ema Msi —— Hayal —— — etmiş bir halde sahnesi aynen aks görülür. Şayet seyrettiği bir ope- Ta ise, evvelâ *uvertürrü dinleye- cek, sonra odasındaki perde üze- rinde tiyatro perdesinin açıldığını sahneye Hem leyecek, hem de seyredecek. ve nihayst aktörlerin çıktıklarını görecek... din- Geçenlerde . İngiltere'de er m ii) — her kes sinemayı evinde seyrede- cek! Bu suretle çok muhtemeldir ki, torunlarımız bütün sinema ve tiyatroları kapalı bulacaklar ve tiyatro, sinema diye bir şey bil- meyecekler! 5 “Televizionun ticaret sahasına tatbiki bir çok iş müesseselerini, 131 bilhassa Sayı : Her şeyde olduğu gibi ilâncılıkta oO«görmek Oo inanmak demektirr. Televizion bugünkü telsiz telefonla birleşince, dünyada sesli, canlı bir ilâncılık başlaya- ifa- mütehassısların d kaç sene sonra, matbuata da meydan okur bir hale gelebile- cektir. büyük üç filim amilinden birile bu mes'eleyi münakaşa ederken bu zat bana şu sözleri söyled: — Tlevizionun bu yeni kuv- veti, şimdilik en aşağı, yüzlerce mucip tiyatronun Oo kapanmasını olacak; tiyatronun bu suretle eve intikali eğlence âlemini altüst edecek. Bunun ucu herhalde sine- malara da dokunacak. İhtimal sinemalar seyircisiz oynayacak ve ezcümle büyük yevmi gazeteleri şiddetle alâkadar edecektir. Tele- vizion ticaret sahasının bir çok kânallarında kendisini gösterecektir. Meselâ bu cümleden olmak üzere ilâncılığı ele alalım. İlâncılık bugünün ticari faali- yetinde en mühim bir âmildir. Her sene, her memlekette yüzlerce milyon para ilân hususuna sarfe- dilir. Fakat televizion en müheyyiç muzaferiyetini harp meydanında kazanacaktır. Filhakika istikbalde başkumandan, me kadar uzak olursa olsun, düşmanın harekâtını bilmek ziyade televizion aletine güvene- hususunda, her şeyden cektir. Bu sayede efradın hare- kâtını, düşman tarafından alınan tedbirleri, hatta kazılan her siperi vaktile görüp ona göre mukabil