YURTTA OLUP BİTENLER deki türkler düzene karşı başkaldır- mış, silâhlı âsilerdir, ya onlara karşı havan topları,ağır makineli tüfekler- le saldıranlar hangi devletin askerleri- dirler? Birleşmiş Milletler kuvvetini yönetmekle görevli olanlar bu sorula- rın doğru karşılığını bulmadıkça, mavi bereliler Kıbrısta olup bitenler karşı- sında elbette ki seyirci kalmaktan ö- teye gidemeyecektir. Fakat bu görevliler ister doğru yo- lu görsünler, i rmesinler, Girne boğazı ister rumların eline geçsin is- ter geçmesin, kıbrıslı çeteciler - ve ne yazık ki, tutumlarını değiştirmezlerse, çetecilerle birlikte koca Birleşmiş Mil- letler- eninde sonunda başlarını ka- yalara vurmaktan Oo kurtulamayacak- lardır; Başbakan İnönünün bu hafta başında söylediği gibi, Girne yolu düş- se de, düşmese de Türkiye Kıbrısın el- den çıkmasına, Adadaki türk hakları- nın kaybolmasına asla müsaade etme- yecektir. Bir infialin ifadesi Geride bıraktığımız haftanın sonla- rında birgün, Lefkoşenin türk ke- siminde, bütün, yabancı gazetecilerin ilgiyle izleyip önemle duyurdukları bir olay geçti. Kıbrıstaki Birleşmiş Mil- letler Barış Kuvvetinin Oo kumandanı hintli General Gyani o gün, Kıbrıs türk lideri Dr. Fazıl Küçükle bir gö- rüşme yapmak üzere türk kesimine gelmişti. Görüşme bittikten sonra Ge- neral Gyani Fazıl Küçükün evinden B.M. den Ralph Bunch Kıbrısta Turistik geziler çıkıp otomobiline doğru yürürken, bir- den, etrafına yüzlerce insan toplandı General kendini otomobile zor atmış- tı ki, toplanan bu kızgın bakışlı insan- lar yumruklarını (sıkarak (o arabanın çevresini sardılar, bağırmaya başladı- lar. Bağıranların çoğu, Gyani'ye Ada - Makarios ve Grivas Atinada Bir madalyonun iki yüzü AKİS/10 dan çekilip gitmesini (o öğütlüyordu. Tabii, bu arada sıkılan yumrukların birkaçı arabanın üzerine indi, ortalık- ta uçuşan birkaç taş da camlara çar- pıp yere düştü. Araba büyük bir hızla olay yerinden uzaklaşırken camların gerisine bakanlar, hintli Generalin ka- ra, benzinin sararmış olduğunu gördü- ler. Aynı sırada, Dr. Fazıl Küçük de, büyük bir telâş ve gayretle kalaba- lığı dağıtmağa, Generalin arabasına yol açmaya çalışıyordu. Kalabalığın i- çindeki yaşlı bir türk, gazetecilere dö- nerek, şöyle dedi : "— Söyleyin bu adama, bir daha sakın buralara gelmesin! Yoksa hapı yuttuğu gündür." Kıbrıstan alınan (o haberlere bakı- lırsa bu, Kıbrıs türklerinin (oAdadaki Birleşmiş Milletler barış (kuvvetine karşı duydukları kırgınlığı göstermek için yaptıkları otek gösteri değildir. an önce olduğu gibi ondan sonra da, Lefkoşenin türk kesiminde çeşitli sessiz yürüyüşler düzenlenmiştir. Bu yürüyüşlere katılanlar, o ellerinde taşıdıkları (levhalarda, haklı olarak "Birleşmiş Milletler buraya türklerin öldürülmesini seyretmeye mi geldi?" diye sormakta ve barış kuvvetinin gü- nahsız çocuklarla ( silâhsız insanların katillerini bulması istenmektedir. İti- raf etmek gerekir ki, general Gyani, bu levhalarda yazılanlar konusunda