DÜNYADA OLUP BİTENLER Batı Avrupa Geçimsiz kardeşler enel olarak Ortak Pazar adiyle tanınan Avrupa Ekonomik Toplu- luğu, geride bıraktığımız hafta içinde, en Zor günlerini yaşadı. Bruxelles'de toplanan Batı (o Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksem- bourg'lu dışişleri, maliye, iktisat ve ta- rım bakanları, uzun süren tartışmalar yapıp topluluğun devamını sağlamaya çalıştılar. Hafta sonu geldiği zaman hepsinin (yorgunlukları (o gözlerinden okunuyordu ama uykusuz geçirdikleri geceler boşa çıkmadı, oOrtak Pazarı ayakta tutacak bir uzlaşma yolu bul- mak mümkün oldu- Kurulduğu günden buyana tıkır tıkır işleyen Ortak Pazarın geleceğini birdenbire tehlikeye düşüren şey, Ba- tı -Almanya ile Fransa arasında çıkan bir anlaşmazlıktı. rım ve endüstri malları kargısında uy- gulanacak gümrükler konusunda gö- rüşleri bir süredir birbiriyle çelişiyor- du. Bilindiği gibi Fransa, Ortak Pa- zar devletleri arasında tarıma en ge- akla gelen yol da, Ortak Pazar içinde tarım ürünlerine ouygulanan gümrük vergilerini biran önce ortadan kaldır- mak, böylece fransız ürünlerinin diğer Avrupa devletlerine akmasını sağla- maktı. Oysa Birleşik Amerikadan sonra dünyanın en ileri endüstri devletlerin- den biri olan Batı Almanya için durum bunun tam tersiydi. Bonn hükümeti- nin en büyük amacı tarım ürünlerine değil, endüstri mallarına konulan güm- rük vergilerinin (o indirilmesiydi. Batı Almanyada tarım çok gelişmiş bir du- rumda olmadığı için alman çiftçileri- nin Fransa karşısında gümrük duvar- larıyla korunması gerekiyor, buna karşılık her yıl biraz daha çoğalan endüstri mallarını dışarıya aktarabil- De Gaulle Kendi başına buyruk mek için bunlara konulan gümrük ver- gilerinin azaltılması, hattâ en kısa Za- manda kaldırılması isteniyordu. Hal- buki Fransa da, gelişmekte olan en- düstrisini koruyabilmek için şu sıra- da liberal bir gümrük düzeni kurulma- sına hiç taraflı değildi. İşin aslına bakılırsa, iki devlet arasındaki bu çıkar çatışması bir sü- redir devam edip geliyordu. Fakat Adenauer Bonn hükümetinin başında oldukça, Fransa ile çok yakın bağlar kurmak peşinde olduğu için, bu konu- nun üzerinde fazla durmuyordu. An- cak Batı Almanyada Dr. Erhard'ın iş başına me birlikte anlaşmazlık a su yüzüne çıkmış ve General De Gaulle, durumun aydınlık kazanması için, Ortak Pazar Bakanlar Konseyin- den en geç bu yıl sonuna kadar tarım ürünlerine konulacak gümrükler mese- lesinin bir karara bağlanmasını, aksi halde Topluluğun geleceğinin tehlike- ye düşeceğini bildirmiştir. Avrupanın geleceği prürelles de yapılan Bakanlar Kon- seyi toplantısına iki devlet ara- sında bir uzlaşma yolu bulmak en- dişesinin hakim olduğu anlaşılıyor. Gerçekten, Topluluğun devamını sağla- yabilmek için, diğer dört derletin so- rumluları hem Batı Almanyayı, hem de Fransayı birbirlerine karşılıklı ta- vizler vermeye zorlamışlardır. Bu zor- Almanya tarım ettiği gibi, Fransa da endüstri madde- lerinden alınacak gümrüklerin düzen- lenmesinde Batı Almanyanın istekleri- ne boyun eğmiştir. Şu satırların yazıldığı sırada bü- tün ayrıntıları belli olmamakla bera- olarak Ortak Pazar devletleri arasın- daki tarım ürünleri gümrükleri ve de- gişim kuralları yeniden gözden geçi- rilecek, özellikle Fransanın fazlalığın- dan şikayet ettiği kasaplık hayvan, pi- rinç, süt ve sütten yapılan yiyecek malları piyasaları yeniden düzenlene- cektir. Buna karşılık akya Pazar devletleri, bu sefer de Almanyanın is- teğine uygun olarak, dei satın alınan endüstri mallarına uyguladık- ları gümrük vergilerinde önemli azalt» malar yapacaklardır. Bu azaltma ya- pıldığı takdirde Birleşik Amerika ve İngiltere gibi diğer büyük devletlerin de vergilerinde (o indirmeler yapması ve böylece Batı Almanyanın ihracat imkanlarının çoğalması bek- lenmektedir. İki devlet arasında beliren bu an- laşmazlık şimdi mutlu bir çözümle so- nuçlanmış olmakla beraber, ileride ye- ni güçlükler çıkmasını beklemek yan- lış olmaz. Çünkü yeni alman idareci- lerinin bu tutumu, şimdi Batı Alman- ya alnız politik bakımdan değil, ekonomik bakımdan da gözlerini Av- rupanın dışına, ingiltere ve Birleşik Amerikaya çevirdiğini, bunları da içi- ne alacak bir Atlantik topluluğu Beşi le olduğunu gösteriyor. Oysa bu. neral De Gaulle'un düşüncelerine ta- ban tabana aykırı bir davranıştır. Da AKİS/21