vardı. Tekinel, bunun da kolayını buldu. Onar dakikalık bir süre ta- yin etti ye oya sundu, kabul edildi. Tenkitlerin açıklık noktası, E- roğanın partiye İstanbul gibi büyük ve önemli bir şehirde belediye baş- kanlığı gibi bir kilit noktasını kay- E dikçe ufaldı da ufaldı, öğleden sonra da adeta yer yarıldı yedi kat yerin dibine göçtü . Bu arada günün incilerle bezen- miş konuşmasını AP nin dehşeten- giz profesörü Aydın Yalçın yaptı. Beg Evliyaoğlundan sonra her yer- de komünist ve özel teşebbüs düş- manı görmeye başlayan, hemen ya- rın bir totaliter rejimin gökten zen- bille Türkiyeye ineceğine hükmeden dehşetengiz (o profesör, (bunun mut- laka önlenmesinin gerektiğini söy- ledi ve kürsüden indi. Yalçından sonra konuşanlar iki yol tutturmuşlardı. Birincisi, kulis için dışarıya dökülmüş kendi grup- larının (opropagandalarını rahatça doğrudan doğruya Eroğanı alarak yaylım ateş açmak! Nitekim, gib veriştirdikçe (o veriştirdiler (o ve söz sırası (kendisine gelip Eroğan savunmaya geçince de salonu birer- li ikişerli terkettiler. Öyle ki, baş- kanlık (odivanı da bu o kargaşalığı Beg omuzlarda Kahramanı Af Satıcıları İnsanlar varırlar. Siyasi af konu -ve siyasi partiler- alin gerçek sanmadıkları nisbette he - f u bunun bir misalidir. Mahküm D.P, iii onların taraftarlarına ve bngiink ü A.P, lilere, bir takım kimseler kendilerini şuna inandırmaktan hoşlanmaktadırlar: "Bütün millet (affı istiyor!" Tıpkı bu kimselerin her seçimden önce "Bütün millet bizi tutu- yor!" dediği gibi yüzde 60'ları, yüzde 50 kadar dahi oy alamamıştır ve daima ropagandac milyon bilimle beraberdir" alıkoyamamıştır Halbuki A.P. hiç bir seçimde, bırakınız yüzde 80'leri, yarının altın- cılarını "Memlekette' biz tarzında (o palavralardan Bilinmesi gereken bir nokta vardır: Türkiyede siyasi, af, bütün mille- tin arzusu değildir. Hatta am aksine geniş bir millet tabakası, siyasi af olmasa bile bunun şekli ve havası konusunda son derece titizdir. Bundan dolayıdır ki bu mesele, eğer memleket havasının bir kaç zorlamada olduğu gibi tekrar karışması istenilmiyorsa, büyük bir dikkatle ve ustalıkla ele alınmak lazımdır. Halbuki AP. afi da, narin çin m mamıştır. Bu kadar aramak dahi zer değildir. inde, bir anglo-sal n dükkânına girmiş bir inek" gibidir. İnek bu defa kuyruk darbeleriyle yerle bir asiretsizlikte, bu 1 Her halde, Meclisin kapanmacı kson tâbirinde de. etmekten geri kal- kadar anlayışsızlıkta bir Okasıt arefesinde A.P. nin hevesli Genel Başkan Vekili Saadettin Bilgicin İnönüyü spekta- küler tarzda ziyaretiyle açılan af kampanyası affı yaklaştırmayacaktır. Uzaklaştırmış olduğunu söylemek bir hata sayılmamalıdır. Eğer siyasi af, A.P. nin herkesi inandırmak istediği gibi, sadece "bir avuç insan" onun çıkarmasını istemiştir? rültüyle ilân ederek bir istikrarsızlık havasının yayılm , bunu kolaylıkla yapacak güçtedir Kam koşan AP. bu kuvvetiyle, o ha panyaya ne lüzum var? İsterse Meclisi hemen toplatır, isterse aki kanan tasarısını usulü gereğince getirir, bekler, siyasi af hakkınd. in muhalefetini çekiyor ise Bilgiç niçin İnönüye gidip affı Meclis açıldığında C.H.P. yi devireceğini gü- ası gayesi peşinde Kasımı oy latır, ny yn kettirtir. AP kongrelerinde "Affı çıkarmış!" di- ye bağırmaktan ünç bir davranış bulmak güçtür. A.P. kongrele- rinde anca "Af il arıyoruz!" diye ilân olunur ve madem ki bu iş bu kadar kolaydır, m bir itina istememektedir, aniler" bunun Rl çıkarılmaktadır, af A.P ta- dir, hep "mevhum rafından zerçekleştirilir, olur biter hiç bir allerjiye gebe değil- Ama, hayır! Memleketi batırmış olanları affetmek o kadar şerefli bir iştir ki ve A.P. rakibi C.H.P. yi o kadar sevmektedir ki Bilgiç bu şerefin mutlaka İnönüye, onun partisine ait olmasını istemektedir.. ıkgöz! Hem af dersin, hem her r çıkacağı zaman ineğin kuyruğunu Açıkg; porselen sıralarına doğru sallayıverirsin, hem de sanırsın ki herkesi kan- dırıyorsun Çıkar affı, kasan şerefi be birader! önleyici herhangi bir tedbiri ne a- radı, ne buldu. Kurban edilmesi çok önceden kararlaştırılmış Eroğan uzun savun- ması bir elinde, beyaz mendili öteki elinde konuştu, konuştu ve başının üstünde sallanan ipi kendi elleriyle boynuna geçirip - zahiri görünüşte si yas! intiharını tamamladı. Grevler İki tarafı keskin kılıç Çok kimsede, Sıkı Yönetimin kalkmasiyle birlikte oTürkiyede bir grev furyasının patlak verece- ğine dair bir bulunmaktay- dı. Bu inanç, Sıkı Yönetimin kalk- ması üzerinden geçen iki haftanın sonunda yüreklerden kaybolmuştur. Vahim mahiyetetaşıyan bir grev, böyle bir lüzum ortada bulunmadı- ğından memleket hayatını sekteye uğratmamıştır. Sadece bir tek iş yerinde, patronu devlet olan, sen- dikası ise gazetecilerin elinde o bu- lunan Devlet Matbaasında bir iş an- laşmazlığı grevle neticelenmiştir. a orada cereyan eden ve Ki tarafın da aşırı davranışı ca olan bazı hadiseler çeşitli tartış. AKİS/11