SON FOSTA BSayfa 11 350,000 talebeden 850,000 talebeye aK da a v n : , K KA AÖ e '. ( S M NELER w»pı'ııça | ruıLLm mulıımd r)|761. lbl talebe, 15112 mu sözlerile (Tevhidıı En ücra küylerimizde len ye « 1920 de milli Hükümet Türkiye Ma-| Sualtanat — devri arifini şu vaziyette bulmuştu: | maari I( l—:ık küt- Memlekette iki türlü talim ve ter - biye müessesesi vardı; ilk basamaktan'ayyen bir sınıfın €hn yüksek dereceye birbirine çocuklarını — oku- Müvazi, fakat yet ediği ka -|tan, gayri milli, fa ve adam bakımından birbirine ay -|dar bir sistemdi. kırı iki müessese: MEKTEB, MED -| Umumi terbiye- RESE... de din otoritesi hâ- 1 * Meşrutiyet devrinde mekteble! kimdi. - Liselerin tod ve kitablar eskiye nazaran d! yukarı sınıflarında Miş olmakla beraber, canlılığını mu bile tabil ve £ 'dza eden medreseler hayata bu yeni| ilinti sid bi Müesseselerden daha çok müessirdi. İlerin dint akideler- eşrutiyet devri de telifci zihniyetin|le telifine ve mu- fama bir ifadesi olarak ik yüzlü -| cizelerin ilme a- Til, ikisyüzlü. terbiyeden., -&yr hına çalışılırdı. Bi- Ozmanlılık fikri, bütün — genişliği ile yoloji programla- tedrisatın mihverini teşkil — ediyordu. | yınaa tekâmül bah- Çeşid çeşid mille terekküb e -İsi — konulmamıştı. la den Osmanlı impar | (Şakkıkamer) mu- |— Cemaatin nüvesini ve cizesini ilmen izah hi teşkil eden TÜRKLÜK, mevhum si-|edebilmek için sı- |2 yasi mülâhazalara bağlanan bir nıfta tarihi tabil Me ile daima ihmal edilirdi. İdadiler -| hocaları az mı ter den Arabça ve Farsçaya- ilâvetea her| dökaerlerdi? Tale- cemaatin dili okutuluyordu. Türk ço -İbenin vicdan hür- Cukları Bulgarca, Ermenice, Rumca... | riyetine tasallur, Okumaya mecbür tutulurdu. Meşruti -|tedris muvaffaki- yetle mektebin formu değişmiş, fakat | vatının klâsik usu- ruhü eskiye bağlı kalmı talebe, kıt 'lü idi. tahsilli mubassırların elinde geniş bir| ceza sistemile idare edilirdi. Muallim - ler pedagojik bir formasyona tabi ol - tedrisat kanumu)- mi mekteb binaları eski devrin uzun a * .|sırlar ihmal ettiği halk kütlesinin ye « AŞ | ÇUN ON tiştirilmesinde en açık — ves cit millet — kürsüsün-|Dar, basık, hav: güneşsiz binalar. den bildirdi, ve|yerine yüksek tavanlı, geniş pencere - böylece an'anevi|li, temiz mekteb... ve dini maarif teş- Mütareke senelerinde Türk kadınk “ |sahneye çıkamaz diye Bedia Muvahhi« ar kilâtını temsi , |di kulisten nasıl tevkif edip götürdük « den medreseler il- || Lini hatırlıyorum. İstanbul Üniver » ga edilerek asri ve|gitesinde kız arkadaşlarımız ancak biz, bünyevi maarif y iğimiz zaman — gelip, kuruldu. okuyabil i, çifte peçeler ve siyafil Kısa çizgilerle| çarşaflar içinde... Bir profesörümüz! dersini kızlarla beraber yapmağa kallö, tebinin oluşunu ve tı diye Dnr.ıl_lünunun Müdiri Umumit, si Ahmed Naim Bey (Kızlarla erkek « manevi kuüvvetle-İlar zanubezanu oturuyorlar) diye is < rini gözönüne koy-| tifa etmişti. duğum bu yazıda| — Siirtte, Vanda, Muşta, — Adarada, rakamların belâ -| Konyada... Her yerde, her sınıfta kız » gati de bize bir fi-|larla erkekler beraber okuyor ve za 9 kir verebilecektir. 'nubezanu oturmuyor mu bugün?... Cumhuriyet, mek Ankaradaki Temsil Akademisinden, teb kadrolarını şu |de haberiniz — vardır elbet, Yakındış Vaziyette bulmuş- | Türk sahnesine genç ve güzide cle 4 tu: manlarını verecek olan — bu müessese, 'Tedrisatın bütün Orta tahsil mües-| (Türk kadını sahneye çıkamaz) diye Ş teferrüatında — Or- seselerinde 11932|kulis arasında bir artistin tevkif edi « Madan, rasigele toplanırdı. M/:dreseoe*mç:ğ hx_irrıyttsııhğı.» z doğmatizmi | kümetine menîurlır yeliştirmel talebe, 1634 muallim, ilkmekteblerce|lip götürülüşünden az zaman sonta ıı yetişenler e*wdym teşkil ediyordu. mutlak bir sürette hükümrandı. O- Işh_e Meşrutiyet maarifinin 341,941 talebe, 10238 — muallim... Onlasri metodlarla tesis edilen bir Aka 4 Bu devrin kültür, terbiye ve tedris| Futmanın — bütün — gayesi Osman -| hususiyetleri ve gayesi... dördüncü yılım kapatırken bu vaziyet| demidir ki o zihniyetin yüzüne bir şas işlerini anlatabilmek için şu noktaları|llık fikri etrafında toplanırdı. Sal-| — Mektebde disiplin -devrin içtimai|Cumhuriyet maarifinde şu halde idi: |mar gibi indi. tebarüz ettirmek kâfidir: tanata sadık tebaalar ve saltanat hü -| hayatını aksettiren bir tarzda- korkuya| — Orta tahsil müesseselerinde 91702! Halil Vedad Fıratlı GÖEA KA RARERRERNERAAEE AD AARER LA AR AĞAT AD ER AAA e eee eee | müstenid, mihaniki, kör bir itaat esa - , meeezgem EREREREERREE SRAN SAA AAA ZD ilk Okuııar talebe SHYISI amîîîıî-:::ıdzlı.n yarısını teşkil eden kadınların tahsil ve terbiyesine — aslâ itina edilmemişti. İstanbul kız mual - lim mektebi (Darülmuallimat) uzun| 1; seneler bu yolun tek müessesi kalmıştı. Ufak tefek — teşebi muvaffak olamamış ve kızlarımızın o- kuması dar bir taassuba kurban git - mişti. Cumhüriyet en geniş mfkyasda halk sınıflarını okuttu. Tedrisatta — bilgiyi hâkim kıldı, ve takbenin vicdan hür - riyetini temin etti. Mekteb (Saltanata sadık tebaalar ve saltanat hükümetine memurlar yetiştirmek) için bir ima - rethane değil, kafası bilginin aydınlı - ğında yoğrulmuş, medeni cihazla süs- lü, hür vatandaşlar yetiştiren yuvalar oldu. Cumhuriyet, mektebde — tecrübeyi, müşahedeyi ve asri metodu hâkim kıldı. 1923 de Büyük Şef: (Evlâdı memle- ketin müştereken ve mütesaviyen ikt- saba mecbur oldukları ulüm ve fünun vardır. ÂN meslek ve jihtisas erbabının tefrik olunabileceği derecatı tahsiliye kadar terbiye ve tedrisatta — vahdot, hey'eti içtimaiyemizin terakki ve tea - Cumhuriyet mek- i olarak S ler de