dar getirirken ziledikleri hesaplı tu- tumdur. Haftanın başlarında olayın gaze- gun bir grev fonuna ihtiyaç göstermek- tedir. Sendikacılar işin bu tarafını son derece gizli tutmakta ve hiç bir açıklama yapmak o istememektedirler. Bilinen tek şey, sendikanın bu yıl büt- çesini 300 liralık bir açıkla kapattığı- dır. Fakat bu arada 270 bin liralık bir grev fonundan bahsedilmektedir. Uzlaştırma kurulunun ileri sürdü- gü ve işçiler tarafından kabul edilme- yen teklifler şunlardır : Seyfi Demirsoy Doğrusu bu I — Haftalık çalışma saatlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamalı- dır. 2 — ATAŞ'ın halen personeline ödemekte olduğu ücretler diğer rafi- nerilere kıyasla yüzde 30 - 50 ora- nında bir fazlalık gösterdiğinden, ATAŞ'ın ücretlere bir zam yapması düşünülmemelidir. 3 — İşçi ücretlerinin yüzde 18 ine baliğ olan bir sene sonu ikramiyesi iş- çilere ödenmelidir. 5 — İşçinin bakmakla mükellef ol- duğu kimselerin ölümü halinde 200 li- ralık cenaze masrafı ödenmelidir-. Bunların dışında, İşçilerin muka- vele tasarısıyla ileri sürdükleri istek- GIRZO Ağasi ŞEN k seneler evvel, merhum pederin memuriyeti dolayısiyle Vana gitmiş- ik. İlkokulun beşinci sınıfım da bu şark vilayetimizde okudum. Şimdi nasıldır bilmiyorum, o senelerde Vanda bir adet ilkokul vardı ve okul bi- nası şehrin dışında idi. Senenin 7-8 ayı kış olan bu memlekette çocukla- rın okula gitmesi heyecanlı bir macera olurdu. Kurt tehlikesi en çok konu- şulan ve bizleri en çok heyecanlandıran konu idi. Kibrit çakınca kaçarmış tek olursa ve aç olmazsa saldırmazmış gibi ağızdan dolma bilgiler her ço- cuğun çok iyi bildiği şeylerdi. Mahallemizde oturan bir arkadaşımızın Gırzo adında ensesi ve kulağı yerinde çok iri bir çoban köpeği vardı. Ke- dileri pak ve bizi sırtında taşıyabilen bu köpek, kurt tehlikesine karşı hepimizin gönlünde en büyük teminat olarak (kahramanlaşmıştı. Mektebe onunla gider gelirdik. Ağaç kütüğü gibi boynundaki si olan demir tasması, kocaman başı, iri pençeleri, kesik kulakları, kanlı göz- leri ile öyle bir heybeti vardı ki kurt onu görse kaçar zannederdik. Bütün kış aylarını hiç bir kurda rastlamadan, Gırzonun verdiği güven içinde ge- çirdik. Bir kurtla karşılaşmadığımız için ne kadar memnun olursak ola- lum, Girzonun bir kurdu parçalayışın seyredemediğimiz için de o kadar üzülüyorduk. Karlar erimiş, ilkbahar kendisini göstermeye başlamıştı. Civar köylerin birinde, köylülerin bir kurt yakaladıklarım duyduk. Hem yalan- dan bir kurt görmek ve hem de Gırzonun bir kurt karşısında heyecanını seyretmek hevesi ile arkadaşlarla, sadık muhafızımızı da alarak yola ko- yulduk. Gırzonun kendini tutamayarak bağlı bir kurda saldırmasının doğ- ru olmayacağını ve şayet saptedemezsek köylülerin köpeğe zarar verebi- leceklerini düşünerek kendimize göre tedbirler alıyorduk. Nihayet kurdun bağlı bulunduğu yere elli metre kadar kalmıştı ki Gırzo hakikaten şah- landı ve elimliden kurtuldu. Fakat, bağlı kutda doğru değil de aksi isti- kamette o zamana kadar görmediğimiz bir hızla koştu ve gözden kaybol- du. Gırzoyu ancak iki üç gün sonra görebildik. Hayvan bitmişti. müzün bu bi kahramanını Gönlü- , Sahibi arkadaşımız dahil, hiç birimiz affe- demedik ve inançları yıkılan insanların ızdırabını uzun zaman çektik. Halbuki Gırzo bize kurdu görürsem parçalarım diye bir söz de verme- mişti ki... lerin tümü uzlaşma kurulu tarafın- dan reddedilmiştir. İnsaf yahu! yeptikanın bu isteklerinden bazıları şunlardır: 1 — Satıştan kilogram başına ya- rım kuruş ikramiye istenmektedir ki, bu, işçi başına yılda 40 bin lira ikra- miye demektir. ATAŞ şirketine bu 14 milyon liralık bir külfet tahmil et- mektedir. 2 İşçiler evlerinde, diğer ya- bancı işçiler gibi soğuk hara tertibatı — bütün evler sıcak hava tertibatı ile ısıtılmaktadır — istemektedirler! 3 — Kendilerine ev tahsis edilme- miŞ işçiler için iki sene içinde ev tah- sisi ve bu süre içinde ele el yam de 7,S'u nisbetinde mesken zam 4 — Bedava nakliyat aylada ve sahilde olmak üzere iki dinlenme kampı. 6 — Kendi arzularıyla işten ay- rılmak, isteyen iyeilene de istifa taz- minatı verilmesi! Grevin biran evvel osona ermesi işçi ve işveren temsilcilerinin göstere- cekleri anlayışa bağlıdır ve bu konu- da şimdiden bir şey söylemek müm- kün değildir. Bilinen tek şey ATAŞ'ın günde 800 bin lira zarar ettiği ve Tür- kiyenin endüstri ve ulaştırma imkân- larını büyük bir tehlikenin beklediği- dir. Zira ATAŞ Türkiye petrol istih- lâkinin yüzde 75 ini karşılamaktadır. Eldeki petrol stokunun ise daha ne ka- dar dayanacağı bilinmemektedir. , Her halde Mersindeki (227 işçi, Türkiyenin işçi dâvasına hiç bir kapi- talistin, reaksiyonerin, XIX. Asır zih- niyetine sahip işverenlerin vuramaya- cağı ağırlıkta bir darbe vurmuştur ve «Grev Mefhumu» mm iade -i itibar et- mesi maalesef o kadar kolay olmaya- caktır. Hele gazeteler bu işçilerin sa- hip oldukları mükellef evlerin resim- lerini nesrettilerinde bunlar hakkın- da duyulan hiddet, adeta, infiale çev- rildi. AKİS/15