Hayat İlim Tarihinden ; Sayı: Toledo Akademisi Umumi tarih kitapları Avrupa medeniyetinin başlangıcını «Ehli- salip» gösterirler; bu medeniyetin amili olarak ta, Avrupalıların © vakit kendilerinden daha meden! olan müslümanlarla münasebette bu- lunmaları olduğunu ileri sürerler, Bu mütaleanın birinci kismi, Zamana ait olan ciheti doğruisede, muharebeleri zamanında bütün tarihin en çirkin harple- rinden olan ehlisalip muharebe- lerinin medeniyet amili olduğunu söylemek sathi bir görüştür. Din uğrunda sefere çıkan Avrupalıların oObelki “o vakitki müslümanların zinetlerinden göz” leri kamaşmış, olabilir, Şark me- deniyetine imrenmiş olabilirler. Fakat bir medeniyete imrenmekle © medeniye kendine o temsil etmek arasında pek büyük bir mesafe vardır ve bu mesafeyi ancak ilim ile, felsefe ile geçmek mutaa mümkündür. Muhterem, Descartes (Dek: rt) müterciminin mukaddemesinde söylediği gibi: “Bir memlekette ilimsiz, felsefesi; masımatı beşe- riye vücut bulmasına çalışmak kuru bir değnek üzerine meyveler talik eylemeğe benzer..» Avrupalılar da eski şark me- deniyetini, o medeniyetin ilim ve İelsefe kitaplarım (o naklederek evvelâ temsil etmişler, sonra da teiiricen, fakat daha evvelki me- deniyetlerden hiç birine nasibol- mâmış derecede ilerletmişler ve mahiyetini değiştirmişlerdir. Şark- ta Ehlisalip müharebeleri esnasın- da Garp diline nakledilmiş yalnız iki kitap malümdur. da biri olarak Bunların sahte Aristot'a isnat olunan bir kitap, diğeri de zaten daha evvel Garpta tercüme edilmiş bir kitaptır. o Binaberin Ehlisalip muharebelerinin ilme ve medeniyete hizmeti, umumi tarih kitaplarının mütalealarının aksine olarak, hiç addolunabilir. Eski Şark medeniyetinin kökü olan ilim ve felsefe kitaplarını avrupalılar gene kendi memleket- lerinde makletmişlerdir. o Mede- niyetin Şarktan garba intikali ilim tarihinin en meraklı ve en mühim fasıllarından biridir. Bu makalede yalnız Toleda(Tülaytela) şehrinde tercüme edilen kitaplar- dan bahsedeceğim. # * * Toledo o akademisi diyince, tabiidir ki, hatıra şimdiki akade- miler gibi tarihi kubbeler altında tesis edilmiş, âzası birbirini inti- hap eder ve yeşil sırmalı libas- giyer, ilim meclisleri gelme- melidir. “Toledo'daki akademiyi yalnız maneviyetile telâkki etmek lâzımdır. Mi'âdın XII inci ve XIII üncü asırlarında, “Toledo'da eski Şark medeniyetlerinin bir çok kitapları bulunduğundan, çok gayretli bir takım ilim adamları bir araya gelmişler, ilim ve felsefe kitap- larını arapçadan, garbin o zaman müşterek ilim dili olan, THâtinceye nakletmişlerdir. “Toledo akade- misi 2 0 sene devam etmiştir, Orada tercüme olunan ilk kitap, İbnisina'nın *kitabu-fin-nefş « idi Bu büyük hakimin aslen lir. Türk olmasına göre, bugün müteveccih bulunduğumuz Avrupa medeniye- tünde ırkimıza bir imefharet hissesi ayırmak mümkündür; Avrupalılara ruliyat ilminin ilk zevkini bizim ırkimızdan olan büyük bir adam tanıttırmış demektir. Bu kitabı Toledo başpiskoposu Bernard'ın arzusu üzerine Aven- daut (İlmi Davut) hiristiyan olmuş Gandisalvi isminde, bir yahudi ile başpapas tercüme arapça bilir, Gandisalvi de lâtince lâtinceye etmişlerdi. o Avendant yazardı ; aralarındaki anlaşma vasıtası ise kastilân dili idi. X1l inci asrın iptidalarında, sirf ilim aşkile meydana gelen bu müşterek eserden sonra, lâtin- ceye tereüme edilen ikinci kitap Kuran'dır. Bu'da hıristiyanlık taassubu neticesile olmuştur. Ehlisalip muharebelerinde mEeş- hur olan Saint-Bernard'ın dostu ve Fransa kralının papası Pierre te Cluny, ihtiyar olduğundan sefere gidememişti. Kılıçla yapa- madığı cihada kalemle iştirak için Toledo'da Rehine'li Dalmaçya'lı Hermann isminde iki mütercim bulmuş, bunlara Kuran'ın Lâtince o tercümesini ısmarlamıştı. - Maksadı Kuran'ı tercümesinden okuyarak içinde münafi o bulduğu şeyleri cerhetmek idi. Kuran'da hıristiyanlığa oOmünafi bir şey bulamaması — tabii olduğundan, dolayisile o Şark medeniyetinin Garpta tanınmasına hizmet etmiş- Pierre ile hiristiyanlığa tir. Bu;Lâtince tercüme, sonradan matbaa icadolunduğu vakit, 1453 te Bâl'da tabolunmuştur. İbnisina'nın kitabı ile kuran'ın tercümesi XIL inci asırda OAvru- pa da büyük tesir yapmıştı. Yal- nız Lâtince bilen bir takım ilim adamları şârka kadar giderek Tole- etiniş- arapça öğrenmişler, sonra do'da tercümelere iştirak lerdi. Bu mütercimlerden en meş- — Sonu on ikinci sahifededir —