İanımı o kadar nadirdi ki, olaya ba- kış açımı değiştirmek zorunda kal- dim. Ziyaretim sonucunda 3 şey keş- fettim: )) Bilgasayar sınıfta klasik BDE'- ye ek olarak kullanılan bir alet ola- rak çalışıyor. 2) Bilgisayarın çocuklara tanıtılma- sı her yaş için ayru şekilde oluyor, Sa- dece konuların üstünde duruş şekli farklılık gösteriyor. 3) Sınıf çevresinde bilgisayarların yapıcı kullanımı dinamik, kompleks program isteyen bir koruma olarak görülüyor. KEE A NE n—.lr?- B e D 4 L 4 a inlek ea -ı—q;..ı- a S kdar Yazımın geri kalanında Miller Pla- ce'de bu üç fikrin nasıl gerçekleştiği- ni anlatacağım. BİR ALET OLARAK BİLGİSAYAR Benim ilk başarısızlığa uğramış dü- şüncelerimden biri bilgisayarların şı- nıfta sadece BDE için kuHanılıyor ol- masıydı. BDE'nin başarısızlıkların- dan veya yetersiz kaldığı nöktaların- dan bahsetmeyeceğim, ama Miller Place'de bu bilgisayarın en önemli yönü değil, Miller Place'de esas ağır- lık bilgisayarın yuvadan liseye kadar her çocuğun kendi yararları doğrul- tusunda bir alet olarak kullanılması- run öğretilmesi ilk olarak bilgisaya- rın tanıtılması ile başlar ve bilgisayar edebiyatı, kelime işlem ve program- lama ciarak devam eder, Terry Salmon, Andrew Müller il- kokulunda 2. sınıf öğrencilerinin öğ- retimini yapıyor. Üç yıl kadar önce, sınıfa çocukların bilgisayarla tanış- malarımı sağlamak için kendi PET*'i- ni getirmeye başladı. Aşlında, © çev- rede bilgisayarı okula sokan ilk kişi Bay Salmon'du. Şu anda sınıfların- 11