SOSYAL HAYAT Ziyaretler Kadın olma sanatı çiy saçlı, ince ve çok zarif kadın kısa bir süre sustu, düşündü ve sonra ağır ağır, kelimelerin üzerin- de dura dura, dinleyicilerine (oOadeta teker teker bakarak, fransızca ola- rak konuşmasına devam etti: "— Seçkin kadın her zaman, dün- yanın her yerinde ve her memleket- te zaten az çok vardı. Ancak bugün artık bizim dâvamız, seçkin bir ka- dın zümresi meydana getirmekten çok, yaşadığımız (o toplumda o seçkin kitlesinin yetişmesini sağlamak ve bütün kadınları birden uyandırmak- lar. Kadın devrimlerine sahne olan son yüzyıl, şimdi bu bakımdan umut verici bir istikamete yönelmiş ve ka- dınlar kitle halinde değişmeye baş- lamışlardır. o İşte bunun içindir ki, değişen bir dünyada kadının rolü, bu role uymak için geçirdiği değişiklik- ler, onun toplumdaki yeri (o çalışma hayatı ve genel olarak eriştiği seviye- bugün bütün dünyada düşünürleri en çok ilgilendiren esaslı araştırmalara, ilmi anketlere, tartışamlara, kitapla- ra, büyük sosyal eserlere konu teşkil eden bir mesele. o çağımızın büyük meselesi olmuştur. Ben üç yıldır bu konu üzerinde çalışıyorum. Ancak ben kadının son elli yıl içinde geçirdiği büyük değişikliği o sosyolojik yönden değil psikolojik yönden ele aldım ve yaptığım anketleri bu açıdan, derin- liğine yürüttüm. Çünkü bence dâva- nın esası psikolojiye dayanmaktadır ve kadın başarıya, bu saha içinde ka- palı kalan meselelerini Hallettiği nis- pette, çabuk ulaşacaktır." Genç kadın gittikçe daha heyecan- lı, daha ateşli bir sesle konuşuyor ve yaranda oturan bir başka zarif ka- dına söylediklerini (otercüme ekmesi için ikide bir söz veriyordu. Dinleyi- ciler büyük çoğunlukla kadındı. Olay, geride bıraktığımız hafta içinde. Ziya Gökalp caddesindeki Fransız Kültür Merkezinin konferans salonunda geçti. Konuşan kadın fran- sız düşünür ve yazarı, "Esprit" der- gisinin yazı ailesinden Madam Me- nie Gregoire idi. Üniversiteli Kadın- lar Derneği Ankara Şubesi tarafın- dan başkente davet edilmiş olan Madam Gregoire, pek yakında piya- saya çıkacak olan en son eserinin a- nahatlarını anlatıyordu. Eserin özeti "Kadın Olma Sanatı" başlığı alım- da verilmişti. Konferansı türkçeye çe- viren, Dernek ikinci başkanı Dç. Dr. Nermin Abadandı. Enteresan bir test Madam Menle Gregoire değişik sos- yal sınıflara mensup 2000 kadına soru sormuş ve bunlardan 29 tane- sine çok mufassal bir şekilde cevap almıştır. Evli kadınlarla, ogençkızlar için özel soruları ve ayrıca, herkesi il- gilendiren genel soruları vardır. Genç- kızlara, meselâ, neden tahsil ettikle- rini, hayatta birşeyden vazgeçmek ge- rekirse işlerini mi, aşkı mı, yoksa aile kurmak fikrini mi daha büyük bir ko- laylıkla o terkedebileceklerini o sormuş, evli kadınların, eğer işleri yoksa, ço- cuklar yetişince nasıl bir hayat iste- diklerini merak etmiş, genel, olarak herkesin, kendi annesine (benzemek isteyip istemediği ve hayatta kimleri beğendiği üzerinde durmuştur. Bütün bu sorulardan alınan cevap- lar, hangi sosyal yy gelirse, gel- sin birbirine çok ve pek çok mektedir. Kadınlar gayet şuurlu bir şekilde, artık geçmişteki kadınla rabı- ta istememekte, erkeğe körükörüne i- taat etmeyi, onu üstün bulmayı red- detmektedirler. Bunun yanında, açık- ça meydana çıkan bir gerçek de, ka- dının artık yalnızca aile hayatı ile yetinmek istememesi, kendisini çoluk- çocuğa vakfederek, yalnız onlar için yaşıyarak mutlu olamamasıdır. Kadın, ailesi yanında, muhakkak başka bir ilgi aramakta, kişiliğini geliştirme, topluma faydalı olma, birşeyler. ye- ni birşeyler yapma çabası içindedir. da hakkıdır. "dört duvar"ın- dan çıkmıştır. Fakat bütün bu şuur- lu hamleye rağmen kadın, henüz geç- mişle bütün bağlarını koparmış değil- dir. Eski ile yeni arasında derin bir psikolojik bocalama mevcuttur ve ka- ın bu buhranı, bütün güçlüğü için- de yaşamaktadır. Çekici, fakat çetin Kitınn değişen dünyadaki yeni ro- lü, onun, geçmişteki kadınla olan bağlarım koparıp atmıştır. Fakat er- kek de, toplum da bu değişikliği ka- bul etmekle beraber, henüz onun i- caplarma kendilerini uyduramamışlar ve kadını karşılaştığı güçlüklerle baş- başa bırakmışlardır. Onu, bu müca- delesinde, tam mânasile anlıyamamak- tadırlar. Kadın da zaten geçmişten tam manasile, psikolojik bakımdan, kopmuş değildir. Anneannesini beğen- miyen dinamik bir kadın bugün, za- man zaman suçluluk duygusuna ken- disini (okaptırmakta ve onun evinde yaptıklarını o yapamama eksikliğini hisetmektedir. Bu değişikliği tedirgin olmadan ve suçluluk kapılma- dan geçirebilen pek az ın mev- cuttur. Bundan başka, değişiklikler kadınla erkek arasında (yüzyılların kurduğu bir ahengi de, haliyle, boz- muştur. Yerine yenisini kumrak için zaman lâzımdır. İşte erkek, bandan âdeta habersiz, kadından eski ahengi 25