filmi «Susuz Yaz», bir gün öncesi gösterilmiş ve gelenek gereğince de ertesi günü, filmle gelen bir basın toplantısı düzenlemişti. pımcı Ulvi Doğan, filmini Berlin film festivaline resmen soka- mamıştı. Türkiyedeki ilgililer, filmi beğenmemişler ve bizi gereğince tem sil etmekten uzaktır - bunun daha doğrucası bizi kötü gösteriyordur - gerekçesiyle, (o katılmasını o engelle- mişlerdi. e Fakat yapımcı Doğan, ne bahasına olursa olsun, filmini ulus- lararası bir yarışmaya götürmek ve dolayısıyla da dış pazara satmak is- tiyordu. «Susuz Yaz» gergi Türki- yede sanat çevrelerince gerekli il- giyi görmüştü ama, seyirci çoğun- uğu filme yakınlık gösterme- mişti. Doğan en azından bir 150 bin Türk lirası iç pazara borcu var- dı ve rejisörüyle çıkan bir anlaş- mazlık yüzünden “ilme üstelik haciz de konmuştu. Rejisörüyle aralarında çıkan ki- şisel anlaşmazlık, yapımcı oDoğanı, Berlin gibi - görünüşte birinci, ger- çekte ikinci sınıf - bir film festi- valinde yapamaması gereken bir işleme götürmüştür. Bu, rejisörünün gerçek adını silerek yerine rejisörün soyadı dışında yalnızca göbek adını yazdırması, yine filmin estetik yapı sorumlusu rejisörüne sormadan <«Su- suz Yaz»ı, Almanyada dilediği o bir biçimde montaj ettirip yeni ve de- gişik bir yapıda festival yarışması- na kattırmasıdır. «Susuz Yaz», 14 ncü Berlin film festivalinde rejisörü Metin Erksan'ın adıyla değil, yeni bir rejisörün, İsmail Metin adında birinin, eseri imiş gibi gösterilmiştir. Yapımcı Doğan, ayrıca, filmin sun- ma yazılarında da rejisörünün, o se- naryocusunun ve fotoğraf direktörü ile müzikçisinin de adlarını siktir- miş, onların da göbek adlarını olsun yazdırma gerekliliğini duymamıştır. «Susuz Yaz», Berlinde rejisörsüz, se- naryocusuz, fotoğraf direktörsüz ve müzikçisiz kalmıştır. .. Ve Festival Filmleri Berlin festivalinde (o önemsenen filmler, Satyajit Ray'ın «Maha- nagar - Büyük Şehir» i, Susumu Ha- al'nin «Kanajo to Kare - O've O» su, Karel Reisz'ın «Night Must Fail - Gece Bitecek» i, Antonio Pietran- geli'nin «La Visita - Ziyaret»!, Lu- igi Comencini'nin «La Ragazza di Bube - Bube'nin Sevgilisi», Wolf Beansr Staudte'nin o«HerrenDartie - AKİS/34 Erkekler Partisi» ve Sidney Lumet- nin "The Pawnbroker - Rehinci" si Hindistan adına katılan Satya- Jit Ray, «Mahanagar - Büyük Şe- hir inde, orta sınıftan bir ailenin büyük şehirdeki yaşama ve geçinme kavgasını, sade, yalın fakat her za- manki alışılan duygululuğu ( içinde anlatıyordu. Büyükbaba, büyükana, kızkardeş, karı koca ve küçük ço- cuktan kurulu ailenin geçimi uğru- na, kocadan sonra kadın da çalış- mak zorunluğunu duyuyordu. Bu, ailenin bölünmesine yol açacak, sa- vaş kızışacak, yeni bir dünyaya gi- ren eski ev kadını, kocasının da des teğiyle düşüncelerinden olsun feda- kârlık etmemeyi öğrenecekti. «Ma- hanagar - Büyük Şehir» in senaryo- su ve müzik direktörlüğü de Satya- jit Ray'ınd». Büyük armağanlardan birini alması beklenen Ray, filmin- de tek kusur olarak konuşmalara gereğinden çok yer vermişti. Bunun yanı sıra, özü ve bunu dayanakla - yan klâsik sinema biçimliği, muha- fazakâr görünüşteki jüriyi mutlaka etkileyecekti. Japon sinemasının genç kuşak e Susumu Hani, filmi anajo to Kare - O ve 0" da, Ray gibi büyük şehiri ve büyük şehir ya- şayışını kendine konu edinmişti. «O ve O» iki sınıf insanları - burjuva ile gecekonducuları - karşı karşıya getiriyordu. Hani, bu karşılaştırma- sında son derece ılımlı ve hatta faz- Apartman insanı genç- la utopistti. kadın, çocuksuzluk ve çocuk sevgi- si yüzünden gecekondu temsilcisi yaşlı bir adama yakınlık duyuyor ve elinden gelen yardımı yapmak için çır çır çırpmıyordu. Hani'nin en bü- yük özelliği senima diliydi. o Cesur ve gözüpek bir kamera, kahraman- ları gerçek hayatta bir göz nasıl izlerse, o denli izliyor, belirli kalıp- ların kamerası olmaktan da o çıkı- veriyordu. Eski sinema kuramcısı ve düşü- nürü İngiliz Karel Reisz, ilk filmi «Satur day Night And Sunday Mor- ning - Sevişme Günleri»nde sağla- dığı başarıyı, ikinci filmi (o «Night Must Fail - Gece Bitecek"de de sağ- layacaktır diye bekleyenleri düş kı- rıklığına (o uğratmıştır. o Oyuncu Al- bert Finney ile ortaklaşama kendi adlarına yaptıkları «Night Mus Fail Gece Bitecek», polisiye bir tiyatro oyununun sinema uyarlamasıdır. Yaşlı kadınların düşkünlüğüne o uğ- rayan yakışıklı garson Danny, bi- rinci cinayetinden sonra kapılandı- $ı aristokrat bir ailede bir obaşka yaşlı kadını daha öldürerek ikinci cinayetini de işler. Sonu, herhangi bir çözüme bağlamamak - en ucu- zundan işi delilikle geçiştirmek - Karel Reisz'den çok, olsa olsa bir Alfred Hitchoock'a yaraşırdı. Çün- kü Hitchcock'ın nasıl olsa söyleye- cek bir sözü yoktur ve bir Karel Re- isz değildir. «Night Must Fail - Ge- ce Bitecek» in tek özelliği, katıldığı memleketinin ikinci filmi Ken H hes'un sudan «Of Human Bondage - Şeytanın Kurbanları» ndan bir göm- lek daha ileri' olmasından öte de- ğildir.