torba elbisenin bir kenarına saplı bir çiçek, bir papatya bir gelincik vesaire kolaylıkla aplike edilir ve elbiseyi çok zenginleştirir. Bir torba elbise iyi bir patronla birkaç saat içinde kusursuz dikilir. Bu elbise, kumaşın rengine gö- re abiye de olur. Siyah keten torbanın yan dikişine yakın bir yere işlenmiş saplı papatya bu birkaç metre keteni çok ağırlaştıracaktır. Görülmemiş kumaşlar: Yazın en bü- yük handikapı da ezberlenmiş kumaş- lardır. Bu bakımdan döşemelik pöti- karelerden, Çıkrıkçılar oyokuşundaki türk kumaşlarından faydalanarak çok değişik ve ucuz yaz kıyafetleri, etek- ler, tayyör ceketleri, şömizye bluz ve elbiseler hazırlamak mümkündür. Si- yahlı beyazlı bir abaniyi düz siyah e- tek üzerine tayyör ceketi olarak kul- lanmak veya şeker çuvalından, iple iri dikişler atılmış blucin tipi bir spor e- tek yaratmak özel buluşlar için ancak birer misaldir. Mesele, değişik kumaş- ları modaya uygun şekilde yakıştıra- rak kullanmaktır. Eğitim İlginç bir yarışma alvarlı, şipşirin küçük kız, elindeki kâğıttan okumağa başladı: '— Eğer 23 Nisan olmasaydı ben A- lilerle, Velilerle, Hasanlarla beraber okulda olabilir miydim?" Sonra şöyle gözucu ile dinliyenle- rine baktı. Haklı değil miydi? 23 Ni- sanı neden bu kadar çok sevdiğini da- ha güzel, daha içtenlikle nasıl anla- tabilirdi? Olay, 24 Nisan akşamı Ankarada Sanatsevenler lokalinde geçti. Konu- şan, küçük kız, Ankarara, Konyanın Doğanhisar ilçesinin Karaağa köyün- den gelmişti. Adı Özgül Selçuk idi. O akşam Sanatsevenler lokali çok de- ğişik ve olağanüstü bir akşam yaşı- yordu: (oOBu, Sümerbank tarafından köy, bucak, ilçe, ve il ilkokul öğrenci- leri arasında açılan Türkiye çapında yarışmayı kazanan öğrencilerle öğret- menlerine ve velilere yapılan bir tö- rendi. Yarışmanın konusu 23 Nisan Egemenlik bayramı idi. Yarışma Tür- kiyedeki bütün ilkokullara duyurulmuş ve bu konuda kompozisyon hazırlayan öğrenciler arasında çok ciddi bir ele- me yapıldıktan sonra Türkiyede köy, bucak, ilçe ve illerde birer birinci, i- kinci ve üçüncü seçilmişti. Konyanın Karaağa köyünden küçük Özgül Sel- çuk, köy çapındaki yarışmanın bi- rincisi idi. Yarışmalarda kazanan bü- tün kız ve erkek öğrenciler siyah ön- lüklerini giydikleri halde yalnız Özgül, belki bu bayramı daha iyi kutlamak için, Ankaraya gelirken, köy kıyafeti- ni tercih etmişti. Saçları, gözleri her- şeyi pırıl pırıldı. Sözlerine devam etti: "— 23 Nisanı çok severim. Köyü- Sümerbankın açtığı yarışmayı kazanan öğrenciler kokteylde Başarının verdiği mutluluk SOSYAL HAYAT mün meydanına o gün masa konur. Atatürkün adamları hep toplanırlar, şiirlerimizi okuruz. Yarışmanın en ilginç tarafı, kaza- nan illerin, Ankara dahil, büyük şe- hirleri içine almaması idi. Köy ikin- cisi Hatayın İskenderun ilçesinin Sa- rıseki köyünden Cemal Çiftler, üçün- üsü ise Eskişehirin Sivrihisar ilçesi Polantı köyünden gene bir küçük kız çocuğu Seher Paksoy idi. Bucak birincisi de Hataydan ge- liyordu: İskenderun | ilçesinin Belen ilkokulundan Osman Saydam... Say- dam: "— Ben ne koyun gibi ağılda, ne de bülbül gibi kafeste yaşayabilirim" demektedir. Bucak ikincisi Manisadan Aydan Koç ve Bucak üçüncüsü İzmitin Yalak deresinden Recep Ergenç 23 Nisana ay- nı içtenlikle bağlıdırlar. İlçe birincisi Manisanın o Alaşehir ilçesinden İlhan Egelioğlu, tarihi ya- şıyarak, özgürlüğün tadını (duyarak yazmış. İlçe ikinciliğini Ayvalıktan Şermin Önder, ilçe üçüncülüğünü ise bir Erzurum dadaşı kazanmış. Tortum ilkokulundan Hüseyin Bilmiş, ilçesin- den daha ilk defa ayrılıyormuş. Meğer kısmet Atatürkü (ziyaretle açılacak- mış. Küçük Hüseyinin gözlerinde Tor- tum şelâlelerinin gücü seziliyordu. İl birincisi, Burdurdan Aysel Mı- sırlıoğlu, ikincisi Diyarbakırdan Murat Hayrullahoğlu, üçüncüsü ise Zongul- dakın Üzülmez özel okulundan Serap Özerdi. Çocuklar da, veliler de, bu çocuk- ları yetiştiren (o öğretmenler de aynı mutluluk ve sevinç, aynı heyecan için- de idiler. Çocuklardan çoğu, köyün- den, kentinden ilk defa çıkıyordu. A- ma ilk defa çıkanlar sadece bu küçük öğrenciler değildi. Meselâ İlhan E- gelioğlunun öğretmeni de daha hiç görevden baş kaldırmamış, Başkente kadar bile gelememişti. Sümerbank, yarışmada birinci ge- lenlere, üniversite dahil, tahsil bursu verecek, fakat çocukların, istedikleri mesleği seçmelerinde hiçbir baskı kul- lanmıyacaktır. e İkinci ve üçüncülere ikibin ve bin liralık birer ödül vâde- dilmiştir ama, çocukların büyük başa- rıları Sümerbankı şimdi daha cömert davranmaya götüreceğe benzemekte- dir. İlgililer, bu çocukların da okutul- malarını düşünmektedirler.