DÜNYADA OLUP BİTENLER nislerine karşı yumuşak davranılmasın dan ötedenberi şikâyet eden bu genç subaylar, büyük ölçüde (Vietnamdaki durumun etkisi altındadırlar. Güney Vietnamda birbiri ardından yapılan iki hükümet darbesi onlara da ha- rekete geçmek ilhamını vermiştir. Fa kat yanıldıkları, belki de yanlış hesap ladıkları nokta, Amerikanın tutumu dur. Güney Vietnamdaki her iki dar- be de Amerikanın bilgisi ve desteğiy le yapılmıştı. Oysa Washington, Laos için tek çıkar yolun tarafsızlık ooldu- Suna inanmıştır ve bu yoldan yapıla- cak bütün sapmalara karşıdır. Ame rika Birleşik Devletleri razı olma- dıkça, Laos darbecilerinin başarıya u laşmaları çok uzak bir hayaldir. Suriye Başı dertte baasçılar Ge bıraktığımız hafta bütün is- lâm dünyası kurban bayramını kut larken, Suriyedeki idareciler doğrusu bayramın hiçmi hiç tadına varamadı- lar. Bundan bir süre önce Hama şeh- rinde başlayan ve seksene yakın insa- nın ölümüyle sonuçlanan olaylar Su- riyenin diğer şehirlerine de yayıldı. İş başında bulunan Baas partisine karşı yapılan gösteriler hergün biraz daha çoğaldı. Şu satırların yazıldığı sırada alınan haberler, artık (Suriyede du- rumun önümüzdeki günlerin geliş- meleri kesti İmeyöğek a karış- mış olduğunu göstermekte Bilindiği gibi, Mi baasçılar için güç günler, hep, partinin Irakta iş başından uzaklaştırılmasından ve milis (Okuvvetlerinin dağıtılmasından sonra başladı. Bu olaydan cesaret a- lan suriyeli Baas aleyhtarları da o za- mandan başlayarak kendi o ülkelerin- de de baasçı olmayan bir düzen ku- rulması ve Suriyedeki milislerin dağı tılması yolunda istekler ileri (o sürdü- ler ve geçen ayın başlarında Hama- da silâha sarılarak baasçılara ve mi- lis kuvvetlerine karşı harekete geçti- ler. Baasın Suriyedeki Okuvvetli gene rali al-Hafız, bu hareketi büyük bir şiddetle bastırdı. Beklenilebileceği gibi ondan sonra da bu hareketin sorumu nu "bir yabancı devlet" in, yani Mı- sırın üzerine atmayı da ihmal etme- i. İşin aslına bakılırsa. Nâsırın Mı- sırı Suriyede olup biten bu olayları bü yük bir memnunlukla izlemiyor değil di ama, bunlara doğrudan doğruya ka rıştığı, ya da kışkırtmalar yaptığı söy lenemezdi. Nasır bir kere Suriyeden ağzının payını almıştı, şimdi yeniden Suriyeye el atıp Mısırda giriştiği oça- AKİS/22 Abdünnâsır Tetikte lışmaları bölmek zaten işine ogelmez- di. Suriyede baasçıların başına gelen- ler, (o Nasırın tutumundan çok, kendi tutumları yüzünden oluyordu. Bir ke- re büyük sözler ve erişilmesi güç amaç larla iş başına geçmişler, fakat devam lı beceriksizlikleri yüzünden o herkesi yavaş yavaş kaybetmeye başlamışlardı Önce, nâsırcılar kaybedilmişti Suriye, Irak ve Mısır arasında kurulması is- tenen birlik baasçılarla Nasır arasın- da beliren görüş ayrılığı yüzünden ger çekleşemeyince, Suriye ve O Iraktaki Nasır o taraflıları oObunun osorumunu Baasın üzerine atmakta gecikmemiş- lerdi. Nâsırcıların arkasından, Orta sınıf halk kaybedildi. Bu sınıfa daha iyi bir hayat vermek için iş başına geldiğini söyleyen baasçılar (o Suriye- de ekonomik hayatı yeniden düzenle meyi başaramayınca, kasaba ve şehir- lerde yaşayan belli gelirliler sızlanma larını yükselttiler ve Baasa karşı cep he aldılar. Onların arkasından köy lüler geldi. Başlangıçta sık sık (o sözü edilen toprak ve tarım reformları bir tarafa atılınca oköylülerin hayal kı- rıklığı büyük oldu. Nihayet, geçen haf ta, general Hafiz Suriyeyi demir per de gerisi devletlerin modeline uy- gun bir Sosyalist Demokratik Halk Cumhuriyeti olarak ilân edince, ti- caret ve iş adamları da açıkça Baasa karşı cephe aldılar. Avukatlar, mühen disler ve doktorlar da onlara katılmak ta gecikmediler. Sonu karanlık dengesizlik "Ticaret ve iş adamlarının Baasa karşı takındıkları tavır, geçen hafta ge- neral Hafızı en çok uğraştıran konu oldu. Suriyenin sovyet tipi bir De- mokratik Halk Cumhuriyeti ilân edil diğini öğrenen şamlı tüccarlar Pazar- tesi gününden başlayarak dükkânları nın kepenklerini indirdiler ve baas çılar işbaşından çekilmeden işlerine dönmeyeceklerini bildirdiler. Bu, Baas partisine şimdiye kadar indirilen en büyük darbe oldu. Şamda ve diğer, bü yük şehirlerde ticaret hayatı durdu. Camilerde verilen vaazlarda (o Baasın tutumu yerildi, yapılan dualarda Tan rının baasçıları cezalandırması isten di. Şam, Halep, Hama Ve Humusta halk bayram namazı kılarken bu dua- lara yüksek sesle katılmaktan çekin- medi. Bu duruma bakılınca, baasçıların hiç değilse şimdilik, Orta Doğudaki son kalelerini de elden kaçırmak üze- re oldukları söylenebilir. Gerçekten büyük ümitlerle iş başına geldiği hal de o kadar süredir hiç kimseyi namayan bir yönetimin devamlı ola- rak işbaşında kalması elbette beklene mez. Gelen haberlere bakılırsa, şim- di durumdan memnun olmayan bü- tün suriyeliler bir "Milli Demokratik Anayasa Cephesi" nde birleşmeye baş lamıştır. Bu cephe, söylenildiğine gö- re, başlıca üç amacı gerçekleştirmeye çalışacaktır. Bunların birincisi, Suri- yedeki askeri idarenin (kaldırılması: ikincisi, kamu hürriyetlerinin geri ve rilmesi ve anayasa teminatı altına ko- nulması: üçüncüsü de, demokratik bir düzenin kurulmasını sağlayacak se- çimlerin yapılmasına kadar geçici bir hükümetin o kurulmasıdır. Bununla beraber, eğer baasçılar iş- başından uzaklaşır da "Milli Demok- ratik Anayasa Cephesi" nin istekle- ri gerçekleşirse, (o Suriyeye sükün ve düzenin geri döneceği sanılmamalıdır. Belki Suriyede çok kuvvetli olan or- ta sınıf özlediği düzeni böylece bula- bilir ama, daha kuvvetsiz (o oldukları halde daha aktif görünen nâsırcılar elbette ki Süriyeyi yeniden Mısır mo- deline uygun olarak yönetmek isteye- ceklerdir. Öteyandan, Baas da özel- likle bazı aydınlar ve işçiler arasında hâlâ gözde parti olmaya devam ede- cektir. Bu bakımdan, Suriyede bütün siyasi eğilimler arasında mutlu bit denge kurulmadıkça, bu ülkede (o bir parti değişmesiyle işlerin (o düzeleceği- ni ummak, gereksiz bir iyimserlik o- lur.