ek- ; maze e Sayı 131 Sazşairlerimize ait notlar: m 2 Hayat Gevheri'ye Aü Geçen haftaki mekalede Gev- heri'ye ait bazı yeni vesikalardan balısetınıştim. Bu değerli sazşa- irinin, Sadettin Nüzhet Bey'in ki- tabında bulunmayan yüzden fazla manzumesini yakında Edebiyat fakiiltesi mecmuası nda neşrede- ceğim için, burada onun €s€i zleri hakkında bazı mütalealarımı ar7- edeceğim. Bu mütalealar, eski sa7- şairlerimizin ( eserleri hakkında tetkikatta bulunanlara, usul iti- bariyle, faydalı olabilir kanââtin- deyim. Bazı eski mecmualarda Gev- isnat edilen bir takim manzumelerin diğer bazi mecmi- alarda da başka şairlere isnat edildiğine tesadüf ettim. Meselâ, Sadettin Nüzhet Bey'in kitabında 36 ıncı salufedeki: : Sözün bilmez bazı nâdan elinden Erkân ağlar usül ağlar yol ağlar bendeki eski bir “Osman? heri'ye manzumesini, mecmuada biraz farkla adlı bir sazşairi namına mukayyet gördüm. Gene aynı eserin 59 uncu sahifesindeki: Yeşillendi dağlar donandı Bağlar Meclis kurup seyran ister gönlümüz manzumesi, gene biraz farkla, «Nâdi» adlı bir sazşairine de isnat oluniyor. Gene aynı eserin 73 uncü sahifesinde ki: Merhamet kıl kaşı keman Ehli irfana benzersin semaisi biraz farkla «Ömer e isnat ediliyor. Gene, o kitabın 71 inci sahifesindeki: Gel güzel Böyle salınma Bunda yalışi var yaman var semaisi de eski sazşairlerinden «Seyyidyar» a ait olarak göste- rilmiştir. Neşredeceğim parçalar arasında 20 numaralı şu manzw EA eN nazlı dilber Sen dan sakınurum öden diğil hey efendim Seni candan sakınurum Bir mecmuade epeyce farklarla Öner namına mukayyet buldum. Gene o parçalar arasında 2 nüma” ralı şu manzumeyi: hilâle meyletti gönül yine bir hoşça Bir kaşi Bedir olmuş amma diğer mecmunda oldukça farklı olarak Ömer Âşık'e e isnat edil Ömer Âşık'ın olmadığını miş gürdüm. Bu meşhur Âşık Ömer burada ilâve edeyim. Gene bazı mecmualarda (o Gevheri'ye ait olarak kaydedilen şu meşhur manzumeyi: Seni bana gayet güzel dedile Göster hup cemâlin li camli Şeltalini derde derman de diler Gerçek mi efendim ia geldim diğer bazı mecmualarda, tabii bazı farklarla, Kuloğlu namına mir kayyet buldum; hatla bir mecmu- ada da şairi mechul olarak yazıl- miş gördüm. Bu hususta gayet garib diğer bir misal daha — tereyim: Hayat'ın 40ıncı sayı- sında Dördüncü Murat'a ait bir varsağı (o meşretmişdim; Bu var- sağı bazı mecmualarda Dördüncü Murat namına kaydedilmiş oldu- &u gibi, Evliya Çelebi de seya hatnamesinin Oo birinci (cildinde bunu teyit eder; hatta bunun evriş Ömer Ruşeni tarafından bestelendiğini de ilâve eyler. Bir mecmuada bu manzumenin Gev- heri'ye isnat edildiğini, hatta Hasan Ağa atlı bir bestekâr tarafından odevrirevan usulünde bestelendiğini gördüm. Diğer bir mecmuada bunun Dördüncü Murat tarafından Musâ Çelebi için söy- İendiğini, devrirevan usulile bes- telenmiş olduğunu okudum;iman- zumeniu başında bu yolda mukay- yet olmakla beraber, en s0 n kıt'adı şairin ismi Aşık olarak zikr ediliyordu. Aşık, Dördüncü Murat'in mali- lası değildir; ve o devirde Âşık ünvanını taşıyan maruf bir Sa7- şairi de malümumuzdur. Bu me- önleri iyi tetkik edince, bana şu kanaat geldi: benim Hayat'ta neş- rettiğim metin Aşık'a aittir; ve devrirevan usulünde Hasan Ağa tarafından bestelenmiştir ki, işte muahharan Oo Gevheri' ye isnat olunan da budur. Bu metinde Mu- sa ismisin ozikredilmemesi bunu gösteriyor. Evliya Çelebi nin bir kıt'asını zikrettiği dördüncü Mu- rab'a ait manzume ise Aşık'a na- zire olarak söylenmiştir; Evliya Çelebi de kaydedilen kıt'a ile aşağıya o makledeceğimiz metin arasındaki münasebet te bunu teyit © Şu halde esasen Âşık'a olan manzumenin Gevheri ye idi temamile yanlıştır. Yalnız bu isnat, oOGevheri'nin şöhret derecesine bir delil addolunabilir; Yola düşüp giden dilber Niçin eğlendi gelmedi Beni mecnun eden dilber m eğlendi gelmedi Bağçenin gülü gonçesi Altıma postum alayım ai up yollara durayım len kervandan sorayım Meh eğlendi gelmedi Ciğer kebap oldu pişti Karlı dağları mı aşti Yoksa yolda yolumu şaşlı > Niçin ind gelmedi Eski sazşairlerimizin eserle- rini toplamak ve onlar üzerinde çalışmak isteyenler, yapacakları işi ne kadar itina ile yapmak luzumunu şu bir kaç misal ile pek iyi anlamışlardır sanırım. ; Ho DE