İmkân bulamayacaklardır, zira ekonomik meselelere nasıl çare bu- lacaklarını oaçıklamış haldedirler: Menderes gibi! Bu millet, «bir Men- deres - bir İhtilâl> tahtıravallisi ü- zerinde mütemadiyen sallanmaya ra- zı olmayacak olgunluktadır ve bu- nu göstermekten çekinmeyecektir. 2002 yılma kadar borç ödemeye mecbur bir memlekette, ekonomik sıkıntıları o borcu yapanların siya- si vârisleri istismara (o yeltenirlerse rakamların suratlarına bir gibi inmesi o elbette ki Şimdi olan budur. «İktisadi vaziyet feci» diye haykıran A. P. Genel Baş- kanı, bunun hangi sebepten doğdu- gunu, Hürriyetin omanşetini okudu- gunda mutlaka anlamış olmalıdır. Bunu millete söyeyecek cesare- te acaba sahip midir? Ama o söy- lemezse, elbette ki bugün, dünün mi- rasından memleketi kurtarmak için yokluklar ve bazısı tabii, bazısı su- ni güçlüklerle uğraşanlar bu görevi yerine getirmekten Oo çekinmeyecek- lerdir. Madem ki ekonomik durum üzerinde bir tartışma açılmak iste- niliyor, hodri meydan! Demokrasi KONGRELER İstanbul milletvekili İsmail Hak- kı Tekinelin o başkanlığındaki o di- van, kongreyi ikinci defa açtığında, saatler tam 15 i gösteriyordu. İn cecik, zarif bir biçimde bastırıp gön- derilmiş davetiyelerde ise, kongre- nin başlama saati 10 olarak göste- rilmişti. Gerçi kongre, yine daveti- yelerde belirtilen ve altı çizilen sa- atte başlamamıştı ama, beş saatlik bir gecikmeyi ne başlangıçta ve ne de sonra doğrusu kimse beklemiyor- du. İsmail Hakkı Tekinel, (bunca gürültüye ve gecikmeye sanki kafi- yen kendisi sebep olmamış gibi, bü- yük bir soğukkanlılıkla (o başkanlık kürsüsüne çıktı oturdu ve sağına so- luna yardımcıları ile onların da çev- resine kâtiplerini yerleştirdi. e Por- tatif mikrofonu ağzına kadar daya- yarak «İstanbul il kongresini açtı- gım» bildirdi. Salondaki elektrikli hava, hâlâ geçmiş değildi. £ Delegeler arasında homurdanmalar, yüksek sesle (o ko- nuşmalar sürüp gidiyor, Oo yenilgiyi hazmedememiş Genel merkezcilerin «Bizim Liste» taraftarları başkanlık divanına bedavadan oturakomuş İs- mail Hakkı Tekinele kızgın kızgın bakıyorlardı. Tekinelin de heyecanı AKİS/8 yatışmış değildi. Başkanlık sandal- yasına oturmuştu, kongreyi açmış- tı, şimdi delegeleri ve kongreyi di- lenen havaya sokup beraberinde sü- rükleyebilirdi. Sürükleyebilirdi ya, kıl kadar ince bir yanlışlık sabah- kinin yüz katı bir tepkiyle Tekineli karşı karşıya getirebilirdi. O zaman «pirincin taşını ayıklamak için Genel Başkan Vekili Saadettin (o Bilgiç'in kendini ortaya koyması da yeterli olmazdı. (o Delegeler, (birdenbire ga- zaba gelmişler, sanki yıllardır uyu- dukları bir uykudan bir anda silki- nip uyanmışlar ve istemedikleri bir şeyin yapıldığının farkına vararak küplere binmişlerdi. İş, bir olup bit- tiye getirilmek istendiğinde de hak ipine sımsıkı sarılıp o alabildiklerine YURTTA OLUP BİTENLER «Halkın Çocukları», başkanlık divanı konusunda kazandıkları obu zaferden sonra «Bizim Liste» eller uğradıkları birinci yenilginin o he- men arkasından beylik, fakat her zaman iyi sonuç vermiş bir taktiğe başvurdular ve yarı ricata geçerek hasımlarını üzerlerine çektiler. Bun- dan sonrasında - yani kongrenin 1- kinci günü - bu kendi içlerine yü- rümüş hasım üzerine ani bir püs- kürtme hareketine geçip şaşırtmaca yapacaklar ve «Bizim Liste» o eller «Halkın Çocukları» na karşı bekle- nen zaferi kazanacaklardı. Kötü bir Taktisyen Eroğan B irinci günü, kongre, çalışmala- rına saat 11.25 te başladı. Kür- süye, ibraya kadar İl Yönetim Ku- A.P. kongresinde itişenler Tıpkı D.P. kendi taraflarına doğru çekmişler- di. Başlangıçta bir çeşit yağma ha- sanın böreği gibi görülüp o şekil- de hesaplanan AP İstanbul il kon- gresinde Profesör Ali Esat (Birol ve arkadaşlarının genel merkezci «Bizim Liste» sinin destekçileri ve tutucuları; rakip, Mustafa Gürpınar m başını çektiği «Halkın Çocukları» ndan ilk silleyi yeyince bir sallan- madı değil, fakat çabucak kendile- rini toplayıp yeniden savaşa atıldı- lar ve ilk günü kongre, kongre ol- maktan çıkarak bu iki büyük gru- bun kıyasıya birbirlerine karşı kuv- vet denemelerine giriştikleri bir sa- vaş alanı halini aldı. kongreleri gibi rulu Başkanı olan Nuri Eroğan gel- di ve hazır bulunan bindörtyüz kü- sur delegeye başkanlık divanı be sunduğunu açıkladı. diye başkanlığından, sonra da sena- tör adaylığından kazaya (o uğramış ve dolayısıyla gelecekte bütün kon- grenin yıldırımlarım o çekecek adam niteliğindeki Eroğan, daha başlan- gıçta yanlış ata oynadığını ortaya koydu. Başkanlık divanı için aday- lıklarım açıkladığı İsmail Hakkı Te- kinel, «Halkın Çocukları» grubunun adamıydı ve Eroğan da Tekineli tu- tar bir tavır takınmıştı. İkinci a- day, Yassıada avukatı ve yeni trans- fer değerlerden Talat Asaldı. Ero-