fiklerinin çizilmesi sırasında çoğu za- man inanılmayacak bir hız sergiler. Yardımcı işlemcilerin özellikle ve- rimli çalışabilmeleri için, DMA yete- nekli olmaları gerekir. DMA, İngiliz- ce “Direct Memory Access”” (doğru- dan bellek erişim) sözcüklerinin kı- saltmasıdır. Bu yöndem özellikle çev- resel gereçlerle ya da onlardan yapı- lan veri transferlerinde büyük önem taşır. Örnek olarak bir hard disk üni- tesinden yapılan okuma işlemini ala- lım. Bu kitle belleği okuyucuya ina- nılmayacak ölçüde hızlı bir alet ola- rak görünür. Fakat hızlı bir bilgisa- yar için bu erişim aslında yavaştır. AMIĞA bir hard disk üzerindeki be- lirli bir sektörü okumak istediğinde, öncelikle okuma/yazma kafası kar- şılık gelen izin (track) üzerine gelmek ve sektörün kendi önünden geçmesi- ni beklemek zorundadır (bu süreç, di- zimizin birinci bölümünde etraflıca anlatılmıştır). İlgili sektör oku- ma/yazma kafasının altından geçer- ken, orada bulunan veriler byte'lar halinde okunur, merkezi işlem biri- mine aktarılır ve o da bunları RAM belleğe yerleştirir. Bu süreç, 100 mi- lisaniyeye kadar sürebilir. Hızlı bir iş- lemci için bu süreç, asıl olarak yap- makta olduğu hard diskin mekaniği- nin ona göre çok ağır olan hareketi- ni beklemeye karşılık, çok kısa bir iş- tir. BELLEK ERİŞİMİ Hard disk controller, yani hard diski yöneten çip eğer DMA yetene- ğine sahip bir işlemciyse, tüm bu sü- reç çok daha şık bir şekilde çözülür. Bu durumda merkezi işlem birimi hard disk controller'a gerekli sektö- rün numarasını ve verileri hangi bel- lek alanına koyacağını iletir. Ardın- dan diğer görevlerine döner. Control- ler, hard diski yukarıda anlatıldığı gi- bi yönetir ve istenen sektörün içeri- ğini RAM bellekte belirtilmiş olan ye- Te yazar. Bu sırada merkezi işlem bi- rimine bir an bile gerek duymaz, çün- kü belleğe dofrudan erişebilir. Inter- rupt olarak adlandırılan özel bir sin- yal yardımıyla, merkezi işlem birimi- nin sürmekte olan faaliyetini keser ve böylece ona işlemi sonuçlandırmış ol- duğunu bildirir. Böylece işleme konusunu en azın- dan bu bölüm için bitiriyoruz. EVA'- nın son aşamasında grafik bilgisaya- ri AMIĞA'nm en güçlü olduğu ko- nulardan biri devreye giriyor. AMI- GA'da en önemli çıkış aracı, ekran- dır. Eğer bilgisayarda oluşturulmuş 42 2 Harkbench release 1.2 020120 (ree nenor Extrasb Disket ikonunun kiliklenmesiyle disket içeriğini semboller halinde gösteren bir pencere açılır. bir ekran görüntüsünü yakından in- celerseniz, resmin ufak noktalardan meydana geldiğini görürsünüz. Bunu sağlamak üzere tüm ekran satır ve kolonlardan oluşan döktörtgen bir taslak (raster) olarak bölünmüştür. Bu noktaların herbiri, karşılık gelen program komutlarıyla tek tek renk- lendirilebilir. Daha basit olan si- yah/beyaz grafikte bu noktaları yal- nızca parlak ya da koyu olarak gö- rebilirsiniz. GRAFİK MODU Renkli grafikte gösterim için belirli sayıda renk arasından seçim yapıla- bilir. Bu konuda daha geniş bilgiyi di- zinin beşinci bölümünde bulacaksı- n 1z. AMIĞA, farklı iş alanlarına yöne- lik olarak maksada uygun ekran gra- fikleri oluşturabilmek için, farklı gra- fik işletim türlerini kullanabilir. Bu işletim türlerinin herbiri, çözünürlük (tek tek yönetilebilen nokta sayısı) ile aynı anda kullanılabilen renk sayısı arasında bir uyuşmaya karşılık gelir. böylece azami 32 renk kullanılabilen 320 x 256 grafik noktalık ya da aza- mi 16 renk kullanılabilen 640 x 512 noktalık işletim türlerinden yararla- nılabilir. Tabir caiz ise efsanevi ola- rak nitelenilebilecek HAM modunda ise, AMIĞA ekranında, belirli kısıt- lamalar altında 4096 renge kadar aynı anda kullanma olanağı vardır. Bunu sağlayan, doğaya uygun resimlerdir. Grafik işletim türlerindeki bu çeşit- lilik, AMIGA 2000 ve 2500 modelle- rinde ek grafik kartlarının kullanıl- masıyla daha da artırılabilir. Örneğin bu kartlardan biri -buna uygun mo- nitörü de kullanarak- tam bir DIN A3 sayfayı ekranda görüntüleyebilir. AMIGA'nın grafik yeteneklerin- den bahsedilirken, metin çıkışı konu- sunun unutulmaması gerekir. bu ko- nuda da AMIGA benzerlerine oran- la çok büyük yeteneklere sahiptir. Daha önce bilgisayarın kendisine ve- rilen karakterleri, bunlar ister rakam, ister harf, ister özel karakterler ol- sun,sayılar olarak algılayıp işlediğin- den bahsetmiştik. Çıkış ya da aynı şe- kilde işlev görür. Merkezi birim, re- sim çıkışı yazılımına bir sayı sayı ve- rir ve sonra karşılık gelen karakterin ekranda görüntülenmesini sağlar. Bu karakterin görüntüsü, kullanılmakta olan karakter setine bağlıdır. AMI- GA, ev bilgisayarları arasında bu işi yapabilen az sayıda makinedern biri olarak, Workbench disketinde hiç de az sayılmayacak sayıda karakter seti (fontlar) verir ve diğer yandan çok basit yöntemlerle yeni karakter setleri oluşturma olanağı sağlar. Hemen her program, çıkışları için ekranı kullanır. AMIGA, birden faz- la programla aynı anda çalışmayı be- cerebildiğinden (Multitasking), tek bir ekran -ne kadar büyük ve renkli olursa olsun- yetersizdir. Sistem ge- liştiricileri ekran çıkışı için bu konu- da çok seçkin bir çözüm geliştirmiş- lerdir: Pencereler. Bu ekran pencere- leri gerçek pencerelere benzerler. Bunlar, içinden programın çıkışına ya da çalışma yüzeyine bakılabilen dik- dörtgen şeklinde açıklıklardır. Her program kendisine böyle bir pencere ayırabilir. Kullanıcı özel komutlar yardımıyla, pencere içinden görülen kesiti kaydırabilir, büyütebilir ve kü- çültebilir.