DIŞ GEZİLER dir. Elinde kuvvet ve kudret oldu- gu halde bunları (o kullanamamak, bir takım boyun (oOeğmelere mecbur kalmak kendisini üzmektedir. Goldwater bütün bu hisleri ka- nalize eden cereyandır. Bu cereya- nın, muhafazakârlıkla bir ilgisi yok- tur. Meselâ Cumhuriyetçilerde bir vakitler Taft'ın temsil ettiği zihni- yet bu değildir. Bu, John Foster Dul- les'in ehlisalip ruhu da olmaktan uzaktır. Goldwater'i Hitlere benze- tenler çoktur. Goldwater şüphesiz nazi yahut faşist sayılamaz. Ama Hitler 1930'ların Almanyasında na- sıl Almanların bir takım huzursuz hislerini istismar ederek, onları kendi demagojisinde eriterek kuv- vet sahibi oldu ve iktidara geldiyse Goldwater de Amerikan halkının bir kısmının bu çeşit hislerini ele almış, o hislere bir cevâp olarak ortaya çıkmış, o sayede başarı ka- zanmıştır. Goldwater bu başarısını sade- ce demagojiye medyun Oo değildir. Goldwater essiz demagoji örnekleri sayılacak «Hürriyetin osavunulma- sında aşırılık bir suç değildir", "Ada- letin sağlanmasına çalışılırken iti- dal bir fazilet sayılmaz" o neviinden sloganları başariyle kullanmış ve Cumhuriyetçilerin Seçim Toplan- tısında oy sahibi olan delegelere tesir etmiştir. Ama bunun yanında Goldwater, şampiyonluğunu yaptı- &ı «kuvvet istimali»ni de ihmal et- memiştir. Toplantıda Goldwater'in adamları tıpkı Hitlerin Kahverenk li Gömleklileri (gibi hareket etmiş- lerdir. O kadar ki, konuşturulmasma yuhalarla imkân bırakılmak iste - nilmeyen mutedil Nelson Rocke - feller kürsüden bu isterik militan- lara şöyle söylemek Oo mecburiyetin- de kalmıştır : <— Hanımlar, beyler unutmayı- nız ki burası, daha, bir hür mem- lekettir" Militanların faaliyeti Goldwater'i Cumhuriyetçi Par- tinin Başkan adaylığına, gö- rülmemiş bir gayretle çalışan ta- raftarları getirip (o oturtmuşlardır. Büyük Kongrenin delege seçimleri nin yapıldığı eyaletlerde bu taraf- tarlar Cumhuriyetçi Partinin üye- lerinin evlerini teker teker dolaş- AKİS/18 mışlar, onları sandık başına götür- müşler, Arizonalı senatörün pro- pagandasını yapmışlardır. San Fran siseo'daki Büyük Kongrede ise bu taraftarlar bir tedhiş ve baskı ha- vası yaratmışlar, hisleri tahrik et- mişler, bağırışıp çağırışlarla top- lantıya hâkim olmuşlardır. Bun- lara, bizde kullanılan tâbirle «Sa- bah erken kalkan sokak külhan- beyleri» demek kabildir. . Bunlar, kopardıkları gürültüyle Goldwate- rin muarızlarım susturmuşlar, on- ların yaptıkları teklifleri reddetmiş terdir. Bir ara, Rockefeller söz aldı- ğında patırdı öylesine ayyuka çık- mıştır ki Goldwater ekibinin ele- başıları salondaki kendi taraftar- larının şeflerine, aralarında kur- dukları bir nevi telsiz telefon şe- bekesi vasıtasıyla sükünet tavsiye etmişlerdir. Fakat bu şefler, bütün gayretlerine rağmen duruma hakim olamamışlardır. Büyük babası Polonyadan ge- len oGoldwater adında bir yahudi muhacir olan, fakat babası protes- tan bir kadınla evlenip oğlunu vaf- tiz ettirmiş bulunan Barry Morris Goldwater -bir milyonerdir ve ina- nılmaz derecede lüks hayat sürmek tedir- seçim konuşmalarında ken- di taraftarlarının seviyesine uygun sözler etmiştir. o Rakibi (o Johnson'u «Şimdiye kadar gördüğü en büyük sahtekâr» olarak ilân eden Gold- water Başkan adaylığını kazandık- tan sonra bu «En büyük sahtekâr» ile karşılıklı oturup görüşmüş ve bazı hususlarda mutabakata var - mıştır. Bildirildiğine göre bu muta- bakat noktalarından biri, o Zenci meselesinin seçim kampanyası sı- rasında kullanılmamasıdır. Zira Goldwater'in Başkan aday- lığına seçilmesi zenciler için barda- ğı taşıran damla olmuşa benzemek- tedir. Şimdi, o zorbalığa girişenler zencilerdir ve bunun için NewYork u seçmişlerdir. Karanlık istikbâl Zenci teşkilâtlan uzun osüre Amerikada, zencilerin şiddet hareketine geçmelerine mani olmak için gayret göstermişlerdir. Bu gay- ret ve zencilerin bu itidalidir ki kendilerine Medeni Haklar Kanu- nunu kazandırtmıştır. Zenci mese- lesinde en doğru sözü Başkan John son söylemiştir, Başkan, zencilerin Amerikaya niçin geldiklerinin tar- tışılması, hallerinin niçin böyle ol- duğunun araştırılması zamanının geçtiğini belirtmiş, durumun mut- laka değiştirilmesi gerektiği nokta- sı üzerinde, durmuştur. Fakat zen- cilerin kanlı gösterilere geçmeleri Medeni Kanunun bilhassa güneyde- ki tatbikatını büsbütün güçleştire- ceği gibi zencilerin Oo kazandıkları sempatiye de zarar verecektir. Zira bilhassa Kuzey, kendi bölgesinde bir Zenci Meselesi büyük çapta ol- madığından bu dâvanın savunucu- su vaziyetindedir. Amerikadaki kanaat şudur : "Eğer bir şey olmazsa, Johnson ka- zanacaktır!» Bugün Amerikada ce reyan eden hâdiseler bu «bir şey» midir, değil midir? Bir teşhis koy- mak için zaman henüz erkendir. Fa- kat hâdiseler (o bastırılamazsa ove zenciler (o sükünete Oo gelemezlerse Johnson'un seçim şansı bugünkü kuvvetinde mutlaka birşeyler kay- bedecek ve Amerikalının Goldwa- ter tarafından temsil edilen tarafı ağır basmaya basacaktır. Zencinin korkusuna tahammül bu kadar güçken onun tedhişim ve zorbalığını çekmek Amerikalıya hiç kolay gelmiyecekttr.