Kızılışık geçenlerde, Ankara Kole- jinin dağılışı esnasında, bizzat orayı kontrole gitmiş ve öğrencilerin, henüz bazı kısımları tamamlanmamış yeraltı geçidini kullanmalarını ısrarla istemiş. Bu arada, galiba, bir öğretmenle de aralarında nahoş konuşmalar geçmiş. Durum şudur: Trafiğin çok sıkışık olduğu ve çocukların canlarının ko- ması söz konusu olan yerden tra- fik polisi kaldırılmıştır, alt geçidi öğ- rencilerin (okullanmaması (o yüzünden vukua gelecek herhangi bir kazadan doğrudan doğruya okul idarecilerinin sorumlu tutulacağı resmen bildirilmiş- tir! Bu garip karar, Okul-Aile Birliği üyelerini haklı olarak telâşlandırmışş, ve onları çeşitli yerlere (o başvurmaya zorlamıştır. Bari, ilgililerin himmet ve gayretle- riyle -yılbaşına kadar okul tatilken - geçidin geri (okalan işi tamamlansa da, kullanılabilecek, hale gelse... Son- ra, buradan trafik polisi kaldırılmak şöyle dursun, sıkışık (saatlerde gere- kirse iki polis bulundurulsa da, çocuk- ların canları emniyete alınsa, herhal- de daha iyi olur. Malüm ya, çıkacak feci bir kazada sorumluluğun şuraya veya buraya aidiyeti acıyı hafiflet- mez.» Vatan gazetesi yazarlarından Babür Ardahan, birkaç gün kalmak üze- re Kıbrısa gitti. Gider gitmez de Kıb- rısta karışıklıklar başgösterdi. Arka- daşları, "Döndüğü zaman Babürün ayakkaplarını tetkik edelim, düztaban- lık filan olmasın kendisinde" diyorlar. üsyen Avunduk İsviçreden dönmüş. Rahatsızlığının ameliyatsız geçebi- leceğini öğrenmek kendisini de, dost- larını da sevindirdi. Bayan Avunduk, pek güzel türkçesine, sevimli aksam ile yeni bir atasözü ekliyor: "Olmıya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi:" Yy aşar Güvenir, İzmir caddesinde bir gece klübü açmış, Mutad eğlence yerlerinden bıkıp usanan, biraz de- gişiklik ariyan Ankaralılar buna pek sevindiler. Şimdiden birçok kimse, yıl- AKİS/24 başını bile orada MUŞ... geçirmek istiyor- Leylâ ve Mansur Pekdeğer çifti, yıl- başında Ürgüpe gitmekten vazge- miş. Sebep, gruplarının kâfi derecede kalabalık olmayışı, Şimdi, evlerinde bir toplantı yapacaklarmış. Birçokları da bu yüzden programlarım değiştir- diler, onlara gidecekler. Türkiye Basın-İş Sendikası, "Yılbaşı 1964" isimli gazetenin hazırlığıyla meşgul. o Yılbaşı günü okuyabileceği- miz bu gazetede çok ilginç yazılardan başka, yetkili ve tarafsız bir jüri tara- fından seçilen, Ankaranın en Zarif 10 hanımı ile 10 erkeğini tanıyacaksınız. Anketin yapılmasına şimdiden başlan- dı. (esidiğimiz hatta salı günü, İmar ve İskan Bakanlığının pek rahat ve güzel konferans salonunda İller Bankası Umum Müdürü Selâhattin Babüroğlunun "Toplum Kalkınmasın- da İller Bankası" konulu bir konfe- ransı vardı. Çok kalabalık bir dinle- yici topluluğunun ilgiyle izlediği kon- feransın önsözünü İmar ve İskân Ba- kanı Hayri Mumcuoğlu yaptı. Bakan- dan sonra mikrofon başına gecen Ba- büroğlu kimseyi (o sıkmadan ve ilgiyi dağıtmadan uzun uzun konuşmasını bildi. | Konferansının büyük bir kıs- mında folklor müziğinden istifade et- miş ve konuşmayı çok daha cazip ha- le getirmişti. Babüroğlunun kullandı- ğı dilin sade ve öz türkçe oluşu da dikkati çekti. Toplantıda bulunanlar arasında pek az hanım vardı, buna mukabil erkekler pek çoktu ve kon- feranstan sonra hazırlanan büfede u- zun müddet kaldılar. Dinleyiciler ara- sında Ziya Müezzinoğlu, Hamdi Or- hol, İmar İskân Bakanlığı umum mü- dürlerinden Zahit Mutlusoy, yüksek mimar Recai Akçay, yüksek mimar Halit Tançgil ve gerek Bakanlık, ge- rekse İller Bankası birçokları vardı. Konferansın sonunda. mensuplarından TÜLİDEN HABERLER Atatürkün kendi sesinden, konu ile ilgili sözlerinin dinletilmesi ayrıca çok ilgi çekti.