' 1 r BUGÜN ilâvemizî isteyiniz Bayramımızın Büyük manası Daima büyük işler başarmış olan Türk milleti devlet me kanizmasım kendi ellerile gevirmeğe başladığı günden itibaren ancak büyük eserler yaratacaktı: Ve işte yaratıyor 1919 mayısının güneşsiz bir sabahı idi. Vatanın kara bahtına ağlıyan Samsun çocukları, artık bir daha baharı görmiyeceklerini sanıyorlardı. Her gelişınde bir renk ve ışık senfonısi halinde dünyayı kaplıyan mayıs, sanki bu defa onlarla beraber matem tutuyordu. Kiraz dallannı basan tomurcuklar, yapraklann arasırıa birıkmiş, renksiz gözyaşı damlalarına benziyordu. Denizdeki cansızhk, ruha kasvet verecek derecede korkuncdu. Nerede o kıpırdaşan, içinden yaşıyan neş'eli bahar denizi? Etrafı feci bir renksizlik kaplamıştı ve ağır ağır sahile çar pan dalgalar, özünü kaybeden vatan toprağını teselli etmek ister gibi, içten gclen bir merhametle onu okşuyorlardı. îşte o gün, bir adam, Samsunda karaya ayak bastı. Onun içi ümid doluydu; her gördüğüne dağıttı. Onun kalbi iman doluydu; her elini sıkana aşıladı. Ve O, hayatm kendisiydi; bahan uyandırdı. * * * 1922 ağustosunun ılık bir seher vakti idi. Yıldızlar henüz kaybolmuşlardı. Bir ucundan al kanlara bulanan gece, ezeldenberi görmedıği ıstırablar içinde, unutulmaz bir gün doğuruyordu. O sabah güneşle beraber bütün bir millet, tarihin kaydetmediği bir ihtişamla ayaklandı. Anadolu dağlannı yerinden oynatan top sesleri, şu veya bu düşmanın mahvolduğunu değil, milleti esir etmek istiyen zincirlerin kırıldığmı ilân ediyordu. Fakat bundan sonra bu milletin artık bir an için bile esir olmaması lâzımdı. Hayatın kendisi olan En Büyük Türk: Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri! Kumandasını verdiği zarnan, «ilk hedef» kelimelerile bunu kasdediyordu. Memleketin yabancılardan temizlenmesi, esaret zincirlerinin kırılması için şüphesiz birinci şarttı. Fakat, başarmak istediğimiz çser bu kadar mıydı? Kanımız pahasına kazandığımız hürriyeti sağlamlaştırmağa, ebedileştirmeğe mecbur değil miydık? Artık bir daha esaretin korkusunu bıle duymamak, en tabiî bir hakkımızdı. Bundan sonra ne içeriden, ne dışarıdan hiç kimse ve hiçbir zümre bu milleti istismar etmemeliydi; ve edemiyecekti. * * * îşte 19 nisan 1919 da Anadoluyu ümide ve 29 birinciteşrin 1923 te memleketi cumhuriyete kavuşturan Atatürk hareketinin, birkac kelime ile hulâsa edilebilecek manası budur. Milletin kurtulması için birleşmesi ve kendine ınanması lâzımdı. İlk muvaffakiyet şartının inanmak olduğunu bilen Atatürk, bütün kalbile bağlandığı Türk mılletini kendi kendine inandırdı ve gene bütün şahsiyetile temsil ettiği bu milleti, kumandası altında birleştirdi. Büyük işler gören bir milletin, hür yaşamak hakkıdır. Hür yaşamak ise, ancak kendi kendini idare etmekle kabil olabilir. Atatürkün Samsuna çıktığı gündenberi hürriyet uğrunda çarpışan bu millet 23 nisan 1920 de onu bilfiil kazandı ve 29 birinciteşrin 1923 te ebedileştirmeğe muvaffak o'du. * * * Onbeşinci yıl sayı 5196 Teiefon: Ba$muharriı ve evl: 22366 ratuiı beyetl: W8nıf ve «<*** « * J « ™ t JS^^LoMa. fctanbui »> M 24298 tdare re matbaa Cumaıiesi 29 Birinciteşrin 1938 istflKfiniz tvsna 24299 • 24290 Ankarada Dünkü merasim Büyük Şefin abidesi altında bütün genclik and içti ve büyük geçid resmi yapıldu Devlet merkezi bir nur içiride çalkanıyor, bugünkü merasim çok azametli olacak Ankara 28 (Telefonla) Cumhuriyetin on beşinci yıldönümü, sabahm ilk saatlerinden itibaren muazzam tezahürlerle kutlulanıyor. Ankara, müstesna tarihî günlerin heyecam içindedir. Atatürk abidesi dibinde and içecek olan izciler, muntazam kafileler halinde erkenden yola çıkmışlar. şehir içinde yürüyüşler yapmakta idıler. Bu arada Ziraat talebesi de çok beğenilen yepyeni ve orijinal kıyafetlerile, muntazam adımlarla ziraat ve köylü maşrlannı söyliyerek ilerliyorlardı. Önlerinde Üni versite bayrakları vardı. Hepsi yeni elbiselerini giymişlerdi. Ziraatçiler, îz mirde yaptınlmış olan geniş hasır şapkalan, baytarlar hususî kasketleri, or man talebesi de üzeri tüylü şapkalarile güzel ve ahenkli bir manzume teşkil ediyordu Talebe bölüklerinin arkasmdan 4, 5, 6 at koşulu arabaları ve renkleri bakımından mangalara ayrılmış takımla rile 200 kadar bmicilik mektebi talebesi geliyordu. Hepsi süt gibi beyaz üç çift at koşulu güzel spor arabasmda üç metre yüksekliğinde başak ve kırmızı çi çeklerle tertib edilmiş muazzam iki çeîenk vardı. Çelengin ortasında büyük bir (K) harfı ve daha kücük harflerle bunun Kemalizm şeklinde okunmasını temin eden altm harfler bulunuvor ve büyük (K) harfinin her kösesinde daha küçük dört (K) harfi ve her birinin hîzasmda çelengi saran büvük kordelâ parçası üzerinden stmlar okuntıvordu: *Kafamızla düfündük Kalbden inandık KoUarımtzı sıvadık Kudretle çalışvyoruz» Heyeti umumiyesi izcilerin muntazam ve yeknâsak kalabalığını çok güzel ve ahenkli bir şekilde tamamîıyordu. Talebe, buketleri evvelâ Yenişehirdeki Atatürk heykelinin, sonra da Ulus meydanındaki abidenin eşiğıne selâm, vazıyeti alarak koydular. Bu sırada Ulus meydanı muazzam bir halk yığmı ile kaplanmıştı. Yurdun her tarafından gelmiş olan izcilerle ziraat talebesi heykelin etrafını saygı ile kuşatmıştı. Abide, çelenk demetleri arasında idi. Tam saat 13 te İstiklâl marşı çalmdı. Dahiliye Vekili Şükrü Kava 13,30 da heykelın sahanlığmdaki mikrofonun önüne gelerek mıtkunu irad ettL ON BEŞ SENE EVVEL Yıldtzlari indirdi, karanlıklari atti, Dünyayı yıkıp başka ufuklarla yaratti, Hem bir kocaman pençe değil, bir ufacık el, Hem bin asır evvel değil, on beş sene evvel. Yurdundar, ışık ülkesi olmuş duruyor, bak, Nurun koşarak, çddırarak öptüğü toprak; Artık diridir, dipdiridir taze kanile, Yok nisbeti mazideki toprak yığınile; ıınnıııınııııuıııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınunınımııııını Vekillerimizin întıbaları ıııınıııııııııııııııııııınıııııınıınıııınıııııııııııııııııııtıııııııiıııııııııtıınıııııınıııııınııınııııııııııııııııınııiııiHiıiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ııııııınıııı ıııııııııııııııııııııııi Artık bölemezler onu Sultanla, höyleyle; Milyonla adam tek pazıdır, lek adaleyte. Artık ona toprak diyemezler vatanındır; Artık ne siyaset denilen safsatanmdır; Artık ne tesadüf denilen hâdisenindir; Arhk bu vatan sade senin, sade senindir. Taşdır deme, en körpe kemiklerle b'rüldü; Toprak deme uğrunda kadınlar bile öldü. V MİDHAT CEMAL ııııııııııııııı ıııınıııııııııı Şükrü Kayanın hitabesi Yurddaşlarım, Büyük Şefimiz Atatürkün emrile kendilerinin ve Umumî Reis Vekili Celâl Bayarın adına, bugün burada Cumhuriyetin 15 nci yıldönümünü hep birlikte açarken ve kutlarken yalnız yurdun her tarafında şu anda Cumhuriyet meydanlarinda toplanmış olan vatandaşlarm huzurlArkast Sa. 8 sütun 1 de] Gazetemizin 61,500 nüsha olarak tabedilmiştir. Nafıa Vekili Ali Çetinkaya Dahiliye Vekili Şükrii Kaya Adliye Vekili Şükrii Saracoğlu Ziraat Vekili Faik Kurdoğlu Bu sayısî On beş sene içinde neler yaptık ! Diyoruz ve hayretle arkamıza bak;yoruz. İnkılâbın eserlerıni şöyle rastgele sıAnkara, 28 (Telefonla) Cumhuralamak bıle sahifeler dolusu yer tutar. riyetin 15 nci yıldönümünün idrâk edilOsmanlı İmparatorluğunun altmış senede yerleştıremediği demiryollarmın fazlasmı diği bu anda hiç şüphe yok ki herkesin on beş sene içinde döşedik. Batakhklar üreği ayni his ve heyecanla çarpmaktakuruttuk, hastalıklan kökünden kazıdık. İcine girilecek bir köyümüz yok iken marureler yarattık. Ziraat memleketi olan Türkiye, on beş sene evvel dışarıdan buğcSy ithal ederdi. Bugün kendi ıhtiyaclarır^ızı tamamen karşıladıktan maada ihracat da yapabilıyoruz. Topluiğnemizi dışarıdan alırdık; şimdi ağır sanayiimizin temellerini atmış bulunuyoruz. Okuma yazma bilenleri evvelce parmakla gösterirlerdi. Bugün bilmiyenleri gösteriyorlar. Kadm kafes arkasında mahpus yaşıyordu. A.rtık o bütün varlığı ile aramızdadır. Evet, Nafıa, Adliye ve Ziraat Vekilleri Büyük Bayramın ilk günündeki tahassüslerini bildiriyorlar dır. Her vatandaşa açılmış olan kürsüler Bu arada merasim sırasında tesadüf ettide millî duygular en temiz şekilde yer yer ğim vekillerden intıbalarını rica ettim, not ifade edilmekte, bir taraftan da radyoda ettiğim beyanatlanm aynen bildıriyorum: fasılasız surette neşriyat yapılmaktadır. \Arkasi Sa 7 sütun 5 re] Geceleyin Istanbul Şehir, millî bayramı tepeden tırnağa nurlara boyanmış olarak karşıladı Bugün müvezzilerden isleyiniz lArkası Sa. 3 sütun 5 te\ NAD1R NAD1 Dikkat: îlâvemiz parasızdır; ayrıca satılmaz Büyük bayrama tstanbul, dün akşam, baştan başa ısıklarla donanmış olarak girdi. Dün gece şehirde dolaşan bir arkadaştmızm notlarını 7 inci sahifede bulacaksınız.