halk oyuna başvurmakta buldular. Her iki grup da kongre başkanlığı için kendi ileri sürdükleri adayla- rından vazgeçmiyorlardı. Bu durum- da tutulacak en akla uygun yol, de- legeleri içeri alıp emri vakiyle de olsa kürsüye oturtulmuş olan Te- kinel ve arkadaşlarına bir çeşit «gü- ven oyu» istemekti. öyle de yapıldı. Kürsüye iki oy sandığı getirildi, birinin üzerine «e- rak diledikleri gibi oy kullanabile- cekleri açıklandı: Tekinel ve arka- daşlarını istemeyenler «hayır»a, is- teyenler de «evet» e oylarını kulla- nacaklardı. «Halkın Çocukları», o Birolcu r» listesi, bir kadirşinaslık örneği göstererek listenin en sonuna, "AP Temsilciler Meclisi Namzedi» olarak Nuri Eroğanı koymuştu. Bunun da ne dereceye kadar kurtarıcı olduğu- nu bir sonraki günkü seçimler gös- terecekti. Eroğan, faaliyet roparunda bey- lik konuların ötesine çıkmadı. Şunu surdan aldık, şüraya kovduk, şu söyledi, biz bunu böyle yaptıkın dı şında, delegeler için yemlik konu olan «affa da dokundu. Af mutlaka çıkarılacaktı, oçıkarılmalıydı. İkinci olarak altını çizdiği nokta, bu kon- gerenin AP için son muhalefet kon- gresi oluşuydu. AP bundan o böyle iktidara gidiyordu. Bu söylediklerini lalettayin bir İstanbulda A.P. il kongresi Eğlencelik findik fistik «Bizim Liste»ye ancak otuz sekiz oy farkıyla galip geldiler. Tekinel ile arkadaşları bu otuzsekiz oyun zü suyu hürmetine başkanlık diva- nında kaldılar. Yine Kavga Çıkı Tekinel ve arkadaşları, başkanlık divanına iyiden iyiye yerleştik- ten sonra il başkanı Nuri Eroğan, iki yılık «faaliyet raporu»nu kıraa- ta çağırıldı. Eroğan, bu kongrede kendisinin kurban edileceğini pekâ- la biliyordu. Biliyordu ya, bu konu- da yapacağı hiç bir şey yoktu. Bi- rol grubunca, genel merkezce, Beg Evliyaoğlunun milliyetçiler grubun- ca şiddetle «istenmeyen adam» ilân edilmişti. e Yalnız "Halkın Çocukla- AKİS/10 söyleseydi, koca Spor o ve Sergi Sarayı alkıştan inim inler, yer yerinden oynardı. Fakat dele- gelerin gözünde harcanacak adam o- larak görünen Eroğanın bütün bu dedikleri tabii güme gitti. sözcü Eroğan raporu kıraat ettikten sonra başkanlık (o seçimlere geçilmesi ve dilek ve temennilerin oseçimler- den sonra yapılmasını öneren bir takriri delegelerin oyuna sundu ve ortalık yine karıştı. «Halkın Çocuk- larının başkanlık divanı konusun- da kazandıkları başarının seçimler- de de kendilerine zararı dokunaca- ün yapılma, sına kargı çıkmıştı. Başkanlık seçi- YURTTA OLUP BİTENLER minde olduğu gibi, «Halkın Çocuk- ları» işi, bir olup bittiye-daha doğ- ru bir deyimle gürültüye-getirmek istiyorlardı. "Halkın Çocukları" derhal rekete geçtiler ve en iyi başkanlık kürsüsünü ortalığı tozu dumana katmak oldu- gunu bir kere daha ispatladılar. Fakat Birolcular grubu da Beg Ev- liyaoğlunun milliyetçiler (o grubunu takviye alarak kürsü kuşatmasında savunmaya geçince, başkanlık, selâ- meti yine kongereyi tatil edip er- tesi güne bırakmakta buldu. Arada, gürültüyü dindirmek için (oOGenel Başkan Vekili Saadettin Bilgiç, ikin- ci defa olarak kendini Ortaya koy- du ve delegelerden o yatışmalarını, oylarının kutsallığına saygı duyula- ha- cağını söyledi ve delegeler (oancak yatıştılar. İkinci (gençlik günü Pazar günü-o cayır cayır yanan sıcakta-gazeteciler ikiye bölün- mek tehlikesiyle karşı karşıya gel- diler. AP nin şenlikli kongresinin ikinci günü Spor ve Sergi Sarayında devam ederken bir başka partinin -iktidardaki CHP nin-bir ilçe kon- gresi de Şan sinamasında başlıyor- du. gazeteciler, asıl şenliğin AP de olacağını kestirerek CHP ninkine grede söz sahibi olmuşlardı. de de, durum, AP ninkinin ayniydi. Orada da genel merkezciler ile bir çeşit «halkın çocukları» olan teşki- lâtçılar çatışmışlar, ikisi (o arasında sıkışmış daha çok gençlerin toplaştı- ğı «orta yolcular» ise, asıl kuvvet- lerini (o harcamayıp u hafta cuma yapılacak il kongresine (o saklamış- lardı. AP kongresinin ikinci gününde ise, hava son derece yumuşamış ve bir önceki günkü buzlar tamamen çözülmüş göründü. Ortada yapılacak tek iş kalmıştı; seçimler! (o Birinci günü dönen beş listenin üçü miş, adaylar iki kuvvetli -«Halkın Çocukları» ile «Bizim Lis- te» nin-içinde hemhal olmuştu. Delegelerden konuşmaya merak- lı olanlar, adlarını daha kongre başlamadan kâtiplere yazdırmışlardı. Başkan kongreyi açar açmaz da so- luğu mikrofon başında aldılar. nız ortada konuşmak isteyenlerin göz korkutan kabarık bir o sayısı