25 Kasım 1949 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14

25 Kasım 1949 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(3. den devam) tık İstanbuldaki evlerin harimini kemirmeğe başlayan suikastçı tesi- rin bir eşya dersi halinde «Zambak» şaheserini (!) yazar ve gizliden giz- liye piyasaya sürerken, bütün bu köksüz ve maskara mektep, roma- niyle en bayağı bir zampara ve şii- riyle en gülünç bir mukallittir. Öy- le ki, bu edebiyata, kafasını salha- nede bırakmış, zevksiz, meselesiz, dâvasız, murâkabesiz, çilesiz, ruh- suz bir Kazanova uşağı dense ha- talı olmaz. Suratında masonluğun, dönmeliğin ve devşirmeliğin par- mak izlerini taşıyan bu edebiyat, Türk cemiyetinde fuhşu körükle- yen gizli tesirlerin en parlak bir eseridir! 9 — Bu edebiyatla beraber çar- şaflar kısalmaya, başlar büzülmeğe, peçeler incelmeğe, suratlar düzgün- lenmeğe, anneler beğenilmemeğe, zevceler (kafe-şantan) lardaki ör- neklere göre hor ve kaba görülme- ğe, kadınlar kendilerini beğendir- me sihrini aramaya, kızlar cumba- lardan kaytan bıyıklı şövalyelerini gözlemeğe başlar; ve derhal içti- mai plânda, resmi ve hususi, ilk bozgunlar kaydedilir. , 10 — Birinci Dünya Harbi ve aç- lık... Tarih boyunca en kötü poli- tika, enbaşıboş memleket... Mefkü- re ve dünya görüşü adına bir ka- rikatür; ve cephedeki masum kah- ramanların, geride, ya son yorga- nını, ya iffetini satmaya mecbur karıları ve kızları!.. Birinci Dünya Harbinin doğurduğu sefalet, Yahu- dilik, masonluk ve garp emperya- lizmasi ajanlarının asırlar boyunca arayıp da bulamadıkları bir müt- tefik olmuş ve mahut zümreler nez- dinde ahlâk, birdenbire en korkunç derecede sukutlara uğramıştır. 11 — Hâdise, devlet ve hükü- p met kadrosunda «da aynen câridir. O tarihlerde İstanbula gelen Viya- nalı ve şehlâ bakışlı bir operet ar- tistine (Miloviç) banknot dolu şil- teler hediye eden ve Marmarada gezmesi için emrine «Donanma-yı Hümayun» u tahsis eden Nazırları ve parti büyüklerini unuttuk mu? 12 — Mütareke, artık doğrudan doğruya itimize giren ve bizzat iç- ten sevk ve idareye başlayan düş- man tesirlere bütün kapıların açıl- dığı devirdir, Herbiri dejenere Rus konaklarının hastalıklı şehvet sar- alarını taşıyan beyaz Ruslar, İstan- bulda açtıkları türlü türlü zevk kö- şeleriyle, masonların rüyalarında gpile göremedikleri fuhuş şehrâyin- lerini getirdiler; ve birtakım izbe muhitlerde dehşet ve haşyetle ka- buğuna çekilen Türk cemiyetinin göbek noktasına bütün zehir yu- murtalarını bırakıp gittiler. Yarı peçeli ve yarı başörtülü o zaman- ki mahdut Darülfünun kızlarının üstünde, bu hâdiselerin ne gibi te- sirler bıraktığını çok iyi bilenler- deniz! 13 — Fikir ve ruh çilesi haysi- yetine malik ilk Türk remancısı Yakup Kadri (Sodom ve Gomore)- sini, Şişlinin dönme muhitlerinde İngiliz zabitlerine sözümona Türk kızı tedarik eden esfel muhitlerin bir destanı olarak yazmadı mı? 14 — Cumhuriyet devri ise, bü- tün bu menfi ve tarihi cereyanlara karşı tam kayıtsızlık ve alâkasız- lık, üstelik kadını büsbütün açmak ve murakabesiz bırakmakla, tohu- mu kendisine ait olmıyan bu ağacı birdenbire geliştirmiş, araya İkinci Dünya Harbi girip malüm iktisadi zorluklar da üstüne binince bugün- kü manzara doğmuştur. Bugünkü mangara odur ki, İstanbula (Missu- ri) isimli bir geminin uğraması ve- ya birkaç Amerikalı nefere güya bir Amerikan hayır cemiyetinde bir çay verilmesiyle neler olduğu herkesin malümudur. 15 — Şimdi bütün bunların ne nisbette gizli mason ve köksüz Av- rupalılaşma gayreti yüzünden kö- rüklendiğine riyazi bir hüccet ola- rak masonların birkac protokolun- dan birkac madde okuyalım: Bu protokoller, (Roje Lâmbel) isimli bir Fransızın «Les protocoles des sages de Sion» adiyle Rusçadan ter- cüme ettiği ve Emekli General Sa- mi Sabit Karaman tarafından dili- mize çevrilen, aslı ve esası gizli ve mahrem bir eserdendir: Vu y 2, yo «Hürriyetle beraber hudutsuz iç- ki kullanmak hakkı da verilen, şu rakı ile sarhoş, sarapla sersem hay- vanlara bakınız! Bu milletler sert içkilerle ahmaklaşmışlardır! Genç- lkleri klâsik derslerle; ve zengin evlerinde ajanlarımız (öğretmenler, hizmetçiler, mürebbiyeler) ve her tarafta adamlarımız, eğlence yerle- rinde: de karılarımız tarafından kamçılanan sefahetlerle aptallaştı- rılmışlardır. Bu münasebetle, onla- rın istiyerek taklit ettikleri, salon kadını dediğimiz unsurlarımızı da bunlara ekliyelim!» 1 numaralı protokol - S, 77 «Hıristiyanların sanayiini öldür- mek için, ihtikârı, süsü; o her şeyi kemiren süsü inkişaf ettireceğiz!» 6 numaralı protokol - S, 99 «Avama da aşağı yukarı aynı si- yasi istikameti göstereceğiz! Mülâ- haza yoliyle bir neticeye varabil- melerine meydan vermemek için onları eğlenceler, zevkler, sefahet- ler, oyunlar, umumhanelerle oyalı- yacağız!» 13 numaralı protokol - S. 105 «İlerlemiş gecinen memleketler- de, çılgın, kirli, iğrene bir edebiyat yarattık. İktidar mevkiine geldik- ten sonra da bu edebiyatı bir müd- det daha yaşatacağız!» 14 numaralı vrotokol - S. 107 «Çığırından çıkarmış bulunduğu- muz bugünkü cemiyetlerin ortasın- da, varlıkların sürükliyen hükü- metlerin yerini tutacak olan hü- kümdarımız..» 23 numaralı vrotokol - S. 129 16 — Ey Türk uyan! Arada bir uyandırılmak bahanesiyle büsbü- tün yatırıldığın asırlık uykudan kalk! Avrupalılaşmak, medenileş- mek, muasırlaşmak gibi, sana, bu gayenin hakikat ve hâkimiyetini değil de, yalanını ve mahkümiyeti- ni aşılayan bütün dolandırıcı ter- tiplerin bayıltıcı gazlarından silkin! Irzını, ruhunu, şahsiyetini ve mu- kaddesatını yutmak istiyen tarihi cereyan ve tesirlerin kaynağını ve kahramanlarını iyice tanı, tedbirle- rini ona göre al ve kurtul! Biricik dostun biziz! DEDEKTİF X BİR

Bu sayıdan diğer sayfalar: