Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
20 « 5 - 935 HAK YERİNDE Bir Kızı Kaçıriyorlardı Kızı delikanlının elinden konu komşu Zdrıkortardı Fatih civarında oturan Zehra adında bir kız, dün akşam çeş- me başında su doldururken yine © mahallede oturan Şemsi adın- da bir gencin taarruzuna uğra- mıştır, M Şemsi, ötedenberi göz koydu- ğu Zehrayı, öOrtalığın tenha bu- lunmasından istifade ederek ka- çırmak istemiştir. Zehra, bu taarruz karşısında ne yapacağını şaşırarak haykır- mağa başlamıştır. Bu sırada, ko nu komşu yetişmişler ve kızı de- likanlının elinden güç kurtar - mışlardır. Şemsi, Zehrayı müda faaya gelenlere tehdid için ta- banca da göstermiştir. Hâdiseye müddei umümi Şe- fik el atmış, tahkikata başlamış- tır, * Erkek kıyafetinde gezerek Ayşe isminde bir kızla nişanla- nan Melekzadın duruşması dün üçüncü cezada yine gizli olarak yapılmış ve duruşma 9 hazirana kalmıştır. Ayşenin son günlerde Melek- zaddan bir kaç tehdit mektubu daha aldığı ve bunları müddei umumiliğe gönderdiği söylen - mektedir. * Kendilerine memur süsü ve rerek Ermenice gazete muhar - rirlerinden Sahakın evine - gire- rek kendisini yaralamaktan suç lu Ermeni kilisesi mütevelli he- yetinden Keğam, Ardaş, ve A- gobun duruşmasına dün birinci cezada devam edildi. Şahit olarak Kirkor, Siranuş, bekçi Neçip, Hüseyin dinlenil- diler. Duruşma, başka şahitlerin çağırılması için kaldı. * Küçük bir borç yüzünden Ortaköyde eskici Ahmed oğlu Hüseyin ile Yusuf oğlu Hüse - yin arasında geçimsizlik baş göstermiş ve bunlardan Yu- suf oğlu Hüseyin Ahmed oğlu Hüseyini bıçakla, sağ gözü altı ve sağ memesi üstünden ağır yaralamıştır. Hüseyin, aldığı ya raların tesirile biraz sonra has- tahanede ölmüştür, Adliye doktoru Enver,, mu- ayenesini yaparak — öldürülen Hüseyinin gömülmesine izin vermiştir. Müddei umumi yardımcısı Sabri, tahkikata el koymuştur. * Gümrükten 700 lira Türk parası ve 2 altın kaçırtrken ya- kalanan Yorginin — duruşması dün 8 inci ihtisas Hakyerinde bitirildi. Altınlar için 40 lira pa- ra cezasma mahküm oldu. * Ford fabrikasındaki kaçak- çılık davasile, bazı gümrük me- murlarr aleyhine açılan ihmal davası birleştirilmiştir. Perşem- be günü bakılacaktır. * Esrar kaçakcılığından suç- lu Nuri, Hakkı ve Kâzımın du- ruşmaları 8 inci Hakyerinde bi- tirildi; Beraat ettiler. Ucuz Tarife Tasdikten çıktı İstanbul liman ve rıhtım ge- nel müdürlüğile, İzmir, Mersin, Trabzon liman şirketlerinin yük leme, boşaltma tarifeleri Eko- nomi bakanlığınca tasdik edil- miş, deniz ticaret müdürlüğüne bildirilmiştir. Bir marttan itibaren tatbiki, evvelce kararlaştırılmış olan bu tarife bazı sebebler yüzünden marta kadar hazırlanamamıştı. Yeni tarifenin eylülen - itibaren tatbik edileceği söylenmektedir. Eylüle kadar yükleme, boşalt - ma işleri eski tarife üzerinden muamele görecektir. Yeni tari - fede ucuzluk yapılmış, bilhassa kömür işlerinde esaslı indirme olmuştur. Sanasaryan hanı Belediyeye verildi İ .Kaçak Ermeni mülkü olduğu için hususi idarece el konan Sa- hasaryan hanı üç senedir davalı bir durumda idi. Bu iş hakkında mahkeme son kararını vermiş - tır.vHanm husust idareye ait ol- duğu kabul edilmiştir. Davanın sonuna kadar güven bir yere bı- rakılmakta olan kira Pparasını almak için de şarbaylık teşebbü- se girişmiştir. “'TAN ” m tefrikası : 28 ğğğıSa rı İbal| Bürhan CAHID Masa başında boğulup kalma - nın ne çıkmaz bir yol olduğunu bildiği için her köşesi ameli bi- rer ders gösteren bu çalışma yu- vasından mümkün olduğu kadar çok istifade etmeğe çalışıyor - du. Burada gece toplantılarında, hafta tatillerinde — hep beraber geçen eğlenceler ona kâfi geli - yordu. Burada kendi kafasında spor meraklısı kadınlar ve er - kekler vardı. Haftanın bir gece- si dans ve eğlence, her sabah bir parti tenis ve her pazar uzun at gezintileri... Zaten çalışma ha - yatı o kadar çok saatlarını alı - yordu ki akşamları erkence yat- maktatn başka çare yoktu. Kadın arzusu delikanlının i - çinde ara sıra esrarlı, anberli bir bahar rüzgârı gibi esiyordu. Fa- kat bu rüzgârla havalanacak Üsküdarda Zehirlenenler Üsküdarda sütten zehirlenen ve tedavi altına alınan on beş ki şi, dün. Zeynepkâmil hastahane- sinden çıkmıslardır. Zehirlenen lerin hepsi kurtarılmıştır. Nezaret altma-alman sütçür dün sorguya çekilmiştir. Sattığı sütten tahlil için nümune alın - mıştır. Tahkikat bugün bite - cektir. Ha'riyattan ilk kısmı bitti Ayasofya bahcesinde yapılan hafriyatın ilk kısmı tamamlan- mış, tasnife başlanmıştır. Çıka- rılan eserler ehemmiyetlerine ve kıymetlerine göre ayrılmak- tadır. Tasniften sonra iki arama yapılacaktır. Hafriyata gözcü- lük eden doktor Şinayder ya- kında İzniğe gidecektir. Başmuallimlerin tahsisatı Başmuallimlerin makam tah- sisatları işi şimdilik halledilmiş- tir. Muallimler kesilecek maaş- larını sened mükabilinde borç olarak muvakkaten alacaklar - dır. Bütçe Kamutaydan çıkınca konulacak tahsisatla borçlarını ödeyeceklerdir. yer yoktu. Basibrin kadınları, sevgileri - ni kocalarına tattıran sahici ka- dınlardı. Amerikalı mühendis Vatson'la ara sıra iki bekâr dost yarenliği yaptıkları zaman ayni fikirde birleşirlerdi Vatson: — Burası muk diyordu. Buranın adf:ğığş prak, baeîmîk îunah Bir metres getir mek, Du temiz yuvaya öi yüzlü günah... S karğı l Şahin: — Evlenelim! diyordu. Baş - ka çare yok! Delikanlı böyle bir fikirde de- ğildi. Bu çöl ortasında gökten melâike inmesine imkân mı var- dı? O civarda köylülerin ağzında bir (Akkız) dedikodusu dolaşı - yordu. Akkız kimdi? Şahin bunu #öylü kadınların kendilerinden bir gömlek üstün bir kıza bu adı verdiklerini zan- nediyordu. ; Bir gün Gökdere üzerindeki Pınarlı köyünden geçerken u - zakta fıstık ağaçlarının arkasın- O Yenikapı Az kalsın “Yantıyorcdu Dün sabah saat onda Yenika- pıbüyük bir yangın tehlikesi geçirdi. Evlerinin hemen hepsi ahşab olan ve daracık sokakla- Ta sıkıştırılan bu civar dünkü yangında baştanbaşa yanabilir- i. İtfaiyenin gayreti bu tehlike- yi bertaraf etmiştir. Yangın Yenikapıda Karabo- yacılar sokağında 27 numaralı evden çıkmıştır. Ev ihtiyar Et - timiyanındır. Ve kadının kimse- siyoktur, Aşağı katta da bir ki- racı bulunmaktadır. Fakat ev - velki gün onlar da Bakırköyüne taşınmışlardır. Evde yalnız ka - lan Eftimiya dün sabah kendi odasında mangalını yakıp kah- valtısını etmiş, sonra mangalını örterek pazar yapmağa çıkmış - tır. Onun evden ayrıldığından yirmi dakika sonra tam onda evin üst pencerelerinden alev - ler fışkırmağa başlamıştır. Bu - nu gören mahalleli büyük bir te lâş ve korkuya düşmüştür. He- men itfaiyeye haber verilmiş, Fatih grupu yangın yerine gele- rek on beş dakika içinde yangı- nı söndürmüştür. Bu evin kâgir olması yangının derhal etrafa sirayetine mâni olmuş, fakat, üst kat tamamen, alt kat ta kıs- men yanmıştır, Polis ve itfaiyenin yaptığı tah kikata göre yangın Eftimiyanın mangalından çıkmıştır. Ev si- gortalı değildir. * Evvelki gece Şişlide Küçük bahçe sokağında 11 numaralı apartmanın hava gazı borüsu delinmiştir. Buradan cıkan gaz- lşrın birdenbire alev alması üze- rine yangın çıkmışsa da hemen yetişilerek söndürülmüştür. A- partmanda hiç bir zarar olma - mıştır. * Evvelki gece Ayvansaray vapur iskelesinde Haliç şirketi- nin 9 numaralı gemisi yatmak- ta iken vapur tayfalarından Ali arkadaşı Mustafanın pantalonu- nu çalmış ve yakalanmıştır. * Geçen gün Ortaköyde Hel- vacı Hüseyinin yanında çıraklık eden 17 yaşındaki Hüseyin, yi- ne Hüseyin adlı bir arkadaşını öldürmüştür. Mesele alacak yü- zünden bir kavga çıkması ile başlamıştır. Helvacı Hüseyin bıçağını cekerek - borçlusunun karnmı deşmiş ve onu öldürmüş tür. Hüseyin yakalanmıştır. LAT N— Gümrük resmi aınmıyacak mallar 1499 numaralı gümrük tarife si kanununun 7 inci maddesi tefsir edilmiştir. Buna göre güm rük resminden muafen memle- kete girmiş olup kullanıldıktan sonra veya hiç kullanılmadan tekrar yurd dışına çıkarılan ve yahud yine yurd dışına çıkarıl - mak üzere muafiyeti olmıyan yer lere devrolunan eşyadan güm - rük resmi alınmaz. da bir süvarinin yıldırım gibi geçtiğini, ve bu ince siluetin bir genç kadına ait olduğunu gör - müştü. O taraflarda hemen her kadın ata biner, hem de iyi binerdi. Fakat bu kadının gölgesi büs bütün başkaydı. — Başında fötr bir şapka da vardı. Delikanlı ufuklara doğru akıp giden bu kadın silüetini keşfet- meğe uğraşırken köylüler bir a- gızdan haykırdılar: — Ak kız! Sordu: — Kim bu ak kız! Turgut anlattı: <— Demir beyin kızı."Atik cift liğinin sahibi. Buraları hep o - nundur. Sahin, baktı, baktı, Sivah gölse fıstıkların bağ - ladığı bir sırtın ardında kaybol- du. O günden sonra Sahin icin Ak kızı yakından görmek arzu- su siddetli bir ihtiyaç oldu. Mühendis Turguda sormuş - tu: —— Atik çiftliği sahibini tanı- TAN Avusturyada Nazi propagan- dası yapan bir doçent Viyana, 19 (A.A.) — “'Graz Üniversitesi döçen"'erinlen İn- giliz Mikor Adams, Czaz F, 3yo r.>1 Sosyalist Partisi ile Münih merkezi arasında vasıtalık etti- ği için hiyanetle ittiham edil - miştir. Yakında Graz ağır ceza mahkemiesinde sorguya çekile - ccktir. Geçenlerde *lmanyaya ; gitiniş olan Adams, Avusturya- ya dönerken, Salzburg'daki £ “mrük memurları, onun bavul- larından önem mikdarda propa- ganda evrakı, ve oturduğu va - gonda da Nasyonal Sosyalistler den gelme mekt' plar ve kitap - L bulmuşlardır. Polis, onun evinde ayrıca a - raştırmalar da yapmış ve Al- man ve ÂAvusturya Nazilerile a- l![? vçrdiği mektupları ele geçir- miştir. YUNANiİSTANDA Seçim İşleri Ve Muhalifler Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Başbakan Çaldaris gece gazetecilere beyanatta bu- lunarak, hükümetin muhalifle - rin seçime girmeleri için yapıl- ması mümkün her şeyi yaptığını ve Sofulis ile görüşerek vaziyeti bildirdiğini buna karşı muhalif- lerin yine hükümetten cevap beklediklerini söylemelerine hayret ettiğini söylemiştir. Harbiye bakanı ve (Milli Radi- kal) partisi lideri Kondilis pâr- tisi için başbakandan Arkadiya vilâyetinde iki saylavlık yeri da ha istemiştir.Kodilis bu iki yer- den birini Metaksas partisinden ayrılıp seçimde Kondilis partisi ile çalışacak olan eski kültür ba 'kanı Türkoövasilise tahsis ede. tektir. Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Siyasi mahafilde muhaliflerin seçime girip gir - memeleri hakkında yarın bir ka rar-veracekleri ve bu kararın da ha ziyade seçime girmemek ola- cağı söylenmektedir. Gece Sofulis ile Kafandaris Bu mesele etrafında uzun süren konuşmalar vapmışlardır. 'VEFAT Uzun müddettenberi rahatsız bulu- nan hukuk âlimlerinden, temyiz âzalı- ğından mütekait, eski İstanbul kadı- larından, doktor OsmanÖnerin babası ve İstanbul gümrüğü müdürü Tah - sin Fazil Önerin amcası ve eczacı Ali Rizanın kayın babası Mustafa Riza dün akşam vefat etmiştir. Cenazesi bu gün Cerrahpaşadaki hanesinden kaldı tılarak öğle vakti Aksaray Valde ca- miinde namazı kılınacak ve aile mak- beresi' olan Merkezefendiye defnedile- cektir. Cenabıhak geride kâlanlara u- zun ömürler versin. yor musunuz? — Pek iyi tanırım, Çok eski bir ailenin son kahramanı. Bü - yük savaşta bin beş yüz adamla düşmana karşı koymuş bir kah- raman... Buraları ona aittir. — Bir de kızı var galiba. Köy lüler Ak kız diyorlar. İyi hay - vana biniyor. — Mükemmel bir kızdır. De- mir bey onu istediği gibi bir de- rebeyi kızı gibi yetiştirdi. — İyi hayvana biner. İyi avcıdır. Son- ra okumuştur da! Bu taraflara gelmez oldular. Bir gün biz gi - delim, Uyanık bir adamdır. Çift liğinde bir şövalye gibi yaşar. Bundan sonra hesap, muame- le işlerine daldılar. Bahis ka - 'pandı. — Ve Sahin bu kafasında bir gölgeden ibaret kalan Ak kız için başka bir $şey sormadı. Turgudun dinlenmek için İs- tanbula gidişi beraber yapacak- ları Atik çiftliği ziyaretini geri brrakmıştı. İste bu günlerdeydi ki bir te- sadüfle yolu — Basibrin'e düşen Erguvan’x gazinoda görünce bu şık süvarinin Demir beyin kızı — 6 ——— ELR —N MUCCLZESİ 19 Yıl Kör Kalan bir Ressamın Gözleri Açıldı Ressam Gözünün Açılmasını Taksi Kazasına Borçludur Kör ressam Lemordan tablolarının önünde İransada meşhuür ressam Lemordant, büyük savaşta aldı- ğı bir yaradan kör olmuştu. Yir- mi yıldır karanlıklar içinde ya- şıyordu. Sanatkâr, savaştan ön- ce yaptığı fresk ve tablolarla büyük ve haklı bir şöhret ka - zanmıştı. Duvar dekorasyonları pek değerli sanat eserleriydi. Bütün yaşayış hazını, boyala - rın temasından alan zavallı sa - natkâr büyük savaşta bir kurşun ile iki gözünü kaybettikten son- ra bir kenara çekilmiş, kimsesiz, münzevi bir hayat sürüyordu. Ne çoluk çocuğu, ne de bir yol - daşı vardı. Faakt ressamın gön- lünde büyük bir ümid yaşıyor - du: Tekrar görmek... Ö, büsbü- tün kör değildi. Çünkü rüyete yarayan damarı kesilmemişti. | Ressam arasıra: “mucizeler ya- | pan fen, acaba, benim de gözle- | rimi açamaz mı?” diyordu. Ressam, doktorlarla görüş - mekten geri kalmıyordu. Son günlerde bir taksi kazası ressa- mı kafasından hafifçe yarala « W mıştı. Bu vesile ile hastahaneye giren Lemordant'a yapılan göz ameliyatı muvaffakıyetle bitti. Ressamın gözleri açıldı. Bu, ger çekten bir fen mucizesidir. Al « nından bir kurşunla yaralana - — rak on dokuz yıl kör kalan sanat — kâr, fennin mucizesile tekrar dünyaya kavuşmuş, görmek ni « metine tekrar ermiştir. Bu vesi- le ile ressam Lemordant'ın res- mini basıyoruz, Kurultayı Ankara, 19 A.A, — Türk tay yare cemiyeti altıncı kurulta 24 mayısta başbakan general İs. met İnönü tarafından açılacak- mhngarâ, IY A.A, — Türk tay yare cemiyeti genel merkez ku- rumu bugün Cemil (Tekirdağı) nın başkanlığında toplanmış, Kurultayda okunacak raporu gözden geçirmiş, murakıpların iş raporunu gzden geçiörmiş, bi- lânçoyu, 935 bütçesini onayla - mış, tüzükte yapılacak değişik- likleri gözden geçirmiştir. ——agpme— Divanı harplerde Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Eski saylavlardan Kolumvakis İskenderiye gaze - tesine ordu aleyhinde yazı yaz- dığından hakkında takibat ya - pılmaktadır. İsyanın çıkacağını bildiği halde vaktile hükümete olduğundan şüphe etmedi. İkinci tesadüfte babası ile de tanıştıktan — sonra artık Atik çiftliğine yalnız başına da git - mekte bir mahzür görmedi, Ve Demir beyle — Erguvanın Basibrin'i — ziyaretlerinden bir kaç gün sonra Şahin Vatson'la beraber Atik çiftliğine gitti. Bu ziyaret akşamdan bir kaç saat önce yapılıyordu. Çiftliğin üç yaninı — çerçeveleyen badem bahçeleri arasından geçerek ge- niş avluya girdikleri zaman iki silâhlı onları karşıladı. Söz anlar, kıyafeti düzgün bir adam sordu: — Beye haber verelim. Kim- siniz? Söylediler, Onlar henüz hayvanlarından atlamışlar, siliniyorlardı ki taş merdivenle çıkılan geniş mer - mer balkonda Erguvan görün - dü. Büyük bir neşe içinle mısa- firlerini karşılamağa koştu. Vatson türkçe bilmiyordu. Şa hin onu tanıştırdığı zaman genc srmismmlak ) ee ü d l d kız düzgün bir fransızca ile onu ağırladı. - —- Vuntluk va ocaklik aylıklarıma Lançılıle Ankara, 19 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — Kamutaya gelen bir kanun lâyihasile, maz- but emlâk yurtlule ve ocaklık ay- ibdarma Karşılık şimdiye kadar emlâk ve arazi almamış olanlara — istihkaklarının tutarının bir mis — li daha zam olunarak mukabilin de 1935 bütçe kanununun 1linci — maddesine tevfikan 7 senede ö - — denmek üzere yüzde 5 faizli ha- zine tahvili verilerek alâkalar? kesilecektir. Buü alacaklıların ellerinde bu - lunan vesikalarile beraber 1935 —— mali senesi sonuna kadar bulun — | dukları mahallin malmüdürlük - — lerine istida ile müracaatları i“ cap etmektedir. Bu müddet geç ” tikten sonra vâki müracaatlar kabul olunmıyacaktır. bildirmiyen binbaşı Minotaki$ daimi divanı harbe verilmiştir. Demir bey de görünmüştü. Geniş taş merdivenlerden Çt karlarken Şahin bey anlatıyor- du: ç — Ziyaretinize gelmek içif direktörün dönüşünü bekliyem? dik, Vatson bir kaç kere bu Ci * varda dolaşmış, çiftliği pek mt” rak ediyordu. Sizden bahsedil” CC. g Demir bey misafirlerini mef ” mer kolonlu büyük demir kaP! dan geçirdi. Eski bir kale hafâ” besi üzerine yapılan bu şat0 görenlere korku, heyecan V' yordu. Şahin bey merakla etrîf’”’ m ilçe Gene taş bir avludan K“";ir ten sonra büyük ve sütunlu * salona girdiler. Burası AtiF ':. lesinin bütün mirasını ve hâtı larınr taşıyan meclis odas afi Geniş sedirler yırtıcı ha" 4 postlarıyla döşenmişti. îîği taş dıvarda birer mazgal d€ l gibi açılan pencerelerin dedı!" kepenkleri vardı. Az bâîv:ş"“’ lık içinde bu iş ve B çinde bu geniş ve ÖNEĞ) -