YAYINLAR HAYTAMDAN RÜBAİLER Manzum e yapan, Meh- med Nuri Gençosmi (Türkiye İş Bankası Kültür Ya- yınları, Ankara 1903, Ajans Türk Mat- baası, 25 lira) X 1. yüzyılın sonu ile XII. yüzyılın başında yaşamış, ününü Batı dünya- sına duyurabilmiş bir İran şairi olan Ömer Hayyam, memleketimizde de ol- dukça geniş bir etki alanı yaratmış- tır. Ne var ki Hayvamın türk diline kazandırılması oldukça yenidir. Türki- yede bilinen (Hayyam çevirilerinin en eskisi 1000 yılı baslarında' yapılmıştır. Batı dünyası ise Hayyamı ingiliz araş- tırıcısı Fitzgerald, rus Shukowski, al- man Rukert, Hammer ve Rozen, da- nimarkalı Arthur Christensen, italyan Pizzi gibi kişiler eliyle daha XIX- yüzyılda tanımıştır. İş Bankası Kültür Yayınları ara- sında yer alan «Hayyam'dan Rübai - ler» adlı kitabı iki bölümde sözden ge- çirmek gerek. Bunlardan biri, kitabın şekli, biçimi, baskısı, dizgisi re düze- ir. Kitap, Ajans Türk Matbaasın- da basılmıştır. Baskısı ile gerçekten bir batılı yayın göz doldu- rucudur. Zaten kitabı basan Ev- liyagil kardeşler de ya- rattıkları esere güvenmek- tedirler ki, bu kitapla önümüzdeki yıl Londrada yapılacak dünya baskılar- arası baskı yarışmasına katılacaklar- dır. Rübailer kitabının kapağı, kabart- ma yaldızlı zarif bir motifle süslen- miştir. Kitabın iç sayfaları ise baş- tanbaşa minyatür desenleri ile süslü- dür ve bunlar asıllarına uygun bir şe- kilde renklendirilmişlerdir. İnsan böy- lesine özentili bir kitabı gördükçe ger çekten kıvanç duymaktadır. Kitabın özüne gelince : Mehmet Nuri Gençosman «Hayyam'dan Rubai- lerde e bir biyografi oile girmiş. Beş sayfalık kısa bir biyografi. Bu biyog- rafide yazar, nedendir bilinmez ama, illa da Hayyamın son derece mütekit ve düzenli bayat sahibi bir insan ol- duğuna okuyucularını da inandırmak için çırpınmış. Baştan aşağı boşuna bir gayret. Sekle yüzyıl önce yaşamış bir insanın özel hayatı şöyle olmuş ve- ya böyle olmuş, kime ne? Önemli olan. adamın yazdıklarının, odüşündükleri- nin bugüne kalmış olması. Üstelik de Hayyamın yazıp söyledikleri, hiç de Gençosmanın okuyucularını inandır- mak istediklerine uymuyor. Gençosman Hayyamdan 208 rüba- iyi dilimize evirmiş. Çeviride farsça asıllarından faydalanmış mı, pek bi- linmiyor. İşte, bu çeviri rüballerden biri : «Geçende şarapçıda obir yaşlıya rastladım — Bordum : O gidenlerden sende var mı bir Haber? — Sen dedi, içmene bak, bizim gibi çokları, —Git- ti ama haber yok, hâlâ da giden gi- de.. a çok ötelerinde, hattâ gü- nümüzden bile çok ötelerde bir büyük şair, bir büyük düşünür olan Hayyamı bizce dilimize en mükemmel kazandıran şekliyle Abdülbaki Gölpınarlı ol- AKİS/30 BİR AÇIDAN Hazırlayan Mehmet Seyda, edebiayt üzerine denemeler. Ataç Kitabevi yayınları, 71 sayfa 2 lira, isteme adresi: Ankara Cad. 45-İstanbul. SİNEKLER Jean-Paul Sartre'den LA Tahsin Yücel, oyun, Ataç Ki tabevi. 100 sayfa 3 lira İste- me adresi: Ankara Cad. 13 - İstanbul BEN SANA MECBURUM Attila İlhanın şiirleri, ikinci baskı, Ataç Kitabeyi yayın- ları, 112 sayfa 3 lira. İsteme adresi : Ankara Cad. 45 - İs- tanbul DÜNYADA HARP VARDI Orhan Kemalin hikâyeleri. Ataç Kitabeyi yayınları, 80 sayfa 2 lira, isteme adresi: Ankara Cad. 45 - İstanbul MAHALLE KAVGASI Orhan Kemalden büyük hi- kâye. Pınar Yayınevi. 80 say- fa 3 lira. isteme adresi: P.K. 233 - İstanbul muştur. Sonra Sabahattin Eyüboğlu nun çevirileri gelmektedir. Ama, Hay- yamın şiirlerinin şiirliğini (okaybettir- meden yapılan en güzel çevirilerini bizce, sadece dört dörtlüğü bilinen Or- han Veli Kanık ile. A. Kadir imzasıy- la yazan Ahdülkâdir Meriçboylu yap- mışlardır. Mehmet Nuri Gençosmanın çevirileri ile de bir karşılaştırma yap- mak imkânını sağlamak için bu iki gerçek şairimizin Hayyam çevirilerin- den birer örneği de burada sıralamak isterim. İşte Orhan o Velinin diliyle Hayyam : «Mey kâsemi kırdın yere vurdun Tanrım — Zevkimden edip san- ki ne buldun Tanrım — Gül rengi şa- rabım yere döktün tekmil, — Zannım bu ki sen de sarhoş oldun Tanrım.» Ve «işte A. Kadirde Hayyam: «Cennet, cehennem gibi lâflara boş verelim. — Cehenneme hant kim gitmiş, — hani, cennetten dönen kim?» Hayyam öyle büyük, öylesine de- rin ki, okudukça tekrar okunmak is- teniyor. İşte bir rübaisi daha- Gene Orhan Veli çevirisi : o «Geçmiş günü beyhude yere yâdetme: — Bir gelme- miş an için de feryadetme; —Geçmiş, gelecek masal bütün bunlar hep — Eğ- lenmene bak, ömrünü berbad etme.» Nihayet bir tane de gene Mehmet Genç- osman çevirisi : «Cennet var, huri var, sonra kevser var; — Mey ırmağı, süt var, bal var, şeker var. —Doldur şu kadehi çabuk ver saki! — Peşin var- ken veresiyeye kim bakar?». İlhami SOYSAL