YURTTA OLUP BİTENLER önceki güne karşılık daha da sağlıklı görünüyordu. Lacivert bir elbise giy- miş ve buna uygun bir boyunbağı tak- mıştı. Başbakan İnönü ise, karşılayı- cılar grubunun en şık adamıydı. Üç düğme ve modaya uygun koyu renk bir elbise giymişti. Gelenek gereğince milli marşlar dinlenecekti ama, uçağın kapısına adeta hücum eden İran ko- lonisi, töreni belirli bir süre geciktir- kat yere eğilerek Şahın ellerini öpme- ye başladılar. (o Şahın yanında genç Başbakanı Hasan Ali Mansur Dışişle- ri Bakanı Abbas Aram, Genelkurmay Lojistik Dairesi Başkanı Oo Orgeneral Fazeli ve diğer ilgililer vardı. bekleyen tören kıtası teftiş edildi, karşılıklı nezaket el sıkışmala- dakika sürdü. Belki daha da kısa sü- recekti ama, bizim ünlü pasaport po- lisimiz burada da kendini gösterip bel- li etmekte gecikmedi. Şeref salonuna girdiklerinden bir on dakika sonra, İranlı bir kaç ilgili dışarıya uğradıktı ve "Şah, hemen gitmek istiyor.." de- diler. Şah hemen gitmek isteyebilirdi a- ma, buna kafiyen imkân yoktu! Şahın yanında gelmiş olan dokuz kişinin pa- saport muamleleri ohenüz bitmemişti ve Şah hazretleri bir on dakikacık da- ha istirahat buyurmak lütfunda bu- lunurlarsa pasaport işleri de hemen- cecik bitivermiş olurdu. ah, hava alanına indiğinden tam yirmibeş dakika sonra yola çıktı ve Eyüp Han Gürsel ve İnönü ile birlikte Üç anlayışı lider rı yapıldı ve Şah, şeref salonuna alın- dı. Bu arada protokol, her zaman bu çeşit karşılama ve ziyaretlerde olduğu gibi ne yapacağını, ne edeceğini bilmez bir durumdaydı. o Gazetecilerin görev yapmalarına ise, em emniyet ve hem de Örfi İdare yetkililerince im- kân verilmedi üç gün öncesinde gö- rev yapacakların tam listesi istenmiş ve gazeteler de görevlilerini bildirmiş lerdi; Ama bütün bu çabalar o anda toz olup havaya gitti. Herkes, daha doğrusu emniyet ve Örfi İdare yetki- lileri, bildiklerini okudular ve durum öylesine çorba bir şekil, aldı ki resim çekmeleri için bile şeref salonuna an- cak ikişer ikişer (o foto muhabirlerini aldılar ve geri kalanları salonun sem- tine bile uğratmadılar Bütün, bu hay huy, tam yirmibeş AKİS/10 bir kortejle ikametine ayrılan Şale Köşküne gitti. Şahın ardından iki saat elli dakika sonra Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han geldi Eyüp Hanı getiren Pakis- tan hava yollarına ait uçak, 13.50'de Yeşilköy hava alanına indi ve Şahı karşılayan ilgililerce ayni tören ve pro- tokolla karşılandı. Eyüp Han da be- raberinde Dışişleri Bakanı Zülfikâr Ali Bhuotto, Plânlama Bakanı Said Hasan, Eğitim Bakanı müsteşarı Prens Aurangzeb, kızı ve öbür ilgilileri getir- mişti. Yine eller sıkıldı (o yine Milli marşlar dinlendi, yine askeri kıta teştif edildi, yine emniyet ve Örfi İdare yet killileri gazetecilerin görev yapmala- rmı engellediler ve Eyüp Han yanın- dağilerle birlikte Küçüksü Kasrına doğru yola koyulup gitti. Dolmabahçede ve Florya Köşkünde Salı gününe ait resmi toplantı saat. 10'da diye ilân edilmişti ama 11.30 da başladı ve 45 dakika sürdü. Dolma- bahçe Sarayının şeref salonu bu top- lantı için ayrılmışta. Toplantıya Pakis tan adına Eyüp Han, İran adına Rıza Pehlevi ve Türkiye adına da Başba- kan İsmet İnönü katılmaktaydı. Toplantıya ilk gelen, evsahibi du- rumundaki İnönüydü. İnönü yine bir gün öncekini aratmayacak bir şıklık- taydı. Üzerinde gri bir elbise vardı, bu defa benekli bir boyunbağı takın- mıştı. İnönüden sonra komşuluk sıra- sına uygun olarak İran Şahı geldi. Şah Pehlevinin ardından Eyüp Han. Küçüksu Kasrında kaldığı için motor la Dolmabahçeye çıktı. Şah, sivil ve koyu mavi bir elbiseyleydi. Eyüp Han ise - gerçek mareşal olduğu halde - yine sivildi ve başından da kalpağını eksik etmiyordu. Toplanan -liderler o-ikisi Devlet Başkanı, biri de Devlet Başkanı tem- silcisiydi - yanlarına Dışişleri Bakan- larını da katarak bir odaya çekildi- ler ve hazırlanmış olan raporu bir ke- re daha gözden geçirdiler Çok kısa bir süre sonunda, çekildikleri odadan çıktıklarında her üçünün de yüzleri gülüyordu. Esas üzerinde tam bir an- laşmaya varılmıştı. Bu arada geride- kilerle de bir çalışma komisyonu kur- muşlardı. Saat 12.15 de iki Başkan ve bir Başbakan toplantı salonunu kol- kola girmiş ve son derece güleç bir yüz te terkettiler. Protokol düzenleyicileri, emniyet ve Örfi İdare yetkilileri bir gün öncesinde olduğu gibi gazetecilerin görev yapmamalarına bilhassa dikkat ediyorlar, gazetecileri değil konuştu- rup soru sordurmak Şalım, Eyüp Ha- nın ve İnönünün yanına yaklaştırmı- yorlardı İnönü, misafirlerinden ayrıldıktan sonra, Floryadaki (o Cumhurbaşkanlığı köşküne gitti ve Gürsele sabahki top- lantı ve alınan sonuçlar (o üzerinde bilgi verdi İnönü, Floryada Cumhurbaşkanı Gürsel bilgi verir, açıklamalarda bu- lunurken Şah. Acar motoruyla Büyük- adaya gezintiye çıktı ve Anadolu Ku- lübünde İstakoz, pilavlı pilnç, salata, meyve salatası dondurma ve kahve- den müteşekkil (o öğle yemeğini yedi, Ayni saatlerde ikinci misafir Eyüp Han da Yeniköyde öğle yemeğini ye- mekteydi. O günün akşamüstüne (doğru iki Devlet Başkanı, Türkiye Cumhurbaş- kanının kaldığı Florya Köşküne git- tiler ve burada son ve Bakanlar se-