SOSYAL HAYAT Kongreler Annelerin günahı kır o saçlı, orta yaşlı, dinamik görü- nüşlü zat bir anı sustu, dinleyicile- ri dikkatle süzdü, sonra birden cesa- retle konuşmağa başladı: — Bu gidişle, biz ruh hekimleri, dünyayı problemli çocuklarla doldura- cağız. Evet, anne-baba ve çevrenin çocuğun gelişmesi üzerinde rolünü in- kâr etmek mümkün değildir. Aileyi u. yarmak, onu bu konuda eğilmek ve ço- cuğun ruh sağlığını emniyet altına al mak da şarttır. Ama ben, anne ve babalara fazla günah yüklediğimize; bu davranışlarımızla onları kararsız- lığa sürükleyip, çocukları da daha faz la problemli olmaya ittiğimize inanı, yorum." Salonda birden büyük bir şaşkınlık görüldü. Anneler rahat bir nefes alır- ken, doktorlar derin derin düşünme ye başlamışlardı. Kır saçlı zat, "dinle- yicilerini selâmladı, yerine oturdu. Olay, geçtiğimiz hafta (Perşembe günü, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakül- tesinin büyük konferans salonunda, Ankaradaki Türk Nörö-Psikiyatri Ce- miyeti ile İstanbuldaki Türkiye Akıl Hıfzısıhha Cemiyetinin ortaklaşa dü- zenledikleri bilimsel (o kongrede geçti. Konuşmasıyla anneleri sevindiren kır saçlı zat, Prof. Rasim Adasaldı. "Ço- cuğun gelişmesinde çevrenin etkisi" ko nusunu ele alan ve iki saat, süren pa- nel, bu etkiyi bilimsel yoldan, araş- tırmalarla beraber incelerken, ankara- lı anne ve babaları, biraz düşündürü- cü, fakat çok aydınlatıcı bir vicdan muhasebesine götürdü. İrsiyet var mıdır, yok mudur? Panelde ilk sözü alan ve irsiyetin ro- lünü belirten Prof. Dr. Rıdvan Ce. biroğlu, anne ve babaların bu konu- daki büyük merakım tatmin etti. Prof. Cebiroğlu, irsiyet faktörünün bil mezlikten gelinemiyeceğini kabul ek- mekle beraber, çocuğun kötü tutum ve davranışlarını kaderci bir görüşle irsiyete bağlıyan eski inancın gün geç- tikçe çok zayıfladığını ve çevrenin ro- lünün, çocuğun gelişmesi üzerinde çok daha fazla etkili olduğunu (açıkladı. Profesöre göre. irsiyetin yanında ge- lenek, ve, göreneklere bağlı bir takım etkiler vardır ki, bunları irsiyete bağ- lamak yanlış olur. Meselâ bir ailede bütün çocuklar para biriktirmeğe me- raklıdır veya ailede herkes dindardır Göreneklerin çocukları etkilediği mu- hakkaktır. Bundan başka, ailenin mensup olduğu sosyal - ekon sınıfın Oo çocuğa karşı kültürel dav- 24 ranışı, toplumların kader hakkın- daki düşünceleri, dinamizm derecesi çocuğu etkileyen geniş toplum ve çev- re tutumlarıdır. Meselâ çocuktan bek- lenen şey, ailenin sosyal-ekonomik du- rumuna göre çok değişir. Öyle aile. ler vardır ki, bunlarda çocuk sofra- da bir yüktür ve büyüdükçe istihsale atılacak bir güç olarak görülür. Di- namik bir toplum, çocuğu çalışmaya, enerjik olmaya iter. Kaderci toplu- mun çocuğu, ailesi gibi bu genel vas- fin etkisi altındadır. Bu geniş çevre- sel ve toplumsal etkiler haricinde, ço- cukların, anne ve babalarının aşırı müsamaha, aşırı sertlik gibi özel dav. ranışlarının etkisi altında kaldıkları da muhakkaktır. Çocuklarından, güç- lerinin fevkinde şey bekleyen, çocuk- larını bilerek veya bilmiyerek redde- den anne ve babalar, onların geliş- mesi üzerinde çok olumsuz bir rol oy- narlar. Marazı" anne' ve babalar Doç. Dr. Yani Anastasyadis ise, ma- raz! anne ve babanın çocuk üzerin- SAÇLARINIZIN ri £ ' de yaptığı marazi etkiyi, kendi araş- tırmalarına dayanarak anlattı ve beş tip anneden bahsetti < Bunlar, tehakkim anne”, beden anne", " zofrenik anne" tipleridi "Mütehakkim a çocuğa yersiz şekilde hükmeden, onun kişiliğinin ge- lişmesini engelleyen annedir, "Zayıf anne", çocuğa her yönden zayıf dav- ranan ve onun kişiliğinin zayıf kalma sına sebep olan annedir. "Cezbeden anne" tipi, çocuğu şehevi vasıtalarla çekmeye çalışan annedir. Bunların ya- nında titiz veya "ilgisiz" anne tip- leri de vardır ki, bunlar da çocuklar- da marazi hastalıklar meydana geti rebilirler "Şizofrenik anne" yeni bir terimdir. Bu çocuklarda ( şizofreniyi yaratan anne tipine verilen isimdir. Bilindiği gibi, şizofreni, ağır bir akıl hastalığıdır. Çocuk üzerinde babanın rolü de çok önemlidir. Evde rahat bir atmos- fer bulamıyan çocuklar, ruh hastalık- rine yenisinin im 5 Gi EM, ha- eğdi we güzellik ORTASIDIR AKİS, 2 Ekim 1964