25 Kasım 1949 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 13

25 Kasım 1949 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dünü urcuna Matbuatı Yazan: Said Sadi DANİŞMENDOĞLU Türk kültür savaşında ken- . odilerine büyük vazifeler dü- şen matbuatımızın içinde obulun- duğu hazin curcuna, bu savaşı Za- ferle sona erdirmemize büyük bir engel teşkil etmektedir. Curcuna matbuatı, vasati sevi- yede veyahut en aşağı fikir sevi- yesindeki insanı kendine (omuha- tap edinmiştir. Öyle bir muhatap ki, (pehlivan güreşleri) tefrikala- rından, (cinayet oromanları)ndan, (Holivut haberleri)nden pek hoş- lanır, Üstelik güya siyasete de İs- tikamet verir. Fikir ve ilim mesele- leri halleder. Edebiyat ve sanat hakkında da yegâne şaşmaz mür- nekkittir. Bugünkü curcuna mat- buatında gazete, eski demoyogun yerini almıştır. O, fikir yerine has- sasiyeti gıcıklar. Akıl yerine ceha- leti besler. Hakikat yerine, (San- sasyonel)in zevkini aşılar. Artık o, mürşit olmaktan ziyade, eğlen- dirici bir yol arkadaşı olmuştur. Bu goygoycu gazetelerin tirajı art- tıkça,; bu aşağı seviyedeki adamın psikolocyası bu okkalık paçavra- ları daha derinden kaplamıştır. Bu yüzden kültür seviyemiz düşmüş- tür, Varlığını üstün bir seviyeden alan sanat, döne dolaşa kötü, sevi- yesiz ve kalitesiz bir kafa yuğur- maya başlamıştır. Şamatacı matbu- atın tek emeli, sokaktaki adamı av- lamak, onun hissiyatını galyana getirerek ondan vara çekmektir. Sadece, amma sadece para, para, para!!! Bunların meydanı boşbulup, ze- hirlerini 'Türk halkına akıtmala- rına, ithal malı ve yanlış anlaşıl- mış bir hürriyet telâkkisi sebep ol- maktadır. Cürümüş Fransız edebi- yatından çalma bir hürriyet telâk- kisi ki, zararlarını hemen yüz se- neden fazla bir zamandan beri çek- mekteyiz. Hâlâ aklımız başımıza gelmemiştir! Size, mazide de çok şımaran gazetecilere karşı O za- manki Türk hükümetinin bir ka- rarnamesini okuyayım: 18 Mart 1867 tarihinde Türk hükümetinin gazeteler hakkında çıkardığı ka- rTarnamede: «Dersaadette Elsinei muhtelifede tab ve neşrolunmakta olan gazete- lerin bir takımının bir müddetten- beri ittihaz etmiş oldukları lisan ve meslek cümlei vazifelerinden olan tehzib ve islâhı ahlâk merke- zinden çıkarak menafii umumiyci memlekete mugayereti asliyesi derkâr olan ifrat ve tefrit vâdileri- ne girip ve çok kere esası devlet hakkında bile zebandırazlık etmek derecesine kadar mütecasir olup yaşadıkları ve servet ve sâmân tahsil ettikleri memleket hakkında sairlerinin vuku bulan itirgzâtının def'ine çalışmaları lâzım gelirken, husemâya âleti fesat olarak birta- kım efkârı muzirre ve havadisi kâ- zibe neşretmektedirler. Bu makule matbuat ve evrakın islâhat ve terakkiyatı umumiyeye medarı küllisi ve hükümetin hare- kâtı hakkında bile faydası olabile- ceği mülâhazasiyle devleti Aliye bunların inanı efkârını bir merte- beye kadar itlak arzusunda bulun- makla beraber, gazetelerin illeti gaiye ve memuriyeti hayriyeleri telifi efkâr olduğu halde birçok eracif ve ekazip ile tahdişi ezhanı ve nihayetülemir beynelahali infı- radı müstelzim olarak bir yola gitmelerine nazarı bikaydi ile ba- kılması münafii hükümet olaca- ğından ve şu halin tarafı Hüküme- ti Seniyeden İslâm ahvali, tebaa ve memleket istihsal ve esbabı terak- ki ve mamuriyet zımnında her va- kitten ziyade bezli himmet buyrul- makta olduğu esnada zuhur ve cer- yanı bir kat baisi teessüf bulundu- ğundan, vikâyei asayiş ve nizam kaziyyei mültezemesine binâen bu kaide hilâfından bulunan gazeteler ve risalelerin bütün devlet ve umum millete râci olan mazarrat- larının men'i zımnında matbuatı mevzuasının ahkâmı haricinde ola- rak hükümetçe o icrai muamelei tedibiye ve ittihazı tedabiri mâni- 'aya karar verilmiştir.» Ne garip tecellidir ki bugünkü matbuat, böyle curcunacılık bakı- mından seksen yıl önceki matbuat- tan cok daha ileridir. Bu goygoy- cular, bu şamatacılar, hürriyeti, Türk milletine zararlı olmak için mi istiyorlar? Veyl böyle hürriye- te! O 9 Said Sadi Danişmendoğlu UKARIDA, bir fizik lâbo- ratuarında çalışırken alın- mış resmini gördüğünüz genç, Sait Sadi Danişmendoğlu'dur. Bu asil soyadını taşıyan genç, yüksek matematikcidir ve «Yük- sek Matematik» isimli büyük bir eserin ve bircok gazete ve mecmualarda çıkmış mütead- dit yazıların sahibidir. Meşhur Fizikçi Prof Zuber'in yardımcı- luğında da bulunmuştur. Fen Fakültesini bitireli birkaç yil geçmiştir; ve şimdi, Atom fiziği ve modern fizik üzerinde çalış- maktadır. Fakat, ailesi 150 yıl- dan beri Kayseride yerleşmiş bulunan bu hâlis Anadolu gen- cinin, büyük mikyasta alâka- landırmağa değer ilmi ve mü- cerret çalışmaları arasında en ehemmiyetli cephesi, onun hem fen, hem de felsefe kültürile mücehhez bir fikir adamı olu- şu ve gerçek bir din anlayışı içinde ileri bir Türkçü bulunu- şudur. «Büyük Türk Milletine sesle- nişler» umumi başlığı altında İstanbulda 8 konferans vermiş ve büyük alâkalar toplamış olan Sait Sadi Danişmendoğlu'nu bundan böyle yakın bir Büyük Doğucu olarak takdim eder; (Büyük Doğu)nun bütün pör- sümüş şöhretlerden “müstağni kadrosu isinde, onun, yeni, taze ve ümit dolu bir hüviyet olarak görüneceğini kaâydederiz. Sait Sadi Danişmendoğlu'nun sesaslı bir tetkik belirten bir ya- zısından, dâvamıza sımsıkı bağlı bir kısım neşrediyoruz. 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: