gerek duymaz. Ayrıca derlenmiş programlar çoğu zaman daha da hız- lıdırlar, çünkü çeviricinin program metnini satır satır taraması, analiz et- mesi ve çevirmesi gerekmemektedir. Diğer yandan derleyicilerin tüm dillerde genel olarak kullanılmaları- nı engelleyen ağırlaştırıcı dezavantaj- ları da vardır. Derleme işlemi küçük bellek yapılarında çoğunlukla çok uzun süre almaktadır. Aslında bu sı- rada elde edilen programın çok hızlı olmasına rağmen, oluşturulması ve denenmesi sırasında uzun bekleme süreleri göze alınmak durumundadır. Yapılan her yeni ufak değişiklikten sonra program yeniden çevrilmek zo- rundadır Ve insanın çalışmakta olan programda yapılan değişiklikleri de- nemesi için dakikalar boyu beklemesi gerekebilir. Bir çeviricinin kullanıl- ması durumunda ise program, yapı- lan her değişiklikten sonra anında iş- lemeye hazır durumdadır. Çoğu derleyicilerin kullanımları çe- viricilerinkinden çok daha zordur. Çeviricilerde kural olarak bir prog- ramın çalışmaya başlaması için bir başlama komutunun (örneğin RUN) verilmesi yeterliyken, derleyiciler bu noktaya erişene kadar birden fazla çalışma adımı gerektirirler (tabii bun- ların herbirinde hata yapılması ola- sılığı da vardır). Bu nedenle günü- müzde bir programlama dilini öğren- mek veya bir programı gerçekten öÖğ- renerek oluşturmak ve denemek için çeviriciler vazgeçilmez unsurlardır. Programlamanın her iki türü de (çevirici ve derleyici) kendi açıların- dan haklı varlık nedenlerine sahipler ve mutlaka birinden biri de herhangi bir programlama dili için ideal olma özelliğine sahiptir. Bu ne- denle şimdi size birkaç önemli prog- ramlama dilini tanıtmak istiyoruz: Makine koduna en yakın olan programlama dili Assembler'dir. As- sembler'de programın her satırı ma- kine kodundaki bir yönergeye tümüy- le karşılık gelir. Assembler olarak da adlandırılabi- len derleyicinin bu dille işi oldukça kolaydır. Programcının burada prog- ramlamanın oldukça alçak bir düze- yinden işe başlaması gerekecektir. Çünkü ufacık bir metnin ekranda gö- rüntülenmesi gibi son derece basit bir şey bile Assembler dilinde oldukça büyük programları gerektirir. Makine Kodu Assembler dilinin diğer bir sorunu ise, bir program içerisinde bir sürü mantıksal hatanın yapılabilmesinin kolaylığıdır. Assembler bu hataların farkına varmaz. Yüksek programla- ma dilleri kendi hatalarından büyük ölçüde korunmuş durumdadırlar ve programcıyı çok sıkıntılı bir iş olan hata aramadan bir ölçüde kurtarırlar. Bugün Assembler dilinde çok az sayıda program geliştirilmektedir, çünkü bu arada oluşturulmuş bir sü- rü yeni programlama dili aynı işi ay- nı düzeyde yapabilmektedirler. An- cak eğer hız ve derli topluluk önemli bir rol oynuyorsa ya da programcı tek tek bitlerle uğraşmaktan özel bir zevk alıyorsa, Assembler dili günde- me gelebilmektedir. Günümüzde dünyada en yaygın kullanılan bilgisayar prog- ramlama dili BASIC. Artık standart olarak birçok bilgi- sayarın, bu arada AMIGA'- nın da ambalajında maki- neyle birlikte veriliyor ya da doğrudan makineye yer- leştiriliyor. BASIC sözcü- Bü, İngilizce ““Beginners All Purpose Symbolic Instruction Code” (yeni başlayanlar için çok amaçlı yönerge kodu) sözcüklerinin baş- harflerinden oluşan bir kısaltma. Bu ad- la da Dartmouth Koleji'nde gelişti- rildiği sırada kendi- siyle amaçlananı açıklamış oluyor: Bilgisayar prog- ramcılığına yeni başlayanların eğitilmesi. Günümüzde de BASIC çoğunluk- la bu amaç için kullanılıyor. Eskiden olduğu gibi bugün de BASIC'in en önemli avantajı çabuk öğrenilebilme- si. Bunun da yararı, her amatörün ol- dukça kısa bir sürede kendi program- larını yapabilir ve dolayısıyla bilgisa- yar alanında ilk başarılarını elde ede- bilir hale gelmesi. Mikro bilgisayarlar için geliştirilen ilk BASIC denemeleri, o sıralar çok kısıtlı olan bellek alanları nedeniyle oldukça verimsizdi. Mikro bilgisayar- lardaki BASIC diyalektleri uzun sü- re boyunca programlama için ancak gerçekten çok gerekli ögeleri içeren il- kel diller olarak kaldılar. Bu durum daha sonraki dönemlerde bilgisayar bilimi çevrelerinde BASIC'in kötü bir üne sahip olmasına neden oldu. Bu ilkel BASIC biçimleriyle aslında ko- lay incelenemeyen ve bir müddet son- ra kimsenin anlayamadığı ve dolayı- sıyla gerekli değişiklikleri yapamadığı programlar yazmak kolaydı. Ama programcıların temel görevlerinden biri, eski programların anlaşılması ve değiştirilmesidir. Bu nedenle de prog- ram üreticileri için bu aşama zaman maliyeti bakımından ilk versiyonun oluşturulmasından çok daha pahalıdır. Zaman içinde BASIC giderek da- ha verimli hale geldi. Bunu sağlayan, belleklerin giderek ucuzlaması ve BA- SIC çevirici ve derleyicilerinin gide- rek daha çok fonksiyon içerecek şe- kilde büyümeleriydi. Örneğin, bir mikro bilgisayardaki ilk BASIC 4 KByte büyüklüğündeydi. Buna kar- şılk AMIGA BASIC çeviricisi 80 KByte'tir ve mikro bilgisayarlarda raslanan en büyük BASIC de değil- ir. Gelişkin BASIC diyalektleri mo- dern bilgisayar programlama dilleri- nin tüm önemli özelliklerine sahiptir- ler. Örneğin herhangi bir zorlukla karşılaşılmaksızın yapılandırılmış programlama yönteminin kullanıl- masına olanak verirler. Bu yöntem yardımıyla oluşturulan programlar o denli kolay incelenebilir ki, yıllar son- ra bile başkaları tarafından anlaşılıp değiştirilebilirler. Örneğin, bu yapı- nın bir bölümü, program döngüleri- nin işletilmesidir. Başta gelen BASIC çeviricilerinden AMIGA BASIÇCÇ, satış sırasında ma- kine ile birlikte veriliyor. Bu BASIC ile yetinmeyenler için piyasada fark- h avantajları (ve dezavantajları) olan alternatifler var. AMIGĞGA BASIC'i hazırlayan firma Microsoft. Bu ya-