SERVETİFÜNUN Ne. 3194—509 setık dündüzebilir- adağı ilye sid: da: davranmalı, söğünü Bıra bana gelince; — Bir hemlede, hop sevgilim! dedim. — Hepiniz birden konuşursanız... — Çabuk olunuz Madam !.. — Hepiniz birden konuşursa- nız hiç cesaret edemem.. Hem bu kurşan gibi ağır!.. — Birdenbire... — Fakat yapamıyacağım.. Dev- rilecek.. Aman yarabbil.. (Şu işin telâşı arasında başlığı düşmüştü. Yüzü şeftali gibi kızarmış, gözleri parlıyor ve haşina gelen şu hele kızmakla beraber ara &ıra kahke- ha ile gülüyordu, Nihayet büyük bir gayretten kin tutmakta olduğu büyük iahağa yuvarlandı. Hiç bir omlet bu kadar güzel olmamıştır. Büyük, yuvarlak ek- meği dilim dilim kestiği sırada ih- tiyar yarıcı dedi ki: — Eminim ki ktçük madamın Kolları yorulmuştur. Karım iltifat gülerek : — Hayır, o kadar değil; lâkin benim, yani bizim omletten biraz tatmak arzu ediyorum, Hepimiz sofranın etrafına, pek Di va tabakların önüne oturarak - im- kinin dibinde üç renkli Ni horoz resmi vardı - bu iyi adamların om- letinden tattıktan sonra -kalktık ve evimizin yolunu tuttuk. Güneş batmıştı. o Oduancuların bütün elle kulübeden çıkarak yola yoyuluşamuzu seyret iler, Uzaktan ihtiyar kadın: — İsterseniz, oğlum, sizinle gelsin, diye bağırdı. Ağaçların al- tanda hava kararmağa ve serinle- meğe başlamıştı. Gittikçe sür'atle yoruluyorduk. Bir kaç adımdan soura Lüiz bana dedi ki; — Şu adamlar bahtiyerdırlar.. İstersen bir gün gelelim, onlarla birlikte yemek yiyelim.. Bebeği merkebe bindiririz, heğbeye de. büyük bir emekle ufak tefek ne- vale koruz... Jorj, kaybolmaktan korkmıyor musun .. — Hayır sevgilim, korkma!.. — Bülytk bir ekmek... Şurada gördüğüm nedir.. — Hiç bir şey değil. Bir siaş kökü!.. Avrupada Asfalt Soşeler Avrupanıu ekâeri yerlerinde demiryolu ve tramvay hattı yerini a5- valt şoseye terketmekdedir, çünkü otomubil ve otobüs nakliyatı bem daha süratli, hem de bugünün şartlarına daha uygun ve külfetsiz dir. Yukardaki resimde, Avrupadaki büyük aavalt şoselerden birini gö- rüyorsunuz.