 Fransız frangı yani 41.50 T. L. olan bu tahvi- lin yıllık geliri 37.50 Fransız frangı karşılığı 3,10 T. L. dır. 29.225 T. L, olan bugünkü fiya- tına göre yılda ©6 11.125 gelir getirmektedir. 7 — Anadolu demiryolları tahvilâtı 1 ve 2 inci tertip: İti- bari kıymeti 250 İsviçre frangı yani 102 T. L. olan bu tahvilin yülik geliri 11.25 İsviçre frangı karşılığı 4.60 T. L. dır. Bugün- kü fiyatı 43,30 olduğuna göre âiurdı 9o 10.75 gelir getirmekte- 8 — o 60 tediyeli Anadolu keenli İliılıc senedi: İtibari meti 150 İsvi, i 61.20 T.L, Ğ;;m“ığımy;:lu lık geliri 6.75 İsviçre frangı kar gılığı 2.70 T. L. dir. Bugünkü fiyatı 24.70 T. L, olduğuna gö ::dy_!ldı Yo 11.50 gelir getirmek ir. Gelirlerde bugüne kadar miş faiz hesap Mllımg&x W! V No dü. kaya parçaları düşmüştü. Gü- neş şuvağının - sıcaklığı yüzün- den şöyle bir durup dinlenile- miyecek yerlerin bir iki adım Ötesini birer tatlr, serin gölge- lik ediveren bu kayalar kadar büyük akgürgen ağaçları da vardı. yi Julien bu koca kayaların göl- gesinde durup bir nefes alıyor, sonra yine yoluna düzülüyordu. Yalnız çobanların bildiği belli belirsiz dar bir keçi yotundan yürüdü ve biraz sonra kendini dev gibi bir kayanın üzerinde buldu; orada dimdik durdu, bü- tün insanlardan ayrılmış oldu- ğguna emindi. Gülümsedi: bu kayanın üstündeki vaziyeti, ze- kâ ve iktidar hususunda eriş- mek istediği vaziyetin sanki ci- gimleşmiş bir timsali değil miy- di? Bu dağların saf havası ru- — buna sükğü, hattâ sevinc aşıla- KIRMIZI VE SiYAH hem de nakledilirken bir çokları nm bozularak satılamıyacak ha- le geleceğini ileri orlar. Belediye Uzunköprü satıcıla- | rının bu dileğine, malların mu- hakkak hale götürülmesi lâzım geldiği cevabını vermiştir. Be- lediye — mütaleasında nakliye masrafının parça başımna 8 para- | yı geçmiyeceğini ve zaten Uzun köprü mallarının ancak dörtte | üçünün hat boyunda satıldığını bildirmektedir. İstanbul ticaret ve endüstri odası da bu iş etrafında tetki - kat yapmaktadır. Demir boru karteli Almanya ile Fransa arasında demir boru satışı için kartel ya- pılmıştır. Sar kısmının Alman - yaya geçmesi bu kartelin bozul- masına sebep olmuştur. Almanlar Sarı aldıktan son- ra kendilerinin daha fazla boru yaptıklarını ileri sürmüşlerdir. Netice olarak Fransız ve Alman | fabrikaları karşılıklı rekabete | geçerek fiyatlarını fatura üze - rinden yüzde 80 indirmişlerdir. Almanlar ihracatcılarını koru - mak için içerdeki boru fiyatını yükseltmişlerdir. Alman boruları, fiyatlar bu kadar düşünce dış piyasalarda | STENDHAL di, Gerçi Verriğres belediye re- “.!Ğ'i'n"'!“““_nmlîlzünde dünyanın engli nin ve ü küstahlarının mümessili i;“—'?:. kat Julien ona karşı içinde d'"y_ duğu kinin, hareketlerinin bü- tün şiddetine rağmen, hiç de şahsi bir his olmadığını anlıyor. du. M. de Rönal'i artık görmi- yecek olsa, sekiz gün geçmez, kendisini de, köşkünü de, kö- peklerini de, çocuklarını da, bü- tün ailesini de unuştuverir. onu, bilmem nasıl oldu? en büyük fedakârlığa razı et- tim. Yılda elli &cud'en fazla pa- ra! bir dakika önce de -4 büyü_k tehlikeden kurtulmuştum. Bir günde iki galebe çaldım; ikîn: cisinin bir değeri yok, çünkü sebebini bulmak lazım. Fakat bugün öyle zor aramalarla uğ- raşacak vaktim yok, onlar ya- çma' ' düğ 18 MAYIS CUMARTESİ PARALAR Alış Satış Sterlin Sök— Glâm Dolar 124 126 — 20 Fransız Prangı 167— 169— 20 Liret 20ğem 25 20 Belçika Prangı 79— Büm 20 Drahmi Ti Ü 20 İsviçre fr. Sök— Sü6m— 20 Leva 22— Ü Florim Bim— — 20 Çek Kuron S Sü— Avusturya şilin 22— Un Mark M # Ziotl 22.50 Üüm Kroş Bi 25 20 Ley İsmm Yöme 20 Disar Si Simm Yen 33 ee İsveç Kuron örüri Bönn Altın Södmm gö3ğ— Mecidiye d 483— Banknot 228— 230— ÇEKLER Kapanış Framsız Frangı 120350 İngiliz lirası 620.— Dolar 79.24,93 Liret 9.61.20 Belga 45882 Drahmi 83,71. İsviçce Frangı 2,445.12.50 Leva 63.55. Florin 117,08 Çekoslevak kuronu 19,01,92 Avasturya 423 Pezeta SALAS Mark 1,96,93 Zioti A2lma Pengo dşLso &y 78.54, Dinar 34,96,33 Yen 2.78,30 ş-muv-eı 1088 eveç Puronu a ız6ş ESHAM 14 Bankası Mü- SHü » . M 9.50 n .H 950 Anadola ?4 60 24 B0 B yel gz irketibayriye 'Tramvay 3025 Bomonti - Nektar 9,75 'Terkos 1628 Reji 235 Aslan Çimento 995 Merkez Bankası 5825 Ormanlı Bankası 26,50 Telefon S L Ittihat değirmencilik TAŞ. 9.50 Ş$ark Değirmenleri Sark merkez eczanesi && İSTİIİKRAZLAR Türk Borcu I 304750 niscik 2865 . . H 20,25 Ergani d Sivas-Errarum g5z Tatikrazi dahili . TAHVİLÂT Rehtim 10,1$ Anadolu T ve TI 4325 ». v #i Anadolu mümessil S25 büyük rağbet görmüştür. Mem- leketimizde de bazi boru fabri - kaları olduğunu düşünen İstan- bul ticaret odası yerli borucula- rTimızı korumak için gereğen şeyleri araştırmaktadırlar, İspanyaya ihracat Ankara, 19 A.A, — Türkofis reisliğinden: İspanya ile ticaret anlaşması müzakereleri neticeleninceye ka kar tüccarlarımızın zarardan korunmaları için bu memlekete mal göndermemeleri tavsiye o- lunur. Julien, kayanın Iıırl:ü: de ayakta durmuş, ağustos neşinin bir ateş haline koyduğu göğe bakıyordu. Kayanın üst tarafındaki tarlada — ağustos- böcekleri ötüyor, onlar da su- sunca Julien'in her yanını ses- sizlik kaplıyordu. Ayaklarının altında belki yirmi fersahlık yer yayılıyordu. Başının üstündeki kayalardan uçmuş olan bir at- maca arasıra gözüküyor ve gök- te geniş daireler çiziyordu. Ju- lien'in gözleri bu yırtıcı kuşu, iradesine bağlı olmıyan, için- den gelen bir. hareketle takip ediyordu. Önun sakin ve kud- retli hareketlerine hayran hay- yan bakıyor, - onun i â“““ yalnızlığına gıbta ediyor. u. Napol&on'un kaderi böyle ol. muştu, acaba bir gün kendi ka- deri de böyle olacak mıydı? Bölüm X1 BİR AKŞAM Verriğres'de de bir gözük- mek gerekti, Papasın evinden Lâvrens Öldü (Baş tarafı birinci sayfada) mine girerek ve hattâ İslâm olarak, kabilelere sokulmuş ve onları biribirlerine karşı kışkırt- mıştı. Arabistanım neresinde bir azma olsa orada Lavrensin par- mağını görmek kabildi. Vakit vakit Londradan gelen bir tel - graf Lavrensin ortadan kaybol- duğunu bildirir ve bundan son- ra Arabistanın her hangi bir ye- rinde bir azgınlığın patlak ver- diği ar Lavrens 1880 de doğmuştu. Bu hesapla 55 yaşında demekti. Yüksek okumasını Oksford'da yapmış, ve sonra İngiliz Enteli- cens Servisinde casuslara mah - sus ayrı bir tahsil görmüştü. Ni- hayet İngiltere casus kurumu kendisini Mısıra göndermiş ve Lavrens orada İngilizler hesa - bıma çalışmağa başlamıştır. Lav rens sonradan bütün Arabistan- da, Suriyede uzun bir gezintiye çıktı. Arapların âdetlerini, dil - lerini ,yaşayışlarını uzun boylu gözden geçirdi. Ve ondan sonra Arap kıyafetine girerek onların içinde yaşamağa başladı. Lav - rens bu süretle onların bütün is- teklerini öğrenmişti. Bundan ö- tesi kolaydı. Nihayet harp za - manında hattâ sünnet bile ola- rak hepten İslami görün- dü ve değişik Arap adları aldı ve herkese kendisini Arap san- dırdı. Her tarafı bir Araba benzi - yordu. Yalnız saçları sarı idi. Bunları da koyu siyaha boyata- rak ve hattâ dalgalandırarak A- raptan farksız oldu, m:mü ile dost oldu. ah! etti. Ve Arabistanm bir :k“ yerlerinin birbirlerinden ayrılmasına çalış- tı. Ve bu çalışmaları da çok mey valı sonuçlar verdi. En nihayet Lavrensin artık casusluk alanından çekildiği ve du. Fakat ayrıca bir bisiklet fab rikasında Shav isminde- ki içgşinin de Lavreneten ayrı bir. adam olmadığı da duyulmuştu. Bir gün Londradan bir telya- zısı alınd: — Shav dün gece bisikletle bilinmiyen bir tarafa doğru git- S bi n “gittiği belli ol mamıştı. Güya ııriı'â%nıur Yar w yıınld.ı. e sonra öğrenildi ki Lavrens casusluk alanında — kafasında kalanları yazmak, elindeki kâğıtları istife koymak için yakında bir eve çe- kilmiş... Bir aralık Lavrensin ismi u- nutulur gibi oldu. Sonradan ge- ne Londradân alınan bir :îlrym- sı bu casusun bir mo- bu tanınmış sından yaralandığını bildiriyor- du. Fakat bu duyum doğru mu idi? Kimse buna inanmıyordu. Çünkü bu'sırada İrakta bir az- gınlığın patlak verdiği haber ve riliyordu? Kimbilir belki bu gözü açık Arap toplülük- çıkarken Ji Tutfu olarak M. Valenod'ya ras- gekdi ve aylığının artırıldığını ona da anlatmak fırsatını kaçır- madi. Vergy'ye dönünce bahçeye, ancak ortalık tamamile karar - dıktan sonra indi. Bütün gün duyduğu o türlü türlü ve biribi- rinden üstün heyecanlarla gön- lü yorulmuştu. Kadınların kar- şısına çıkacağı aklına geldikçe: mlara dane demeli?” diye Londradan Tokyoya (Baş tarafı birinci sayfada) motorlu, bir kişilik bir spro tay- yaresidir. Tayyarenin adı ja- ponca “mavi deniz,, ına gelen “SEİKAİ, dir, Japon tayyareci kendisile gö- rüşen muharririmize demiştir Bi — “Seyahatim sadece spor- dur. Tek hevesim tayyare ile gezmektir. Geçen pazar günü Londradan uçtum, Viyanaya ka dar seyahat çok iyi geçti. Dün saat 11 de Viyanadan hareket ettim. Hava birden fena halde bozuldu. Saatlerce fırtına ile mücadele ettim. Ve bu sebeb- ten doğru Sofyaya gelecek iken *“Niş,, te askeri tayyare hanga- rına inmek mecburiyetinde kal- dım. Bugün saat 11 de Sofya - dan kaltım, şimdi de buradayım. Yarın sabah 9 da buradan kal- kacağım ve mümkün olduğu ka- dar az yerde tevakkuf ederek Tokyoya gideceğim, Tayyare - me bir sakatlık gelmezse bir haf ta sonta Tokyoya varacağımı ü- mid ediyorum. Maamafih tayyareme çok gü- venim vardır. Hususi olarak 4000 İngiliz lirasma Londrada yaptırdım. Bir defa aldığı ben- zinle 17 saat havada kalabilir. Saatte 275 kilometre sürati var- dır. En büyük zevkim Ş Ailem Japonyadadır. Biricik er- kek çocukları ben olduğum için evlendirmek istediler. Bu yüz - den Japonyadan kaçtım. Şimdi Londrada oturuyorum. Evlene- cek değilim. Benim için iyi arkadaş tayyaredir.,, Tayyareci bu gece Japon el- çiliğinde konuklayacak, yarın sabah dokuzda buradan uçacak- tır. Krallık propagandası Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Eski dahiliye ve tay yare bahamı elup ANEAANZI a layısile kabineden — ayrılmağa mecbur kalan ve Metaksas ile muhalefete geçen Y. Rallis, kral lehindeki tezahüratın me - nedilmesi üzerine hükümet a - leyhinde gazetelere şiddetli be- yanatta bulunmuş ve intihapı Kasmınlakterı LaKtIrde KTAN geti receklerini söylemiştir. ları arasına sokulmuş ve manev ralar çevirmeğe başlamıştır. Çünkü bu öyle bir adamdı ki ölüsünü görmeden bile öldüğü- ne güven olmazdı. Dün bir telyazısı Albay Lav- rense oksijen verildiğini ve du- rumunun çok kötü olduğunu bil- diriyordu. Akşama doğru şu ikinci tel « yazısı geldi: ) Londra, 19 A.A, — Albay Lavrens motosiklet kazası neti- cesi olarak bugün ölmüştür. Bakalım İngiliz gazetecileri ölüsünün Tresmini — basacaklar © akşam bahçeye inerken Ju- lien, o iki güzel kuzinin düşün- celerini can kulağı ile dinlemek niyetinde idi. Önlar da Julien'i sabırsızlıkla bekliyorlardı. Her. vakitki yerine, madame de Rö- nal'in yanma oturdu. Az sonra göz gözü görmez oldu, Julien, deminden beri yanında gördü- ğü, bir iskemleye dayanmış be- yaz bir eli tutmak istedi. Kadm biraz tereddüd etti, fakat en son elini, kızgınlık da gösteren bir hareketle çekiverdi. Julien bunu ilk ve son ihtar diye kar- şılamağa hazırdı; tam o sırada M. de R&nal'in sesi duyuldu. Sabahki kaba sözler daha iul'ı:n'in kulağında çınlıyordu. çinden: “Talihin yek şımarttı- ğı bu herifle en iyi alay, ona en iyi hakaret onun yanında karı- sının elini tutmak olmaz mı? Ben, o kadar hafifsiyerek bak - tığı ben, bunu yapacağım.” Karakterinde zaten pek tabit olmıyan sakinliği hemen dağıl- dı; madamı de Röna.'in elini vermeğe razı olmasını kalbi Şatparak başka bir şey düşün- — Sporcuların Atatürk Günü (Baş tarafı birinci sayfada) lu ile Güneş kulübü reisi Boölu saylavı Cevat Abbas birer söy- lev vereceklerdir. Bu söylevlerden sonra muh- telif atletizm oyunları yapılacak ve en nihayet Galatasaray, Be- şiktaş, Fenerbahçe, Güneş ta- kımları tarafından bir “kardeş- ler maçı,, oynanacaktır. Bu ma- çın Beşiktaş - Güneş kombine- zonu ile Fenerbahçe - Galatasa- ray kombinezonu arasında ya- pılması ihtimali kuvvetlidir. Bu suretle 24 mayıs gününü spor- cularımız şimdiye kadar mem- leketimizde yapılmadık mera- simle kutlulamış olacaklardır. / Samsundaki Tezahürat Samsun, (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Atatürk'ün Milli Mücadeleyi hazırlamak ü- zere Samsuna çıkışının yıldönü- mü münasebetile bugün burada çoşkun tezahürat yapılmıştır. Binlerce halkın iştirak ettiği me rasim çok heyecanlı olmuştur. Gece de büyük şenlikler ve fe- ner alayları yapılmıştır. Beledi- yede gece verilen balo çok güzel olmuştur, 19 mayıs, halkım bü- yük tezahüratına vesile vermiş- tir. Izmirde İzmir, 19 A-A, — Bugün 19 mayıs olmak münasebetile Ata- türk'ün Samsuna ayak bastık « ları ve devrimin ilk başlandığı gündür. Bu kutsal günümüz için Halkevinde saat 17 de bir töre- ne yapılmıştır. Erkek öğretmen okulu direktörü Refet Tok bir söylev verdi. Ve Atatürk'e de - rin saygılar sunuldu. Odalar kongresi Toplanıyor Ankara, 19 (Hususi muhabi- — rimiz bildiriyor) — Dördüncü ti caret ve sanayi odaları kongre - — vi0 muysa eut günlü sadt vrr VEŞ te yeni Elkosunasi Düi tğ . Kisem sında Celâl Bayarın bir söylevile şamına kadar sürecektir. Kon - 'e her vilâyet mıntakâst için- Geki ticaret odası Gvineitcişer ü- ta | yedeii 00 KiŞI iştirak edecektir. Bunlardan başka Ekonomi Ba - —| kanlığının, diğer bakanlarla mil H banıka ve müesselerin kongreji takibe memur edecekleri üyeler — de, rev hakikını haiz olmak üzere kongrede bulunacaklardır. — Kongre münasebetile üyeleri muhtelif ticari filmler gösterile- cektir. Bunlar süt, yün imalâtf yumurtacılık, hububat pancar Ve şeker istıhsali, sütçü kuoperatil" lerine aittir. üeüi Kongre üyeleri şehriru'ze ge : meğe başlamışlardır. Kongre W" mumi kâtipliğine iç ticaret W mum müdürü Hakkı Virel vE muavınliğine de Türkofisi mesine imkân k KA dar kalbi çarparak arzu ediyot” du: M. de Rönal öfkeli öfkeli PO” litika sözü ediyordu: Verriğr&t endüstri adamlarından iki ÜçüÜ zenginlikte onu geride bıı'uı mağa başlamış, belediye seçif” lerinde de ona zorluk çıkarmâk istiyorlardı. Madamme Dd'".u;. bu sözleri dinliyordu. Julien lÇ 1 dediye reisinin söylevi büsbütün kızıp iskemlesini dame de Rönal'inkine ya! tırdı. Karanlık bütün hırek'd"& ri gizliyordu. Julien elini, Kor elbisenin örtemediği güzel çe lun yanma götürmeğe af ti. Fikrinin sükünu bozuldu. o tık düşüncesini idare edem€£ yakr du, yanağını o güzel kola laştırdı ve dudağını ona dd&' T ek cesaretini gösterdi. K Mada.. ; de Rönal 6'1'3 Kocası şuracrkta idi, kadır onu men elini Julien'e vendi Ve s0y” biraz öte itti. M. de Rönâl, S0 — suz insanlar .. para “":—)" (Arkası " p l w ATI”