ÖESES 20 54 935 ğ T AKY MA EaEmee ğ | | 4 pullu yalnız Şeker yapan bir fabrika değildir. Hayır! Önun manası büyükdür. Bu Tarakyada göçebel ğe nihayet vermeği ilade eden azmimizin sembolüdür. G öçebelik Bitti! Krar Verdik Trakya'ya Adamakıllı Yerleşeceğiz ! Trakyalı Türk! Emniyet içinde otur! Yerin, yurdun senindir, seni daha ziyade canlandırmak bugünün idealidir! Biz artık Trakyada oturma- Ya, yerleşmeğe ve hiç bir zaman Oradan kımıldamamağa karar Vermiş bulunuyoruz. Bu cihet öylece herkesin malümu ola! Silmeli ve inanmalıdır ki yirmi Üç senedenberi devâm edip ge- n tereddüd, lâkaydi, endişe ve alâkasızlık — devresi artık Trıkyılı 'Türk i"'n bir daha ge- Tiye dönemiyecek oları mazi ol- Muştur. / Edirne saylavı Şeref Aykut bir gün söz düşmüştü de bana Ş$u müğahedesini anlatmıştı: “— Edirneyişalmak için gidi- Yorduk, Tanıdıklarımdan Mun- daracalı Mehmed ağa ile yolda karşılaştım. Bana ne dese beğe- Dirsiniz? (Şeref bey! Şeref bey! * diye bağırdı - ben ektim, Bul- tar biçti, Bulgar ekti ben biç- “Meriç ,,in Üstündeki ,ıî köprüye bakınız.. Bunları yapan- lar orayı nasıl gözden ve gönülden irak edebilirler braaa! gitme devresinde, bu toprakla- rın birbirini kovalayan sevinci kısa ve matemi daima uzun gün | lerini bütün acılığile yaşamış | olan nesil bugün ayaktadır. İş- te bu neslin - ki çok üzün ömür- lü olmasını temenni etmek lâ- pek yakında lâyık olduğu refa- ha, dayanıklılığa ulaşacaktır, Ne diyorsunuz? Trakya yol lüyorsunuz? Trakyaya yol yapılacaktır. Rumeli .edebildiklerini mi işaret etmek istiyorsunuz? Türk demiryolu işletmesinin kolaylıklarından ve ihtizamın- uzak olmiyacaktır. Fabrikalar birbirlerini edeceklerdir , Köyler birer sıh- hat yuvası haline gelecekler ve elektriksiz köy evi, köy ahırı kalmıyacaktır. Alpulluda bir şeker fabtikası yapılması yalnız bir ticaret işi- _Alpulluda bir şeker fabrikası kı; Tulmuş n_lnlıizımm mânası pek büyüktür . iH oranın hiç bir teh- Jikeye Biç İ y | tirnfeli iciğ kürulmuş Sendin, Tehli p ime bir mMilgonlarmı kita Mtar? Nesed kaldi kip büyüktülüke biğ kaç Himun dahâ arda: ( valarında böy göst İece el daş Dinli T:ıîy’l'uız yumruğumuzla, , YNi mürtedi kalmnam *i ektim Yunan biç B YA h hakkımız!a, tarihimizle değ ., 'oları, san'atımızla'da yarlız ki Artık | İ la şöyle bir çareye baş vurur: IŞ DİRNE SAYFAS ) el ea |Trakyanın İ | Birbelâsı! | | “Türkiye hudutları dahilin-| | de vagonları en külüstür, en | eski, biletleri en pahalı ve hal- | |len asgazi haddine indirmiş jolan tren işletmesi hangisi- | dir?” dediniz mi... Böyle bir | || suale bütün Türk Avrupasın- | | dan alacağınız cevap ancak şu | | olacaktır. — Şark Demiryolları, | i Bu demiryolları Mericin su- | || ladığı toprakların, Çorlu ova- | | sının ve Trakyanın o bin bir bereketli tarlalarının mahsul- ı lerini İstanbula gönderilemez | bir hale sokmuştur. Ü Bu demiryolu üzerinde Sir- | keciden Karaağaca kadar bir | seyahat yaptıktan sonra sinir- eri bozulmamıs tek yolcuya astgelmek imkânsızlaşmıştır. Ne garip talihdir ki, bu hat- a çalışan yataklı vagonlarda bile ekseriya düzen bozukluk- | ları görülür. Ya su bulunmaz, | yahut su bulunur da temiz biı, | havlu bulmak için ıslak yüzle | | en azdan yirmi dakika bekle- mek icap eder. | Edirne, Çorlu ve Çatalcaya | |gidip gelenlerin - otobüslere l | binmeği bile göze aldırdıkları- | z gördüğü halde — ki bu Tür- | | kiye gibi medeni bir memle- | ket vatandaşı için cidden bü- | İyük bir fedakârlıktır — bu | muhterem demiryolu idaresi . || adeta protestoyu andıran bu | harekete gözlerini yumar, gör- memezlikten gelir ve bula bu- | — Şu otobüsleri menettire- mez miyim? | A gözümün nuru! Sen hal-| kın kesesini ve halkın istiraha- | tini bir parça düşünmüş olsan ! ferah bir katar arabasında 'ra- hat rahat yolculuk etmek var- ken kim biner, kim iltilat eder oti lere?.. , Hangi sigorta Trakya yol- Tarında otobüsle seyahate çı-! | kan bir vatandaşın barsakları- | | nr sigorta edebilir? N İ Sabırlı olunuz, Trakyada bir | dan istifade edeceğiniz günler dağ aA BI nin ileri yürümesi mânasına gel | hangi bir sanat tezal $i k .Om)Anığgıqunun her han- | memnun eder, fakat Edirnede, gi bir yerinde de KÜFSBNETEr di LAN İ l Fakat bu iş böyle gitmiye - ı cektir. Yarın, öbürgün şoseler, | “üstünde yumurta tekerlesen kırılmaz” denilen neviden şo - | seler yapılıp tamamlandı mi, | mesele kalmıyacaktır. Bugün sakat olmağı bile göze alarak zımdır - gayretidir. ki Trakya || kötü yollarda otobüsle gidip gelenler, tabil o zaman yine | hem rahat, hem ucuz, hem sü- | ratli bir vasıta olan otobüsü larının bozuk olduklarını mı söy || tercili edeceklerdir. | Şark Şimenditerleri Idare. | sinin bugünkü halile, halkı şimendiferlerinden || trene binmekten nefret ettir- halkın pek — güçlükle istifade || mek istiyormuş gibi bir görü- nüşü var. in mi? ede Resim Sergisi l O ume açılan li ressamlar sergi büyük bir heyecanla karşıladık. tanbulda her ÜY iz bizi de: bir parça VANM'AYCAlar verotlar. b da kaybolmüş ölan ve daha döne” || ka fayda verici olan kıymetini 'ması, Tekirdağın bağsız kalması n — _—.'T &. Tekirdağ Üzümleri Neden Yüksek. Fiyat Bulamıyor ? Maksat nedir? Kumbağlarının mahvo'- > # “ ... Ay en güzel ışığını Marmaranın bu *“Tekirdağ ,,Cığına serper,, Tekirdağı — bağcılarını üzüm satişı geçen sene — hiç memnun etmemişti, O Tekirdağı kı Mar- mara'nın kıyısında ve İstanbul gibi büyük ve kalablık bır dün - ya şehrinin burnu dibinde bulu- nan bir üzüm mıntakasıdır. Yal- nız üzüm yetiştirmesi bile, rahat yaşayabilmesini temine kâfi ol- ması lâzımgelirken — acaba bu Tekirdağı nasıl oluyor da üzüm yetiştirdiğine de yetiştireceği - nc de bin kere pişman olmuş gi- bi görünüyor? Buna hayret etmemek kendimizi çok zorluyoruz. İstanbul, bir defa — çok üzüm istihlâk eden bir pazardır. Ve Tekirdağının — yapıncağı belki lüks “1,, değildir ama hiç te fe- na bir üzüm değildir. Bilâkis ba- zan küfeler içinde öyle gözalıcı duran salkımları vardır ki insan parmak ü de — unutuveriyor. “Varsa yoksa akı,, de - yenlerimiz az midir? ” Bir zamanlar deniliyordu ki: “— Tekirdağında bir fabrika açılsa bu iş düzelir. Biz üzümle- rimizin bir kısmını Meyvehoş için Şarab fabrikası şıp dürdü. Üzüm dünyanın hiç bir yerin. | de bu kadar aşağılaşmamıştır. | Ve şarap Türkiyede hiç te ucu- za satılmıyor, O halde ne ölu - yor? Şarap yapanlar hem ipti - daf maddeyi alırken toprak müs tahsilinin zararına olarak yüzde beş yüz kazanıyorlar, hem de satarken alıcıyı adamakıllı ben- z 4caba son günleri yaklaştı- | esnaflarına su pahasına veriyo - ruz (*) bir kısmını da kendimiz yiyoruz; yahut bulama filân ya- pıyoruz. Ama geriye kalanı şira || bile yapamıyoruz. Çürüyorlar. l Üzüm satışındaki ucuzülük ta bundan ileri geliyor. İstihsal bol || olduğu için müşteri müstahsil - leri rekabete düşürüp mallarını || ucuza kapattırıyor. || , Eh.... günün birinde Tekir - dağlılar istedikleri fabrikaya ka vuşuverdiler. Fakat netice hiç te umdukları gibi çıkmadı. iBlâ- k:iı geçen sene olduğu gibi üzüm fiyatları yüz para ile bir kuruş | | | zetiyorlar. Binaenaleyh bu işi bir nizama sokmak gerektir. Şarap fabrika- larırbu sene ya üzümlerin fiyatı- nı düşürmekten menedilmelidir, yahut maliyet fiyatı bu kadar u» cuz olan bir seyin İstanbul pi - yasasındaki o müthiş pahalrlığı- na bir narh koymalıdır. Biz bi - rincisini daha doğru buluyoruz. Zira bu gidişle Tekirdağda bağ kalmıyacak. (1) Bunu tabii lâfın öylüyoruz. Tekirdağında — satrlan kat pahalıdır. Üzümlerini su pahası» e mutlu olurdu hattâ yirmi para arasında dola- daribir gününü daha geçirmek (. Bi imajkendinden bir parça daha lıî:;ğ f ı'ı'î'l.ın uğratılmı- | diyaömnus vîııuılşi veren Üünde tebarliztet. | ©t ea olan birye- | ““m'—’.” a n 'a ürlek ee Ha D N S7 “'*'â? N "îı s « hu gödime ile W öi birliğok kasa - işahani Zamanı ):âhir şelesinin A Hiğet'e ba- lanMAğınm bir Yâriideri Bir Pü> n