8 Eylül 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

No. 3194-—309 a, vin İdare tazzındap, her terafa sinen hati- mütevelli bir nevi ür- ya lipaz işinde yaşamıştı. İ. diğeli hentiz dört yaşın ii ek ve Vizini ona kıy: X şey gibi görünüyorlardı. i olaşı sytında tapyor ç her tavuk ve yahut peynir getiriyorlar; Yelisite daima onların desigelerini seziyor ve onlar da genç kıza karşı dahış dikkatli ve hürmetkâr olarak düşünüyorlardı. Madam Oben, gayrı muayyen zamanlarda, içkiden bütün varını yoğunu mahvederek (Falez'deki arazisinin gon parçası üzerinde ya- şıyan ve amoalarından biri olan Merki dö Gremanvil'in ziyaretini kabul ediyordu. Bu zat, ayaklarıla bütün mobilyayı kirleten pis ve menfur bir fino köpeğile daima yemek saatlerinde görünürdü. Her defasında « Müteveffa pederim.» diyerek şapkasını çıkarmak gure- tile kibar görünmek için sarfettiği gayretlerine rağmen, ihtiyatları onu yine sürükler, üst üste içmek: ten kendini menedemez ve daima neğ'eli görünürdü. Bazen bu neş'- esini o kadar artırırdı ki, Felisite: Kiti derecede oldunuz, Mösyö dö Gremanvil! başka sefere,» diyerek .onu nezaketle dışarı iter ve arka andan kıpıyı kapardı. akat, #ski bir dost olan Mösyö Bute,ye kapıyı memnuniyetle açar dı. Beyaz kravatıudan ve gömle- in: ve esmer redingotin- EN kavuşturmak ii dşn hoşlanır ve onu İsvkalade İd. Mösyö Bure, «Madam>»ın maji. kânesine nezaret ederken, Madam!a beraber âaatlerce «Mösyösnün oda» soa kapanır; daima mes'ul olmak- tan korkar ve deruhte etmiş işe son derecede bağlılık gösterirdi. Çocukları, aynı zamanda on- İsrın hoşuna gitmek rami va tarzân yetiştirmek için, köçük resimli bir çoğrafiya kitabi ie etmişti. Bu coğrafiya kitabı, âle- minin muhtelif sahnelerini, tarih- #on övvejki zamanlara ait tüylerle wöslü insan ve hayvanları, bir kıyı ellerinde tutan bir maymunu, ği radaki-bederileri, avlanan bir b linafi ve salr bir çok şeyleri a teriyordu. o Pol bu resimler hakkinda Fe- lisite'ye izalınt vermiş ve bu, onun bütün edebi terbiyeyi fikriyesi ol- muştu. Hava açık olduğu vakit, erken- den Joffos çiftliğine gidiyordu. Bağçe tepede, Ev ortada bulunuyor ve deniz, uzakta, kurşuni bir göl» ge gibi görünüyordu. Filisite sepetinden souk et par- çaları dağıtıyor ve süt mamulâtı | hazırlanan bir evde öğle yemeğini yiyiyorlardı, Bu ev, çiftliğin hoşa giden yegâne oturalacak mahalli idi ki, halen mevcut değildir. , Duvarlardaki kağıtlar hava ce- reyanile titreyor, Madam Oben, alnını elleri içine alarak hatırala- rına dalıyor; çocuklar onu bu va» ziyette görünce artık konuşmağ& cesaret edemiyorlardı. «Haydi. oy- nasanızal,.» diyince dışarı çıkıyor- lardı. Pol anbara çıkıyor kuşlar yar kalıyor; havuza taşlar atarak dal- galarını seyrediyor, yahut ta tram» pete gibi sesler çıkaran iri şarap fıçılarına değnekle vuruyordu. Virjini tavşanlara yiyecek veri yor; otlar ve çimenler arasındaki yabani çiçekleri toplamek için i#- tical gösteriyor ve bacaklarının süratı, işlemeli küçük pantalonu meydana çıkarıyordu. Bir son bahar akşamı çayırdan, otlar arasından dönülüyordu Henüz tam olmıyan ay, sem&- nın bir kısmını aydınlatıyor ve bir sis Tuk'un üzerinden bir eşarp gibi geçiyor; çayır üzerine yayılmış olan öküzler, önlerinden geçen bu dört insana sükünetle bakıyorlardı. Bu eşnada üçüncü çayırdan geçilirken öküzlerin içinden biri kalkmış ve onlara doğru gelmeğe başlamıştı, Filisite : —x« Korkmayınb diyor ve bir Devi şikâyetli mırıltılarla en yakın bulunanın geordanını okşayor; hay- van yarım çark yaparak dönüyor ve diğerleri onu taklit ediyorlardı. Fakat, bütün çayır çigilince müt- hiş bır gögreme yükseliyordu. Bu sisin saklamış olduğu bir boğa ipl. İki kadına doğru ilerliyordu. Me- dam Oben koşmağa başlamışti. Hepsi de adımlarını açarak hızlar nıyorlar ve arkadan yaklaşmakta olan sesli bir soluğu işitiyorlardı. Hayvanın çekiç gibi tırnakları ça yırın otlarını döğüyor; şimdi âyha b