laşmalılar ve bundan faydalanarak ik- lanlarındaki istenen yaklaşma belir- li bir düzene sokularak yavaştan baş- layıp hızlıya doğru götürülecekti. Kü- çük devletler için bundan başka her- hangi bir kurtuluş yolu yoktu. İyi ve güçlü bir dayanışmayla orta yola git- mek ve bu yolu sürdürmek, en aklı ba- şında iş olacaktı. Eyüp Hanın ortaya attığı bu fikir, yakın komşusu İran ile onun yakın komşusu Türkiye için cazip ve ilgi çe- kici geldi. Her ne kadar bu olaydan iki hafta sonra gerçekleştirilen üçlü büyük toplantı dolayısıyla ağır başlılığı ile ün salmış Times, bu konuyu ele alarak üç devletin batılı İttifaklardan son günlerde büyük hayâl O kırıklıklarına uğraması yüzünden böyle bir yakınlaş- maya yöneldiklerini söylediyse de be- rikiler bunun üzerinde pek durmadı- lar. Tinlesin asıl üzerinde (durduğu bir başka önemli nokta da. bugün için Ortadoğuda komünist tehdidinin öne- mini kaybettiği ve yine Ortadoğunun Kuzeye karşı bir kalkan sayıldığı gün- lerin artık çoktan geçmiş olduğuydu ön çalışmalar Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han Türkiye ziyaretini (o tamamladıktan sonra, yeniden gelmek ve yeni üçlü andlaşmayı hem konuşup dört başı mamur görüşmek ve hem de bütünüy- le gerçekleştirme yoluna gitmek üze- re batı ülkelerine geçti, Bu arada iş ciddiye alınmış, fikir benimsenmiş ve üç küçük devletin yetkilileri, ortakla- şa işin ön çalışmalarına ( başlamış- lardı.. Bu ön çalışmalarda, hangi a- lanlarda güçbirliğine gidileceği karar- laştırılacak, yakınlaşma yolları aranıp bulunacak ve iş giderek kuvveden fiile çıkarılacaktı. İlk ön çalışma bitirildikten sonra, buna Bakanlar seviyesindeki yeni ça- lışmalar da katıldı. CENTO içinde za- ten birleşik olarak yaşıyan üç devlet bundan böyle bir andlaşmanın maddi ve mânevi gücünü arttıracaklar, iktisa- di kordinasyonu geçerek (| karşılıklı teknik yardımlarla aradaki sınır telle- rini de kaldırın birbirinine daha faz- la yakınlnacaklardı. Gümrük kolaylık- ları tanımak ortak endüstriye gitmek eldeki yatırımları biriktirmek, turizm çalışmalarında üçlü fayda, sağlamak elde edilen ürünleri ve malları ortak satışa götürmek gerçekleştirilmesi is- tenenlerin geliyordu. Geride bıraktığımız haftanın ba- şındaki Pazartesi günü, üç devlet tem- YURTTA OLUP BİTENLER Başbakan Kumandanlar tarafından uğurlanıyor Vazifenin sonu gelmez silcileri yeni bir umut ve yen, bir dün- ya yaratmanın şevki için de önce Ankarada sonra da Devlet Başkan- larıyla İstanbulda toplandılar ve or- tak andlaşmayı imzalayıp yürürlüğe koydular. Bunun için, İstanbulda iki toplantı yapıldı. Birincisi Başbakan- lar, ikincisi ise, Devlet Başkanları se- viyesindeydi. Birincileri Bakanlarının hazırladıklarını Hükümet Başkanı ola- rak gözden geçirip müzakeresini yap- tılar ve sonra da Devlet Başkanları- na sundular. Bu toplantılarda, mem- leketlerinin Anayasaları ve hususiyetle ri icabı Şah, Eyüp Han ve İnönü birin- ci plândaki rolleri oynadılar. Ankarada haftanın ilk günü yapılan Bakanlar seviyesindeki toplantı, Türk Maliye Bakanı Ferit Melenin başkan- lığındaydı. Toplantıya İran Ekonomi Bakanı Alina; ni ve Pakis- tan Maliye Bakanı Mohammet Snoaib başkanlığındaki İran. Pakistan ve Tür kiye delegasyonları tam kadroları ile katıldılar ve hızlı bir çalışma sonun- da İstanbulda sözkonusu edilecek ra- poru hazırlayıp kotardılar. Kurulan komite raporu bütün süratiyle temiz etti ve öğleden sonra rapor bir sonra- ki güne yetiştirilecek duruma getiril- di. Pazartesi günü gelecek olan iki dış ülke Cumhurbaşkanı için İstanbulda da bütün hazırlıklar sona erdirilmişti Bu konuda ilgililerden en fazla çalı- şanı ve kendini göstereni. İran Dış- işlerinin temsilcileri oldu Önce Sü- reyya, sonra da Ferah Diba dolayısyla Şan Rıza Pehleviye yakınlık duyan İs- tanbul ve İstanbul esnafı Pazartesi sabahından itibaren dükkanlarının vitrinlerini renkli ve ofset olarak bas- tırılmış Şahın ve Şahla Ferah Diba- nın başbaşa çekilmiş resimleriyle do- natt Bu unun yanı sıra şehir, her uç dev- ll bayraklarıyla süslenmiş bulunu- rambulk ilk gelen Cumhurbaşka- nı, Cemal Gürsel oldu. Yeşil köyde uçaktan inen Gürsel, pek neşeli gö- rünmüyordu. o Yorgundu, biraz süzül- üştü ama gazetcilere karşı bunu sak lamasını da bildi. Yeni üçlü andlaşma konusunda ne düşündüğü sorusuna bir karşılık vermeyi de Başbakanı İnönü- ye bıraktı. Ankaradan İstanbula doğru yola çıkmıştı. Meclisin de tati- le girmiş olması sebebiyle, haftanın başında siyasi ağırlık, o böylece bek- lendiği bir şekilde İstanbula sarkmış ve bindirmiş bulunuyordu. Ve geldiler Saatlerin tam tercih ederek 11'i gösterdikleri bir sırada geride bıraktığımız haftanın ilk günü olan Pazartesi günü, Ye- şilköy hava alanının üzerinde mavi bir Jet uçağı belirdi ve süzüldü, süzül- dü, alana doğru inmınye başladı. Uçak tren Şehinşahlığının forsunu taşıyor- du ve içinde de üçlü yeni paktın ilk misafiri Şah Muhammed Rıza Peh- leyi vardı. Uçak alana indi ve açılan kapıdan üzerinde hava mareşali üniforması ol- duğu halde Rıza Pehlâvl indi. Karşı- layanlar arasında Türkiye Cumhurbaş- kanı Başbakan İnönü, Senato Başka- nı Enver Aka, Erkin, Sirman. Akı ve diğer ilgili kişiler vardı. Gürsel bir AKİS/9