YURTTA OLUP BİTENLER Sahili kaplayan dalgalar Yel üfürdü sel götürdü soğukkanlılığı ve ustalığı (o sayesinde güç belâ atlatabilmişti. İstanbul, çilesini henüz doldurma- mıştı. Derken elektrikler de kesildi. İstanbula cereyan getiren Ümraniye dolaylarında, devrilen ağaçlar, direk- ler ve kopan teller irtibatı kesmişti. Bu yüzden Silahtarağadaki santralin çalışması iki katına yükseltildi. Yine fırtına yüzünden devrilen ağaçlar ve direkler. Sirkeci - Halkalı yolunu tah rip etmiş, elektrikli tren seterlerini durdurmuştu. Kadıköy yakasında ise, sahile yüklenen dalgalar rüyamı gö- çürdü, vapur iskelesi ile sahil yolun- daki parke taşlarını söküp denize gö- türdü. Bu arada, Florya sahil yolun- da kaçak olarak yapılmış, Belediye- nin bir türlü yıkamadığı obarakaları da dalgalar sürüklemişti. İstanbul itfaiyesi (oObütün eleman- larıyla seferber di. Oradan oraya ko- şuyor, çukur semtlerde, suların bas- tığı evleri ve içindekileri kurtarmağa çalışıyordu. 16 İstanbul, otuz yıldan beri ilk ola- rak böyle bir firmayla karşılaşmakta- dır. Hazırlıksız yakalanan şehrin, bu çeşit bir baskını bir otuz yıl daha u- nutmasına imkân yoktur. vd © * Eğitim Yaygaralar ve acı gerçekler Talim Terbiye Kurulu Başkanı Hüs- nü Ciritti : — Kendi menfaatlerini düşünen ler bunun peşindeler. Bana bu iş için birkaç milletvekili geldi, o ısrar edip duruyorlar..." dedi. Ciritli bunu söyledikten sonra sustu. Tereddüt ettiği (o anlaşılıyordu. Fakat bu susuş uzun sürmedi ve Cirit li sözünü şöyle tamamladı : — Bu gelen milletvekillerinin ço- ME da tek dersten sınıfta kalmış “İşte, kapan vaveylanın hareket nok tası budur. Son günlerde gazetelerde Kıbrıs meselesinden sonra en O fazla yer kaplayan, "Borçlu sınıf geçme" usülünün kaldırılması konusuyla | il- gili protestolar, makaleler, karika- türler, Meclise verilen sözlü sorular, yapılacağı iddia edilen protesto o yü- rüyüşleri, basın toplantıları, ( bildiri- ler ve bunlara benzer bir çok gürültü nün sebebi iki kelime ile özetlenebil- mektedir: Şahsi menfaat !... Eğitim alanında önemi ve fayda- ları bütün dünyada kabul edilmiş öz- beöz türk sistemi köy enstitülerini kaldıran ünlü Milli Eğitim (Bakam Tevfik İleri, daha Bakanlığının başın da kendisi de bir icatta bulunmuş ve "Borçlu sınıf geçme" usülünü Oorta- ya çıkartmıştı. 1951 yılında © uygu- lanmaya başlıyan bu karar, DP İkti- darının hemen her konuda "oy" için uyguladığı taviz siyasetinin ve (aynı manda kısır amerikanizm hevesinin Tehlikeli alâkalar Bu hareket kısır bir davranıştır. Çün kü, Türkiyede o güne kadar uy gulanmakta olan bir eğitim felsefesi- ne tamamen aykırı olduğu kadar mü samahaya ve ders geçmeğe dayanan amerikan eğitim felsefesine da uzak- tan benzemekten başka bir mâna ta- şımamaktadır. Bugün Türkiyede, klâsik Avrupa eğitim sistemini esas alan "sınıf geç- me" sistemi uygulanmaktadır. Bu sis temde, başarısız öğrenci sınıfta bıra- kılır. Amerikada - ve İkinci Dünya Harbinden sonra da Japonyada - uy- gulanan "ders geçme" sisteminde ise, bazı derslerden başarısız bile olsa öğrencinin yaşı ile birlikte sınıfı da i- lerler. Son sınıfta başarısız olduğu ders ak bu sistemin uygulandığı o yerler- deki âmme düzeni de buna uygun prensipleri (o benimsemiştir. eo Meselâ, bir amerikan işvereni kendisine obu çeşit bir diploma ile müracaat eden genci hemen geri çevirmez, diploma. sındaki bee dersler kendi işyeri- u işe alır. Böylece sos- yal derslerde baz bir öğrenci tek nik sahaya: fizik, kimya ve matema- tikten zayıf bir öğrenci de sosyal yö- ne a fire azaltılmış o ol- maktadır Bu sistem, uygulayabilen memle- ketler için faydalı olmakta, olumlu sonuçlar vermektedir. Ancak bunu uygulayabilmenin az gelişmiş omem- leketlerde a bir şartı dır: Bol para var- AKİS, 2 Ekim 1964