ME az e X* KEMALLER Namik Kemal ile Yahya Kemale ait birer dönüm yılı kutlandı. Birinin (AL lah rahmet eylesin) ölü- münün 61 inci yılı, öbürü- nün de (Allah ömürler versin) doğumunun 65 in- ci yılı... Bu münasebetle Yahya Kemal hakkında girişilen fikirsiz, tahlilsiz, terkipsiz, tecritsiz, teşhis siz gazetecilik hamaratlık- ları gerçekten tuhaf oldu. mikrofon başında kolları- nı iki tarafa acarak avaz avaz bağırdığını, yahut şiir okuduğunu gösteren tavırlarla gerdan kırışı biraz daha tuhaf!. ehemmiyeti var? Yahya Kemal, bu! Onun muaz- zam şöhreti içinde, kemi- yetçe o kadar az şiirine karşılık, bir kütüphane dolusu şifahi reklâmların ve bu reklâmları idare eden bizzat Yahya Kemal Madiselerin ya Kemal, bazan içindeki şairane — seZİş kuvvetiyle kavradığı ve en mükem- mel nükteler halinde be- lirttiği hakikat metodu- nun, yalniz kendi hakkın- da kullanılmasına taraf- tar değildir. O, sadece bür- Hele Yahya Kemal'in, yük, büyük, kutlama salonunda ve YAHYA KEMAL ÜYÜK, bir eşi gelmemiş ve gelmiyecek kadar büyük şair kabul edilen Yahya Kemal'in 65 ine yaşı kutlandı. Kendisine, büyük, bir eşi gelme miş ve belki de gelmiyecek kadar büyük bir ih- tiyar olan Zaro Ağa kadar ömür dua ettiğimiz- den tabii hiç kimse şüphe etmez. Bu bakımdan kendisine bir gül takdim etmek isteriz. Fakat 65 inci ömür yılı mü- ndsebetiyle hakkında koparılan kıyameti son. derece ha- fif, bayağı ve her tilrlil fikir ve hakikat haysiyetinden © mahrum gördüğümüzü da kp ği e her şey, bazı propagündaların birer «oldu-bitti» in şeklinde yutturduğu peşin hükümlerden ibarettir. Yahya ç Kem Vin, şiir anlayışı adına modalaşmış dokunulmaz şöh- Mi Feti di bu kabildendir. Bu, büyük, bir eşi gelmemiş ve gelmiyecek kadar büyük kabul edilen sair hakkında, kü- çük, çok kücük, fakat ciddi ve ilmi bir tetkik meydana “ getirilmiş midir? Ne münasebet! Bu memlekette her şey, MW hayal iklimlerine sefer eden gemiler gibi başıboştur. Dal- v Mg ga, fırtına, bora, hortum, akıntı, semiyi dilediği istikamet- Vm te dilediği sahillere doğru ceker, sürer. Yahya Kemal, eşya ve hâdiseleri, plâstik hadler için- de gerçekten şahsiyetli ve sanatlı bir görüşle avlıyabilmiş, fakat vlâstik hadlerden ilerisine gecememiş, yapma çiçek- ler gibi maziyi yalmız dış ve estetik kabartılariyle yaşa- maya ve yaşatmaya savaşmış, büyük fikir ve ıstıraba ula- şamamış, dâsitani şair nefesinden mahrum yaşamış; böylece devirler boyunca muazzam iotimai dâvaların tefekküri ta- hassüsiyetinden hiçbir renk bulamamış, basit bir zevk us- tasıdır. olduğunun farkında olan- larımız Kaç kişidir? Yah- Büyük, ciddi, fikri ve ilmi tetkik manzumelerinin bir gün gelip Yahya Kemal'i cerçeveliyeceği mesut âm bekler- ken, işte büyük, çok büyük, bir eşi gelmemiş ve gelmiye- cek kadar büyük şair kabul edilen Yahya Kemal hakkın- da, kamuslar doldurucu fikir cileleri karşılığı olarak, öl- çümüz budur. Fakat böyle ölcüler, en derin ve cetin bir kitabiyat mikyasiyle çerçevelenmedike bütün Türk kıy- pi metleri tablosu, âdi ve şifahi propagandaların esiri olarak yaşamaya mahkümdur. Yahya Kemal'in mesnetsiz şöhre- > tini sağlayan başıboşluktur ki, öbür taraftan, koskoca bir kitabın cırcıplak sahifesinin tâ ortasında 8 punto ile dizil- v miş «Ha, hi, ho» seslerini de bize beklenen şiir diye kabul ettirmekte hiçbir engele rastlamaz olmuştur. Yahya Ke- mal, o kadar zıddı olduğu bobstillerle aynı şans icinde ça- i lıştığının farkında mıdır? Bize Iâakal devlet zabıtası kadar fikir ve sanat zabıtası lâğımdır. ALTUNCUOĞLU büyük, pek, pek, pek büyük şair kabul ; A3 edilmesini ister ve bu yacı bulunduğunu etmez; fakat başka mev- zularda izah ihtiyacını ne güzel ve ne fevkalâde mikyasta sezmiştir. Bakı- nız: Bir gün Bürhan Belge ile konuşuyormuş... Bür- han Belge, malüm Ya, sa- dece hakkından gelemedi- ği sıkıntılı fikirlerle dolu bir adanı... e Kemal ise bir şair; her seyi seziş dehasiyle 'halledivor ve bazan bu vasıta ile gerçek- ten mükemmel şeyler se- ziyor. Münakaşa uzamış... Bürhan Belge, söyledikle- rinden hiçbirini oYahya Kemale kabul ettireme- miş... Nihayet fena halde köpüren Bürhan Belge, karşısındaki reybi ve şüp- heci sanatkâra şöyle de- iş; — Pekâlâ, Kemal Bey, Tiyatro Necip Fazıl Kısakürek, birkaç gün evvel İstanbul Şehir Tiyatrosuna Noter- lik vasıtasiyle aşağıdaki tebliği göndermiştir: Şehir Tiyatrosu Mü- dürlüğüne: iyatronuz repertuva- rındaki hepsi temsil edil miş (Tohum), (Bir Adam Yaratmak), (Para), (Na- mı Diğer Parmaksız Sa- lih) isimli dört piyesim- le, ayrıca revertuvara a- lınıp heniz temsil edi- mere (Sabır Taşı) i- temeiileri zuu olsun veya olmasın, Tiyatronuzun bugünkü hali karşısında tama- “ men ve kat'i olarak ge- ri aldığımı ve hiçbir vesile ve fırsatla temsil- lerine müsaade etmedi- ğimi beyan ederim. Necip Fazıl Kısakürek AN Ü i x vg AV ON 2 i ai j e İY Lİ Gk AŞAN